Kimliğini ver ehliyeti al!
Trafik kazaları terörden beter. Sürücü kursu sahibi A.C.'nin itirafları, kazaların neden önlenemediğini ortaya koyuyor: "Kurslar, 'evrak takip bürosu'na dönüştü. Eğitim, denetim diye bir şey yok. Başarısız adaylar için joker eleman kullanan kurslar bile var."
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 23.07.2012
- Güncelleme Tarihi: 09:10 | 23.07.2012
Sürücü kurslarını 'evrak takip bürosu'na benzeten A.C., gerekli eğitimi verememelerini ücretlerin düşürülmesine bağlıyor: "Savcılığa giden, Emniyet'e giden belgeler, diplomalar, trafik evrakları... Biz de bu evrakları takip eden bürolara dönüştük, eğitim falan yok. Nasıl verelim ki 2002 yılında 500 liraya verdiğimiz ehliyeti, 2012'de 150 liraya düşürdük."
Direksiyon sınavlarının bağımsız ve uzman eğitimciler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan A.C., çarpıcı bir bilgi de veriyor: "Direksiyon sınavı Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı öğretmenlerce yapılıyor. Öyle öğretmenler var ki yıllar önce almış ehliyetini, araba sürmesini bilmiyor. Günlük 70 lira yevmiye alabilmek için bütün öğretmenler yazılıyor. 2 saatte 200 kişiye sınav yapıyorlar. 2 saatte bu kadar adayın araba sürüp sürmediğini nasıl test edebilirsin? '2 dakika araç sürdü' diye adaya ehliyet veriyoruz. Sınavlarda 5 kez arabayı istop ettirenler bile ehliyet alıyor. Hatta hocalarımız sınavlarda aynaları kendisine çeviriyor. Sürücü adayı ayna kullanmıyor. Almanya'da eğitim almış bir öğretmen arkadaş, Şişli'de direksiyon sınavı yapmıştı. 20 adaydan 18'ini geçirmedi. Milli Eğitim bir daha o öğretmene görev vermedi." En son çıkan yönetmelikte sürücü kurslarının sahibi olduğu pist alanının 5 dönümden 10 dönüme çıkarıldığını anlatan A.C., "Hiçbir sürücü kursu sahibi pistin nerede olduğunu bilmez. Kurtköy'de sürücü kursu sahibi olan kişi, Tekirdağ sınırında Çerkezköy'de pist kiralıyor. Müfettiş, denetime geldiğinde 3 saat uzaktaki piste rehberle gidiyoruz. Öğrencilerin hiçbirine de orada eğitim verilmez. Her şey tamamen kâğıt üzerinde. Her ay bin lira kira diye hava parası ödüyoruz. Müfettiş bunu biliyor." diyor.
Mesleğimi söylemeye utanıyorum
A.C. tüm eksikliklerin yetkililer tarafından bilindiğine işaret ediyor: "Eş dost sohbetlerinde mesleğim sorulduğunda 'sürücü kursum var' diyemiyorum. İşimi söylediğimde 'üzerinizde çok vebal var abi' diyorlar. Adeta yerin dibine giriyorum. En üst düzeyde yetkililere sürücü eğitimlerinde yaşanan sorunları anlattığımızda 'bunları biliyoruz' diyorlar. Peki o zaman neden çözüm üretmiyorsun? Kusura bakmasınlar ama bu olayda başbakan, bakanlar, sürücü kursu sahipleri, kamu görevlileri ve sürücü adayları hepsi suçlu. Biz sadece son 1 haftada trafik kazalarına kurban verdiğimiz insanı, 2-3 yılda terörde kaybetmedik. Bütün veballer üzerinde." (zaman)