Yazıcı, "e-posta" iddialarını cevapladı

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ortaya attığı iddialara ilişkin, "Kılıçdaroğlu, 3-5 kişinin yönlendirmesi ile, önüne gelenleri akıl süzgecinden geçirmeden, uluorta kullanıyor..Benim böyle bir mail adresim yok. Mail 2010 yılında gitmiş. Keşke bunu bana o zaman bildirseydiler. O zaman bilseydim erken müdahale ederdim" dedi.
Rize'de seçim çalışmalarını sürdüren Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Pazar ilçesinde hakkında ortaya atılan "torpil e-postası" iddiasını cevapladı. İddiaları yalanlayan Yazıcı, bunları ortaya atan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu önüne konulanları akıl süzgecinden geçirmeden ulu orta konuşmakla suçladı. Yazıcı, "Proje üretemeyen ana muhalefet genel başkanı, iftira atmayı, kara çalmayı siyaset üslubu haline getirdi. Biliyorsunuz bunun pek çok örneği var. O sanıyor ki, 'ben böyle dedikçe millet aferin
diyecek, destek verecek'. Bu üslubunu devam ettiriyor. Bizim aile değerlerimiz önemlidir. Konuşmasında anaya hitaben gariz cümleleri kullanabiliyor. Arkasından sırıtarak 'neyse' diye geçiştirebiliyor. Kılıçdaroğlu'nun söz ve davranışları, elbette yaşını başını almış genel başkana yakışmaz. Beklerdik ki ana muhalefetin genel başkanı bu konularda hassas olsun. Kılı kırk yarsın, incelesin. Önüne gelmiş bilgi varsa değerlendirmek hakkı. Ama bunu yaparken, siyaset üslubunu düzeysiz hale getirmesin. Çok daha
fazla şey söyleyebilirim. Ama onun düştüğü yere düşmek istemem. Anlaşılıyor ki Kılıçdaroğlu çevresine toplanmış 3-5 kişinin yönlendirmesi ile, önüne gelenleri akıl süzgecinden geçirmeden, duyduklarını uluorta kullanıyor. Önemli bilgilere erişmiş gibi kamuoyunu meşgul ediyor. Bu mail olayı da bunlardan bir tanesi. Ben dönüp bakmadım. Beni çok ilgilendiren derinlikte de bulmadım. Bir gazeteye yaptığı açıklamayı üsteleyince sahtekarlığın belgesine ulaştım ve o gün avukatıma talimat vererek Ankara Cumhuriyet
Savcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Bilişim kısmına havale edildi. Bunu yapan eninde sonunda bulunacak" diye konuştu.
Bakan Yazıcı, bu iddiayı Kılıçdaroğlu'na ulaştıranların karalama projesinin içerisinde olduğunu ifade ederek, "Bunu yapanlar demek ki Kılıçdaroğlu ve çevresindekiler. Bu sahtekarlığı yapanlar biliyorlardı ki bu plan dahilinde amaçlarına ulaşmak için bunu kullanacaklardı. Bu toplantıyı yapmayacaktım. Bekledim ki Kılıçdaroğlu çıkıp 'yanılmışım, özür diliyorum' der diye. Bu erdemliliktir, erdemli adam işidir. Bu defa ise sorgu hakimliğine yelteniyor. Kendi hukukumu korumak için kamuoyunu bilgilendirmek
adına bu toplantıyı düzenledim" diye konuştu.
"ÖYLE BİR YEĞENİM YOK, KEŞKE OLSAYDI"
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, söz konusu e-postada iddia edildiği gibi bir yeğeni bulunmadığını ifade ederek, "Yeğenim var. 6 kardeşim evli, olanların çocuğu var. Bazıları da bekar. Keşke yeğenim olsa da dayı olsam. 'Uzmanlık sınavına girdim' diyerek başbakanımıza sataşıyor. Bu düzey mi? Devlette görev yapmış kişinin böyle bir yazışma olmayacağını, bir bakanın böyle bir üslup kullanmayacağını bilmesi gerekir. Benim böyle bir mail adresim yok. Mail 2010 yılında gitmiş. Keşke bunu bana o zaman
bildirseydiler. O zaman bilseydim erken müdahale ederdim. Daha önce de benzer şeyler yaşardım. Suç duyurusunda bulundum. Bunu başkana da sordum. Bana sahte olduğunu anladıkları için, bundan dolayı yoğun olduğumu düşünerek beni rahatsız etmek istemediklerini söyledi. Keşke onun takdirini bana bıraksalardı" diye konuştu. Yazıcı, iddiaların ÖSYM Başkanı'nın istifasını gerektirip gerektirmediği yönündeki bir soruya ise, "ÖSYM başkanı ile bu mailin ne alakası var. Ama bana atfedilen mail kurgu olduğuna göre, ondan önceki açıklamalarda kurgu ürünü mü? Akla şu geliyor. Kamuoyunu meşgul eden şifre iddiaları da bu projenin parçalarından birisi mi" ifadelerini kullandı.