Başbakan'dan kuvvetler ayrılığı çıkışı

NTV canlı yayında soruları yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Kuvvetler ayrılığını en kuvvetli savunan partinin lideriyim. Erkler arası yetki ihlaline karşıyız" diye konuştu.
Erdoğan "Bu tartışmalar olmasa ben Başbakan olamam" dedi.
-Arınç'ın ben de olsaydım dağa çıkardım sözleri, İçişleri Bakanı'nın sözleri, geleceğe dair planlarla ilgili ne diyeceksiniz?

Başbakan Erdoğan "Ülkemizde öyle hassas konular var ki. Terör konusunda bizler bir ittifak sağlayamıyorsak bu büyük bir açıktır. Milli Birlik Projesi başlığımız vardır. Medya ile görüştük ekonomistlerle görüştük partilerle görüştük. Bir yanlış başka bir yanlışla düzeltilemez. Pisliği pislikle kanı kanla düzeltemezsin. O denemdeki işgencelerin içerisinde geldik. Ama biz meydanlara çıkıp bunları söylemedik. Bazıları toplanıp bunlarla ilgili camları kırıp ortalığı datıyor. Teröristle mücadele ederiz. Ama parlamentodaki uzantılarıyla müzakere ederiz dedim. Parlamentodaki uzantıların bir yetkisi yok. Gidip dağdakilerle sarmaşdolaş olanla bir şey görüşemem konuşamam. Bunların bir yetkisi yok çünkü. Şehitlerin analarını ağlatamam. Birkaç kişiye şirin görüneceğim diye diğer tarafı yıkamam" dedi.
Başbakan Erdoğan Arınç'ın dağa çıkma sözüyle ilgili, "Ben dağa çıkamam bizim yolumuz o değil" dedi.
Biz AK Parti olarak yaşatmanın peşindeyiz. Ama birileri öldürmenin derdinde. Meclis'te Uludere'den bahsediyoruz. Orada kalkıp "Bu bir soykırımdır" deniliyor. Herkes Uludere'yi konuşuyor. TSK önemli imtihanlardan geçti. Burada medyanın da çok etkisi var açık konuşuyorum. Uludere'de askeri ve sivil yargı takibini sürdürüyor. Bu olay uyarılara rağmen kervanın devam ettiği bir olaydır.
İki de bir sivil vatandaş sivil vatandaş diyoruz. Burada terörist de sivil vatandaştır. Ama teröristlik yapıyordur. Yargı kararını verecek. Bakalım belli olacak herşey. Netice ortaya çıkmadan terör örgütü veya bunun uzantıları kalkıp bizden özür dilememizi istiyor. Durun bakalım netice bir çıksın. Gerekirse Uludere için özür dilerim.
Biz ortaya iyi niyet koyuyoruz. Kızımı hanımımı oraya gönderdim. Devlet bu durumda gerekli tazminatı ödemiştir ve hatta yetki kullanarak fazlası dahi ödenmiştir. Burada bir iyi niyet vardır.