Abdullah Gül’den af dileyecek

AIDS’li Kamerunluya mahkemeden 17 buçuk yıl hapis..

Kamerun'dan geldiği Türkiye'de çantasında uyuşturucu tespit edilmesinin ardından gözaltına alınan, bir yılı aşkın süredir Bakırköy Kadın Tutukevinde tutuklu bulunan ve örgütlü suç kapsamında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan AIDS hastası Kenyalı Jacinta Owako Ayoo (44), ''uyuşturucu ithal etmek'' suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Ölümcül AIDS hastalığı nedeniyle tedavisi için gerekli ilaçların cezaevinde temin edilmesinde zorluk yaşanan Kenyalı kadının avukatı Ali Kemal Atçeken, son isteği ölmeden önce ülkesine giderek, çocuklarını görmek olan müvekkili Ayoo'nun tahliye edilmesi için, temyiz sürecinden sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup yazarak, af talep edeceklerini bildirdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, 24 Şubat'ta yapılan duruşmada, tercüman aracılığıyla savunmasını yapan tutuklu sanık Jacinta Owako Ayoo, Kamerun'da uçağa binerken, polisin bütün çantalarını aradığını ve bir şey bulamadığını, yanına sadece el çantasını aldığını, diğer valizlerini bagaja verdiğini ve daha sonra uçakla Türkiye'ye aktarmalı olarak geldiğini belirtti.

-''Uyuşturucu bana ait değil''

İstanbul'da havaalanına inildiğinde kendisinin uçaktan inmediğini, İzmir'e uçakla geçtiğini ve İzmir'deki havaalanında valizlerinden birisinin kendisine verildiğini anlatan Ayoo, şöyle konuştu:
''Yanımda da el çantam vardı, bir valizim verilmemişti. Görevliler bana, 'Onu bulursak sana haber veririz' dediler. Ben de kayıp formu doldurarak, bagaj kağıdıyla birlikte görevlilere teslim ettim. Bir gün sonra yetkililerin araması üzerine İzmir'de havaalanına gittim ve orada bana 'henüz valiz gelmedi' demeleri üzerine, otel adresimi vererek gittim. Bir gün sonra otelin resepsiyonuna gelen görevliler kimlik gösterdikten sonra beni gözlem altına aldılar. Valizimden uyuşturucu madde çıktığını söylediler. Bunu kabul etmedim, uyuşturucular bana ait değildir. Görevlilerden, içinde uyuşturucu bulunan valizin bagaj kağıdını göstermelerini istedim, göstermediler. Uyuşturucuları da görmek istememe rağmen göstermediler. En son bana boş bir valizden bahsettiler. O valize baktığımda benim olup olmadığını anlayamadım. Uyuşturucular bana ait değildir, suçlamaları kabul etmiyorum.''
Sanık Ayoo, Kamerun'da, adının ''Sami'' olduğunu belittiği arkadaşının, kendisine çanta teslim etmeyip, sadece birkaç parça kıyafet verdiğini ve onların da kaybolan valizinde bulunduğunu belirterek, ''Don'' isimli kişiyle ise İstanbul'da tanıştığını ifade etti.
Emniyette verdiği ifadesi de sorulan Ayoo, AIDS hastası olduğu için ilaç aldığını ve ifadesinde ne dediğini bilmediğini aktararak, kafası karışık bir şekilde verdiği emniyet ve savcılık ifadelerini kabul etmediğini dile getirdi.
-Son sözü: ''Hastayım, beraat istiyorum''-

Mahkemenin bir süre önce yapılan son duruşmasında karar verilmeden önce son sözü sorulan Ayoo, daha önce yaptığı savunmaları tekrar ettiğini belirterek, ''Suç işlemedim, suçsuzum, beni kullandılar. Hastayım. Beraatımı ve tahliyemi istiyorum'' dedi.
Ayoo'nun avukatı Ali Kemal Atçeken de mahkemeye, müvekkilinin AIDS hastası olduğunu gösterir sağlık raporları ile savunma dilekçesini sundu.
Müvekkili Ayoo'nun bulunduğu duruma, isteyerek dahil olmadığını ve Kamerun'daki sevgilisi tarafından kandırıldığını savunan avukat Atçeken, tatil ve tekstil ticareti amaçlı İstanbul'a gelen Ayoo'nun, içinde uyuşturucu olduğunu bilmediği çantayı kendisine ''Sami'' adındaki sevgilisinin vermesi nedeniyle durumdan hiç şüphelenmediğini, çantanın Türkiye'ye getirilmesinde kandırılarak aracı olduğunu, çantanın iç bölümünde gizlenen uyuşturucudan haberinin olmasının mümkün olmadığını ve kumpasa düşürülen Ayoo'nun beraat etmesi gerektiğini düşündüklerini bildirdi.
-''Her gün ölüme bir adım daha yaklaşmaktadır''-

Sanık hakkında, beraat hükmü verilmemesi durumunda, sanığın, Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlandırılmasını talep eden Atçeken, dilekçesinde, ''Hakkında ceza verilecek olsa bile müvekkilimin cezasını cezaevinde infaz etmesi mümkün olmayacaktır. Çünkü müvekkilim, günden güne kötüleşmekte olup, her gün ölüme bir adım daha yaklaşmaktadır'' dedi.
Sanık Ayoo'nun, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un özel infaz usullerini düzenleyen 16/2. maddesine göre sağlık durumunun gözetilmesi ve hayatı için kesin bir tehlike teşkil eden hastalığı nedeniyle infazının iyileşinceye kadar geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini belirten Atçeken, ''Öncelikle müvekkil Ayoo'nun üzerine atılı suçtan beraatine, şayet şartlarının uygun olmadığı düşünülürse müvekkil lehine etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep ederiz'' dedi.
-Mahkemenin, etkin pişmanlık gözetmeden verdiği karar-

Davayı karara bağlayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, uyuşturucu maddeyi Kamerun'dan Türkiye'ye ithal ettiğinin tüm dosya kapsamına göre sabit olması nedeniyle sanık Ayoo'nun, kişiliği, olaydaki konumu, suçun işlenişindeki özellikleri ve uyuşturucu maddenin miktarı da göz önüne alınarak 10 yıl olan alt sınırdan ayrılmak suretiyle 14 yıl hapisle cezalandırılmasını kararlaştırdı.
Uyuşturucu maddenin, kokain olması nedeniyle verilen cezayı yarı oranında arttırarak, 21 yıla çıkaran ve yargılama sürecindeki olumlu davranışları nedeniyle cezasını 1/6 oranında indiren mahkeme heyeti, Ayoo'nun 17 yıl 6 ay hapis ve 31 bin 250 TL adli para cezasına çarptırılmasını hükmetti.
Hakkında ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'' suçundan cezalandırılması talebiyle de dava açılan Ayoo, bu suçtan ise beraat etti.
-Kararı duyunca sinir krizi geçirdi-

Aldığı 17 yıl 6 aylık cezanın yüzüne okunmasının ardından sanık Ayoo, sinir krizi geçirdi. Görevliler tarafından duruşma salonundan çıkarılan ve adliyenin nezarethanesine alınan Ayoo, yaklaşık 1-2 saat süresince ağladı. Yerden kalkamayan Ayoo, adliyeye çağrılan ambulansa alınarak, sağlık kontrolünden geçirilmesinin ardından cezaevine götürüldü.
Sanık Ayoo'nun avukatı Ali Kemal Atçeken, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gözaltına alınmadan önce Türkiye'ye gelip tekstil ürünleri alıp, ülkesinde satan müvekkilinin, 2 yıldır AIDS hastası olduğunu ve yakalandıktan sonra da durumunu cezaevi yönetimiyle paylaştığını söyledi.
Avukat Atçeken, Ayoo'nun, cezaevinde olduğu için tedavisinin yeterli olarak yapılmadığını ve ihtiyaç duyduğu ilaçları zamanında temin edemediğini aktararak, ''Her gün olması gereken bir takım ilaçlar, en son 7 hafta sonra ancak temin edilebilmiştir. Sağlığı daha kötüye gitti ve giderek de kötüleşti. İhtiyaç duyduğu ilaçlar pahalı olduğu gerekçesiyle, onun yerine farklı ilaçlar verilmektedir. Bu ilaçlar da hastayı iyice kötüleştirmektedir'' dedi.
-''Cumhurbaşkanı'ndan af talep edeceğiz''-

Ayoo'nun tedavi olmak ve çocuklarını görebilmek için tahliye olmak istediğini ve bu konuda yardım beklediğini bildiren Atçeken, şöyle konuştu:
''Mahkemenin, onun hasta olduğunu gözetmesi gerekirdi. Sağlık durumu bilindiği halde, mahkemece bu durum değerlendirilmemiştir. 'Uyuşturucu ticareti' suçunun tabanı 10 yıl iken, müvekkilime 17 yıl 6 ay ceza verilmiştir. Bu kararı kabul etmedik. Temyiz edeceğiz. Yargıtay'dan, bu dosyaya, duruşmalı olarak bakılmasını istedik. Onlara da anlatacağız. Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanı'na mektup yazıp af talep edeceğiz. Tek amacı ölmeden, çocuklarını görebilmek.''

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.