'Bu bir lig meselesi'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Düzce mitinginde halka seslendi. Başbakan Erdoğan konuşmasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun her fırsatta dile getirdiği "bir televizyon programında tartışalım" önerisine yanıt verdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü mensuplarının telsiz konuşmalarında ''tek hedefimiz AK Parti'' dediğini belirterek, ''Neden AK Parti hedef; çünkü AK Parti sorun çözüyor, çözüm üretiyor, hizmet üretiyor, kardeşliği pekiştiriyor, doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi kucaklaştırıyor. Çünkü AK Parti Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abazası, Romanı, Boşnağı, Arnavutu ayırt etmiyor, birleştiriyor'' dedi.
Erdoğan, partisince Düzce'de düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.
Düzce'nin AK Parti'ye seçimlerde hep yüksek düzeyde oy verdiğini, en son halk oylamasında anayasa değişikliğine ''evet'' diyenlerin oranının yüzde 72.5 olduğunu anımsatan Erdoğan, ''Muhabbetinizden, itimadınızdan, bize olan aşkınızdan, sevdanızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun, muhabbetiniz daim olsun. Bu coşku var olduğu sürece, heyecan sürdüğü müddetçe, sizin hayır dualarınız bizimle olduğu müddetçe bize durmak yok, bize rehavet yok'' diye konuştu.
Erdoğan, 14 Ağustos 2001'de hangi heyecanla yola çıktıysa, Türkiye'yi imar etmek için, baştan başa yeniden inşa etmek için, gönülleri fethetmek için nasıl bir coşkuyla yola çıktıysa bugün de aynı coşkuyla yollarına devam ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
''Bizim nasıl bir millet sevdası içinde olduğumuzu, nasıl bir memleket sevdası içinde olduğumuzu birileri anlamak istemiyor. Birileri bu yola başımızı, yüreğimizi koyduğumuzu, bu yola beyaz gömleğimizi giyerek çıktığımızı anlamak istemiyor. Onların anlamadığı şu, biz Orhan Gazi'nin emelinde buralarda gönülleri fetheden Akçakocaların, Turgutalplerin torunlarıyız. Biz Düzceli Konuralplerin, Gazi Rahmanların torunlarıyız. Onlar nasıl millet aşkına, memleket aşkına at sırtında canlarını bu yola koydularsa, aynı şekilde millet için, memleket için biz de canımızı bu yola koyduk, bu yola öyle çıktık.
Düzce 20. yüzyılın başında çok büyük alim zat yetiştirdi, Düzce'nın Çalıcuma eski adıyla Hacı Hasan köyünden Zahidül-Kevseri Hazretleri, ömrünü ilme, hikmete, insan terbiyesine adadı. Kabri şu anda nerede biliyor musunuz? Kabri şu anda Kahire'de. Sağolsunlar belediyemiz, ticaret ve sanayi odamız kabrine sahip çıktılar, restorasyonunu yaptılar. İşte Düzceli o büyük zatın Kevseri Hazretlerinin mezar taşında ne yazıyor biliyor musunuz? 'Ey kabrimin başında durup, ibretle bakan. Dünkü ziyaretçi bugün buraya defnoldu'. Mesele bu, biz ziyaretçiyiz, biz yolcuyuz, mesele arkada iz bırakmaktır, mesele arkada eser bırakmaktır. Ölmeyecek miyiz? Öleceğiz,ama CHP'liler ölüme de inanmıyor. Maalesef ben CHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, sizin yönetici takımında neler var, neler... Başınızı iki elinizin arasına alın, düşünün. Zincirlikuyu Mezarlığının girişinde şu anda bir ayet var. CHP'nin şu anda bir profesör adayı diyor ki 'hergün Zincirlikuyu'nun kapısından geçerken eskiden orada ruhuna El Fatiha yazıyordu. Fakat şimdi (her nefis ölümü tadacaktır) yazıyor. Çok sinir bozucu birşey' diyor. Profesör olmuş, ama bu Allah'ın ayeti midir, yoksa Kadir Topbaş'ın bir sözü mü bunu bilmiyor. Zannediyor ki İstanbul belediye başkanının sözü. Sor, neyin nesidir sor. Arada sırada cenaze namazına gidiyorsan, orada yeşil örtüde de yazıyor. Her nefis ölümü tadacaktır. Bunu gör, gör bunu, görmüyor, neden görmek istemiyor, anlamak istemiyor, ama biz ölüme inanmışız. Ölüm bizim için bir bitiş değil, ölüm bizim için bir yok oluş değil, ölüm bizim için yeni bir hayatın başlangıcıdır. Onun için de bugüne kadar hiçbir şeyden korkmadık, korkmayacağız, hiçbir tehditte boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğiz. Bugüne kadar önümüze çıkan hiçbir engele takılmadık, bundan sonra da inşallah takılmayacağız. Yeter ki sizler bizim arkamızda olun, yeter ki sizler bizimle olun, yeter ki sizler hayır dualarınızı bizden eksik etmeyin.
Öleceğiz, sonunda bizi nereye koyacaklar? 2 metreküplük bir mezara koymayacaklar mı? Mezara koyacaklar. Benim boyum 1.85, belki beni daha büyüğüne gömecekler. Hoca efendi namaz kıldırırken, cumhurbaşkanı, başbakan niyetine demeyecek, işadamıysa trilyoner niyetine demeyecek, 'er kişi niyetine' diyecek, bayansa 'hatun kişi niyetine' diyecek. Gömecekler, gömdükten sonra herkes dağılıp gidecek, bir daha hatırlarlar mı? Eğer baki kalan bu kubbede hoş bir sada imişsen, eserler bırakmışsan anılırsın, yad edilirsin, ama arkanda eser bırakmamışsan bir daha seni kimse hatırlamaz, yanına bile uğramaz, ailen, çocuğun çoluğun bile uğramaz, bayramdan bayrama... Öyleyse bu kavga niye, bu kin, nefret, öfke niye, bunu aşmamız lazım.''
''TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TEK HEDEFİ AK PARTİ''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, alanda bulunan kadınların ''Türkiye seninle gurur duyuyor'' tezahüratı üzerine, ''Hanım kardeşlerimin bu heyecanı, erkekler de de görmek istiyorum. Biz sizlerle gurur duyuyoruz'' dedi.
Çetelerle, eşkiya, gözünü kan bürümüş teröristler ve terör istismarcılarının hepsiyle baş edebileceklerini dile getiren Erdoğan, Kastamonu'da konvoyuna yapılan saldırıyı anımsattı.
''Saldırı da bir Recebimiz şehit oldu. Allah rahmet eylesin, tüm ailesine ve milletimize tekrar başsağlığı diliyorum'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Teröristlerin telsiz konuşmaları ortaya çıktı. Telsiz konuşmalarında ne diyorlar, 'bundan sonraki tek hedefimiz AK Parti'dir' diyorlar. Ben buradan vatandaşlarıma soruyorum, neden terör örgütünün tek hedefi AK Parti? Neden AK Parti hedef, çünkü AK Parti sorun çözüyor, çünkü AK Parti çözüm üretiyor, çünkü AK Parti hizmet üretiyor, çünkü AK Parti kardeşliği pekiştiriyor, çünkü AK Parti Doğu ile Batı'yı, Kuzey ile Güney'i kuçaklaştırıyor, çünkü AK Parti Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abazası, Romanı, Boşnağı, Arnavutu ayırt etmiyor, birleştiriyor. Çünkü Yaradan öyle emrediyor, 'yaratılanı seviniz, Yaradandan ötürü' diyor. Bizde öyle diyoruz, Yunus'un diliyle 'Yaratılanı severiz Yaradandan ötürü'. Bundan rahatsızlar.
Terör örgütü bu ülkede, Kürt kardeşlerimin meselesinin çözülmesini, kardeşliğin pekişmesini istemiyor. BDP, bu ülkede Kürt kardeşlerimin sorunlarının çözülmesini, onların çok daha huzurlu bir ortamda yaşamasını istemiyor. Terör örgüte de BDP de yoksulluk sürsün, terör devam etsin, analar, babalar, gençler kaybetsin, kan akmaya devam etsin, silah tüccarları kazansın istiyor. Son günlerdeki bütün kışkırtmaların sebebi bu, gerilimi bu kadar artırmanın sebebi bu, alçakça saldırıların altında yatan bu. Bataklığın kurumasından, istismarın son bulmasından çekiniyorlar. Bugün kadar benim yoksul Kürt kardeşimi istismar ettiler, bundan sonra da böyle devam etsin diyorlar. AK Parti'nin Kürt vatandaşlarıyla bir sorunu yok ki. Benim partimin içinde şu anda 60'ı aşkın Kürt milletvekili var. Doğu'dan, Güneydoğu'dan, Karadeniz'den, Akdeniz'den, Orta Anadolu'dan, Batı'dan, Trakya'dan var. AK Parti bir bölgenin partisi değil, AK Parti bir etnik unsurun partisi değil. AK Parti, 74 milyonun partisi, 81 vilayetin 80'inde AK Parti'nin milletvekili var, ana muhalefetin var mı, yavru muhalefetin var mı? Hiçbirinin böyle bir durumu yok, niye onlar Türkiye'yi, tüm milletimizi kucaklayamadılar, ama biz tüm Türkiye'yi, milletimizi kucakladık. Onlar da AK Partiye gelsin, bilmiyorlar anlayacaklar, anladıkları zaman da yanlışlarından vazgeçecekler.''
Yola çıkarken ''tek millet, tek bayrak'' dediklerini belirten Erdoğan, çünkü ayrılık istemediklerini söyledi.
''Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazıyla, Romanıyla, Boşnağıyla, Arnavutuyla tek millet. Millet bu demek zaten. Bu çatının altında toplanma, millet kavramını ifade ediyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız hepimiz. Bunu kabulleneceğiz. Niye zor geliyor'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İstemiyor birileri bunu. Yani 'ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım' demek birilerine zor geliyor. Zor gelmesin. Bunu dünyanın her yerinde bu işi bilen, inananlar kabulleniyor. Sizde kabul edeceksiniz. İki; ne dedik, 'tek bayrak' dedik. Niye bundan rahatsız oluyor BDP'si, terör örgütü, neden bundan rahatsız oluyor? Bayrağımızın rengi al. Neden? Orada şehidimizin kanı var. Rengini oradan alıyor. Hilal, bağımsızlığımızın simgesi. Oradan geliyor. Yıldız, şehidimizin simgesi. O da oradan geliyor. Mithat Cemal Kuntay ne güzel söylemiş 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer üstünde ölen varsa vatandır'. Onun için de tek vatan diyoruz. Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve 780 bin kilometrekarede tek devlet. Burada 'tek din' demiyoruz. Niye? Çünkü bu vatan topraklarının üzerinde çok farklı dinlerin mensupları olabilir. Yüzde 98'i Müslüman ama, yüzde 1, yüzde 2 farklı dinlerin mensupları var. Bu yüzde 98'in içinde farklı mezheplere mensup olanlar da var. Bunlara da saygı duyuyoruz, onlar da bizim güvencemiz altında.''
Erdoğan, farklı dilde konuşanlar olabileceğini, bunun da bir zenginlik olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Türkçesi, Kürtçesi, Zazacası, Boşnakçası, Lazcası, Çerkezcesi olabilir. Bunlar bizim bir zenginliğimizdir. Bundan korkmaya gerek yok. İşte şimdi inşallah 12 Haziran'dan sonra ilk adım ne olacak, ileri demokrasi, ne olacak, inşallah temel hak ve özgürlükler. Bunların adımını atarken de üstünlerin hukukunu korumaya değil, hukukun üstünlüğünü koruyan bir anayasayı milletce hazırlayacağız, milletin diliyle hazırlayacağız. İnşallah terör örgütünün tezgahını da milletimizle birlikte bozacağız. Kurdukları o tezgahın altında kendilerini evelallah bırakacağız. Düzceli kardeşim, oynanan oyunu görmeni istiyorum. Kurulan tezgahı görmeni istiyorum, nasıl kirli, nasıl kanlı bir senaryonun kurgulandığını görmeni istiyorum. Bu ülkede AK Parti karşıtlarının son 8,5 yıldır yaptıkları gibi bugün de nasıl aynı hizaya geçtiklerini, çetelerle terör örgütlerinin nasıl işbirliği içinde çalıştıklarını görmeni istiyorum. Sizin ferasetiniz, sizin basiretiniz, sizin sağduyunuz her şeyin üzerindedir. Bu çirkin oyunu da sizin bozmanızı istiyorum. Bu kanlı tezgahı bir kez daha alt-üst edeceğinize inanıyorum. 12 Haziran'da sandıktan öyle bir kardeşlik mesajı verin ki Kandil de Silivri de dersini alsın. 12 Haziran'da öyle büyük bir Türkiye mesajı verin ki Türkiye'nin düşmanları, şer odakları, silah tüccarları bir kez daha şaşırıp kalsınlar. Bizim kardeşliğimiz, bizim birlikteliğimiz, bunların oyunlarını bozacaktır. Bir olursak, diri olursak her tezgahı bozarız. Kanla beslenenlere, kinle dilenenlere nihai tokadı 12 Haziran'da artık yeter diyerek siz atacaksınız.''
''ÇETE KARDEŞLİĞİ KURDULAR''

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''içine düştüğü hırsın etkisiyle ilke, sınır, ölçü tanımadan her konuyu istismar eden bir siyaset'' izlediğini söyledi.
CHP'nin çetelerden medet ummakla kalmayıp, on yıllarca rekabet ettikleri siyasi anlayışlarla da iş birliği yaptığı görüşünü dile getiren Erdoğan'ın, ''CHP Genel Başkanı popülizmde bol keseden vadetmekte sınır tanımıyor. İlhamını kimden aldığı da şimdi anlaşıldı. Hani 'kim ne veriyorsa ben 5 fazlasını veriyorum' diyen bir siyasetçi vardı ya... Kim o?'' diye seslendiği vatandaşlar, ''Demirel'' diye bağırdı.
Onların da CHP ile iş birliğine girdiğini, aralarında ''çete kardeşliği kurduklarını'' söyleyen Başbakan Erdoğan, ''Ömrü boyunca dini istismar edenler, CHP düşmanlığından ekmek yiyenler şimdi kalkıyorlar AK Parti'ye karşı CHP ile iş birliği yapıyorlar. Milletim zaten bunları tasfiye etti. Şimdi 12 Haziran'da inşallah bir kez de CHP ile tasfiye edecektir'' dedi.
Kılaçdaroğlu'nun Siirt'te yaptığı konuşmada, ''Allah'a karşı ağzı alınmayacak ifade kullandığını'' belirten Erdoğan, bu sözlerden dolayı kendisini Müslümanlardan, milletten özür dilemeye çağırdığını ama ''özür dileme erdemini'' göstermediğini belirtti.
Erdoğan, sözlerini ''İstiklal şairimiz Mehmet Akif ne güzel söylemiş, hem de işte tam böyleleri için söylemiş, 'şarka bakmaz, garbı bilmez, ilimden yok payesi. Bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz, bütün sermayesi'' diye sürdürdü.
''12 HAZİRAN'DA BUNLARA HADDİNİ BİLDİRİN''

Polis meslek yüksekokullarına lise ve dengi okulları bitirenlerin de girebilmesi imkanını getiren bir düzenleme yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, bu düzenlemeyle meslek lisesinde okuyanların şartları elveriyorsa polis olabilmesinin yolunun açıldığını ifade etti.
Erdoğan, ''Diğer meslek liselerindekilerle birlikte, yani hepsi buna dahil, endüstri meslek lisesi, motor meslek lisesi, imamhatip lisesi... Hepsi buna dahil. Ama tutturmuş imamhatip lisesinde okuyan kardeşimin buralara girmesine 'hayır' diye açıklama yapıyor ve Anayasa Mahkemesine gidiyor'' diye konuştu.
''Bir taraftan ayrımcılık yok diyorsun bizde, öbür taraftan gelip imamhatipliyi ayırıyorsun'' diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunlar bu ülkenin üvey evladı mı? Nedir bu meslek liselilerden alıp veremediğin. Bakın şimdi biz bir adım attık, diyoruz ki bu ülkede meslek liselilerin oranı yüzde 65-70'i bulacak. Düz liselerde yüzde 25-30'a inecek. Niye? Çünkü meslek lisesini bitiren yavrumuzun bileğine bir altın bilezik takalım. Derdimiz bu. Bir yandan televizyon kanallarında da sıkılmadan 'benim için yandaş yok, vatandaş var diyor'. Ne oldu, nerede? Gelin 12 Haziran'da bunlara haddini bildirin. Öyleyse durmak yok, ama kapı kapı dolaşacağız. Kapı kapı, köy köy.''
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, ''yolsuzlukların hakkından ben gelirim'' dediğini, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de aynısını söylediğini anlattı.
KILIÇDAROĞLU'NUN TELEVİZYONA ÇIKMA TEKLİFİ

Kılıçdaroğlu'nun bir taraftan da televizyona çıkma teklifinde bulunduğunu dile getiren Erdoğan, ''Haddine mi ya... Sen daha çıraksın, dur bakalım. Bu lig meselesi. Amatör kümede oynayanla, süper ligde oynayanı biraraya getirmek mümkün mü? Sen daha dur bakalım. Daha çok ekmek yiyeceksin. Daha çok işin var'' diye konuştu.
Erdoğan, SSK Genel Müdürlüğü zamanında yaşanan bir yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili, yetkili savcının Kılıçdaroğlu'nu sanık değil de tanık olarak çağırdığını belirterek, ''Kılıçdaroğlu o zaman kendisine karşı böyle bir kıyak yapan bu savcıyı da şimdi vefa borcu diye aday yapıyor. Nereden, Muğla'dan. Tıpkı yanı başımızdaki Zonguldak adayı gibi. Zonguldak adayının durumunu biliyorsunuz. Nerede, Silivri'de. Silivri'de de yatmadı. 2 yıla aşkın zamandır hastanede yattı. Hasta olduğu için mi? Doğrusu ben inanmadım. Siz inandınız mı? Ama bak şimdi aday. CHP Genel Merkeziyle Silivri'ye bir tünel yaptılar. Şimdi bu tünelden çıkış sağlayacaklar. Dertleri o. Ama ben inanıyorum ki Zonguldak'taki kardeşlerim de ona gereken cevabı 12 Haziran'da verecek. Bu istismarcılara siz geçit vermeyeceksiniz. Bizim değerlerimize hakaret edenlere, bu yolsuzluğa bulaşmış olanlara geçit vermeyeceksiniz. Ben buna inanıyorum.''
Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde rahat hizmet alınamadığını ancak şimdi durumun böyle olmadığını söyleyen Erdoğan, her doğanın Genel Sağlık Sigortasıyla doğduğunu, her ailenin aile hekimi olduğunu, daha da ileri gideceklerini, daha da modernleşileceğini bildirdi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.