'Şam Şeytanı'nın çok vakti kalmadı
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Rum kesimi dönem başkanlığıyla ilgili herhangi bir gelişmenin olmadığını vurgulayarak, AB Komisyonu bu dönemde bile ilişkilerin sekteye uğramaması için Türkiye için bugüne kadar yapılmamış bir şeyi yaptığını ve "pozitif gündem" denen bir süreci icat ettiğini söyledi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 31.07.2012
- Güncelleme Tarihi: 14:55 | 31.07.2012
Habertürk Televizyonu'nda katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Bağış, "pozitif gündem sürecinde biz 8 ayrı fasılla ilgili olarak çalışma grupları oluşturarak vize muafiyetinin, terörle mücadelede iş birliğine yoğunlaşılmasının ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının AB komisyonunda görev alabilmesinin önünü açacak bir takım çalışmaları başlattık" dedi. Bakan Bağış, ilişkilerin, müzakere sürecinden daha aktif şekilde sürdüğünü ve dönem başkanlığıyla muhatap olunmadığının altını çizerek, "Biz çalışmalarımıza devam ediyoruz, durmak yok reforma devam diyoruz. Onların muhatabı biz değil, yanı başlarındaki komşuları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Dönem başkanlığı konusunda İrlanda'dan yardım istiyorlarmış, gerek yok KKTC onlara gerekli desteği sağlar" şeklinde konuştu.
-Vize muafiyet konusu-
Bağış, vize muafiyeti konusuyla ilgili Türkiye'nin 30 yıldır çaba gösterdiğini vurgulayarak, AB üyesi 27 ülkenin, AB Komisyonuna Türkiye ile vize muafiyeti müzakerelerine başlama yetkisini verdiğini söyledi. Komisyonun müzakerelerde izlenecek eylem planı üzerinde çalıştığının altını çizen Bağış, "75 milyon vatandaşımız pasaportlarını alıp, vize almadan AB ülkelerine vizesiz gidebilecek" dedi. Bağış, vize muafiyeti için müzakerelere başlayan ülkelerin 3-4 yıl içinde sonuca ulaştığını, Türkiye'nin de en kısa zamanda muafiyet konusunda başarı sağlayacağını temenni ettiklerini belirtti.
Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin AB'ye girmesiyle ilgili hala nazlanan ülkeler olsa da bazı çevreler de Türkiye'nin önemini kavramaya başladı. AB reçetesi, ülkedeki standartların yükselmesi, refah seviyesi, gelişmiş demokrasi ve Türkiye'nin, vatandaşların huzur içinde yaşayacağı bir ülke haline dönüşmesi açısından çok önemlidir. Biz reçeteyi uygulayalım üye olup olmayacağımıza da milletimiz vakti zamanı gelince karar verecektir."
-"Şam Şeytanı" Esed-
Konuşmasında Suriye'ye de değinen Bağış, "Bugüne kadar kendi ülkesine ve kendi halkına zulmeden ve benim kendi tabirimle artık 'Şam Şeytanı' olarak kabul edilen birinin yönetimde uzun süre kalma şansı yok. Esed'i destekleyen ülkeler bile bugün Esed sonrasında Suriye'nin planlarını yapmaya başladı. Eninde sonunda bu vahşet bitecek, ümit ediyoruz ki bir an evvel biter. Suriyeliler, şeffaf ve demokratik bir Suriye idealini yakalarlar. Biz de komşularımızla huzur içinde yaşamaya devam ederiz" ifadelerini kullandı.
-Vize muafiyet konusu-
Bağış, vize muafiyeti konusuyla ilgili Türkiye'nin 30 yıldır çaba gösterdiğini vurgulayarak, AB üyesi 27 ülkenin, AB Komisyonuna Türkiye ile vize muafiyeti müzakerelerine başlama yetkisini verdiğini söyledi. Komisyonun müzakerelerde izlenecek eylem planı üzerinde çalıştığının altını çizen Bağış, "75 milyon vatandaşımız pasaportlarını alıp, vize almadan AB ülkelerine vizesiz gidebilecek" dedi. Bağış, vize muafiyeti için müzakerelere başlayan ülkelerin 3-4 yıl içinde sonuca ulaştığını, Türkiye'nin de en kısa zamanda muafiyet konusunda başarı sağlayacağını temenni ettiklerini belirtti.
Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin AB'ye girmesiyle ilgili hala nazlanan ülkeler olsa da bazı çevreler de Türkiye'nin önemini kavramaya başladı. AB reçetesi, ülkedeki standartların yükselmesi, refah seviyesi, gelişmiş demokrasi ve Türkiye'nin, vatandaşların huzur içinde yaşayacağı bir ülke haline dönüşmesi açısından çok önemlidir. Biz reçeteyi uygulayalım üye olup olmayacağımıza da milletimiz vakti zamanı gelince karar verecektir."
-"Şam Şeytanı" Esed-
Konuşmasında Suriye'ye de değinen Bağış, "Bugüne kadar kendi ülkesine ve kendi halkına zulmeden ve benim kendi tabirimle artık 'Şam Şeytanı' olarak kabul edilen birinin yönetimde uzun süre kalma şansı yok. Esed'i destekleyen ülkeler bile bugün Esed sonrasında Suriye'nin planlarını yapmaya başladı. Eninde sonunda bu vahşet bitecek, ümit ediyoruz ki bir an evvel biter. Suriyeliler, şeffaf ve demokratik bir Suriye idealini yakalarlar. Biz de komşularımızla huzur içinde yaşamaya devam ederiz" ifadelerini kullandı.
DİĞER