A HABER GALERİ
Çin'den çevrimiçi güvenlik projesi: İnternetteki tehlikelere karşı "dijital kimlik zırhı!"
Çin, dijital platformlarda kol gezen veri kaçakçılığı, dezenformasyon, dolandırıcılık ve özel şirketlerin tekeli gibi ulusal güvenliği tehdit eden tehlikelere karşı harekete geçiyor. 6 yıldır pilot uygulama olan dijital kimlik zorunlu hale getirilecek. Peki başta kişisel verilerin korunması olmak üzere bu tehlikelere karşı kurşun geçirmez yelek olarak tanımlanan bu sistem nasıl işleyecek?
Pekin yönetimi, internet üzerindeki kimlik doğrulama sistemini köklü biçimde değiştirerek dijital kimlik uygulamasını 15 Temmuz'da başlatıyor.
Çin, vatandaşlarına ulusal kimlik kartlarını ilk kez 1984 yılında vermeye başlamıştı. Bugün hâlâ bu kartlar, seyahat etmekten vergi ödemeye ve kamu hizmetlerine erişime kadar birçok alanda kullanılıyor. Şimdi ise Çin Komünist Partisi, internet üzerindeki kimlik doğrulama işini özel şirketlerden devralarak yeni bir döneme giriyor. Hükümetin 15 Temmuz'da başlatacağı "dijital kimlik" sistemini detaylarını The Economist duyurdu.
The Economist'in haberine göre 15 Temmuz'da hükümet, internet üzerinde kullanılmak üzere "dijital kimlikleri" hayata geçirecek ve böylece çevrim içi doğrulama sorumluluğu özel şirketlerden hükümete geçmiş olacak.
Yeni sistem kapsamında insanlar, yüzlerinin taramaları da dâhil olmak üzere bir dizi kişisel bilgiyi bir uygulama aracılığıyla polise sunarak dijital kimlik edinecek. Daha sonra bu kimliği başka uygulamalara ya da internet sitelerine kaydolmak ve giriş yapmak için kullanabilecekler.
Uygulamanın bir pilot sürümü bir yıl önce kullanıma sunuldu ve 6 milyon kişi kaydoldu. Şu an gönüllü olan sistemin zorunlu hale getirilip 1.1 milyar Çinli internet kullanıcısını kapsayacağı tahmin ediliyor.
1.3 TRİLYON DOLARLIK PİYASA DEĞERİ SÖZ KONUSU
Yetkililer ve devlet medyası, vatandaşları "bilgi güvenliği" adına kaydolmaya teşvik ediyor. Çin'in 1,1 milyar internet kullanıcısı hedefleniyor.
Alibaba'dan Meituan ve Tencent'e kadar bu devasa müşteri kitlesine hizmet sunan büyük Çinli internet şirketlerinin toplamda yaklaşık 1,3 trilyon dolarlık piyasa değeri söz konusu.
MEVCUT SİSTEMDE NELER VAR?
The Economist'in aktardığına göre, Çin'de devlet, internet üzerindeki kontrolünü halihazırda sıkı tutuyor. Ülkenin ünlü "büyük güvenlik duvarı" ile telekomünikasyon altyapısı doğrudan denetleniyor ve yabancı haber siteleri, arama motorları ile sosyal medya platformları dahil yüz binlerce site engelleniyor.
Ayrıca, Çinli internet kullanıcıları bir yorum yapmadan, çevrim içi oyun oynamadan veya çevrim içi alışveriş gibi işlemler gerçekleştirmeden önce hizmet sağlayıcı şirketlere gerçek kimlikleriyle kayıt yaptırmak zorunda.
Polis, geçen yıl "dezenformasyon" yaydığı gerekçesiyle 47.000 kişiye işlem uyguladı.
YENİ SİSTEM EVRİM NİTELİĞİNDE: FİRMALARIN VERİ TEKELİNE SON
The Economist'in aktardığına göre dijital kimlik sistemi bu yapının bir evrimi niteliğinde. Artık şirketler kullanıcılarının kim olduğunu çok daha az bilecek. Bu kimlikler, kişilerin uygulamalara ya da sitelere giriş yaparken firmalara kişisel bilgilerini ifşa etmeden, sadece harf ve rakamlardan oluşan anonim bir akış göstermelerini sağlayacak.
İnternet platformları kullanıcıları sansürleyip sorun çıkaranları rapor etmeye devam edebilecek—ancak tüm kullanıcı bilgilerinin tamamı yalnızca polis tarafından bilinecek.
THE ECONOMIST: AMAÇ TÜKETİCİ ZARARINI ÖNLEMEK
The Economist'e göre kısa vadede bu sistemin amacı tüketici zararını önlemek. Birçok Çinli, kişisel bilgilerinin üçüncü taraflara satılması sonucu spam telefonlarla boğuşuyor. Ayrıca büyük miktarda veri, Çin'e yılda milyarlarca yuan'a mâl olan dolandırıcılık çetelerine sızdırılıyor.
ELEŞTİREN UZMANLAR DA VAR
Uzmanlar, Çin'in dijital kimlik sisteminin gözetim faaliyetlerini hızlandırabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Sistemin, polis teşkilatına her bireyin ziyaret ettiği internet siteleri ve kullandığı uygulamaların kapsamlı bir listesini oluşturma imkânı sağlayabileceği belirtiliyor.
Halihazırda bu tür bilgilere erişimin birkaç telefon görüşmesiyle mümkün olduğu ifade edilse de, dijital kimlik uygulamasının süreci çok daha pratik ve merkezi hale getireceği vurgulanıyor.
ELEŞTİRENLER VAR ANCAK...
The Economist'in analizine göre, Çin'in dijital kimlik sistemi uzun vadede daha geniş ve iddialı bir vizyonun parçası. Bu vizyon, devletin ekonomi tarafından üretilen devasa veri akışları üzerindeki kontrolünü merkezileştirmeyi amaçlıyor.
Programın arkasında ulusal güvenlik kaygıları bulunuyor; çünkü kişisel verilerin yanlış ellerde, örneğin yabancı istihbarat birimlerinde, dezenformasyon kampanyaları veya siber saldırılar gibi tehditlerin önüne geçmesi hedef.
Dijital kimlik sisteminin sunduğu avantajlar arasında özellikle kişisel verilerin daha güvenli hale gelmesi, tüketici dolandırıcılıklarının ve veri kaçakçılığının önüne geçilmesi hedefleniyor.
Ayrıca, devlet veriyi daha etkin yöneterek yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesini ve ekonomik verimliliğin artırılmasını sağlamayı da amaçlıyor.
EKONOMİK FIRSATLAR VİZYONUN ÖNEMLİ BİR PARÇASI
The Economist'in analizine göre, Çin'de devlet planlamacıları, veriyi emek, sermaye ve toprakla birlikte üretimin temel unsurlarından biri olarak görüyor. Şirketlerin veriyi kendi bünyelerinde tutmasını engellemek isteyen hükümet, verinin yaygın biçimde kullanılmasını ve ticaretinin yapılmasını sağlamayı hedefliyor.
MERKEZİ VERİ AKIŞI PEKİN'İN YAPAY ZEKA HEDEFLERİNİ DESTEKLEYEBİLİR
The Economist'e göre merkezîleşmiş veri akışları, Çin'in yapay zekâ girişimlerine büyük ivme kazandırabilir. Çinli firmalar, dünyanın en güçlü yapay zekâ çiplerini tasarlayan ABD ürünlerine erişim sağlayamıyor.
Ancak Tayvanlı teknoloji yatırımcısı Lee Kai-fu'nun da savunduğu gibi, algoritmalarını daha fazla ve daha kaliteli veriyle besleyerek rekabet avantajı yakalayabilirler.
DİĞER ÜLKELERDE NE GİBİ YÖNTEMLER MEVCUT?
Avustralya ve İngiltere de dâhil olmak üzere düzinelerce ülkenin benzer sistemleri bulunuyor. Ancak bu ülkelerde dijital kimlikler yalnızca kamu hizmetlerine erişim için kullanılıyor ve polis tarafından değil devlet kurumları tarafından yönetiliyor. Hindistan ise ünlü Aadhaar programı üzerinde 2009 yılında çalışmaya başlamıştı.