Karargahta işkence eğitimi!

Darbe mağdurlarının savcıya verdiği ifadeler, işkencede yöntemlerin aynı olduğunu ortaya koydu.

12 Eylül darbesiyle ilgili soruşturmada ifade veren mağdurların anlattıkları kan donduruyor: "Falakadan şişen ayaklarımızı jiletle kesiyorlardı. Foseptik çukuruna attılar. Yemeklere pislik koyuyorlardı. Jopla tecavüz ettiler.
12 Eylül darbesine yönelik soruşturmada o döneme ilişkin çarpıcı ayrıntılar ortaya çıkıyor. Darbenin ardından cezaevlerinde işkence yapan askerî kadronun Genelkurmay'ın talimatıyla özel eğitimden geçirildiği belirlendi. Cezaevlerinde işkence gören mağdurların verdiği ifadeler, işkencecilerin özel eğitimden geçirildiğini gösteriyor. Mağdurlar, "İşkence kadrosunun kullandığı yöntem ve jargonlar aynıydı. Yüzlerini göremiyorduk ama bağlı gözlerimizin altından seslerini işitebiliyorduk. İşkenceci rütbelilerin yaklaşımı standarttı. Belli ki aynı eğitimden geçirilmişlerdi ve aynı uygulama için aynı emri veriyorlardı" dedi.
İŞKENCE EĞİTİMİ İDDİASI
Başta Mamak ve Diyarbakır Cezaevi olmak üzere hassas bölgelerdeki yaklaşık 5 bin kişilik askeri kadroya işkence ve ifadeler konusunda Karargâh tarafından özel eğitim verildiği kaydediliyor. Bu emrinMilli Güvenlik Konseyi üyelerinin emri olmaksızın yapılamayacağı belirtiliyor.
GÖZLERiMiZ KAPALIYDI
Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'e ifade veren mağdurlar gözleri kapalı olarak sorgulandıklarını anlatırken işkence yapanların kimler olduklarını bilmediklerini söyledi. Özel ders almışçasına işkence yapıldığını anlatan mağdurlar, aynı kelimelerin kullanıldığını ve işkence taktiklerinin aynı olduğunu ileri sürdü. İşkence için elektriğin genellikle cinsel organa, göbeğe, kulak memesine, alna, ayak ve el parmaklarına verildiği dile getirildi. Uyum sağlayamayan işkencecilerin gönderildiği, yeni askerlerin getirildiği bildirildi.
TESTiSiME ELEKTRiK VERiLDi
Bir mağdur yaşadıklarını şöyle anlattı: "Gözaltında kaldığım süre içerisinde her türlü işkenceyi gördüm. Bunlar vücuda elektrik verme, testis organına vurma, ayakta bekletme, soğuk suyla yıkama şeklindeydi. YSY denilen yemek, su ve yatmayasağı uygulanıyordu. 36 saat ayakta bekletiliyorduk. İşkence seansları öncesinde koridorda sırtımızı duvara yaslayarak sıramızı bekliyorduk.Koridorlarda tekme tokat dayaklar sürekli oluyordu.
ALTINA KAÇIRANA DAYAK
Ayrıca günde bir sabah bir akşam olmak üzere iki defa tuvalet izni veriyorlardı. Arada dayanamayıp altına kaçıran olursa o da ayrıca dayak nedeniydi. Yine kalmış olduğumuz hücrelere gelip kokluyorlar, sidik kokusu varsa tespit edip o kişiyi de dövüyorlardı. Ben de bu şekilde dayaklara maruz kaldım. Bir defasında, vermiş oldukları ekmeği soğuk olduğu için kalmış olduğumuz yerin betonuna, başımın altına koydum diye ondan da dayak yedim."
YAŞADIKLARINI ANLATTILAR
♦ Bir lokma, ekmek, bir yudum su Diyarbakır'ın 50 derecesinde verilmemiştir. Bir işkence aracı olarak kullanılmıştır.
♦ Tutukluların cinsel organlarına ip bağlanarak saatlerce işkence uygulanmıştır.
♦ Tutuklular foseptik çukurlarına konularak tedavisi olanaksız hastalıklara yakalanmaları ve ölmeleri sağlanmıştır.
♦ O onurlu insanlar birbirine tecavüz etmeye zorlanmıştır.
♦ Askerler jopla tutuklulara tecavüz etmiştir.
♦ Nutuk, İstiklal Marşı, Türk bayrağı gibi değerler işkence aracı olarak kullanılmıştır. Günlerce yüksek sesle okutturulmuştur.
♦ Yemeklerin içine deterjan dökmek, tükürmek, pislik atmak her öğün uygulanan ve zorla yedirilen işkence yöntemidir.
♦ Günlerce keyfi uygulamalar doğrultusunda yemek verilmemiştir.
♦ Tutukludan haber almak, görüşmek Diyarbakır'da olağan dışı durumlardır.
♦ Falaka ile dayak atma, çıplak vaziyette Filistin askısı denilen, T şeklinde kollarımız kaldırılarak çıplak vaziyette elektrik veriliyordu.
♦ İşkencelerden dolayı kangren olmayayım diye ayaklarımın şiş olan bölümlerine jilet atıp keserek, kesik bölümleredebudurumda olanlara kullanılan beyaz bir merhem sürüyorlardı. Ayaklarımın bu şekilde şişip kesildiği zaman, işkencenin falaka bölümüne ara verip diğer kısımlara devam ediyorlardı.
EVREN VE ŞAHİNKAYA'YA AYRI İDDİANAME
Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'in iki farklı iddianame hazırlığında olduğu belirtildi. Eski Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya ayrı iddianamelerde ele alınacak. Emir komuta zincirine uyarak işkence yapan askerî ve bürokrat kademesi ise ayrı bir kategoride soruşturulacak. Çetin'in soruşturmanın uzamaması için böyle bir karar aldığı öğrenildi. Emir komuta zincirine uyarak işkence yapan askerî ve bürokrat kademesini ayrı bir kategoride soruşturan Çetin, işkence gören mağdurların ifadesini alma işlemine devam ediyor. İfade işlemini tamamladıktan sonra iddianame hazırlanacak.
Bugün

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.