Tatlıses'in neden aday olmadığını açıkladı

Şanlıurfa'da halka hitap eden Başbakan Erdoğan "İbrahim Tatlıses kendisiyle yaptığımız görüşmelerin ardından adaylıktan çekildi. Kendisine de teşekkür ediyorum" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''Birileri iktidar mücadelesi içinde olabilir. Birileri hırslarına yenik düşebilir. Birileri, kendi ikballeri için yetimin, öksüzün, yoksulun, yolda kalmışın üstüne basabilir. Biz onlardan asla olmadık, asla olmayacağız'' dedi.
Erdoğan, partisinin Şanlıurfa'daki Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasının başında, Şanlıurfa'nın ''peygamberler şehri'' olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bu ilin dünyanın gıpta ettiği bir şehir olduğunu dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Şanlıurfa tarihe ışık tutan bir şehir. İnsanoğlunun inşa ettiği en eski mabet, günümüzden 11 bin 500 yıl önce burada, Şanlıurfa'daydı. Buğday ilk kez bu topraklarda yetiştirildi, tarım ilk kez bu bereketli topraklarda yapıldı, dünyanın ilk üniversitesi bu topraklarda kuruldu. Bu topraklarda su, ateşe hükmetti.
Nice alimler, evliyalar, şairler, fikir adamları bu topraklardan yetişti. İnsan bu şehirle nasıl gururlanmaz?''
Kendisinin Şanlıurfa ile her zaman gurur duyduğunu kaydeden Erdoğan, Hazreti İbrahim'in şehrine, peygamberler şehrine hizmetkar olmanın gururunu hep göğsünde taşıyacağını ifade etti.
''Allah, bizleri onların şefaatine nail etsin'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Yavuz Sultan Selim, Şam'a geldiğinde, bir cuma günü, imam minbere çıkıyor ve Cihan Padişahı'na şöyle hitap ediyor; 'Hakimül harameyn iş-şerifeyn'... Yavuz Selim, ayağa kalkıyor, 'Hakimül harameyn değil, hadim ül harameyn' diyor. Yani, 'Ben harameynin hakimi değilim, olsa olsa hizmetkarıyım...'
İşte biz böyle bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz bu millete hizmetkar olmaya geldik. Bizim medeniyetimizin temelinde, Şeyh Edebali'nin, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışı var. Bizim medeniyetimizin temelinde, insanı yöneten, insanı sindiren, insana zulmeden değil, vatandaşının hizmetkarı olan bir devlet anlayışı var.''
''BİZ KENDİ KENDİMİZİ HER AN HESABA ÇEKERİZ''
Kendilerinin, bu büyük zatların rehberliğinde yürüdüklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Biz makamların, rütbelerin, payelerin peşinde değiliz. Biz koltukların, etiketlerin, sıfatların peşinde değiliz'' dedi. Erdoğan, Şanlıurfa'dan bir vatandaşın çıkıp 'Allah sizden razı olsun' demesi durumunda kendileri için en büyük paye ve rütbenin bu olacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Biz kendi kendimizi her an hesaba çekeriz. Kendimizi milletin önünde hesaba çekeriz. Her akşam başımızı yastığa koyunca, 'Bu millet için ne yaptın?' diyerek kendi muhasebemizi yaparız.
Açık söylüyorum, birileri iktidar mücadelesi içinde olabilir. Birileri hırslarına yenik düşebilir. Birileri, kendi ikballeri için yetimin, öksüzün, yoksulun, yolda kalmışın üstüne basabilir. Biz, onlardan asla olmadık, asla olmayacağız. Biz illa da birilerini bu makamlarda sürekli tutmak için yokuz. Biz hiçbir zaman hırsımıza yenik düşmedik, Allah'ın izniyle, sizlerin hayır duasıyla, bundan sonra da hırsımıza yenik düşmeyeceğiz. Kibire, böbürlenmeye, yersiz gurura teslim olmadık, olmayacağız.
Biz sorun çözmeye geldik. Biz yasakları ortadan kaldırmaya, yolsuzluklardan hesap sormaya, yoksulluğu yok etmeye geldik. 8,5 yıldır bunun samimi mücadelesi içindeyiz. 8,5 yıldır ben, arkadaşlarım, teşkilatım, bunun gayreti içindeyiz.
Hani diyor ya şair; 'Vur kazmayı dağa Ferhat/çoğu gitti, azı kaldı...' Biz de aynen öyle diyoruz. Çoğu gitti, azı kaldı diyoruz. Çok şey yaptık, daha da fazlasını yapacağız diyoruz.''
Herkesin öleceğini söyleyen Erdoğan, ölünce musalla taşına konulduğunda imamın cumhurbaşkanı, başbakan, profesör, trilyoner, ağa, şeyh niyetine değil, er kişi ya da hatun kişi niyetine diyeceğini ifade etti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu kavga, bu kibir, bu gurur niye? Gelirler seni iki metreküplük mezara korlar, bütün yakınların gider. Eğer hatırlarlarsa ne ala. Eğer güzel eserler bırakırsan iyi anılırsın. Bırakmazsan iyi ki gitti be. Bu adamdan kurtulduk derler. İşte biz bu ülkede hoş bir sada bırakalım diyoruz. Eserlerimizle, şehirlerimizle, yaptığımızla anılmak istiyoruz. ''Allah Başbakan'dan razı olsun' denilirse bu bize yeter. İşte biz bunun için varız. Daha çok şeyler yapacağız.''
YAHU SEN NE BİÇİM DEVLET ADAMISIN BE?
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili olarak, ''Yahu sen ne biçim devlet adamısın be? Senin her yerin dökülüyor'' dedi.
Partisinin Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitinginde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Şanlıurfa'nın yetiştirdiği çok değerli şairler bulunduğunu hatırlattı.
Bunlardan bir tanesi olan Mehmet Akif İnan'ın 11 yıl önce Hakk'a uğurlandığını belirten Başbakan Erdoğan, İnan'ı rahmetle yad etti.
Şanlıurfalı şairlerden birinin de Nabi olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
''Nabi, sadece edebiyatın değil, edebin de zirvesi bir şair... Bu çok önemli, bu günlerde bu çok geçerli. Siyasette de bugünlerde çok geçerli. İstifaları, mistifaları görüyorsunuz değil mi? Diyor ki Şanlıurfalı Nabi; 'Sakın terk-i edepten, kuy-i mahbub-u Hüdadır bu. Nazargah-ı ilahidir, makam-ı Mustafa'dır bu'. İşte Şanlıurfa, böyle bir edep timsali, böyle bir hürmet timsali şair Nabi'nin şehridir.
Bu ülkenin, bu milletin, böyle edep ve adap timsali şairleri, şahsiyetleri varken, maalesef bunları görmeyen, bunları okumayan, bunlardan nasibini alamayan bazı siyasetçileri de var. İşte MHP liderini görüyorsunuz... Güya milliyetçi ama bu milletin dilini, üslubunu, adabını ne yazık ki öğrenmeye dahi gerek görmemiş.
İşte BDP'yi görüyorsunuz... Onlar da kendilerine göre milliyetçi. Onlar da bir başka taraftan ırkçılık yapmaya çalışıyor. Ama onlar da bu milletin o güzel üslubunu öğrenme ihtiyacı hissetmemiş.
Bunlar, Yunus Emre'den, Mevlana'dan, Hacı Bektaş Veli'den, Ahmade Hani'den, Mela Ceziri'den, onların o güzel dilinden maalesef nasiplenememiş.''
''HACI BEKTAŞI VELİ'NİN RAHLE-İ TEDRİSATINDAN GEÇMEMİŞ''

Anamuhalefet CHP'nin durumunun daha da içler acısı olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Siirt'te yaptığı konuşmada saygısızlık yaptığını ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun, ''Statükonun Allah'ı Ankara'dadır'' dediğini hatırlatan Erdoğan, buna rağmen CHP Lideri'nin özür dileme erdemini göstermediğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan, ''Edebini de takın. Zaten 12 Haziran'da benim milletim sana edebini takacak ve taktıracak, merak etme. Alevi kültüründe böyle bir anlayış yok. Güya oradan geliyor ama bunun bile farkında değil. Hacı Bektaşı Veli'nin rahle-i tedrisatından geçse bu ifadeyi kullanmaz. Ama maalesef geçmemiş'' diye konuştu.
Yine, CHP milletvekili adaylarından birinin, Allah'ın ayetine ''Sinir bozucu'' dediğini belirten Başbakan Erdoğan, bu milletvekili adayının da özür dileme erdemini göstermediğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Siyaset, ilkeler üzerinden yapılır. Her partinin temel ilkeleri vardır, çizgisi vardır, sınırları vardır, karşı olduğu şeyler, kabul ettiği şeyler vardır. Elbette bir siyasi partinin içinde farklı renkler, farklı düşünceler, farklı değerler olabilir. Ama bunlar da en nihayetinde bir bütünlük, bir uyum, bir ahenk arz eder.
Şimdi ben soruyorum; Allah aşkına, bu yeni CHP'nin çizgisi, ilkesi, programı, hedefi, derdi, davası nedir? Bu yeni CHP nasıl bir şeydir? 'Başörtüsüne özgürlük' diyeceksin, 'milletin değerlerine saygı' diyeceksin, ayete 'sinir bozucu' diyeceksin, başörtülü kızlarımızı rahibe gibi göstereceksin, yahu bunların hepsi nasıl bir araya gelir?
Hadi orayı geçtik... Terör örgütünü savunacaksın, terör örgütü ile birlikte partinin kepengini indireceksin, Ergenekon'a avukatlık yapacaksın, genel af diyeceksin, çetelere kol kanat gereceksin, Dersim'de analar ağlasın deyip, anında çark edip, Tunceli'de milletin karşısına çıkacaksın... Yahu bunların hepsi bir arada nasıl olur?''
''YERİ GELİYOR BUNLAR MİLLİYETÇİ, YERİ GELİYOR BAKIYORSUNUZ BİR ANDA KOMÜNİST''

CHP'li Ankara Yenimahalle Belediyesinin, İskilipli Atıf Hoca'nin idam edilmesi kararını veren hakim Ali Çetinkaya'nın ismini bir parka verdiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, diğer adıyla Kel Ali'nin güya adalet dağıttığını ifade etti.
Ali Çetinkaya'nın, 'Sanığın idamına, şahitlerin bilahare dinlenmesine' diyerek İskilipli Atıf Hoca'yı idam sehpasına gönderdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''Sayın Kılıçdaroğlu, dün Afyon'da çıkıyor, bu şahsı, Kel Ali'yi, Ali Çetinkaya'yı büyük devlet adamı olarak ilan ediyor ve savunuyor. Yahu bu nasıl bir devlet adamlığı be? Sen mi bu ülkeye devlet adamı olacaksın, siyaset adamı olacaksın da bu ülkenin önüne geçeceksin? Şahidi dinlemeden, önce idam edip ipini çekeceksin, sonra şahitlerin dinlenmesine diyeceksin. Ondan sonra da bu kararı verene büyük devlet adamı diyeceksin. Yahu sen ne biçim devlet adamısın be? Senin her yerin dökülüyor. 12 Haziran'da bunlara gereken cevabı milletim verecek.
İşine gelirse, eski CHP'ye dönüyor, 'Cumhuriyet kadar eskiyiz' diyor, işine gelmezse, 'Biz yeni CHP'yiz' diyor. Yeri geliyor bunlar milliyetçi, yeri geliyor bakıyorsunuz bir anda komünist, bir anda ırkçı. Ne derseniz deyin, bunların hepsi var.''
EV EV TELEFONLA ARIYORLAR, TEHDİT EDİYORLAR
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Vatandaşı tehdit edeceksin, niye? 'Mitinge gitme...' Bırak serbest, bırak bakalım ne oluyor? Ev ev telefonla arıyorlar, tehdit ediyorlar. Ondan sonra çıkıyor, 'demokrasi mücadelesidir.' Hadi canım sende, ne demokrasi mücadelesi? Bu BDP'nin demokrasi ile alakası yok, bunların temel hak ve özgürlüklerle alakası yok. Bunların yandaşı, candaşı olan bazı medya gruplarıyla beraber verdikleri bir mücadele var'' dedi.
Erdoğan, partisinin Şanlıurfa'daki Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde vatandaşlara hitap etti. Türkiye'ye hangi partinin nasıl demokrasi getireceğinin ortada olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bakınız, yeri geliyor bunlar milliyetçi, yeri geliyor bir anda komünist, bir anda ırkçı... Ne derseniz deyin, bunlarda hepsi var. Bir ara Silivri'dekilerin avukatı oldular, çetelerin avukatlığına soyundular, Ergenekon'un avukatlığına soyundular. 'Çetelere avukatlık yapıyor' dediğimiz zaman da rahatsız oldular. Ergenekon sanıkları ile yan yana oturdular. Hatta 'Ergenekon'un avukatıyım' dediler. Hatta Kılıçdaroğlu, 'Bu Ergenekon nerede, bana adresini söyleyin, gidip üye olacağım' dedi. Şimdi bizi mahkemeye vereceklermiş. CHP'de kafa karışık, kafa. İstikamet belirsiz.''
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''yalanlarını tekzip etmelerine'' hiç gerek olmadığını, çünkü bunu Kılıçdaroğlu'nun kendisinin yaptığını ifade etti. Kılıçdaroğlu'nun bir iddia ortaya attığını, yarım saat geçmeden kendisinin iddiasını yalanladığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
''Aileme çok çirkin bir yalan, bir iftira attı. Güya devletin uçağı Ürdün'e kızımın düğün davetiyesini götürmüş. Dün akşam bir televizyon kanalında, kendi sitelerinden sözün tamamını yayınladık. İnkar etti, çünkü dedi ki, benim Ürdün ziyaretimde davetiyeyi verdiğimi, daha sonra bir başka televizyonda söyledi. Ben de dün akşam bu sözün nereden çıktığını bir televizyon kanalında belgesi ile açıkladım. Bunlar böyle. Yalanını bir kez daha suratına vurduk ama kızaracak yüz yok.''
Dün bazı haber ajanslarında, Balıkesir'in Altınova Belediyesinin resmi plakalı aracıyla üzerinde CHP afişleriyle mitinge insan taşıdığına ilişkin bir haberin yer aldığını hatırlatan Erdoğan, ''Muhalefette bunu yapan, es kaza olmaz ya, iktidar filan olsa neler yapar bu ülkede düşünün'' diye konuştu.
''NE YAPARLARSA YAPSINLAR, BİZ KENDİ İŞİMİZE BAKACAĞIZ''

Erdoğan, CHP'yi, MHP'yi ve BDP'yi millete havale ettiklerini dile getirerek, oyunu bozmaları gerektiğini söyledi. BDP'yi eleştiren Erdoğan, ''Bunlar sırtlarını PKK terör örgütüne dayamışlar, oy devşirmeye çalışıyorlar'' dedi.
Hakkari'de esnafı tehdit ederek kepenk kapattırdıklarını ifade eden Erdoğan, belediyenin kepenk kapatmayan esnafa ceza kestiğini dile getirdi. Erdoğan, Kürtlerin dininin ''Zerdüştlük'' olduğu, silah tehdidi ile Müslüman olduklarının söylendiğine dikkati çekti. Erdoğan, ''Biz el ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz. Demokratik olarak biz hesap soracağız, sandıklarda hesap soracağız'' dedi.
Vatandaşı tehdit edeceksin, niye? 'Mitinge gitme...' Bırak serbest, bırak bakalım ne oluyor? Ev ev telefonla arıyorlar, tehdit ediyorlar. Ondan sonra çıkıyor, 'demokrasi mücadelesidir.' Hadi canım sende, ne demokrasi mücadelesi? Bu BDP'nin demokrasi ile alakası yok, bunların temel hak ve özgürlüklerle alakası yok. Bunların yandaşı, candaşı olan bazı medya gruplarıyla beraber verdikleri bir mücadele var. Dünyada da bunların yandaşları var onu da söyleyeyim. Avrupa'da da var, onu da söyleyeyim. Bunlarda esrar, eroin kaçakçılığından tutun da ne ararsanız PKK terör örgütünde var. Nitekim şu anda Amerika hazinesi bunları tespit etmiş ve oradaki mal varlıklarını dondurmuş durumda. 8 tanesine de şu anda tutuklama kararı vermiş durumda. Niye? İşte bundan dolayı. Aynı şey batıda var, şu anda Avrupa'da bunlar elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz kendi işimize bakacağız. İnşallah biz bu işi beraber başaracağız.''
BU BÖLGEYİ DE HAK ETTİĞİ SEVİYELERE ULAŞTIRACAĞIZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa'nın 12 Haziran seçimlerinden sonra büyükşehir statüsüne kavuşacağını belirterek, ''Gerginliğe, şiddete, tahriklere boyun eğmeden, kararlıkla yolumuza devam edecek, tüm Türkiye ile birlikte inşallah bu bölgeyi de hak ettiği seviyelere ulaştıracağız'' dedi.
Erdoğan, partisinin Şanlıurfa'daki Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde vatandaşlara hitap etti.
Bölgenin çehresinin değiştiğini belirten Erdoğan, Hakkari'de düzenlenen mitingi hatırlatarak '' İnanın kahrolursunuz, yolların halini görseniz kahrolursunuz. Orada BDP belediye başkanı var. Bizden parayı tam hakkıyla alıyor. Beyefendi sen ne biçim belediye başkanısın, sen bu yolları niye yapmazsın? Nedir bu pisliğin hali; ne yol, ne çöp her şey rezillik'' dedi.
Bölgeye yapılan yatırımları anlatan Erdoğan, ''Şemdinli'ye suyu biz getirdik, niye biliyor musunuz? Burada Kürtler var diye değil. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz da onun için'' şeklinde konuştu.
Hakkari'ye Tunceli'ye AK Parti döneminde üniversite açıldığını hatırlatan Erdoğan, Yüksekova'ya ve Hakkari merkeze iki modern hastane kurduklarını söyledi.
''Gerginliğe, şiddete, tahriklere boyun eğmeden, kararlıkla yolumuza devam edecek, tüm Türkiye ile birlikte inşallah bu bölgeyi de hak ettiği seviyelere ulaştıracağız'' diyen Erdoğan, sanatçı İbrahim Tatlıses'i, silahlı saldırıdan sonra jet ambulansla Almanya'ya gönderdiklerini kaydetti.
Tatlıses'in sağlık durumun iyi olduğunu ifade eden Erdoğan, Ak Parti yetkilileriyle görüştükten sonra milletvekili adaylığından çekildiği için Tatlıses'e teşekkür etti.
''ŞANLIURFA BÜYÜKŞEHİR OLUYOR''

Şanlıurfa'ya çok önemli bir müjdesi olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Şanlıurfa türküsü ne diyor: 'Urfa'nın etrafı dumanlı dağlar, içerim yanıyor aney gözlerim ağlar.' Şimdi biz Şanlıurfa'nın o dumanını o hüznünü dağıtıyoruz. Duman ve hüzün artık inşallah türkülerde kalıyor. Şanlıurfa'yı 12 Haziran seçimlerinden sonra büyükşehir statüsünü kavuşturuyoruz. Seçimden sonra çıkaracağımız bir yasa ile nüfusu 750 bini geçen illerimiz büyükşehir statüsüne kavuşacak. Şanlıurfa'nın bütün ilçelerini kapsayacak şekilde Şanlıurfa büyükşehir oluyor. Artık belde kalmayacak. Beldeler hepsi ilçelerin mahalleleri olacak. Çok daha güçlü hizmetleri vereceğiz. Yerel hizmetler çok daha güzel olacak. Süratle kentsel dönüşümler, değişimler yapacağız. Şanlıurfa'yı bu peygamberler şehrini modern bir şehir haline getirmeye hazır mıyız?''
Mitingden sonra toplu açılış yapacağını hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''Toplam yatırım bedeli, otoyol bağlantısı hariç 357 trilyonu bulan eğitim, sağlık, kültür ve spor tesislerini hizmete alıyoruz. Çünkü biz elimiz boş gelmedik hiçbir zaman Şanlıurfa'ya'' dedi.
137 milyon dolar tutarında otoyol bağlantı yolunun da açılışını yapacaklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin batısını, kuzeyini ve Orta Anadolu'yu GAP üzerinden Ortadoğu'ya bağlayan yolu Habur'a kadar uzatıyoruz. Bu yolun Suruç-Şanlıurfa kesiminin 25 kilometrelik bağlantı yolunu hizmete sunuyoruz. Şanlıurfa-Hilvan arasındaki 50 kilometrelik bölünmüş yolu, Diyarbakır-Siverek arasındaki 30 kilometrelik bölünmüş yolu ve Maden köprüsü de hizmete açıyoruz'' diye konuştu.
Şanlıurfa'nın merkez ve ilçelerinde tamamlanan 91 eğitim kurumunun da açılışını yapacağını dile getiren Erdoğan, tarım, sanayi, kültür gibi alanlarda da önemli hizmet ve yatırımları resmi olarak Şanlıurfa'ya bugün kazandıracaklarını söyledi.
Balıklı Göle su getirme sorununu gidermek için başlatılan projenin birinci kısım ihalisinin tamamlandığını kaydeden Erdoğan, Akçakale Sınır Kapısı'nın medornizasyonu için imar tadilatı çalışmalarının başladığını, Mürşitpınar Sınır Kapısı ile ilgili çalışmaların da devam ettiğini anlattı.
Sınır kapılarındaki gelişmelerin ''Suriye'deki sıkıntılı durumun'' aşılması halinde yaşanacağını belirten Erdoğan, Şanlıurfa'nın sosyal destek projelerinden en büyük desteği aldığını bildirdi.
SODES projelerinin yaygınlaştırılacağını, ulaştırma, özellikle tarım ve enerji yatırımlarının hızla devam edeceğini kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Türkiye büyüdükçe Şanlıurfa'nın üretimine yansıyor. Şanlıurfa'nın sorunlarını biliyoruz, etap etap çözeceğiz. GAP'ı tamamlayarak Şanlıurfa merkez olmak üzere, bu bölgeyi tarihte olduğu gibi yeniden dünyanın tarım merkezi haline getireceğiz'' dedi.
ŞANLIURFA'YA YAPILAN YATIRIMLAR

Şanlıurfa'ya 5 bin 229 derslik yaptıklarını anlatan Erdoğan, 12 bin 987 bilgisayar gönderdiklerini söyledi. Kendileri göreve geldiğinde bilişim teknolojisi sınıflarının bulunmadığını hatırlatan Erdoğan, AK Parti'nin eğitim alanında yapacağı yenilikleri anlattı.
Öğrencilerin, iPad ile dünyaya bağlanacağını söyleyen Erdoğan, tüm öğrencilere elektronik kitap dağıtımı projesini dört yılda tamamlayacaklarını açıkladı.
''Biz bir şey söyledik mi o yapılır, yapamayacağımızı vadetmedik bundan sonra da vadetmeyiz'' diyen Erdoğan, 948 olan yurt yatak kapasitesi bin 906'ya çıkardıklarını anlattı.
Öğrencilere verilen bursları artırdıklarını belirten Erdoğan, sağlık alanındaki gelişmeleri dile getirerek önceleri ameliyathanelerde takozlarla ameliyat masalarının ayarlandığını, şimdi ise kumandayla ayarlanabilen ameliyat masaları bulunduğu söyledi.
Erdoğan, ''Bay Kemal sen nerede kaldın? Bunlar birinci köprüye karşı olanlardır, bunlar ikinci köprüye karşı olanlardır ama üzerinden de geçerler. Şimdi üçüncü köprüye karşıyız diyorlar, olsanız da olmasanız da biz üçüncü köprüyü de yapacağız. Boğazın altından Marmaray'ı biz başlattık. Ecdadımız Sultan Abdülmecit, mimarı projelerini çizdirmişti ama başlamak bize nasip oldu. 2013 sonunda Marmaray'ı bitiriyoruz. Onun altında raylı sistemle bağlanacağız. Nereden nereye geldik'' ifadesini kullandı.
Erdoğan, ''Şanlurfa'ya 212 trilyonluk sağlık yatırımı yaptık. Bozova İlçe Hastanesi ve bir adet aile sağlığı merkezini tamamladık. Suruç Devlet Hastanesi ek binası, Birecik Merkez Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi, Yenişehir toplum sağlığı merkezi ve 24 adet aile sağlığı merkezinin yapımına biz başladık ve hizmete açtık'' diye konuştu.
Viranşehir, Siverek devlet hastaneleri ile Suruç Devlet Hastanesi ve Eğitim ve Araştırma Hastanesi, acil servis ameliyathanesi, iki aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezi ile 4 adet aile sağlık merkezinin kısa sürede tamamlanacağını kaydeden Erdoğan, Şanlıurfa'da göreve geldiklerinde 2 tane olan tomografi cihazını 5'e çıkardıklarını, hiç olmayan MR hizmetinin şimdi 3 cihazla verildiğini söyledi.
34 diyaliz cihaz sayısını 104'e, 5 olan 112 istasyonu sayısını 31'e, 5 olan ambulans sayısını 34'e, 114 olan uzman hekim sayısını 509'a, 668 olan ebe-hemşire sayısını 2 bin 37'ye çıkardıklarını ifade eden Başbakan, Şanlıurfa'nın sağlık personeli sıkıntısı yaşamadığını kaydetti.
Erdoğan, ''Biz buyuz, her zaman yanınızdayız. Siz bize destek verdiniz, size mahcup olmadık. Daha da yapacaklarımız var. Size inanıyoruz, siz de bize inanın'' dedi.
TOKİ'nin 4 bin 869 konut yaptığı Şanlıurfa'yı bölünmüş yollarla Mardin'e bağladıklarını kaydeden Erdoğan, adalet hizmetleri alanında da önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi.
''SANDIKLARI AK PARTİ'YLE PATLATALIM''

Başbakan Erdoğan, tarım ve hayvancılıkta verilen destekleri anlattı, bu alanlarda faaliyet gösterenlere verilen kredilerin faiz oranlarındaki düşüşe dikkati çekti.
Sulama projeleriyle Şanlıurfa'nın tarım alanlarının önemli bir bölümünün suya kavuşturulduğunu dile getiren Erdoğan, sulama projelerine ilişkin bilgiler verdi. Erdoğan, kentteki tarihi eserleri restore ederek hizmete açtıkları kaydetti.
Seçime 23 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, ''23 gün geceli gündüzlü kapı kapı dolaşmaya var mıyız, duyduklarımızı duymayanlara iletmeye var mıyız, bilmeyenlere duyurmaya var mıyız? Ben arkadaşlarımla il il dolaşıyorum. İstiyorum ki siz kardeşlerim de dolaşın. Hep beraber sandıkları 12 Haziran akşamında AK Parti'yle patlatalım'' dedi.
Mitinge katılanlarla, her miting sonunda tekrarlanan yemini seslendiren Erdoğan, sözlerini Şanlıurfa'nın milletvekili sayısını kastederek, ''12'de 12 diyorum'' ifadesiyle bitirdi.
Platformdan ayrılmaya hazırlanırken tekrar mikrofonu alan Başbakan Erdoğan, ''Bu coşkunuz, heyecanınız bana onu unutturdu. Büyükşehirlerimize şehir hastaneleri kuruyoruz. Bu hastanelerimiz çok büyük hastaneler olacak. Bunlardan bir tanesini de Şanlıurfa'mıza kuruyoruz. İnşallah bin 600 yataklı bir şehir hastanesini Şanlıurfa'mıza kazandıracağız ve ihalesini de bu yıl gerçekleştirmenin kararlılığı içerisindeyiz. Bu hastanemiz Şanlıurfa'ya, bölgeye hayırlı olsun diyorum'' şeklinde konuştu.
Miting meydanındaki ''Koltuk değil, Recep Tayyip Erdoğan sevdalısıyız-İzol Aşireti'' pankartı dikkati çekti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.