Erdoğan: Eşimden önce ben öleyim

Başbakan Erdoğan dün akşam NTV ve Star TV'nin ortak yayınında 'Yemeklerinizi sizden önce eşiniz mi tadıyor?' sorusu üzerine "Rabbimden temennim eşimden önce ölmek. Yoksa bana kim bakacak" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün akşam NTV ve Star TV'nin ortak yayınında gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi. Oğuz Haksever'in moderatörlüğünde Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas, NTV Haber Koordinatörü Nermin Yurteri ve Star Haber Koordinatörü Nazlı Öztarhan'ın sorularını yanıtlayan Erdoğan özetle şu mesajları verdi:
BEN DE İŞKENCE GÖRDÜM: Bir başlık attık. Milli birlik ve kardeşlik projesi dedik. Başlık ortada. Eleştiri alacak yanı neresidir merak ediyorum. Tabii açık net söylüyorum. Bir yanlış bir başka yanlışla düzeltilemez. Pisliği pislikle temizleyemezsiniz. Diyarbakır Cezaevi ile ilgili kanaatlerim önceden açıklanmıştır. O işkenceleri ben de gördüm.
HÜKÜMET ENSTRÜMANINI KULLANIR: Bu konu ile alakalı Oslo, İmralı devletin eli ayağı var. Hükümetler bu enstrümanlarını yerli yerinde kullanır. Dünya bu şekilde uygulamış. İspanya'da bunu görürsünüz. İngiltere, İrlanda'da bunu görürsünüz. Parlamentonun içindeki uzantının yetkisi yoksa temsil kabiliyeti yoksa gidip de teröristle sarmaş dolaş olup öpüşüyorsa ben onunla görüşmem.
BİZİM YOLUMUZ DEĞİL: "Diyarbakır Cezaevi'nde filancaya işkence edilmiş bana da işkence yapılsa dağa çıkarım" Hayır bizim yolumuz bu değil."
SADECE ULUDERE KONUŞULUYOR: AK Parti olarak yaşatmanın gayretinde olduk. Birileri bu öldürmenin gayreti içinde iken buna kimler sahip çıkıyor, kimler çıkmıyor bakmamız lazım. Dün Meclis'te Uludere dediniz kısa değineceğim. Orada bağırıyor. "Bu bir soykırımdır" diyor. Bunu söyleyen Gediktepe'yi, Başbağlar'ı, Bingöl'ü konuşmuyor. Buralarda askerlerimiz şehit oldu. Bunları konuşmuyor. Ama bir yıl boyunca Uludere'yi devamlı gündemde tutuyor. Daha netice çıkmadan terör örgütü ve uzantıları "İlle özür dileyeceksin" diyorlar. İlerde gerekirse dileriz.
DERSİM YANLIŞINA DÜŞMEYİZ: Biz Dersim yanlışına düşmek istemedik. Dersim'de ilgili devlet adına o günün adına devlet olarak özür diledim. Şimdi üzüntülerimi bildirdim. Çünkü ben o işin üzerine gidiyorum. Ama ortada netice çıkmadan kalkıyor terör örgütü veya uzantıları bize illa sen özür dileyeceksin. İleride niye olmasın. Bakın böyle bir duygusallığı paylaşmamış olsam ne Başbakan Yardımcımı ne eşimi ne kızımı gönderirim. Ben paylaşıyorum ki gönderdim.
'SIRTINDA KÜFE OLMAYANLAR RAHAT'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tartışılan kuvvetler ayrılığı ile ilgili sözlerine açıklık getirdi. Erdoğan "kuvvetler ayrılığına karşı mısınız" sorusuna şöyle yanıt verdi:
Türkiye'de kuvvetler ayrılığı prensibini en güçlü savunan partinin lideriyim. Sorumluluk altında olan biziz. Sırtında küfe olmayanlar, boş küfeyle dolaşanlar rahat konuşuyorlar.
Kuvvetler ayrılığı dediğimiz, yasama, yürütme, yargının anayasada, yasalarda belirlenmiş bir hareket alanı vardır. Fakat, bizim ülkemizde öyle zamanlar yaşadık ki yargı bazen yasamanın da alanına müdahale etti, yürütmenin de alanına müdahale etti. Bir 367 olayı yaşadık ki Cumhurbaşkanı ile ilgili konuda baktık yargı meclise, yasama organına müdahil oldu. Bir başka konuyu yürütmede yaşadık. Galataport'un satışı. Biz bunu yapıyoruz ama yargı bunu engelliyor. Aynı şekilde Haydarpaşaport, İBB'nin İETT garajı satma olayı, İzmir Limanı'nın satışıyla alakalı konu.
Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı ortadan kalkıyor mu? Böyle bir şey mi var? Tam aksine daha da güçleniyor. Parlamentonun etkinliği de daha artıyor. Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dün cuma namazı sonrası kuvvetler ayrılığı ile ilgili açıklamasının hatırlatılması üzerine "Aynı düşünüyoruz" dedi.
BENİ DAHİ DİNLİYORLAR
Devletteki derin yapı tamamen temizlendi diye iddianın içinde olamam. Çünkü her geçen gün çok çok değişik şeyler olabilir. Bu kadar büyük iddianın içinde değilim. Herhalde dünyada da kolay kolay hiçbir ülke derin yapının sıfırlandığı ülkeyi konuşmak mümkün değil. Buna ABD'de Rusya'da dahil. "Bazı devletin kurumları birimleri arasında ciddi alışkanlıklar var. Tamamiyle söküp atamıyorsunuz. Dinleme de buna dahil. Kim derse ki kazıdık attık. Hayır. Ben de dahil bu dinleme bitmemiştir." Makama böcek koydular koymadılar. Zaten bilemezsin ki yapanlar zaten en yakınınızla yapıyor yapıyorlar. Arama tarama esnasında ilgili birimlerimiz bunu buldu çıkardı. Epey oldu. Bunu bulmak yetmiyor ki? Bunu kim koydu? Evimin altındaki ofisimde bulundu." "Sayın Baykal ile olan olay. Derin devlet dediğiniz olay var ya onlar da çalışıyor. Bunlar devletin içinde. O gece mecliste olmamış olsam belki devam edip gidecekti. Maalesef sayın Baykal bu hassasiyetimi açıklamama rağmen anlayamadı."
ODTÜ YÖNETİMİ SAMİMİ DEĞİL
"Bu üniversitenin yönetimi samimi değil. Siz nasıl bir üniversite yönetimisiniz ki orada o gün Türkiye uydusunu fırlatacak gururlanmanız lazım. Sizin yetiştirdiğiniz bunlarsa bizim ülkemiz batmış. Öğrencilerimiz gururlanması lazımken lastik yakıyorlar. ("GÖKTÜRK-2'nin uzaya fırlatılması törenine Cumhurbaşkanı'nın katılmamasıyla ilgili soru: "Organizasyon tamamen TÜBİTAK'a aittir. Keşke Cumhurbaşkanı Gül'ü davet etmeyi atlamamış olsaydılar."
ERGENEKON'DA SÖZ YARGININ
"Ben sayın Kılıçdaroğlu kadar cesur değilim. Bir yargı süreci vardır. Ve içersinde yargıya müdahale yetkim yok. Silivri bir Açıkhava hapishanesi değildir. Yargı ne kadar verir saygı duyarız.", "Tabi silahlı kuvvetlerin şüphesiz rahatsızlıkları var." (af önerisi) "Bizim gündemimizde böyle bir şey yok."
VEKİLLER ZATEN TUTUKLUYDU
"Biz tutuklu vekillerin tahliyesi yönünde bir söz vermedik. CHP Genel Başkanı verilmemiş bir sözü verilmiş gibi yaparak bizi zan altında bırakıyor. Biz bunların mecliste yapılacak oylama ile çıkarılması falan sözünü kimseye vermedik. Hepsi tutukluydu. Bunların içinde mahkum olan da var. Bunları dışarı çıkarma mantığı ile aday yapıldılar.
KADINA ŞİDDET AZALIYOR
Kadına şiddette aslında Türkiye oran itibari ile artmıyor. Eksiliyor. Geçmişte medya takibi falan yoktu. Medya takibi olmadığı için görünürlüğü arttığı için bir yük oluyor.
ASKER İNTİHARLARI: "Edindiğim bilgiler Türkiye çok gerilerde. ABD bir numara. Genelkurmay başkanımla değerlendirmesini yaparken konu ile ilgili hassasiyeti çok net gördüm.
EŞİMDEN ÖNCE BEN ÖLEYİM
Turgut Özal'ın zehirlenmesiyle ilgili konu konuşulurken "Yemeklerinizi sizden önce eşiniz mi tadıyor?" sorusu üzerine: Eşim zehirlenecekse ben zehirleneyim. Olur mu öyle şey? Ben eşimden önce öleyim. Eşim benden önce ölürse bana kim bakacak?"

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.