Erdoğan: Bu fotoğraf utanç vesikasıdır!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
AK Parti hükümeti görevdeki 10. yılını geçtiğimiz 19 Kasım'da tamamladı. Ben burdan teşkilatımızda görev almış tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum...Aziz milletimize bize olan güven ve teveccüğünden ötürü ayrıca teşekkür eder şükranlarımı sunarım.
Hedefimiz 2023... Öncelikle bu hedefleri İnşallah tutturacak ve bunun gururunu yaşayacağız. Daha sonra 2071 hedeflerinin temellerini atacağız. Bu gün bu ülkeyi nereden alıp nereye taşıdığımızı herkese anlatmalıyız. 20 - 25 yaş arasındaki gençlerimiz bu ülkenin nereden nereye geldiğini çok iyi gördüler ama bu yaşların altında olan gençlerimize bu başarı anlatılmalıdır.
Cumhuriyetimizin kurulduğu yılda toplam ihracatımız 51 milyon dolar iken, 2002 yılında ise Türkiye'nin ihracatı 36 milyon dolar, bugün ise geriye dönük 12 aylık ihracatımız 148 milyar doları aşmış durumda...1924 yılında bir yılda gerçekleştirdiğimiz ihracatımızı biz bugün 5 saatte gerçekleştiriyoruz. Biz Cumhuriyete slogan atarak sahip çıkanlardan değiliz. Biz Cumhuriyete rakamlar ile sahip çıkıyoruz. Biz şimdi Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırdık deyince CHP'si MHP'si hem hop oturup hop kalkıyor. Ya neden rahatsız oluyorsunuz biz bu ülkeyi nereden alıp nerelere götürdüğümüzü anlatıyoruz. Mesele bundan önceki iktidarların başaramamış olmasıdır. Yoksa Cumhuriyetin kuruluşunda yaşananlar ile bugüne kıyaslamak değildir. Bunu Cumhuriyete karşı bir kıyaslama gibi görmek anlamsızdır...

Osmanlı Hükümeti 21 yy.'da çok ciddi savaşlara maruz kaldı. Çanakkale'de Bingazi'de, Sarıkamış'ta askerlerimiz yokluk çekti. Yemen'de çölde nadiren karşılaştığı otu kaynatan askerimiz vardı. Merhum Mareşal Fevzi Çakmak Birinci Dünya Savaşı ile ilgili şu çarpıcı bilgiyi veriyordu. Bir mermi kağnı ile cepheye gelene kadar 2-3 ay geçiyordu, düşman ise bunu demiryolu ile çok daha hızla getiriyordu. Bu millet çok zor şartlar altında insan üstü başarı göstererek bu ülkeyi bugünlere taşıdı. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları bu gerçeği gördükleri için büyük savunma yatırımlarının fikri alt yapısını hazırladı.
Atak helikopteri artık ülkemizde üretiliyor. 164 adet insasız hava aracını filomuza kattık. Mini insasız hava araçlarının seri üretimine ara vermeden devam ediyoruz. ANKA isimli ilk Türk insansız hava aracını üretime hazır konuma getirdik. Uzun menzilli füze üretimi artık ülkemizde yapılabiliyor. Atak helikopterlerinin TSK'ya teslimi 2013 yılında başlıyacak. Tank modernizasyonu artık yerli firmalar tarafından yapılıyor.
Sakarya'daki törende bir ilk daha gerçekleştirdi. Türkiye'nin ilk milli muharebe tankının tasarım ve prototip üretimini tamamladık. ALTAY tankının ilk protitipleri üzerinde 2013 yılında testler yapılmaya devam edecek ve başarılar sağlanması halinde peşinden üretime geçilecek.
İnşallah bu tankları kullanma ihtiyacı hissetmeyiz. İnşallah savunma sanayi içerisinde ürettiğimiz o silahları kullanmak nasip olmaz. Ama bulunduğumuz konum itibari ile bu yatırımları devam ettirecek ve harbe hazır durumda bulunacağız.
Geçtiğimiz günlerde Kahire'ye resmi temaslarda bulunmak üzere gittik. Burada yapılan müzakereler sonrasında 27 farklı anlaşmayı imzaladık. Şu anda 300 girişimcimizin yatırımları bulunuyor. Orada 53 bin kadar Mısırlı'yı istihdam ettiriyor. Geçiş sürecinde Mısır'ı yanlız bırakmamamız gerekiyor...İnşallah Mısır hep ilkbaharı yaşar hiçbir zaman sonbaharı görmez. Mısır ve Türkiye bölgenin barış ve huzuru için çalışmaya devam edecektir.
İsrail özgürlüğü ayaklar altına alarak işgal uyguluyor. Bölgede barışı ve temel insan haklarını hiçe sayarak etnik temzilik uyguluyor. Burdan batıya sesleniyorum İsrail hiçbri şekilde savunma hakkını kullanmıyor. Ve çok açık söylüyorum ordaki Filistinliler en doğalö savunma hakkını söylüyor. Birleşmiş Milletler'e ben hiçbir şekidle güvenmiyorum. İsrail saldırılarında 115 Filistinli hayatını kaybetmiştir.
Herkes avucunu ovuşturup duruyor, egemen güçler nerdesiniz yahu. Ülkemde de bazı köşe yazarları AK Parti dış politikaya da çok ağaırlık veriyor bu bizim başımıza ile.ride bir şeyler getirir mi diye biz halka be hakka inanıyoruz. Bizim için önümüzde 3 yol var, ya dilimizle müdahale edeceğiz, ya elimizle müdahale edeceğiz ya da kalbimize buz kestireceğiz.
Şu anda Filistin'i tamamıyla boşaltıp adeta kendilerine teslim etme hesabı içindeler. O yüzden biz diyoruzki el ele vermeliyiz. BM'dekilerin ağzına bakamayız, çünkü bugün onlara yarın bize. Öleceksek adam gibi ölmeliyiz.
Ben burada insan hakları örgütlerine sesleniyorum, insan hakları değince sizin aklınıza ne geliyor, Haniye kardeşimin kucağındaki çocuğu niye görmüyorsunuz. Türkiye'de PKK için geliyorsunuz peki Filistinli kardeşim için niye oraya gitmiyorsunuz.
Amerika, İngiltere, Çin sizlere sesleniyorum. Bir ülkenin üzerine ağır makineli silahlar ile ölüm yağdırmak insanlığa sığar mı.
Okullar vuruluyor, siviller vuruluyor hatta ambulanslar vuruluyor bu nasıl oluyorda savunma hakkı oluyor. İsrail 2008 seçimi öncesinde de Gazze'yi hedef tahtası haline getirmişti. Göreve ilk geldiğim zaman İsrail'e ziyarette bulunmuş ordan da Filistin'e geçmek istemiştim ama beni yarım saat araçta beklettiler, düşünün bir Başbakana bunu yapan sıradan bir insana ne yapmaz.
Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisinde terör devleti İsrail 9 masum insanı katletti. O gemide bulunan genç Furkan'ın ölüm raporuna baktığımda çıldırmamak içten değil. Bunu Obama'ya gösterdiğimde görmemezlikten geldi.
Ariel Şaron'un oğlu bir köşe yazısı yazmış, yazısında Filistin'i hiroşimaya benzetmek gerek diyor. Ya bunu baban da söylüyordu. Şaron, bana dünyada en zevk aldığım an Filistin'de tankların üstünde bulunduğum andır dedi, ben ona dedimki aynı dine sahip olduğum bir ülke için bunu söylemen ayıp olmuyor mu. Bunu basın toplantısında da söyle dedim söyliyemedi. Şimdi ne yapıyor, makineler ile hayat mücadelesi veriyor. İşte alma mazlumun ağını çıkar aheste aheste...
Buradan sesleniyorum, Ariel Şaron'un oğlunun yazdığı yazı bir insanlık suçudur.
Kendi ezberlerini dünyaya dikte etmeye çalışanlar beyhude çaba gösterirler...
Filistinlilere hakları teslim edilmedikçe maalesef bu dünyada kan ve gözyaşı bitmeyecektir. Herkes sırtını dönsede biz Filistin'e sırtımızı dönemeyeceğiz. Herkes yüzünü çevirse de biz Filistinli kardeşlerimize yüzümüzü çevrimeyeceğiz. Katar'da ve Mısır'da bu ilgiyi görmek beni memnun etti. Filistin'in haklarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz.
İsrail er yada geç, 9 aylık çocuğun, 81 yaşındaki ninenin ve bu zamana kadar öldürülen masum insanların hesabını vercektir.
Cüneyt Aral'ın ailesine dönmesinin bizi mutlu ettiğini belirtmek isterim. Beşşar Kadumi'nin de bir an önce ailesine teslime edilmesi için gereken çabayı göstermeye devam edeceğiz.

CHP heyetinin Beşşar Esed ile çektirdiği hatıra fotoğrafının ülkemizde yayınlanması manidardır. Bu olayın Esed'in PR çalışmasına dönüşmesi adeta bir siyasi şova dönüştürülmesi üzüntü vericidir.
Aylar önce Kılıçdaroğlu'na İsrail'i arkasına alıp Filistin'e karşı hatıra fotoğrafı çektirmesini söylemiştim ama onlar adresi şaşrımışlardır. Bu fotoğraf utanç vesikasıdır. Ve bu kare CHP'nin tarihine kara leke olarak kayıtlara geçecektir.
Suriye'nin eli kanlı diktatörü Esed CHP'yi parmağında oynatıyor. CHP'li bir milletvekili meclis kürsüsünden Esed'e canın cehennneme diyordu, işte şimdi o Esed ile hatıra fotoğrafı çektiriyorlar.
CHP sorunun en başından beri eli kanlı Suriye yönetiminin yanında olmaktan çekinmemektedir. O yüzden bu kare yüzünden CHP'yi bir kez daha kınıyorum. CHP'yi milli bir duruş sergilemeye davet ediyorum. Suriye iyi gitmiyor artık orada mezhebi bir savaşa doğru gitme tehlikesi var, korkumuz budur. CHP'yi bir kez olsun haklıların yanında olmaya davet ediyorum.
24 Kasım'da kutlanacak olan Öğretmenler Günü'nü şimdiden kutluyorum...