Artık Azrail'i değil, doktoru bekliyorlar

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Somali'de çok büyük değişimler yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini belirterek, ''Oraya Türk uçakları gittiği zaman secdeye kapanan insanlar var, Allah'a şükretmek için. 'Türkler geldi artık açlıktan, ilaçsızlıktan, tedavisizlikten ölmek yok' diye sevinen insanlar çıktı'' dedi.

Bozdağ, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın çalışmaları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
TİKA'nın 2011 yılında faaliyet alanlarının genişletildiğini ve 33 ülkede ofisi bulunduğunu belirten Bozdağ, ''Aslında sadece TİKA değil, Türkiye'nin orada ne işi var' diye uluslararası toplumdan soranlar var'' dedi.
Somali'ye yapılan yardımlarda TİKA'nın öncü olduğunu ifade eden Bozdağ, 19 Ağustos 2011'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki bakanların güvenlik riski çok yüksek olan Mogadişu'ya kalabalık bir heyetle gittiğini, bunun çok önemli olduğunu vurguladı.
Diğer ülke temsilcilerinin zırhlı araçlarla gezebildiği bir yerde Başbakan Erdoğan'ın halkın arasına girdiğini ve çadırları ziyaret ettiğini kaydeden Bozdağ, ''Dünya'nın dikkatini Somali'deki açlığa, yokluğa, çaresizliğe çevirdi ve oradan dünyaya çağrıda bulundu. Şimdi Somali cumhurbaşkanları, başbakanları ve diğer hükümet yetkililerinin söylediği bir laf var '19 Ağustos, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanın Somali'ye ziyareti, Somali için bir milattır. Bizim imdadımıza Türkler yetişti ve bizim başımıza son 20 yıl içinde gelmiş en güzel şey Türkiye'nin Başbakanının ziyaretidir'. O güne kadar geleceğe ait umutların kırıldığı Somali'de geleceğe dair umutların yeniden canlandığını görüyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.
ARTIK AZRAİL'İ DEĞİL, DOKTORU BEKLİYORLAR
Somali'de çok büyük değişimler yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğinin altını çizen Bozdağ, ''Oraya Türk uçakları gittiği zaman secdeye kapanan insanlar var, Allah'a şükretmek için. 'Türkler geldi artık açlıktan, ilaçsızlıktan, tedavisizlikten ölmek yok' diye sevinen insanlar çıktı. Bunu ifade edenler oldu. Biz bir açılış yaparken bir konuşmacı, hiç unutamıyorum, şunu söyledi: 'Türkler buraya gelmeden önce biri hastalandığında ölüm sırasını bekliyordu adeta. Doktor ve ilaç yoktu ama Türkler geldikten sonra artık herkes Azrail'i değil, kendilerini hayata bağlayacak doktorları, tedaviyi bekliyor. Büyük bir değişim oldu' diyorlar'' ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türkiye'nin Somali'de hesaplı bir şekilde bulunmadığını, insani ve vicdani nedenlerle oraya gittiğini kaydederek, ilaçsızlıktan ve açlıktan insanlar ölürken Türkiye'nin buna sessiz kalmasının düşünülemeyeceğini bildirdi.
Türkiye'nin Afrika'ya dönük politikalarında da büyük değişimler olduğuna işaret eden Bozdağ, 2002'de 12 olan Afrika'daki büyükelçilik sayısının 2012 yılı sonunda 34'e çıktığını söyledi.
Afrika'nın her yerinde Türk bayrağının dalgalandırıldığını söyleyen Bekir Bozdağ, bunun ötesinde pek çok Türk'ün bölgede işler yaptığını belirtti.
Etiyopya, Gana, Nijer ve daha birçok ülkede iş adamlarının ve sivil toplum kuruluşlarının büyük işler yaptığını dile getiren Bozdağ, ''Bugün Afrika'da Türkiye'ye ve Türk halkına dönük büyük bir muhabbet var. Büyük bir sevgi ve saygı var. Türklerin ürettikleri mallara büyük bir güven var. Türklerin sundukları hizmete büyük bir itimat var. Bu önemli bir olay. Artık Türk markaları ve iş adamları Afrika'da da büyük bir markaya dönüşmüş durumda. Tabii bundan rahatsız olanlar çıkabilecektir. 'Bunlar da nereden çıktı. Dün biz burada daha rahattık' diyenler olabilecektir. Bizim oralarda bulunuşumuzun nedeni siyasi hesaplarla değil, insani ve vicdani nedenlerledir ama hesaplarla orada olanlar bizim bu tavrımızı yadırgıyor ve sorguluyorlar. Biz orada olmaya devam edeceğiz'' dedi.
Bölgede Osmanlı'dan kalma tarihi, kültürel miras bulunduğuna dikkati çeken Bozdağ, Etiyopya'da Osmanlı'dan kalan binaların hala hükümet tarafından kullanıldığını bildirdi.
Başı dara düşenin Türkiye'den yardım istediğini bunun sebebinin de geçmişte darda kalanlara ecdadın yardıma gitmesi olduğunu vurgulayan Bozdağ, ''Bu bilinçaltı kabulü ile şimdi onlarda sıkıştıkça güçlü Türkiye'den onlar da yardım istiyorlar. Biz de imkanlarımız ölçüsünde bu yardımları yapmaya devam edeceğiz. Hesabi değil, insani nedenlerle Afrika'dayız'' dedi.
YURTDIŞI TÜRKLER VE AKRABA TOPLULUKLAR BAŞKANLIĞI
Bozdağ, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın, AK Parti hükümetlerinin yurt dışında yaşayan vatandaş, soydaş ve akrabalara yönelik attığı en önemli adımlardan biri olduğunu belirtti.
Yurt dışındaki Türkler ve akraba topluluklarla daha fazla ilişki ve işbirliği içinde olmak için bir dizi adım atıldığını, bunlardan bir tanesinin Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı olduğunu anlatan Bozdağ, bu kuruluşun dünyanın her tarafına koştuğunu ve sorunlara çözüm bulmaya çalıştığını kaydetti.
Yurt dışında yaşayan Türkler için olduğu kadar, Türk kültürünü, dilini, tarihi ve sanatını öğrenmeleri için 2007 yılında Yunus Emre Vakfı'nı kurduklarını anımsatan Bozdağ, vakfın yurt dışında 36 noktada Yunus Emre Kültür Merkezi kurduğunu söyledi.
Bozdağ, ''Şimdi 36 ülkede Türkçe öğreten kurumlarımız var. Türkiye'de Amerikan Kültür, İngiliz Kültür vardı. Herkes bunlardan bahsediyor ve buraya gidiyordu. Dışarıda bizi birinci ağızdan tanıtan merkez yoktu. Şimdi onun adımını attık. Bunun da kanunun çıkarttık'' dedi.
TİKA,'nın 2011'de yeniden yapılandırıldığını ve adının Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı olarak değiştirildiğini, 5 kıtada, 105'ten fazla ülkede hizmet veren bir kuruma dönüştürüldüğünü ve yurt dışında 33 koordinasyon ofisinin bulunduğunu söyledi.
Türk Belediyeler Birliği, Türk Konseyi, TÜRKPA ve Türk Akademisi'ni kurduklarını dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
''Bütün bunları yaparken hem Türk dünyası ile hem de vatandaşlarımızla daha çok işbirliği için çalışmalar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluk Başkanlığı personeli de araziden aldık. Arazi derken, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızın çocuklarından, orada eğitim görenlerden, Fransa'da olanlardan, oralarda yetişmiş olan çocuklardan aldık ki bunlar hem dili iyi biliyorlar hem o toplumu iyi biliyorlar hem de oradaki vatandaşlarımızı iyi biliyorlar.''
YURT DIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLAR BİRBİRİ İLE İRTİBATLI OLMALI
Yurt dışında Türk vatandaşlarının bulundukları yerde birbirleri ile irtibatlı olmalarının önemine dikkati çeken Bozdağ şunları kaydetti:
''Geçmişte Türkiye siyasetinin Avrupa'da yansımaları vardı. O siyasetin yansımalarının gereği herkes Türkiye'yi düzeltmek için bir siyasal mücadeleyi başka ülkelerde de veriyordu. Biz diyoruz ki 'Türkiye'de bu siyasetleri yapan partiler var. Onların genel başkanları, milletvekilleri, il başkanları var. Onlar bu siyasetin kavgasını Türkiye'de veriyorlar, versinler. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da oylarını nereye istiyorlarsa oraya versinler, ama bizim konsantre olmamız gereken şey bulunduğumuz ülkede yaşanılan sorunlardır. Sorunlara karşı birlikte mücadele etmemiz lazım. Artık Türkler Avrupa'da ve başka ülkelerde geri dönücü değil, orada kalıcı olduklarını söylüyorlar. Çocuklarının, torunlarının orada kalacağını ve mezarlarının orada olacağını söylüyorlar. Öyleyse bizim bu değişen anlayışa paralel olarak sivil toplum örgütlerimiz, derneklerimiz çalışmalarını yönlendirmesi lazım. Yaşanan ülkede sorunlara karşı birlikte mücadele edebilmeli. Kendi kişilik, kimlik, din, dil, kültür özellikleri ve güzelliklerini muhafaza ederek aynı zamanda yaşadığı toplumla uyumlu ve başarılı olabilmede, sorunları aşma mücadelesini birlikte vermelerinde büyük fayda olduğunu düşünüyorum.''
Bozdağ, yurt dışında yaşayanların 2014 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bağlı bulundukları konsolosluk veya başkaca yerlere konulabilecek sandıklarda rahatça oy kullanabileceğini hatırlatarak, ''2014 seçimlerinde yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız iki tane ilk yaşayacak. Birincisi ilk defa cumhurbaşkanını seçecek olmaları, ikincisi de ilk defa bulundukları yerde sandıkta oy kullanacak olmalarıdır'' dedi.
TÜRKİYE BURSLARI CAZİBE NOKTASI
Bozdağ, 2011 yılında Türkiye burslarına müracaat sayısının 9 bin olduğunu, 2012 yılında ise sayının 45 bine yükseldiğini ve bunun da Türkiye'nin tercih edilen ve üniversite eğitimi açısından markalaşan bir ülke olduğunu gösterdiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Türkiye 2012 yılında 3 bin 916 yabancı öğrenciye burs verdi. 2013 yılında da 4 bin 500 civarındaki yabancı ülkelerden gelen öğrencilere burs verecektir. Bu Türkiye'nin artan gücünün ve nüfuzunun, Türkiye'deki eğitim kalitesinin yükseldiğinin somut bir göstergesidir'' dedi.
Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda İngiltere ve ABD gibi çok daha fazla sayıda uluslararası öğrenciyi ağırlayacağını ifade eden Bozdağ, kendi olanaklarıyla Türkiye'de eğitim gören yabancı öğrencilerle bu sayının daha da artacağını kaydetti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.