Bu kadar çeşit Afyon salatasında bile yok!
Başbakan Erdoğan Afyonkarahisar'da seçmene seslendi. Erdoğan, CHP Lideri'ne yüklenerek; "CHP'de biraz türban, biraz din iman, biraz KCK, bolca çete, sos olarak da emekli siyasetçi var. Bu kadar çeşit Afyon Salatasında bile yok" diye konuştu.
- Gündem
- Giriş Tarihi: 00:00 | 10.05.2011
- Güncelleme Tarihi: 15:41 | 10.05.2011
Başbakan Erdoğan, partisince Afyonkarahisar'da düzenlenen mitingde konuşuyor!...
Erdoğan, Cumhuriyetimizi, vatandaşlarımızın hayır duaları ve destekleri ile büyüttüklerini belirterek, "Bugün Afganistan'da Irak'ta Kosova'da barışa hizmet veren bir Türkiye var. Haksızlığa karşı sesini yükselten bir Türkiye var. Artık Türk parasının değeri var. Eskiden hemen döviz alırdık. Niye? Para değer kaybetmesin diye. Artık döviz büroları yavaş yavaş kapanıyor. Artık ay yıldızlı Türk bayrağımız her yerde gururla olurla dalgalanıyor" dedi.
Dünyanın dört bir yanında Osmanlı eserlerine sahip çıktıklarını belirten Erdoğan "1922'de Kocatepe'de, Dumlupınar yakınlarında bizim büyük dedelerimiz destan yazdılar. Top tüfek bulamadılar, yol bulamadılar. Gerektiğinde ellerine kazma, dirgen alıp bu destanı tarihe yazdılar, kazıdılar. Bugün biz, o zaferden 80 yıl sonra ne yapıyoruz. 2002 yılından itibaren kendi yerli savunma sanayimimizi güçlendirmeye başladık.
Ben size bazı rakamlar verececeğim. 2002 de görevi CHP'nin yavrusu MHP'den aldık. O yıl Savunma 247 milyon dolardı 2010 yılında 1 milyan dolara çıktı. 2002 yılında Makina Kimya Endüstrisi Kurumu'nun ihracatını, 2 milyon dolar dan, 2010'da 33 milyon dolara yükselttik" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştirilerine burada da devam eden Başbakan Erdoğan, "Bakıyorlar ki kamuoyu araştırmaları iyi gelmiyor küfür üstüne küfür, hakaret üzerine hakaret. Biz onlara uymayacağız. Bizim aldığımız terbiye bunlara müsade etmez. Türkiye'yi istikrarla büyütmeye devam edeceğiz" dedi.
Sizleri 20 yıl öncesi 1991 yılına götürmek istediğini söyleyen Erdoğan, "Turgut Özal'a en ağır hakaretler yaparak, olmadık vaatlerde bulunarak iktidara gelmeyi hedefliyorlardı. Çalışma süresini kısaltacağım diyorlardı. Asgari ücretten vergi almayacağım diyordu. Türkiye'nin 95. ili Tatvan olacak diyordu. O vaatler birinin bugün ki vaatlerine benziyor mu. Kime benziyor?(Demirel) Bu benzerlik nereden geliyor? Çünkü o zan CHP'ye akıl hocalığı yapıyor. CHP Milli Şefi'ni değiştirmiş durumda. O dönemdeki vaatledi kes, kopyala yapıştır yapıyorlar. El ele kol kola AK Parti'nin karşısına çıktılar. Ev, araba vaad ettiler. O günden bu güne, arabalarınızı, evinizi aldınız mı. Afyonkarahisarlıların çok güzel bir sözü var 'akşamdan yedim güllaç, sabahleyin senin de benim de karnım aç' olay bu. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri aldılar. 5 kuruşluk fener 2 gün yanar der Afyonkarahisarlılar. Şimdi yin ebol keseden atıp tutuyorlar. Benim milletimin karnı tok. 3 Kasım'da bunları tasfiye etti.
Kılıçdaroğlu'na bir Afyonkarahisar sözü daha hatırlatayım, 'Gölgede duranın gölgesi olmaz', nasıl iyi mi?. Sayın Kılıçdaroğlu kendine başka bir hoca bul. Gölgede kalma, biraz güneşe çık güneşe. CHP şimdi ne yapıyor, geçmişte milli şefleri ne yapmışsa onu yapılor. Hepsinden biraz çeşit. Afyon salatasında bile bu kadar çeşit yok. Ülser yapar ülser.
CHP kaset mağduru bir genel başkan gitti, kasel malülü bir genel başkan geldi. Kaset mağduru şimdi MHP'de. CHP'de MHP'si de, öz eleştiri yapmak yerine AK Partiyi suçladı. Şuanda yargı, yürütme gereğini yapıyor. Ortaya çıkan çirkin kasetler nedeniyle AK Partiyi suçluyor. Haddinizi bilin haddinizi!... Ak Parti sizin kirli işlerinizin takipçisi ve meraklısı da değil. Sağa sola çamur atmayın, önce siz kendi çamurunuzu temizleyin.
Çkıyor sayın Bahçeli, Gök Kubbeyi üzerimize yıkacakmı, Hey Allah'ım, güler misin ağlar mısın. Sende o mecal var mı? Önce yönettiğin kadroya hakim ol. Bu tür olayların liderlerle bir ilişkisi olamaz, olmamalı. Bu bir partiyi ilgilendirmez, ilgilendirmez. Bu tür olaylar ortaya çıktığında bir genel başkana düşen, temizlemektir. Neymiş o iş özel hayatıymış. Gayrimeşru ilişkinin özeli olur mu? Mehmet Akif'in dizeleri 'Şarka bakmaz, garbı bilmez ilimden yok payesi, bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi' sözlerini tekrar hatırlatıyorum. Buradan sesleniyorum, yargı takip ediyor. Siz sağdan soldan suçlu aramayı bırakın, kendi çevrenize bakın. Sen o kasetler marifetiyle iş başına geleceksin, avukatlığını yaptığınız çeteye kol kanat gereceksi, ondan sonra da AK Partiyi suçlayacaksın...
EĞİTİM YATIRIMI
Başbakan AK Parti hükümeti olarak eğitim alanında yaptıkları çalışmalar ile ilgili de bilgi vererek, "Öğrenci kardeşlerimiz, okula başladığında sıralarının üzerinde kitaplarını buldular mı. Sosyal güvencesi yok ise öğrencilere yardım anneye ise maaş veriyoruz. Özürlü varsa, bakana asgari ücret ödüyoruz. Ey! Kılıçdaroğlu. Bunları yapan AK Parti iktidarı. Buradan sesleniyorum. Üniversitede okuyan gençler, biz geldiğimizde MHP 45 liracık burs veriyordu. Şimdi ne veriyoruz, 240 lira. Mastır öğrencisi ise 480, doktora öğrencisi ise 720 lira veriyoruz. Her şey gençliğimiz için, her şey Türkiye için.
FATİH PROJESİ
Okullarda kara tahta dönemi bitiyor, akıllı tahta dönemi geliyor. Akıllı tahtalar bilgisayar donanımlı olacak. Her öğrenciye bir elektronik kitap vereceğiz. Bütün müfredat bunun içinde. Ücretsiz olarak öğrencilere vereceğiz. 4 yıl içerisinde akıllı tahtalar ve bu kitaplar öğrencilere verilecek.
Biz hergün daha ileri gidiyoruz. Önce bilişim teknolojileri sınıflarını kurduk. Seçim akabinde Fatih Projesini hayata geçiriyoruz. Daha onurlu bir gençlik, güçlü bir gençlik, daha güçlü bir Türkiye bununla olacak.
SAĞLIK
Sağlık alanında sistemi kökten değiştirdik. Sağlık alanında bizden önce genel müdür kimdi Kılıçdaroğlu. Kurumu batırdı. Merhum Ecevit'e gitti. Ecevit, aday yapar mı? Veto etti. Şimdi ne yapıyor, eşini yanına alarak siyaset yapmaya çalışıyor. Genel müdürsün o kuyruklar nedi. Giderdik SSK'nin eczane kuyruğuna, ilaçların yarısı var yarısı yok. Öyle değil miydi? 12 Haziran'da bunun hesabını onlara sandığa gömerek hesabını vermemiz lazım.
Erdoğan, Cumhuriyetimizi, vatandaşlarımızın hayır duaları ve destekleri ile büyüttüklerini belirterek, "Bugün Afganistan'da Irak'ta Kosova'da barışa hizmet veren bir Türkiye var. Haksızlığa karşı sesini yükselten bir Türkiye var. Artık Türk parasının değeri var. Eskiden hemen döviz alırdık. Niye? Para değer kaybetmesin diye. Artık döviz büroları yavaş yavaş kapanıyor. Artık ay yıldızlı Türk bayrağımız her yerde gururla olurla dalgalanıyor" dedi.
Dünyanın dört bir yanında Osmanlı eserlerine sahip çıktıklarını belirten Erdoğan "1922'de Kocatepe'de, Dumlupınar yakınlarında bizim büyük dedelerimiz destan yazdılar. Top tüfek bulamadılar, yol bulamadılar. Gerektiğinde ellerine kazma, dirgen alıp bu destanı tarihe yazdılar, kazıdılar. Bugün biz, o zaferden 80 yıl sonra ne yapıyoruz. 2002 yılından itibaren kendi yerli savunma sanayimimizi güçlendirmeye başladık.
Ben size bazı rakamlar verececeğim. 2002 de görevi CHP'nin yavrusu MHP'den aldık. O yıl Savunma 247 milyon dolardı 2010 yılında 1 milyan dolara çıktı. 2002 yılında Makina Kimya Endüstrisi Kurumu'nun ihracatını, 2 milyon dolar dan, 2010'da 33 milyon dolara yükselttik" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştirilerine burada da devam eden Başbakan Erdoğan, "Bakıyorlar ki kamuoyu araştırmaları iyi gelmiyor küfür üstüne küfür, hakaret üzerine hakaret. Biz onlara uymayacağız. Bizim aldığımız terbiye bunlara müsade etmez. Türkiye'yi istikrarla büyütmeye devam edeceğiz" dedi.
Sizleri 20 yıl öncesi 1991 yılına götürmek istediğini söyleyen Erdoğan, "Turgut Özal'a en ağır hakaretler yaparak, olmadık vaatlerde bulunarak iktidara gelmeyi hedefliyorlardı. Çalışma süresini kısaltacağım diyorlardı. Asgari ücretten vergi almayacağım diyordu. Türkiye'nin 95. ili Tatvan olacak diyordu. O vaatler birinin bugün ki vaatlerine benziyor mu. Kime benziyor?(Demirel) Bu benzerlik nereden geliyor? Çünkü o zan CHP'ye akıl hocalığı yapıyor. CHP Milli Şefi'ni değiştirmiş durumda. O dönemdeki vaatledi kes, kopyala yapıştır yapıyorlar. El ele kol kola AK Parti'nin karşısına çıktılar. Ev, araba vaad ettiler. O günden bu güne, arabalarınızı, evinizi aldınız mı. Afyonkarahisarlıların çok güzel bir sözü var 'akşamdan yedim güllaç, sabahleyin senin de benim de karnım aç' olay bu. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri aldılar. 5 kuruşluk fener 2 gün yanar der Afyonkarahisarlılar. Şimdi yin ebol keseden atıp tutuyorlar. Benim milletimin karnı tok. 3 Kasım'da bunları tasfiye etti.
Kılıçdaroğlu'na bir Afyonkarahisar sözü daha hatırlatayım, 'Gölgede duranın gölgesi olmaz', nasıl iyi mi?. Sayın Kılıçdaroğlu kendine başka bir hoca bul. Gölgede kalma, biraz güneşe çık güneşe. CHP şimdi ne yapıyor, geçmişte milli şefleri ne yapmışsa onu yapılor. Hepsinden biraz çeşit. Afyon salatasında bile bu kadar çeşit yok. Ülser yapar ülser.
CHP kaset mağduru bir genel başkan gitti, kasel malülü bir genel başkan geldi. Kaset mağduru şimdi MHP'de. CHP'de MHP'si de, öz eleştiri yapmak yerine AK Partiyi suçladı. Şuanda yargı, yürütme gereğini yapıyor. Ortaya çıkan çirkin kasetler nedeniyle AK Partiyi suçluyor. Haddinizi bilin haddinizi!... Ak Parti sizin kirli işlerinizin takipçisi ve meraklısı da değil. Sağa sola çamur atmayın, önce siz kendi çamurunuzu temizleyin.
Çkıyor sayın Bahçeli, Gök Kubbeyi üzerimize yıkacakmı, Hey Allah'ım, güler misin ağlar mısın. Sende o mecal var mı? Önce yönettiğin kadroya hakim ol. Bu tür olayların liderlerle bir ilişkisi olamaz, olmamalı. Bu bir partiyi ilgilendirmez, ilgilendirmez. Bu tür olaylar ortaya çıktığında bir genel başkana düşen, temizlemektir. Neymiş o iş özel hayatıymış. Gayrimeşru ilişkinin özeli olur mu? Mehmet Akif'in dizeleri 'Şarka bakmaz, garbı bilmez ilimden yok payesi, bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi' sözlerini tekrar hatırlatıyorum. Buradan sesleniyorum, yargı takip ediyor. Siz sağdan soldan suçlu aramayı bırakın, kendi çevrenize bakın. Sen o kasetler marifetiyle iş başına geleceksin, avukatlığını yaptığınız çeteye kol kanat gereceksi, ondan sonra da AK Partiyi suçlayacaksın...
EĞİTİM YATIRIMI
Başbakan AK Parti hükümeti olarak eğitim alanında yaptıkları çalışmalar ile ilgili de bilgi vererek, "Öğrenci kardeşlerimiz, okula başladığında sıralarının üzerinde kitaplarını buldular mı. Sosyal güvencesi yok ise öğrencilere yardım anneye ise maaş veriyoruz. Özürlü varsa, bakana asgari ücret ödüyoruz. Ey! Kılıçdaroğlu. Bunları yapan AK Parti iktidarı. Buradan sesleniyorum. Üniversitede okuyan gençler, biz geldiğimizde MHP 45 liracık burs veriyordu. Şimdi ne veriyoruz, 240 lira. Mastır öğrencisi ise 480, doktora öğrencisi ise 720 lira veriyoruz. Her şey gençliğimiz için, her şey Türkiye için.
FATİH PROJESİ
Okullarda kara tahta dönemi bitiyor, akıllı tahta dönemi geliyor. Akıllı tahtalar bilgisayar donanımlı olacak. Her öğrenciye bir elektronik kitap vereceğiz. Bütün müfredat bunun içinde. Ücretsiz olarak öğrencilere vereceğiz. 4 yıl içerisinde akıllı tahtalar ve bu kitaplar öğrencilere verilecek.
Biz hergün daha ileri gidiyoruz. Önce bilişim teknolojileri sınıflarını kurduk. Seçim akabinde Fatih Projesini hayata geçiriyoruz. Daha onurlu bir gençlik, güçlü bir gençlik, daha güçlü bir Türkiye bununla olacak.
SAĞLIK
Sağlık alanında sistemi kökten değiştirdik. Sağlık alanında bizden önce genel müdür kimdi Kılıçdaroğlu. Kurumu batırdı. Merhum Ecevit'e gitti. Ecevit, aday yapar mı? Veto etti. Şimdi ne yapıyor, eşini yanına alarak siyaset yapmaya çalışıyor. Genel müdürsün o kuyruklar nedi. Giderdik SSK'nin eczane kuyruğuna, ilaçların yarısı var yarısı yok. Öyle değil miydi? 12 Haziran'da bunun hesabını onlara sandığa gömerek hesabını vermemiz lazım.
DİĞER