Mahkemeye 17 sayfalık savunma verdiler

YGS'deki şifre iddiaları sonrasında Ankara 7. İdare Mahkemesi'ne açılan davaya savunmasını veren ÖSYM, soru ve cevap şıklarının yerlerine ilişkin düzenlemelerin rastgele yapıldığını, buna göre hazırlanan soru kitapçıklarının "belirli bir kişiye ait değil, herhangi bir aday adına' basıldığını belirtti.

ÖSYM'nin savunmasında, kitapçık üzerinde adayın adının ve fotoğrafının yer almasının hangi adayla hangi kitapçığın verileceğinin önceden bilinmesinin kopya anlamına gelmediği iddia etti. ÖSYM sınavın iptal edilmesine yönelik açılan davanın popülarist argümanlara dayandığını savunarak, YGS sınavının çok güvenli ve adil bir şekilde bilimsel ölçülere uygun olarak gerçekleştirildiğini dile getirdi.
ÖSYM, kimseye avantaj sağlanmadığını haksız bir durum oluşmadığını öne sürerek, Sınavın iptali yoluna gidilmesinin 1.7 milyon öğrenciyi ve milyonlarca aile bireyini maddi ve manevi yıpratmaktan öteye götürmeyeceğini iddia etti.
YGS'deki şifre iddiaları sonrasında Ankara 7. İdare Mahkemesi'ne açılan davaya savunmasını veren ÖSYM, soru ve cevap şıklarının yerlerine ilişkin düzenlemelerin rastgele yapıldığını, buna göre hazırlanan soru kitapçıklarının "belirli bir kişiye ait değil, herhangi bir aday adına' basıldığını belirtti. ÖSYM'nin 17 sayfalık savunmasında, kitapçık üzerinde adayın adının ve fotoğrafının yer almasının hangi adayla hangi kitapçığın verileceğinin önceden bilinmesinin kopya anlamına gelmediği iddia etti.
ÖSYM sınavın iptal edilmesine yönelik açılan davanın popülarist argümanlara dayandığını savunarak, YGS sınavının çok güvenli ve adil bir şekilde bilimsel ölçülere uygun olarak gerçekleştirildiğini dile getirdi. ÖSYM, kimseye avantaj sağlanmadığını haksız bir durum oluşmadığını öne sürerek, Sınavın iptali yoluna gidilmesinin 1.7 milyon öğrenciyi ve milyonlarca aile bireyini maddi ve manevi yıpratmaktan öteye götürmeyeceğini iddia etti. ÖSYM'nin savunmasında, "Kopyayı imkansız hale getiren, yerine başka bir kişiyi sınava sokma ihtimalini ortadan kaldıran adaylar arasında hiçbir üstünlüğe yol açmayan bilimsel olarak yerindeliği test edilerek uygulanan bir sınavın iptalinin istenmesinin hukuki gerekçesi ve kamu yararı bulunmamaktadır" ifadelerine yer verildi. Savunmada ayrıca, iddia edildiğinin aksine hiçbir adayın soruları çözmeden cevapları işaretleme yoluna gitmediğine de dikkat çekildi.
Davaya bakan 7. İdare Mahkemesi, bir taraftan ÖSYM'nin savunmasını, bir taraftan iddianın tarafı Avukat Ahmet Gürol Şağban'ın cevabını değerlendirirken diğer taraftan da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelecek bilirkişi raporunu bekliyor. Şifre iddiasını sınava giren öğrencilere gönderdiği mektupta "sehven" ifadesi ile kabul eden ÖSYM, Ankara 7. İdare Mahkemesi'ne sunduğu savunmada ise şifreyi kabul etmedi.
-ŞİFREYİ KABUL ETMEDİ-

27 Mart 2011'de 153 merkezde uygulanan YGS'nin esasında herhangi bir sorunun yaşanmadığının belirtildiği savunmada, basın yayın organlarında YGS'de gizli şifre başlığı altında ÖSYM'yi yıpratıcı, sınava katılan adaylarda sınava yönelik tereddüt oluşturmak gayreti içinde bir takım iddialar yer aldığı ifade edildi. Adaylara gönderdiği mektupta şifreleme işleminin soru kitapçıklarında "sehven" yer aldığını kabul eden ÖSYM, mahkemeye sunduğu savunmada şifre konusunu kabul etmedi. Şifre iddiaları üzerine inceleme yaptıklarını belirten ÖSYM, basına verilen soru kitapçığının master soru kitapçığından basit olarak türetilmiş bir kitapçı olduğu, bu soru kitapçığı sınav bittikten sonra türetildiğinden ve sınava giren hiç bir adaya verilmediğinden kimseye üstünlük sağlamasının söz konusu olmadığı vurgulandı. Savunmada, tüm sınav evrakı gibi soru kitapçıklarının da hazırlanmasının "kapalı dönem" olarak ifade edilen ve tüm dünyadan izole bir ortamda hazırlandığı, bu dizilişin ÖSYM çalışanları dahil dışarıdan herhangi biri tarafından bilinmesinin imkansız olduğu belirtildi.

-SORUN, GELİŞTİRİLEN YAZILIMIN KAPALI DÖNEMDE KULLANILMASIDIR-

Savunmada, "Sınavda yer alan soruların bir şifre tekniği kullanılarak cevap anahtarının oluşturulduğu iddiası tamamen gerçek dışıdır. Ortaya çıkan durum soru kitapçıklarının basımı ile ilgili geliştirilmiş olan yazılımın kapalı dönemde kullanılmasından kaynaklanmıştır. Ancak bunun kesinlikle hiçbir adaya üstünlük sağlayacak şekilde dışarıya iletilme ihtimali mümkün değildir" ifadelerine yer verildi.
Matematik testinde 37 ve üzeri net yapan adayların kitapçıklarının tek tek incelendiğine dikkat çekilen savunmada, bu adayların soruları bizzat çözerek cevapladıkları belirtildi. Sınava giren tüm adayların kitapçıklarının gözden geçirildiğinin belirtildiği savunmada, "en büyük sayının yanındaki cevapları işaretleyenlere rastlanılmadığı" iddia edildi. ÖSYM ayrıca, 40 matematik sorusundan 23'ünde şifreleme olduğu iddialarında ise algoritma düzeneğinin kullanıldığına yönelik tek bir bulguya rastlanılmadığına dikkat çekti. Savunmada, ÖSYM'nin şifrelemeyi asla kabul etmediğine işaret edilerek, sınavda Türkiye birincisi olan Ankara Fen Lisesi öğrencisi Mahmut Doğan'ın "Bir öğrencinin cevap anahtarında bir şifreleme istemi oluşturulduğunu düşünmesinin mümkün olmadığı, soruları verilen sürece yanıtlamaktan başka bir düşüncesinin bulunmadığı" sözlerine de yer verildi.
2010 yılı ile 2011 yılı YGS sonuçlarının karşılaştırıldığı savunmada, "20 ve üzeri net yapan adayların kitapçıklarından rastgele yapılan seçim ve incelemelerde de bu konuda normal dışı bir durum tespit edilememiştir. İddia edildiğinin aksine hiçbir aday soruyu çözmeden cevapları işaretleme yoluna gitmemiştir" ifadelerine yer verildi.
-BAŞSAVCILIK DEĞERLENDİRMESİ SAVUNMADA-

2010 YGS sonuçları ile 2011 yılı YGS arasında bir farklılık bulunmadığına dikkat çekilen savunmada, 2010 ile 2011 sınav sonuçları iller arasındaki başarı grafiği açısından da değerlendirildi. Sınav sonuçlarının grafiksel dağılımlarının birbirleri ile çok benzerlik gösterdiğine dikkat çekilen savunmada, sınava girenlerin il bazında da başarı sıralamalarının değişmediği belirtildi.
Şifre iddialarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda yürütülen soruşturmaya işaret edilen savunmadaki, "Söz konusu inceleme sonucunda düzenlenen rapor ile ilgili açıklamada herhangi bir kopya çekme işleminin gerçekleşmediği, matbaadaki bilgisayarların incelenmesinden de dışarıya bir bilgi akışı olduğuna yönelik güvenlik açığının tespit edilemediği yazılımın Meteksan firmasınca hazırlandığı ve yanıt sistemine uygulandığı belirtilmiştir" ifadeleri dikkat çekti. Matematik testinde başarı oranın geçen yıla olanla düştüğünün anımsatan ÖSYM, şifreyle ilgili iddiaların hiçbir dayanağının bulunmadığını savundu. Adayların birbirlerine bakarak veya dışarıdan yardım alarak kopya çekmesini önlemek amacıyla sınavlarda daha çok sayıda kitapçık kullanılması uygulamasına başlanıldığının anımsatıldığı savunmada, sınavların büyüklük ölçeklerine göre kitapçık sayısının değiştiği belirtildi.
2010 KPSS Lisans sınavında toplu koypa çekildiği iddialarının önüne geçilemediğinin belirtildiği savunmada, "toplu kopya girişimine teşebbüs edenlerin artması ile beraber özellikle sınav sırasında meydana gelebilecek istismarların da önüne geçebilmek amacıyla her aday için farklı kitapçık oluşturulması" gerekliliğinin ortaya çıktığı ifade edildi.

-DENEME SINAVI YAPILDI-

Dünyada 1950'lerden beri hem kopya çekilmesinin önüne geçmek amacıyla hem de soru hazırlama maliyetinin yüksek olması nedeniyle kitapçıklarda soru yerlerinin değiştirilme yoluna gidildiğinin vurgulandığı savunmada, şu değerlendirmeye yer verildi:
"Sınavlarda kopya olaylarını azaltmak amacıyla kitapçıklar oluşturulurken madde sıralamasının değiştirilmesinin yanında maddelerin seçeneklerinin yer değiştirilmesinin, hatta madde içeriğinde verilen birbirinden bağımsız bilgilerin sıralamasının yer değiştirilmesinin her bir sınav için oluşturulabilecek kitapçık sayısını artıracağı açıktır. ÖSYM bu konuda bir inceleme yapma gereğini duymuş ve böyle bir uygulamaya geçmenin olası sonuçlarını görebilmek, kitapçıkları oluştururken uygulanacak metodun geliştirilmesinde yol göstermek üzere bir ön çalışma ve deneme sınavı yapılmıştır."
Savunmada, uygulanan deneme sınavında ÖSYM'nin 2010 yılında yaptığı bir sınava ait sorular kullanılarak, 4 farklı kitapçık oluşturulduğu, birinci kitapçığın temel kitapçık olduğu ve soru düzeninde bir değişiklik yapılmadığı, diğer 3 kitapçıkta ise soru sıralamalarında seçenek diziliminde ve madde kökünde verilen bağımsız bilgilerin sıralanışında değişiklikler yapılarak oluşturulduğu ifade edildi. Bu deneme sınavına giren öğrencilerin verdikleri cevaplara dayanılarak, maddelerin kitapçıkta bulunduğu yere veya seçeneklerin sırasında yapılan değişikliklere bağlı olarak öğrencilerin cevapladıkları kitapçık türüne göre bir soruyu doğru cevaplandırma olasılıklarının farklılaşıp farklılaşmadığı incelendi. Savunmada, bu deneme sınavından elde edilen bilgiler ışığında 2011 YGS soru kitapçığının hazırlandığına dikkat çekildi.
-SİSTEM KÖTÜ NİYETLİ YORUMLANIYOR-

Soru ve cevap şıklarının yerlerine ilişkin düzenlemelerin rastgele yapıldığını buna göre düzenlenen soru kitapçıklarının belirli bir kişiye ait değil, herhangi bir aday adına basıldığının belirtildiği savunmada şu değerlendirme yer aldı:
"Adaya özgü soru kitapçığı ile geliştirilen bu sistem tamamen kötü niyetli yorumlanarak, ortada somut hiçbir veri bulunmadığı halde şifre iddiaları ileri sürülmekte ve bu şekilde toplumun infiale kapılmasına neden olunmaktadır."
Kız adayların tek bir salonda sınava girmesi konusuna da savunmasında yer veren ÖSYM, şu değerlendirmede bulundu:
"Sınav merkezlerine ilişkin tercihte bulunan aday sayısı, o merkezdeki sınav binası kapasitesinden fazla olduğu durumlarda adayların bir kısmının kapasitesi dolmamış sınav merkezlerine atanacağı ilgili kılavuzda belirtilmiştir. Bu uygulamam tamamen elektronik ortamda bilgisayar otomasyon programı tarafından yapılan bir işlemdir. Adayların tümünün tercih ettikleri sınav merkezlerinde öncelikle öğrenim durumuna ve cinsiyetine göre değerlendirilerek kapasite fazlası adayların kapasitesi dolmamış sınav merkezlerine atandığı bu durumda kız adayların ilk tercihlerine atanmalarında da avantajlı ifade edilmiş ve bu uygulamanın basında yer alan iddiaları aksine hiçbir adaya avantaj sağlaması söz konusu olmamıştır."
-KUSURUMUZ YOK-

ÖSYM sınavın iptal edilmesine yönelik açılan davanın popülarist argümanlara dayandığını savundu. YGS sınavının çok güvenli ve adil bir şekilde bilimsel ölçülere uygun olarak gerçekleştirildiğini dile getiren ÖSYM, kimseye avantaj sağlanmadığını haksız bir durum oluşmadığını öne sürdü. Sınavın iptali yoluna gidilmesinin 1.7 milyon öğrenciyi ve milyonlarca aile bireyini maddi ve manevi yıpratmaktan öteye götürmeyeceğini iddia eden ÖSYM'nin savunmasında, "Kopyayı imkansız hale getiren, yerine başka bir kişiyi sınava sokma ihtimalini ortadan kaldıran adaylar arasında hiçbir üstünlüğe yol açmayan bilimsel olarak yerindeliği test edilerek uygulanan bir sınavın iptalinin istenmesinin hukuki gerekçesi ve kamu yararı bulunmamaktadır" ifadelerine yer verildi. Savunmada ayrıca, iddia edildiğinin aksine hiçbir adayın soruları çözmeden cevapları işaretleme yoluna gitmediğine de dikkat çekildi.
ÖSYM'nin hizmet kusurunun bunmadığına iddia edilen savunmada, kitapçık üzerinde adayın adının ve fotoğrafının yer almasının hangi adayla hangi kitapçığın verileceğinin önceden bilinmesinin kopya anlamına gelmediği ifade edildi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.