Erdoğan'dan Varlık Fonu Başkanı'nın görevden alınmasına ilişkin açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan'ın görevden alınmasına ilişkin soru üzerine, Varlık Fonu'nda hedeflenen, arzulanan bir sürecin olmadığını söyledi.

Türkiye Varlık Fonu'nun, Başbakan Binali Yıldırım'a bağlı olduğunu, Cumhurbaşkanı olarak kendisiyle bir bağlantısı olmadığını anlatan Erdoğan, "Ama biz Sayın Başbakan ile de istişarelerimizi yaparak bu konuda kararımızı alırız. Sayın Başbakan da ben de bu gelişmeleri gördük. Böyle yürümeyeceğine karar verdik. Bu karar neticesinde de 'bu adımın atılması isabetlidir' dedik. Sayın Başbakan da bu konuda adımını attı. 'Hayırlı olsun' diyeceğiz. Çünkü Varlık Fonu'nu bizim yeniden reorganize etmemiz şart. Onun da adımını, inşallah Kazakistan sonrası Sayın Başbakan ile değerlendirip, atacağız." ifadelerini kullandı.

(Fotoğrafta görevden alınan Mehmet Bostan)
YATIRIMCI İLGİSİNİ ÇEKMEK İÇİN DE KURULMUŞTU

Başbakanlığa bağlı olan Türkiye Varlık Fonu, önemli kamu varlıklarında değer artışı sağlayarak ekonomik büyümeye katkıda bulunmak, katılım finansmanına uygun varlıkların gelişmesine destek olmak, sermaye piyasalarının araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, Türkiye'ye daha fazla yatırımcı ilgisini çekmek ve yeni yatırımlar için sermaye sağlamak, stratejik önem arz eden sektörlerin gelişmesine ve büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek amacıyla Ağustos 2016'da kurulmuştu.
TÜRKİYE VARLIK FONU
Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu'nun 5 Eylül 2017'de Türkiye Varlık Fonu'yla ilgili kaleme aldığı yazı...

Kuruluşunun üzerinden bir yıl geçti. "Türkiye Varlık Fonu" (TVF) Yönetimi AŞ'nin geçiş dönemi hazırlıklarının yanı sıra hedeflerini ve bunları gerçekleştirme takvimini kamuoyuna açıklamasının da zamanı geldi.
Esasen TVF de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne göre yeniden yapılandırılması gereken kuruluşların başında geliyor.
Bugünkü hali ile Başbakanlığa bağlı olan Fon'un, tıpkı MİT Müsteşarlığı gibi Cumhurbaşkanı ile doğrudan ilintili hale getirilmesi daha yararlı olacak.

Türkiye, hırslı büyüme arzusu içinde olan bir ülke. Büyüme demek, finansman demek. Yüksek büyüme için tasarruf ve yatırımların artırılması da mutlak zorunluluk. Oysa Türkiye, yeterli tasarrufu olmadığı için dış kaynak bulması gereken bir ekonomik yapıda. Kaynak açığı ise "yüksek faiz baskısı" nedeni ile başlı başına hassas bir konu.
TVF hem kaynak üretme potansiyeli hem de büyük projeleri finanse etme kabiliyeti ile büyük bir fırsat aslında. Fon aynı zamanda sermaye piyasası işlemlerini yapabilme gücüyle de önemli bir istikrar aracı. Piyasaların derinleşmesine katkı vermekle kalmayacak, ekonomik istikrarı tehdit eden para operasyonlarına karşı da milli bir emniyet supabı haline gelecek.
Dileyen, TVF'nin kuruluş kanununu ve Bakanlar Kurulu kararı ile çizilen çerçeveyi detaylı olarak okuyabilir. Zira Fon, sunduğu fırsatlardan ziyade kamu kaynaklarının kullanım biçimi yönüyle eleştiriye tabi tutuldu.
Hatta ölü doğmasını isteyenler bile oldu.

TVF'nin bir an önce "kısa-orta-uzun vadeli iş planlarını" görmek durumundayız. Fon, piyasa ile ilişkilerini ve kamuoyu yönetimini de dikkatlice yürütme yükümlülüğü altında. Kuruluş felsefesinde ifade edildiği gibi Fon operasyonlarının raporlanması ve portföy şirketleriyle olan etkileşim süreçleri de tam bir şeffaflık içinde cereyan etmeli.
Fon'un başarısı, "Ankara ile iç-dış piyasalarla ve kendi içindeki uyumuna" endeksli. Yeni oluşturulan kurumların ilk yönetim kurulları, sonraki yılları ve yolları da belirliyor. İyi de kötü de başlangıçtaki kararlarla ortaya çıkıyor.
BDDK deneyimi buna net bir örnektir. Farklı ekolleri temsil eden isimlerin bürokratik şovenizmi ya mesleki körlükle ya da hayal kırıklığı ile sonuçlandı.
Toparlanma ise bir hayli maliyete yol açtı.
Bugün, bütün engellemelere rağmen kurulan TVF'nin performansı, yöneticilerinin iddia ettiği gibi Türkiye'nin devler liginde oynamasını sağlayacak. Dişinden tırnağından artıran ve kıt imkânlarla önemli değerler oluşturan bu milletin şimdi kendi öz evlatlarından beklentisi de o değerlere değer katması, geleceğimizin güvencesini oluşturması.
TVF'den mucizeler yaratmasını değil, eşgüdüm içinde çalışarak, milli menfaatleri öne alarak, piyasa kurallarını gözeterek, uluslararası oyuncuları hesaba katarak katma değer üretmesini istiyor ve bekliyoruz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.