'Başbakan hiçbir başbakanın yapamayacağını yaptı'

Doğduğu yer olan Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi'nde düzenlenen ''Nokta Mitingi''nde halka hitap eden Arınç, Bursa'dan milletvekili adayı gösterildiğini, bunun da Allah'ın bir kaderi, bir lütfu olduğunu söyledi.
Arınç, yıllardan beri Manisa'da siyaset yapan bir insan için Bursa'dan aday olmanın garipsenecek bir şey de olsa, sonuçta doğduğu yere geldiğini belirterek,''Doyduğumuz yerdeydik, şimdi doğduğumuz yerdeyiz. Bursa'dan hiç kopmamıştık, Bursa'yı hep sevmiştik. Şimdi partimiz beni Bursa'dan aday gösterdi, buradaki değerli kardeşimiz, sevgili bakanımız Faruk Çelik bey de bir başka şehirden aday oldu. Başka bakanlarımıza da başka görevler verildi. Benim payıma Bursa düştüğü için ben çok sevinçliyim. Başkalarını bilmiyorum'' diye konuştu.
Bursa Demirtaş'ta 25 Mayıs 1948 yılında dünyaya geldiğini söyleyen Arınç, doğum gününde gerçekleştirdiği bu ziyaretin de daha anlamlı olduğunu kaydetti.
Arınç, babasının görevi nedeniyle küçük yaşta buradan ayrıldıklarını ve birçok ili dolaştıklarını, siyasete de genç yaşta başladığını ifade etti.
Siyasi hayatında 24 yaşında il başkanı olduğunu, daha sonra partisinin MKYK üyeliği görevini yaptığını bildiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''95 yılında da parlamentoya girdim. Bu olursa 5 dönem olacak. Biraz fazla oldu galiba ama 4 dönem milletvekilliği yaptım. Parlamentoda bütün görevlerde bulundum. Komisyonlarda üye oldum, partimin grup başkanvekilliğini yaptım, partimin grup başkanlığını yaptım. Sonra iktidara getirdiniz AK Parti'yi büyük bir çoğunlukla. AK Parti'nin iktidarında da meclis başkanı oldum. 5 sene Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığını yaptım. Sonra meclis başkanlığından ayrıldım, başka görevler yaptım. Şimdi de 3 yıldan beri başbakan yardımcısı olarak görev yapıyorum. Bir siyasetçinin gelmek isteyip de gelebildiği her yeri cenabı hak nasip etti. Ben de görevimin gereğini yapmaya çalıştım. Çok şükür ilkeli kararlı, tutarlı, dürüst siyaset yapmaya çalıştık ve Allah da bizi mahcup etmedi.''
Bakan Arınç, kendilerinin eski siyasetçiler gibi yapmadıklarını, millete ne söz verdilerse yerine getirdiklerini, yapamayacakları konusunda da hiç vaatlerde bulunmadıklarını o yüzden milletin kendilerine inandığını, güvendiğini ve desteklediğini söyledi.
-''YOLSUZLUK YAPMADIK, YOL YAPTIK''
Şimdi önlerinde bir seçim sürecinin bulunduğunu ifade eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:
''Ben hissediyorum ki milletten aldığım tepkiler bana şunu gösteriyor ki Allah kısmet eder, bir mani olmazsa iki dönemdir iktidarda olan AK Parti bir üçüncü dönemde, yine ustalık dönemiyle iktidarı kazanacak. Biz böyle görüyoruz. Tabii bunun bir garantisi yok. Millet karar verirse böyle olacak. Sandığa siz gideceksiniz. Sandığa atacağınız oylar Türkiye'de iktidarı belirleyecek. İnanıyorum ki Rabbim nasip edecek ve AK Parti çok zor olan bu işleri tekrar başarmak üzere sizlerin oylarıyla iktidara gelecek. Biz böyle görüyoruz, böyle inanıyoruz. Siyaset, hükümet etmek, milletvekili olmak, hizmet etmek içindir. AK Parti'nin prensibi bu. Bu insanı terleten bir sorumluluktur. İnsan için çok zor bir iştir. Milletin emanetini omuzlarınıza alacaksınız, onu yere düşürmeden çalışacaksınız. Millet yol istiyor, yol yapacaksınız. Millet havaalanı, sanayi, hastane, okul, yurt, iş, daha çok gelir istiyor, başı dik, onurlu yaşamak istiyor. Kim yapacak bunu? Hükümetler yapacak. AK Parti gelinceye kadar hükümetlerin böyle bir görevi yoktu. Yaz-boz tahtası gibi ufak tefek bir şeyler yaparlar, sonra koalisyon hükümetleri birbirlerine düşerler, 3 ayda bir hükümet değişir, herkes bakan olmak için çalışır, ortada millet adına yapılan bir şey göremezsiniz. 80 senede yapılan yol 6 bin kilometre. Bizim 8.5 yılda yaptığımız yol 15 bin kilometre. Biz onda bir zamanında onların on misli yol yaptık. Yolsuzluk yapmadık yol yaptık.''
-''DÜNYADA HİÇ BİR BAŞBAKANIN YAPAMAYACAĞINI TÜRKİYE'NİN BAŞBAKANI YAPTI''
Bülent Arınç, dışarıda Türkiye'nin itibarını kurtardıkların, Tayyip Erdoğan başbakanlığında, bütün dünyanın Türkiye'yi tanıdığını ve Türkiye'ye itibar göstermeye başladığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Türkiye başbakanlarının önünde ayak ayak üstüne atanlar, adeta emreden pozlar takınanlar, Türkiye'den aynı muameleyi gördüler. Dünyada hiçbir başbakanın yapamayacağını Türkiye'nin başbakanı yaptı. Yanındaki İsrail Cumhurbaşkanına 'Sen katilsin. Sen ancak adam öldürmeyi bilirsin' dedi. Türkiye daima mazlumun yanında, haksızlığa maruz kalanın yanında oldu. Zalimin yanında olmadı. Bu yüzden dünyanın bütün mazlum insanları Türkiye'yi bir dost olarak, bir destekçi olarak gördüler. Türkiye, yardıma ihtiyacı olanın yanına koştu.''
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Eski Cumhurbaşkanı Sezer zamanında 5 sene çalıştık. Davetlere bana tek bir davetiye gelirdi, sadece şahsıma ama diğer partilerin milletvekillerine veya bakanların eşlerine çok iyi takip ettirdiği için başı açıksa iki kişilik davetiye gönderirdi. Böyle bir ayrımcılık cumhurun başında olan bir insana yakışır mıydı?'' dedi.
Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi'nde düzenlenen ''Nokta Mitingi''nde halka hitap eden Arınç, artık Türkiye'nin komşularıyla sorunlarını çözmüş ve dünya barışında söz sahibi bir ülke haline geldiğini kaydetti.
Bakan Arınç, bunların geçmişte olmadığını, ülkede kardeşler arasındaki hukuku gözettiklerini, toplumsal barışı kurmaya çalıştıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
''Eskiden Türkiye'de kıyafetinden dolayı kadınlarımız, erkeklerimiz aşağılanırdı. 'Başında şu var, arkasında bu var' derlerdi. Onlar, ikinci sınıf vatandaş gözüyle bakılırdı. Onlara bazı yerler kapalı tutulurdu. 'Sen rejim düşmanısın buraya giremezsiniz' derlerdi. 'Bunun rejimle ne alakası var. Birisi kıyafetini öyle seçmiş, birisi kıyafetini böyle seçmiş, sen ona saygı göstersene' dediğimizde, maalesef başörtüsünü bir irtica unsuru olarak görenler, onlara üniversitelerin kapılarını kapatıyor, hatta meclis başkanı olmama rağmen eşimin başında 'örtü var' diye devlet dairelerine sokmamak istiyorlardı. Eski Cumhurbaşkanı Sezer zamanında 5 sene çalıştık. Davetlere bana tek bir davetiye gelirdi, sadece şahsıma ama diğer partilerin milletvekillerine veya bakanların eşlerine çok iyi takip ettirdiği için başı açıksa iki kişilik davetiye gönderirdi. Böyle bir ayrımcılık cumhurun başında olan bir insana yakışır mıydı? Böyle bir ayrımcılık başını bir şekilde örten hanım kardeşlerimize bir haksızlık ve saygısızlık olmaz mıydı? Böyle bir ayrımcılık, bu ülkeyi oluşturan hanımefendilere karşı bir saygısızlık sayılabilirdi. Yıllarca bunun mücadelesini verdik. Hamd olsun ki şimdi artık kıyafetlerinden dolayı kimse hor görülmek istenemez, hor görülemez. Üniversiteler de dahil olmak üzere devletin tüm daireleri de dahil olmak üzere, belli kısıtlamalar dışında artık kıyafetinden dolayı horlanan, suçlanan bir devir yok.''
Türkiye'de Sünni-Şii, Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrımlarını körüklemek isteyenlerin olduğunu ifade eden Arınç, her şeye rağmen bu ülkede birlikte olduklarını belirtti.
Arınç, inançlar, etnik kökenler farklı olsa da insanların birbirini kardeş yapan değerlerin olduğunu vurgulayarak, ''Bu değerlerimizi yaşattığımız sürece ülkede çatışma istemiyoruz. Ülkede kardeşliğin bozulmasını istemiyoruz. Hükümetlerin görevi sadece, vatandaşımızın daha mutlu yaşaması, daha huzurlu yaşaması, daha çok hizmet almasıdır'' diye konuştu.
-''TEKNİK VE MESLEKİ LİSELERE DE BÜYÜK BİR DÜŞMANLIK YAPILDI''
''Türkiye'de imam hatip liselerine düşmanlık sebebiyle teknik ve mesleki liselere de büyük bir düşmanlık yapıldı'' diyen Bülent Arınç, şöyle devam etti:
''28 Şubat sürecinde bütün meslek liselerinin kapatılmasına yol açacak tedbirler aldılar. Düz liselerden mezun olup da üniversite sınavına katılanlarla meslek liselerinden mezun olup üniversite sınavına katılmak isteyenler arasında büyük bir makas açtılar. Bunun için 1 olan, diğerleri için adeta 0.5'di. Katsayı farkı koydular. Çok uğraştık. 3 defa düzenleme yaptık, Danıştay iptal etti. Sonunda 4'üncü bir düzenleme yaptık, herhalde usandılar ki ona ilişmediler. Şu anda meslek liseleriyle düz liseler arasındaki katsayı farkını da asgariye indirebildik. Bundan sonra evlatlarımız hem mesleki ve teknik eğitimi almalılar. Türkiye'nin sanayileşmesinde onlara ihtiyacımız var. Teknik eğitime ağırlık vereceğiz.''
Arınç, bugüne kadar yaptıklarının ortada olduğunu, bundan sonra daha büyük hedeflerinin bulunduğunu kaydederek, ''Bizim hedefimiz 2023'ler. Bizim, ufuklar ötesi vizyonumuz var. Biz 20 gün sonraki seçimleri değil, Cumhuriyetin 100. yılında 'Türkiye'yi hangi noktaya getireceğiz?' onu düşünüyoruz'' dedi.
-TİMSAH ARENA STADYUMU-
Bursa Büyükşehir Belediyesinin bugüne kadar büyük işler yaptığını ifade eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, belediyenin şimdiki en büyük yapacağı işlerden birisinin de 1 Haziran'da temeli atılacak olan Timsah Arena Stadı olduğunu bildirdi.
Arınç, bu proje için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bütçeden 50 trilyon lira ayırarak Bursa'ya verdiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:
''45 bin kişilik Timsah Arena Stadyumu'nun temelini inşallah atıyoruz. Bursaspor'a, Bursalı sporseverlere, taraftarlara, Bursa halkına bir borcumuz var. Böylesine güçlü bir takım süper lig şampiyonluğunu kazanmış. Bu sene talihsizlik olmuş, ama bu kez de 3'üncülüğü kazanmış. UEFA liginde Bursaspor Avrupa'da Türkiye'yi temsil edecek. Bu kadar güzel insanı olan bir yerde tabii bizim şehir içine sıkışıp kalmamız doğru değil. Çok şükür çok güzel bir yerde her şeyi hazırlandı, ihalesi yapıldı. Sizin de haberiniz olsun, ömrümüz olursa 1 Haziran Çarşamba günü saat 11.00'de hepinizi Arena Stadyumu'nun temel atmasına bekliyoruz. İnşallah onu da en kısa zamanda bitireceğiz. Ama bunun kadar güzel bir iş daha bugünkü stadyumun yerini de belediyeye veriyor başbakanımız. Orayı da 'Yeşil alanlı, halkımızın sükunet bulacağı, rahat edeceği bir güzel mekan olarak hazırlayacaksın' dedi.''
-ARINÇ'A SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI-
Konuşmasının ardından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a, doğduğu yer olan Demirtaş Mahallesi'nde sürpriz doğum günü kutlaması yapıldı.
AK Parti İl ve Osmangazi İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen kutlama çerçevesinde platforma, üzerinde Arınç'ın fotoğrafı ile Bursaspor'un ambleminin bulunduğu yeşil-beyaz renkli pasta getirildi.
Pastayı kesen Arınç, bir dilimini kendi yedikten sonra vatandaşlara ikramda bulundu.