'Kovuldun demedim'
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, korumasını kovduğuna yönelik iddiayla ilgili, ''Benimle çalışan insanların hiç birinin, insanlara karşı en ufak bir küçültücü söz, en küçük bir hakaret yapma hak ve özgürlükleri yoktur. 'Kovuldun' şeklinde söylemedim, 'sen görevini bırakıyorsun, Ankara'ya dönüyorsun' dedim'' dedi.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 31.05.2011
- Güncelleme Tarihi: 13:31 | 31.05.2011
Yanında çalışanların devletin memurları olduğuna işaret eden Çağlayan, şunları kaydetti:
''Benim yanımdaki arkadaşların, hiç kimseye kötü söz söyleme, kötü davranışta bulunma gibi hiçbir şekilde hakları olamaz. Benim kendimde görmediğim hiçbir hakkı, başkası kendinde göremez. Dolayısıyla arkadaşımız biraz aşırı şekilde basın mensubu arkadaşlarımıza, oradaki bazı arkadaşlarımıza ağır şeyler söylemiş. Basın mensubu arkadaşlar söyledi, ben bir şey duymadım. Sordum 'kim olduğunu biliyor musunuz?' dedim, gösterdiler. Arkadaşımıza da sordum. Benimle çalışan insanların benimle beraber olan insanların hiçbirinin, insanlara karşı en ufak bir küçültücü söz, en küçük bir hakaret yapma hak ve özgürlükleri yoktur.''
Erdemli'de kendisine yönelik saldırı girişimini hatırlatan Çağlayan, ''Biliyorsunuz Erdemli'de bir meczup bir akıl divanesi insan kalkıp orada bana saldırıda bulunmak istedi. Kendisini çağırdım, görüştüm. Baktım ki zavallı biri. Böyle bir ortamda siyaset yapıyorum. Ben milletle iç içeyim, milletle arama zırh koyamam'' dedi.
Zafer Çağlayan, sanayiden, özel teşebbüsün içinden gelen bir insan olduğunu da hatırlatarak, ''Biz, milletin içindeyiz, beraber hareket ediyoruz. Böyle bir çerçevede ben ve yanımdaki hiçbir arkadaşımızın hiçbir şekilde farklı bir tutum göstermesi, hele hele bizi sürekli izleyen siz değerli emekçi kardeşlerime hiçbir şekilde kötü davranışı, tasvip etmek mümkün değil. Kim olursa olsun bizim lugatımızda, bizim lisanımızda bu tür şey yoktur'' diye konuştu.
Seçim bölgesi Mersin'de çalışmalarını sürdüren Çağlayan, dün partisinin Mezitli ilçe teşkilatının, Aklan Düğün Salonu'nda düzenlediği toplantıda, yaşlı bir kadının kendisiyle konuşması sırasında, gazetecilerin görüntü almasını engellediği ileri sürülen korumasına tepki göstererek, görevini bırakıp, Ankara'ya dönmesini istemişti.