Faruk Çelik muhalefete yüklendi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''Suriye'deki dikta rejimini destekleyen muhalefetle karşı karşıyayız. Bedenleri 2012'de, ruhları 60 sene geride. 60 sene öncesini yaşayan bir muhalefetle iç içe olduğumuzu öyle tahmin ediyorum hepiniz görüyorsunuz'' dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 25.03.2012
- Güncelleme Tarihi: 17:25 | 25.03.2012
Bakan Çelik, Hüseyin Akbaş Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Tokat 4. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Şırnak'ta şehit düşen polislere Allah'tan rahmet, ailelerine ve tüm Türkiye'ye başsağlığı diledi.
AK Parti'nin kongrelere ve teşkilatlara ihtiyacı olmadığını belirten Çelik, şunları kaydetti:
''Neden? Dünyada bugün nereye giderseniz gidin siyasi istikrarsızlık var. İstikrarsızlığın nedeni ne diye bakıyorsunuz, nedeni gayet açık, lider yok, ne Avrupa'da lider var ne Balkanlar'da ne dünyada var. Lider olmadığı için ülkelerde siyaset çürümeye başlıyor, sıkıntılar başlıyor. Şu anda genel sıkıntı bu. Avrupa'da marjinal partiler küçük partilerle koalisyona girdiler. Onlar koalisyona girince Avrupa'nın ilkeleri ortadan kalktı. Küçük partiler o büyük partileri dilediği gibi kullanmaya başladı. Böyle olunca istikrarsızlık başladı. Ülkeleri yönetememe durumuyla karşı karşıya kaldılar. Bu sıkıntıların ortasında çok şükür milletin gönlünde taht kurmuş bir liderimiz var. Milletin arkasından koştuğu bir liderimiz var. Böyle bir lider olduğu için teşkilatlar önem arz etmeyebilir ama genel başkanımız böyle demiyor. Genel başkanımız 'teşkilat' diyor, 'teşkilat' diyor, ille de teşkilat. Neden? Çünkü insan merkezli bir siyasi hareketiz. 'İnsana hizmet için, insanımızın sorunlarını çözmek, Tokatlı insanın sorununu çözmek için siyasi hareket başlattık' diyor genel başkanımız.''
Suriye'deki olaylara da değinen Bakan Çelik, ''Suriye'de kan gövdeyi götürüyor. Çok acı sahneler var. Gerçekten içimiz kan ağlıyor Suriye'de olup bitenler açısından'' dedi.
Batının da iflaslar yaşadığını ifade eden Bakan Çelik, şöyle devam etti:
''Yunanistan ve Portekiz zor durumda. Büyük sorunlar var dünyanın batı tarafında. Ekonomi durağan. Türkiye böyle mi? Değil. Çok şükür batı ve doğuda yaşananların ortasında Türkiye sizler sayesinde güçlü. Her alanda dimdik. Onun için size teşekkür ediyoruz. 20. yüzyıl millet iradesiyle mücadele yılı olarak geride kaldı. Türkiye ne yazık ki 50 sene milletin iradesiyle mücadele etti. Böyle geçirdi. Seçilenler vardı ama idarede yetkileri yoktu. 'Otur' diyorlardı, oturuyorlardı. 'Git' diyorlardı, şapkayı alıp gidiyorlardı. Atanmışlar seçilmişlere 'hizaya geçin' diyorlardı, Türkiye'de hizaya geçiliyordu. Bakın Türkiye'ye ne yaptılar. 1960'ta ihtilal yaptılar. 1961'de Tokat'tan da birçok vatandaşımız Almanya'ya gitti. Niye? Alman ekonomisini kalkındırmak için. Bunlar Alman ekonomisini kalkındırmaya uğraşırken biz 1960'ta başbakan idam etmekle meşguldük. 1971'de yine muhtıra verdiler. Biz muhtırayla uğraşırken ABD aya gidiyordu. Apollo'yu aya gönderdi. 1980'de bir daha ihtilal oldu. Biz ihtilalle uğraşırken Yunanistan ile AB'ye girme fırsatını kaçırdık. Tam tersine Yunanistan NATO'ya girdi. 28 Şubat'ta yine biz bunlarla uğraşırken sermaye ayrımıyla uğraşırken yeşil, kırmızı sermaye diye uğraşırken adamlar ne yaptılar, küresel sermaye adı altında sermayeyi birleştirip dünyanın kaynaklarını ele geçirdiler. Enerjimizi içeride boşa tükettikçe milletimiz cevap verdi. 1960'ta ihtilal yaptılar, onların inadına Adalet Partisi'ni iktidar getirdi. 1980'de yaptılar, inadına Anavatan'ı iktidara getirdi. 28 Şubat'ta geldiler. İnadına AK Parti'yi iktidara getirdi. Bugünlerde yargılanmalar konuşuluyor. Aziz Tokatlılar, şunu söyleyeyim, bunların yatacak yeri yok. Milletin 50 senesini yediler, doymadılar. Oy verdiniz 'bunları kapatın' dediniz.''
''KENDİLERİNİ İDARE EDEMEYENLERİN MİLLETİ İDARE ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL''
AK Parti'nin oylarının yüzde 60'lara doğru gittiğini söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gideriz. Neden? Çünkü partisini idare edemeyenlerin bu milleti idare edemeyeceğini en iyi milletimiz biliyor. Kendilerini idare edemeyenlerin milleti idare etmesi mümkün değil. Sizler istikrar dönemini getirdiniz, teşekkür ediyoruz. 'Gücünü tanktan değil halktan alacaksın' dediniz, teşekkür ediyoruz. Bakın Tokatlılar, biz Ankara'da neler yaptık. 'Seçilenler konu mankeni değil' dedik. Milletin seçtikleri konu mankeni değil, bunu açıkça Ankara'nın ortasında haykırdık. 'Millet iradesi her yere hakim olacak' dedik. 'Mazlumun yanında olacağız' dedik. 'Zalimin karşısında olacağız' dedik. 'Yardım dilenen ülke değil yardım eden ülke olacağız' dedik. Verdiğiniz destekle yardım eden ülke olduk. 'İçeride istikrarlı, dışarıda itibarlı ülke olacağız' dedik. Çok şükür içeride istikrar var, dışarıda da itibarımız var. 'Sorunlarımızı torunlara bırakmayacağız' dedik. 1991'de bir karar aldılar sosyal güvenlikte, bunu temizleyemiyoruz. 75 milyon genel sağlık sigortasına geçtik. Emeklilere intibak yasası çıkardık. 2 milyon emeklimize intibak düzenlemesini gerçekleştirdik. 9 yılda tarıma 45 katrilyon destek verdik. Eğitimde reform yapıyoruz. 2B yasası geliyor, 2B yasasını kısa sürede çıkarıyoruz. Memurlarla toplu sözleşme yasasını getiriyoruz. Taşeron işçilerin sorunlarını meclis gündemine taşıyoruz.''
Yeni anayasayı da meclisin gündemine getireceklerini ifade eden Çelik, şunları söyledi:
''12 saatini planlayamayan Türkiye'yi 12 yılı planlayan, 2023 vizyonunu planlayan bir ülke haline getirdiğimizi hep beraber görüyoruz. Her şey iyi gidiyor. Bizim cephede sıkıntı yok. Sorun ne? Her şey normalleşirken normalleşmeyen bir şey var o da muhalefet. Muhalefeti normalleştiremedik. Bu konuda başarılı olamadık. Onları izliyorsunuz. 28 Şubat'a alkış tuttular, 27 Nisan'a selam durdular. Ergenekon üyesi olmak istiyorlar. Darbe yapamadığı için 'kağıttan kaplan' dediler ordumuza. Niye darbe yapmıyorsunuz diye ordumuza böyle ithamda bulundular. Suriye'deki dikta rejimini destekleyen muhalefetle karşı karşıyayız. Bedenleri 2012'de, ruhları 60 sene geride. 60 sene öncesini yaşayan bir muhalefetle iç içe olduğumuzu öyle tahmin ediyorum hepiniz görüyorsunuz. Ana muhalefetin durumu bu.''
''MİLLİYETÇİLERDEN 4+4+4'E DESTEK BEKLİYORUZ''
Kendilerini asıl üzenin MHP'nin durumu olduğunu bildiren Bakan Çelik, şunları kaydetti:
''Özellikle bu 4+4+4'de statükodan yana tavır almamasını Tokat'tan temenni ediyoruz. Buradan sesleniyoruz. Milliyetçilik lafta olmaz. Milliyetçilik milletin değerleriyle bütünleşmektir. Milletin değerleri 28 Şubat'ta yok edilmeye çalışıldı. Milliyetçilerden 4+4+4'e destek bekliyoruz, bunu açıkça söylüyorum. Aksi takdirde geçmişte DSP ile birleştiler, sıkıntıya girdiler. Şimdi de CHP ile hareket ederlerse perişan olacaklarını söylemeye gerek bile duymuyorum. Böyle bir muhalefet sıkıntımız var. Bunun dışında bir sıkıntımız yok. Bir muhalefet daha var, Barış ve Demokrasi Partisi. Maalesef barışın 'B'sinden eser yok. Demokrasinin 'D'sinden de eser olmayan bu partinin Orta Asya'dan ta Balkanlara kadar kutlanan Nevruz Bayramı'nı ne hale getirdiklerini gördünüz. Milletin huzurunu ateşe attılar. Onun için vatandaşlarımızın bunları ibretle takip ettikleri düşüncesindeyim.''
AK Parti'nin kongrelere ve teşkilatlara ihtiyacı olmadığını belirten Çelik, şunları kaydetti:
''Neden? Dünyada bugün nereye giderseniz gidin siyasi istikrarsızlık var. İstikrarsızlığın nedeni ne diye bakıyorsunuz, nedeni gayet açık, lider yok, ne Avrupa'da lider var ne Balkanlar'da ne dünyada var. Lider olmadığı için ülkelerde siyaset çürümeye başlıyor, sıkıntılar başlıyor. Şu anda genel sıkıntı bu. Avrupa'da marjinal partiler küçük partilerle koalisyona girdiler. Onlar koalisyona girince Avrupa'nın ilkeleri ortadan kalktı. Küçük partiler o büyük partileri dilediği gibi kullanmaya başladı. Böyle olunca istikrarsızlık başladı. Ülkeleri yönetememe durumuyla karşı karşıya kaldılar. Bu sıkıntıların ortasında çok şükür milletin gönlünde taht kurmuş bir liderimiz var. Milletin arkasından koştuğu bir liderimiz var. Böyle bir lider olduğu için teşkilatlar önem arz etmeyebilir ama genel başkanımız böyle demiyor. Genel başkanımız 'teşkilat' diyor, 'teşkilat' diyor, ille de teşkilat. Neden? Çünkü insan merkezli bir siyasi hareketiz. 'İnsana hizmet için, insanımızın sorunlarını çözmek, Tokatlı insanın sorununu çözmek için siyasi hareket başlattık' diyor genel başkanımız.''
Suriye'deki olaylara da değinen Bakan Çelik, ''Suriye'de kan gövdeyi götürüyor. Çok acı sahneler var. Gerçekten içimiz kan ağlıyor Suriye'de olup bitenler açısından'' dedi.
Batının da iflaslar yaşadığını ifade eden Bakan Çelik, şöyle devam etti:
''Yunanistan ve Portekiz zor durumda. Büyük sorunlar var dünyanın batı tarafında. Ekonomi durağan. Türkiye böyle mi? Değil. Çok şükür batı ve doğuda yaşananların ortasında Türkiye sizler sayesinde güçlü. Her alanda dimdik. Onun için size teşekkür ediyoruz. 20. yüzyıl millet iradesiyle mücadele yılı olarak geride kaldı. Türkiye ne yazık ki 50 sene milletin iradesiyle mücadele etti. Böyle geçirdi. Seçilenler vardı ama idarede yetkileri yoktu. 'Otur' diyorlardı, oturuyorlardı. 'Git' diyorlardı, şapkayı alıp gidiyorlardı. Atanmışlar seçilmişlere 'hizaya geçin' diyorlardı, Türkiye'de hizaya geçiliyordu. Bakın Türkiye'ye ne yaptılar. 1960'ta ihtilal yaptılar. 1961'de Tokat'tan da birçok vatandaşımız Almanya'ya gitti. Niye? Alman ekonomisini kalkındırmak için. Bunlar Alman ekonomisini kalkındırmaya uğraşırken biz 1960'ta başbakan idam etmekle meşguldük. 1971'de yine muhtıra verdiler. Biz muhtırayla uğraşırken ABD aya gidiyordu. Apollo'yu aya gönderdi. 1980'de bir daha ihtilal oldu. Biz ihtilalle uğraşırken Yunanistan ile AB'ye girme fırsatını kaçırdık. Tam tersine Yunanistan NATO'ya girdi. 28 Şubat'ta yine biz bunlarla uğraşırken sermaye ayrımıyla uğraşırken yeşil, kırmızı sermaye diye uğraşırken adamlar ne yaptılar, küresel sermaye adı altında sermayeyi birleştirip dünyanın kaynaklarını ele geçirdiler. Enerjimizi içeride boşa tükettikçe milletimiz cevap verdi. 1960'ta ihtilal yaptılar, onların inadına Adalet Partisi'ni iktidar getirdi. 1980'de yaptılar, inadına Anavatan'ı iktidara getirdi. 28 Şubat'ta geldiler. İnadına AK Parti'yi iktidara getirdi. Bugünlerde yargılanmalar konuşuluyor. Aziz Tokatlılar, şunu söyleyeyim, bunların yatacak yeri yok. Milletin 50 senesini yediler, doymadılar. Oy verdiniz 'bunları kapatın' dediniz.''
''KENDİLERİNİ İDARE EDEMEYENLERİN MİLLETİ İDARE ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL''
AK Parti'nin oylarının yüzde 60'lara doğru gittiğini söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gideriz. Neden? Çünkü partisini idare edemeyenlerin bu milleti idare edemeyeceğini en iyi milletimiz biliyor. Kendilerini idare edemeyenlerin milleti idare etmesi mümkün değil. Sizler istikrar dönemini getirdiniz, teşekkür ediyoruz. 'Gücünü tanktan değil halktan alacaksın' dediniz, teşekkür ediyoruz. Bakın Tokatlılar, biz Ankara'da neler yaptık. 'Seçilenler konu mankeni değil' dedik. Milletin seçtikleri konu mankeni değil, bunu açıkça Ankara'nın ortasında haykırdık. 'Millet iradesi her yere hakim olacak' dedik. 'Mazlumun yanında olacağız' dedik. 'Zalimin karşısında olacağız' dedik. 'Yardım dilenen ülke değil yardım eden ülke olacağız' dedik. Verdiğiniz destekle yardım eden ülke olduk. 'İçeride istikrarlı, dışarıda itibarlı ülke olacağız' dedik. Çok şükür içeride istikrar var, dışarıda da itibarımız var. 'Sorunlarımızı torunlara bırakmayacağız' dedik. 1991'de bir karar aldılar sosyal güvenlikte, bunu temizleyemiyoruz. 75 milyon genel sağlık sigortasına geçtik. Emeklilere intibak yasası çıkardık. 2 milyon emeklimize intibak düzenlemesini gerçekleştirdik. 9 yılda tarıma 45 katrilyon destek verdik. Eğitimde reform yapıyoruz. 2B yasası geliyor, 2B yasasını kısa sürede çıkarıyoruz. Memurlarla toplu sözleşme yasasını getiriyoruz. Taşeron işçilerin sorunlarını meclis gündemine taşıyoruz.''
Yeni anayasayı da meclisin gündemine getireceklerini ifade eden Çelik, şunları söyledi:
''12 saatini planlayamayan Türkiye'yi 12 yılı planlayan, 2023 vizyonunu planlayan bir ülke haline getirdiğimizi hep beraber görüyoruz. Her şey iyi gidiyor. Bizim cephede sıkıntı yok. Sorun ne? Her şey normalleşirken normalleşmeyen bir şey var o da muhalefet. Muhalefeti normalleştiremedik. Bu konuda başarılı olamadık. Onları izliyorsunuz. 28 Şubat'a alkış tuttular, 27 Nisan'a selam durdular. Ergenekon üyesi olmak istiyorlar. Darbe yapamadığı için 'kağıttan kaplan' dediler ordumuza. Niye darbe yapmıyorsunuz diye ordumuza böyle ithamda bulundular. Suriye'deki dikta rejimini destekleyen muhalefetle karşı karşıyayız. Bedenleri 2012'de, ruhları 60 sene geride. 60 sene öncesini yaşayan bir muhalefetle iç içe olduğumuzu öyle tahmin ediyorum hepiniz görüyorsunuz. Ana muhalefetin durumu bu.''
''MİLLİYETÇİLERDEN 4+4+4'E DESTEK BEKLİYORUZ''
Kendilerini asıl üzenin MHP'nin durumu olduğunu bildiren Bakan Çelik, şunları kaydetti:
''Özellikle bu 4+4+4'de statükodan yana tavır almamasını Tokat'tan temenni ediyoruz. Buradan sesleniyoruz. Milliyetçilik lafta olmaz. Milliyetçilik milletin değerleriyle bütünleşmektir. Milletin değerleri 28 Şubat'ta yok edilmeye çalışıldı. Milliyetçilerden 4+4+4'e destek bekliyoruz, bunu açıkça söylüyorum. Aksi takdirde geçmişte DSP ile birleştiler, sıkıntıya girdiler. Şimdi de CHP ile hareket ederlerse perişan olacaklarını söylemeye gerek bile duymuyorum. Böyle bir muhalefet sıkıntımız var. Bunun dışında bir sıkıntımız yok. Bir muhalefet daha var, Barış ve Demokrasi Partisi. Maalesef barışın 'B'sinden eser yok. Demokrasinin 'D'sinden de eser olmayan bu partinin Orta Asya'dan ta Balkanlara kadar kutlanan Nevruz Bayramı'nı ne hale getirdiklerini gördünüz. Milletin huzurunu ateşe attılar. Onun için vatandaşlarımızın bunları ibretle takip ettikleri düşüncesindeyim.''
DİĞER