Kıyı Emniyeti'nden açıklama

Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı, kurtarma botundaki personelin, ''stand-by'' bekleyen yedek vardiya olduğunu belirterek, ''Bu botun personeli, başka bir botun personeli değil. Dolayısıyla bu süreçte vardiya değişimi yapılıyor'' dedi.
Orakçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, acılı aileler kadar üzgün olduklarını ifade etti.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nün temel görevinin, denizde can ve mal kurtarma olduğunu belirten Orakçı, ''Biz herkesin kaçtığı kötü havalarda, insanların yardımına koşmak için varız. Dolayısıyla bu varlık sebebimizi düşündüğünüz zaman, denizde yardım bekleyen kişiler bizden ümit bekliyor. Bu anlamda benim personelim, bugüne kadar son 10 yılda 1538 kişiyi kurtarmış. Kıymetli arkadaşlarım, bundan daha tehlikeli ve ağır denizlerde bu işlemleri yapmış kişiler'' diye konuştu.
Dünkü hava şartlarının 3-5 değerinde olduğunu bildiren Orakçı, ''Bizim botlarımız 3-5 değerindeki havalarda rahatlıkla hizmet yapabilecek kalitede, son derece teknolojiyle donatılmış yetenekli botlar'' dedi.
Kayalıklara çarparak parçalanan botun benzer 10 bottan biri olduğunu anlatan Orakçı, bir numaralı botun denizde 4 kişiyi kurtarırken, 3 ve 4 numaralı botların İstanbul'dan hareket ettirilerek bölgeye sevk edildiğini söyledi.

-''Kurtarma botundaki personel, stand-by bekleyen yedek vardiya''-

Acil durumlar meydana geldiğinde tüm personelin ''stand-by'' görev beklediğini belirten Orakçı, şunları kaydetti:
''Hiç kimse şunun peşinde değildir; 'Ben bu işe gitmeyeyim, başkası gitsin'. Herkes aslanlar gibi görev bekler ve bunu bilir. Kurtarma botundaki personel, stand-by bekleyen yedek vardiya. Bu botun personeli, başka bir botun personeli değil. Dolayısıyla bu süreçte vardiya değişimi yapılıyor. Daha önceki arkadaşlarımız denize çıkmayı deneyip geri dönüyor. Yerine gelen ekip de durumu değerlendirip, mevcut şartlar içinde ne yapabileceği konusunda gemi kaptanıyla konuşuyor arkadaşlarımız. Gemi kaptanına söylenen şu; 'İnisiyatif sende, kendin şartları görüyorsun ve bu şartlar içinde yapabileceğine inanıyorsan çık.' Cemil kaptan da bunlara tamamen vakıf, son derece kaliteli biri. Denizde yapılan başarılı operasyonlar sonucunda değerlendirdiğimiz 3-5 kişiden biridir. Dolayısıyla botun teknik özellikleri ve kalitesiyle, botun kaptanı veya personelle ilgili herhangi bir sorun yok. Hava şartları gayet net.''

-''Üzüntümüz herkesten büyük''-

Bot personelinin, hava şartlarıyla ilgili Garipçe'deki meteoroloji istasyonunun verilerinin yanı sıra botun üzerindeki rüzgar göstergesine de baktığını ifade eden Orakçı, ''Bizde hangi ekibin gittiği konusu önemli değildir. Bizde her ekip her zaman her yere gider. Dünkü operasyonda 2 arkadaşımızı deniz tuttu, bir tanesi rahatsızlandı. Onları geriye aldık, yerlerine başkasını koyduk. Ekibim bu bilinçle yetişmiş bir ekiptir'' dedi.
Salih Orakçı, bot personelinin izinden çağrıldığı iddialarıyla ilgili, şunları söyledi:
''Vardiya değişikliği yapıldı. İzinden de çağırabilirsiniz. Burada bir can kurtarma operasyonu yapıyorsunuz. Şunu söyleyebilir misiniz; 'Bizim personelimiz yok, öbürünü de çağırmayayım kalsın?' Böyle bir şeyin arkasına sığınma şansımız yok. Görevimiz zaten bu. Bizim üzüldüğümüz kısmın bir boyutu da bu. Son derece başarılı bir kaptanımız var. Allah rahmet eylesin. Üzüntümüz herkesten büyük. Bu tip yakıştırmalara değer verip de onun üzerine gölge düşürmemek gerekiyor. Tüm arkadaşlarım 7-24 saat çalışan ve ne zaman, ne yapacağını bilen kalitede kişilerdir. Hiç biri şans eseri burada bulunmaz, hiç biri eksik bir eğitimden geçmez. Hiç birine istemediği bir şeyi zorla kimse yaptıramaz.''

-''Bizim elimizde böyle bir tutanak yok''-

Gemi kaptanının dünyanın her tarafında kendi kararlarını verebilen ''yegane insan'' olduğunu ifade eden Orakçı, şöyle devam etti:
''Cemil Kaptan 'Ben gitmiyorum' dediğinde gitmez. Bu kadar basit. İddia edildiği gibi Cemil Kaptan'ın 'Ben bu hava şartlarında denize açılmam' şeklinde bir tutanağı olduğu doğru değil. Bizim elimizde böyle bir tutanak yok. Bize bir gemi kaptanı 'Ben gitmiyorum, hava şartları da bu' deyip imzaladığı zaman, sizin onu gönderme şansınız var mı? Öyle bir şey yok tabii ki. Bizim bütün arkadaşlarımız, can kurtarmak için adeta canını feda edecek kadar işini seven ve bunun için çaba gösteren kişilerdir. Herkes şansını denemiştir, Cemil Kaptan da bu konuda son derece tecrübelidir. O da 'Ben de denemek istiyorum, şartlar müsait olursa değerlendiririm' demiş. Dolayısıyla arkadaşlarımızın onunla en son konuşması bu şekilde olmuş.''
Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı, Şile'de dün batan geminin 7 mürettebatı ile balıkçı Mümin Akgün ve bot personeli Mehmet Genç'i arama çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Orakçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gemi personelini kurtarmak için bölgeye sevk edilen kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı tahlisiye botunun parçalandığını anımsattı.
Bot kaptanı Cemil Özben'in kayalıklara tutunduğunu gören balıkçı Mümin Akgün'ün yardıma gittiğini ifade eden Orakçı, balıkçının da dalgaların etkisiyle denize sürüklendiğini kaydetti.
Orakçı, son 10 yılda personelin can ve mal emniyeti için her türlü yatırımı yaptıklarını belirterek, son derece yüksek teknolojik gemiler, tekneler aldıklarını söyledi.
Dışarıdaki kötü havaya uyumlu olmayan bir teknenin kullanılamayacağını vurgulayan Orakçı, ''Kimin neye ihtiyacı olabileceği, ne yapabileceği konusunda hepsinin farkındayım. Bu kadar kaliteli bir tekne sürüklenerek parçalanmış. Balıkçı son derece duyarlı davranmış. Arkadaşımızı kurtarmaya çalışırken hayatını kaybetmiş. Bizim için gurur verici, onur verici mücadele içine girmiş. Kahramanca personelin yardımına koşmuş. Can kurtarmanın doğasında olan şey de bu. Otomatik olarak siz hissedersiniz, yaparsınız. Zorlamayla olmaz, korkar geri döner'' dedi.
Salih Orakçı, kurtarma botunda kaptan Cemil Özben, çarkçıbaşı Mehmet Genç, yağcı Turgay Sarıboğa ve gemici Ahmet Kasarcı'nın bulunduğunu belirterek, Kaptan Özben ile Sarıboğa'nın cesetlerine ulaşıldığını, sağ olarak kurtulan Kasarcı'nın ise bugün hastaneden taburcu olduğunu söyledi.

-Kurtarılan 5 kişinin sağlık durumu iyi-

Salih Orakçı, ''7 gemi personeli ile balıkçı Mümin Akgün ve bot personeli Mehmet Genç'i arama çalışmaları sürüyor. Arama çalışmalarına 2 helikopter ile havadan, 2 tane de bot ve bir römorkör ile denizden devam ediyoruz. Ümitlerimizi kesene kadar aramaya devam edeceğiz. Cesetlere ulaşılması gerekiyor'' diye konuştu.
Orakçı, Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu'nun kendilerini telefonla arayarak batan gemideki mürettebatı kurtarmak için cansiparane çalışan bot personeline teşekkür ederek, kayıplar için üzüntülerini dile getirdiğini anlattı.
Gemi personelinden 1 kişinin cesedine ulaşıldığını, 4 kişinin de sağ kurtarıldığını anımsatan Orakçı, bu 4 kişinin İstinye Devlet Hastanesi'nde tedavilerinin sürdüğünü, sağlık durumlarının iyi olduğunu kaydetti.

-Dünyada batmayan bir bot yok-

Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Orakçı, bazı yazılı ve görsel basında, kurtarmaya giden botun batmayan özelliği olduğu yönünde yer alan haberlere ilişkin de şunları söyledi:
''Dünyada batmayan bir bot yok. Kimse bu bot için batmaz demedi. Denizde seyir halindeyken giden botumuz eğer alabora olursa, ters dönerse botun kendi özelliği, onu tekrardan doğrultarak yoluna devam etmesini sağlıyor. Çünkü biz herkesin çıkamadığı kötü havalarda dışarıda olmak zorunda olan bir kuruluşuz. Arkadaşlarım bunun bilincinde çalıştığı için bizler de kuruluş olarak başından itibaren buna uyumlu tekneler yapıyoruz. Helikopterin, başka bir geminin hizmet veremediği bir havada siz varsınız. Dolaysısıyla botun özelliği bu. Basında yer alan bizim 2009'da 4 adet yaptırdığımız farklı bir bot. Bu bot da aynı özelliğe sahip. Bu özellikteki botlardan 10 tane var. Aynı teknolojiyle yapılmış, bu havalarda hizmet veriyorlar. Bu hizmeti yüzlece kez yapmış, kendini ispatlamış. Aynı hava koşullarında kullanılan botlarla kişilerin kurtarıldığını biliyoruz. Bu bot batmamıştır. Sürüklenmek suretiyle kayalıklara çarparak parçalanmıştır. Biz burada üzüntüler içindeyiz. Başka şeylerin arayışındalar. Bunu hak etmiyoruz.''