Berat Albayrak'tan 'kılçıksız' yatırım müjdesi
Enerji Bakanı Albayrak, yatırımcının önünü izin süreçleriyle tıkamayacaklarını belirterek, “Tabir caizse kılçıksız yatırım imkânı sunacağız” dedi
- Ekonomi
- Giriş Tarihi: 00:00 | 21.04.2016
- Güncelleme Tarihi: 08:13 | 21.04.2016
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin 2023 yılı enerji vizyonunu "arz güvenliğinin sağlanması, yerli ve yenilebilir kaynakların teşviki, küresel oyuncu kimliği kazanılması ve yatırımcı dostu ülke" çerçevesinde tanımladı. Albayrak, yatırımcılara bilhassa izinler noktasında "kılçıksız imkânlar" sunacaklarını söyledi. Gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltılı sohbet toplantısında buluşan Albayrak, Türkiye'nin, coğrafyasında 13 yıldır çeşitli zorluklarla mücadele ettiğini belirterek, "Ben, bardağın her zaman dolu tarafına bakan bir insanım. Her zorluk, geçtiği her engel Türkiye'ye yeni bir şey öğretiyor. Toplumsal kıdem sağlıyor" dedi.
PARALEL YAPI 1000 YILIN EN TEHLİKELİ ÖRGÜTÜ
Bildiğimiz klasik bir terör örgütünden bahsetmiyoruz. O tür örgütlerde karşınızda eli silahlı birileri var. Oysa bu bahsettiğimiz örgütün omurga, karakter, kişilik anlamında ne rengi ne de kokusu var. Elinde silahı da olabilir. Böyle bir yapı. Sadece Türkiye Cumhuriyeti döneminde değil Türkler'in Anadolu'ya geldiği son bin yılda ortaya çıkmış en sıkıntılı, tehlikeli örgütten bahsediyoruz. Bununla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bugün terör örgütü PKK ile yürütülen mücadeleden bir farkı yok. Bunların geleceği de yok. "Hayır, hasenat, himmet" dediler ama bugün araştırmalarımıza göre halktaki karşılığı yüzde 1'in bile altında. Bundan sonra siz, yeraltına gizlenen kriminal bir örgütsünüz. Bu yapı 28 Şubat'tan sonra eğitim kurumları aracılığıyla bir nesli heba etti. 10 yıldır siyaseti dizayn etmeye çalışan her yapı tasfiye oldu, bedelini çok ağır ödedi, helak oldu. Yeni dönemde de bir şeyler var. Bunlar da helak olacak.
REJİM DEĞİL SİSTEM SORUNU
Türkiye'de bir rejim sorunu yok, sistem sorunu var. Güçlü iktidar dönemlerinde büyümüş, diğer dönemlerde kaosla karşı karşıya kalmış bir ülkeyiz. İki ileri bir geri olmuş hep. 7 Haziran-1 Kasım arası dönem Türkiye için bir demo oldu. Türkiye'nin bir daha istikrarsız dönemlere dönme lüksü yok. Türkiye sisteme dayalı çözüm istiyorsa bunun yolu yeni Anayasa'dan geçiyor. Anayasa olmazsa olmaz. Bu bir samimiyet testi. Muhalefet bu testi veremedi. Muhalefetin üzüm yeme gibi bir derdi var mı? Yok. Meclis'i kilitlemekle meşgul. "Tıkayalım, ne kadar kilitlersek o kadar az iş yapıp, başarısız olurlar" diye bakıyorlar.
* GÜÇLÜ LİDERLİK:
Türkiye'nin en büyük şansı güçlü liderliğinin olması. En büyük kazanımımız bu liderliğin toplumsal farkındalık oluşturması. Halk katılımının son 100 yılda bu kadar iyi yürütüldüğü bir dönem yaşamadık. 80-90 yıldır Türkiye bu kadar zor bir dönemden geçmedi. Siyasal ve jeopolitik olarak çok zor bir dönemden geçse de ekonomik, siyasi, stratejik birçok hastalıklı, kronik sorunu teker teker çözerek yolumuza devam ediyoruz. Düne kadar Türkiye, PTT birinci ligde oynuyordu, artık şampiyonlar liginde oynayan bir akıl var.
* İSTİKRAR NİMETİ:
Son birkaç yılda yaşananlar, Türkiye'yi sokaktaki vatandaş bakımından farklı bir noktaya taşıdı. Toplumsal farkındalığın son yüz yılda hiç bu düzeyde geliştiği bir dönem yok. Tecrübeli bir siyasi bir kadro var. 7 Haziran-1 Kasım sürecinde Türkiye'nin yaşadığı dalgalı süreç vatandaş dışında bize de ayrı bir sorumluluk yükledi. 13 yıllık performanstan çok daha fazlasını ortaya koyarak Türkiye'nin bir daha böyle bir istikrarsız döneme düşmemesi için çalışmayı sürdüreceğiz.
* 50 BİN MEGAVAT EK KAPASİTE:
Kurulu kapasitemizi 13 yılda 33 binden 73 bin megavatın üzerine taşıdık. Gelecek 10 yılda en az 50 bin megavat daha eklemeliyiz. Türkiye'deki şebeke alt yapısı 30-40 yıllık. İki şeritli, çok çukurlu bir yol gibi. Bunu 4-5 şeride dönüştürüp yeni asfalt dökerek ciddi şekilde yenilememiz gerekiyor.
* DAĞITIMA NOT VERECEK:
2016 başında devreye giren yeni tarifeyle alt yapı yatırımlarının 21 dağıtım bölgesine yüklediği sorumluluğu net şekilde ortaya koyduk. Denetim, müşteri memnuniyeti anlamında, her yıl yapacağımız araştırmalarla 21 dağıtım bölgesine performansa dayalı not vereceğiz. Özelleşmiş olsa bile yatırımları rasyonel şekilde gerçekleştirmeliyiz. 21 dağıtım bölgesinde önümüzdeki 5 yılda 18 milyar TL'lik yatırım yapılacak. TEİAŞ'ın ise yatırım bütçesi 2.5 milyar TL.
* NÜKLEER İÇİN 15 YER:
Üçüncü nükleerde yer seçeneklerini 10-15'e indirdik. Su yollarına yakınlık, hava trafiği, deprem kuşağı, kuş göç yolları gibi 18 kriter ve planlamaya göre karar veriliyor. Öncelikle iki santralin yolunu açarak, çevresel, yasal olarak hızlı şekilde süreci tamamlamak istiyoruz. Çin seyahatimiz yeni nesil santralleri incelemek bakımından çok yararlı oldu. Japonlardan da reaktörle ilgili bazı taleplerimiz var. Bu yıl ortaklık sözleşmesini imzalayacağız.
* ALIM GARANTİSİ:
Bir yatırımın finansal anlamda fizibıl olması lazım. Alım garantisi noktasında maliyeti yarıştırmayı düşünüyoruz. En uygun maliyetle alım garantisi sağlamayı istiyoruz. Afşin projesi için de İTÜ'den rapor istedik.
* YATIRIMCI DOSTUYUZ:
İhale süreci, yasal süreç, izinler çok önemli. Yatırımcı, "Ben ihaleye girdim, aldım ama beni Ankara kapılarında süründürmeyin" diyor. İzinler noktasında birçok konuyu çözüp kamu olarak tabiri caizse kılçıksız şekilde yatırımcıya sunalım istiyoruz.
* MÜTHİŞ LOBİ ALGISI VAR:
Türkiye'de müthiş bir lobi algısı var. Faiz lobisi, gaz lobisi, ithal kömür lobisi, nükleer karşıtı lobi... Lobiler haklı gerekçelerle, farklı şeyler söylüyorlarsa dinleyebiliriz ama statükocu anlayışla, istemezük diye bakıyorlarsa buna farklı yaklaşırız.
* KOZA'NIN OYUNU:
(TPAO sahasından rezerv çekme iddiası) Bu, sadece ahlaki değil aynı zamanda hukuki bir konu. Yargı gereğini yapacak. Toplumun bilmediği dünya kadar hikâye var. Bu süreçlerle ilgili önümüzdeki dönemde daha yeni şeyler de çıkacaktır. Takipçisiyiz. * İNDİRİM
OLABİLİR: Enerji fiyatları yüksek iken BOTAŞ üzerinden sübvansiyon yaptık. Bu, görev zararı oluşturdu. Küresel fiyatların düşmesiyle BOTAŞ'ın bilançosu toparlanmaya başladı. İran tahkimi de fırsat doğurdu. İndirim olabilir.
* ÇANTACIYA GEÇİT YOK:
Enerji sektörünü, kısa yoldan zengin olma aracı olarak gören, çantacı dediğimiz profilden ayırıp daha ciddi yatırımcı profiline dönüştüreceğiz. Küçük küçük yatırımlar yerine orta ve büyük ölçekli yatırımları yönlendireceğiz. Rusya ile kış döneminde doğalgazda bir problem yaşamadık. Biz güvenli partneriz.
* ÖNCELİK YERLİ KAYNAK:
"Trakya'da gaz var, gaza dayalı santral yapalım." Hayır. Benim yerli kaynaklarım varsa bunlara bakmak zorundayım. Yerli ve yenilenebilir olmalı. Yerli kaynaklarım varken ithal kömürle yatırım yapmak da bana makul gelmiyor. Biz yerli kaynağı ne kadar kullanabilirsek maliyet o kadar düşer.
* ÇEVRECİYE ÇAĞRI:
Nükleerle ilgili somut bir iletişim stratejisi ve algı yönetimi izleyeceğiz. Nükleer olmazsa olmaz bizim için. Dünyada 450'den fazla nükleer santral işletiliyor, 100'den fazlasının inşaatı sürüyor. Fukuşima kazası sonrası birçoğu ek güvenlik tedbirleri de ortaya konularak yapıldı. Fukuşima'ya rağmen bu kadar nükleer santral inşa edilmesi göz ardı edilemez. Sınırımıza yakın, Ermenistan'daki Metzamor santrali ciddi risk teşkil ediyor. Allah muhafaza teknik bir kaza olması halinde bölge ülkeleri için çok ciddi risk. Bulgaristan da hakeza öyle. Çevreci arkadaşlara tavsiyem, biraz da buralarla ilgilensinler. Buralarda lobi yapmalarını tavsiye ederim.
* AKKUYU'DA SON DURUM:
Rusya ile devletler arası sözleşmemiz ve karşılıklı sorumluluklarımız var. Her iki taraf da sorumluluklarını yerine getiriyor. Yatırımcı yükümlülüklerini yerine getirmezse bedelini öder. Olumsuzluk süreç içinde değerlendirilir. Şu an için öyle bir şey yok.
* KÖMÜRE ÖZEL YASA:
Dünyadaki birçok ülkede başlı başına bir kömür yasası var. Biz çalışmayı başlattık. Bunu da ilk fırsatta gündeme getireceğiz. Metan gazı drenajı, iş güvenliği ve işçi sağlığı dahil kömür üretimi konusunda müstakil bir yasa hazırlıyoruz. İş güvenliği ile ilgili en yüksek standartları esas alıyoruz.
Sabah
PARALEL YAPI 1000 YILIN EN TEHLİKELİ ÖRGÜTÜ
Bildiğimiz klasik bir terör örgütünden bahsetmiyoruz. O tür örgütlerde karşınızda eli silahlı birileri var. Oysa bu bahsettiğimiz örgütün omurga, karakter, kişilik anlamında ne rengi ne de kokusu var. Elinde silahı da olabilir. Böyle bir yapı. Sadece Türkiye Cumhuriyeti döneminde değil Türkler'in Anadolu'ya geldiği son bin yılda ortaya çıkmış en sıkıntılı, tehlikeli örgütten bahsediyoruz. Bununla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bugün terör örgütü PKK ile yürütülen mücadeleden bir farkı yok. Bunların geleceği de yok. "Hayır, hasenat, himmet" dediler ama bugün araştırmalarımıza göre halktaki karşılığı yüzde 1'in bile altında. Bundan sonra siz, yeraltına gizlenen kriminal bir örgütsünüz. Bu yapı 28 Şubat'tan sonra eğitim kurumları aracılığıyla bir nesli heba etti. 10 yıldır siyaseti dizayn etmeye çalışan her yapı tasfiye oldu, bedelini çok ağır ödedi, helak oldu. Yeni dönemde de bir şeyler var. Bunlar da helak olacak.
REJİM DEĞİL SİSTEM SORUNU
Türkiye'de bir rejim sorunu yok, sistem sorunu var. Güçlü iktidar dönemlerinde büyümüş, diğer dönemlerde kaosla karşı karşıya kalmış bir ülkeyiz. İki ileri bir geri olmuş hep. 7 Haziran-1 Kasım arası dönem Türkiye için bir demo oldu. Türkiye'nin bir daha istikrarsız dönemlere dönme lüksü yok. Türkiye sisteme dayalı çözüm istiyorsa bunun yolu yeni Anayasa'dan geçiyor. Anayasa olmazsa olmaz. Bu bir samimiyet testi. Muhalefet bu testi veremedi. Muhalefetin üzüm yeme gibi bir derdi var mı? Yok. Meclis'i kilitlemekle meşgul. "Tıkayalım, ne kadar kilitlersek o kadar az iş yapıp, başarısız olurlar" diye bakıyorlar.
* GÜÇLÜ LİDERLİK:
Türkiye'nin en büyük şansı güçlü liderliğinin olması. En büyük kazanımımız bu liderliğin toplumsal farkındalık oluşturması. Halk katılımının son 100 yılda bu kadar iyi yürütüldüğü bir dönem yaşamadık. 80-90 yıldır Türkiye bu kadar zor bir dönemden geçmedi. Siyasal ve jeopolitik olarak çok zor bir dönemden geçse de ekonomik, siyasi, stratejik birçok hastalıklı, kronik sorunu teker teker çözerek yolumuza devam ediyoruz. Düne kadar Türkiye, PTT birinci ligde oynuyordu, artık şampiyonlar liginde oynayan bir akıl var.
* İSTİKRAR NİMETİ:
Son birkaç yılda yaşananlar, Türkiye'yi sokaktaki vatandaş bakımından farklı bir noktaya taşıdı. Toplumsal farkındalığın son yüz yılda hiç bu düzeyde geliştiği bir dönem yok. Tecrübeli bir siyasi bir kadro var. 7 Haziran-1 Kasım sürecinde Türkiye'nin yaşadığı dalgalı süreç vatandaş dışında bize de ayrı bir sorumluluk yükledi. 13 yıllık performanstan çok daha fazlasını ortaya koyarak Türkiye'nin bir daha böyle bir istikrarsız döneme düşmemesi için çalışmayı sürdüreceğiz.
* 50 BİN MEGAVAT EK KAPASİTE:
Kurulu kapasitemizi 13 yılda 33 binden 73 bin megavatın üzerine taşıdık. Gelecek 10 yılda en az 50 bin megavat daha eklemeliyiz. Türkiye'deki şebeke alt yapısı 30-40 yıllık. İki şeritli, çok çukurlu bir yol gibi. Bunu 4-5 şeride dönüştürüp yeni asfalt dökerek ciddi şekilde yenilememiz gerekiyor.
* DAĞITIMA NOT VERECEK:
2016 başında devreye giren yeni tarifeyle alt yapı yatırımlarının 21 dağıtım bölgesine yüklediği sorumluluğu net şekilde ortaya koyduk. Denetim, müşteri memnuniyeti anlamında, her yıl yapacağımız araştırmalarla 21 dağıtım bölgesine performansa dayalı not vereceğiz. Özelleşmiş olsa bile yatırımları rasyonel şekilde gerçekleştirmeliyiz. 21 dağıtım bölgesinde önümüzdeki 5 yılda 18 milyar TL'lik yatırım yapılacak. TEİAŞ'ın ise yatırım bütçesi 2.5 milyar TL.
* NÜKLEER İÇİN 15 YER:
Üçüncü nükleerde yer seçeneklerini 10-15'e indirdik. Su yollarına yakınlık, hava trafiği, deprem kuşağı, kuş göç yolları gibi 18 kriter ve planlamaya göre karar veriliyor. Öncelikle iki santralin yolunu açarak, çevresel, yasal olarak hızlı şekilde süreci tamamlamak istiyoruz. Çin seyahatimiz yeni nesil santralleri incelemek bakımından çok yararlı oldu. Japonlardan da reaktörle ilgili bazı taleplerimiz var. Bu yıl ortaklık sözleşmesini imzalayacağız.
* ALIM GARANTİSİ:
Bir yatırımın finansal anlamda fizibıl olması lazım. Alım garantisi noktasında maliyeti yarıştırmayı düşünüyoruz. En uygun maliyetle alım garantisi sağlamayı istiyoruz. Afşin projesi için de İTÜ'den rapor istedik.
* YATIRIMCI DOSTUYUZ:
İhale süreci, yasal süreç, izinler çok önemli. Yatırımcı, "Ben ihaleye girdim, aldım ama beni Ankara kapılarında süründürmeyin" diyor. İzinler noktasında birçok konuyu çözüp kamu olarak tabiri caizse kılçıksız şekilde yatırımcıya sunalım istiyoruz.
* MÜTHİŞ LOBİ ALGISI VAR:
Türkiye'de müthiş bir lobi algısı var. Faiz lobisi, gaz lobisi, ithal kömür lobisi, nükleer karşıtı lobi... Lobiler haklı gerekçelerle, farklı şeyler söylüyorlarsa dinleyebiliriz ama statükocu anlayışla, istemezük diye bakıyorlarsa buna farklı yaklaşırız.
* KOZA'NIN OYUNU:
(TPAO sahasından rezerv çekme iddiası) Bu, sadece ahlaki değil aynı zamanda hukuki bir konu. Yargı gereğini yapacak. Toplumun bilmediği dünya kadar hikâye var. Bu süreçlerle ilgili önümüzdeki dönemde daha yeni şeyler de çıkacaktır. Takipçisiyiz. * İNDİRİM
OLABİLİR: Enerji fiyatları yüksek iken BOTAŞ üzerinden sübvansiyon yaptık. Bu, görev zararı oluşturdu. Küresel fiyatların düşmesiyle BOTAŞ'ın bilançosu toparlanmaya başladı. İran tahkimi de fırsat doğurdu. İndirim olabilir.
* ÇANTACIYA GEÇİT YOK:
Enerji sektörünü, kısa yoldan zengin olma aracı olarak gören, çantacı dediğimiz profilden ayırıp daha ciddi yatırımcı profiline dönüştüreceğiz. Küçük küçük yatırımlar yerine orta ve büyük ölçekli yatırımları yönlendireceğiz. Rusya ile kış döneminde doğalgazda bir problem yaşamadık. Biz güvenli partneriz.
* ÖNCELİK YERLİ KAYNAK:
"Trakya'da gaz var, gaza dayalı santral yapalım." Hayır. Benim yerli kaynaklarım varsa bunlara bakmak zorundayım. Yerli ve yenilenebilir olmalı. Yerli kaynaklarım varken ithal kömürle yatırım yapmak da bana makul gelmiyor. Biz yerli kaynağı ne kadar kullanabilirsek maliyet o kadar düşer.
* ÇEVRECİYE ÇAĞRI:
Nükleerle ilgili somut bir iletişim stratejisi ve algı yönetimi izleyeceğiz. Nükleer olmazsa olmaz bizim için. Dünyada 450'den fazla nükleer santral işletiliyor, 100'den fazlasının inşaatı sürüyor. Fukuşima kazası sonrası birçoğu ek güvenlik tedbirleri de ortaya konularak yapıldı. Fukuşima'ya rağmen bu kadar nükleer santral inşa edilmesi göz ardı edilemez. Sınırımıza yakın, Ermenistan'daki Metzamor santrali ciddi risk teşkil ediyor. Allah muhafaza teknik bir kaza olması halinde bölge ülkeleri için çok ciddi risk. Bulgaristan da hakeza öyle. Çevreci arkadaşlara tavsiyem, biraz da buralarla ilgilensinler. Buralarda lobi yapmalarını tavsiye ederim.
* AKKUYU'DA SON DURUM:
Rusya ile devletler arası sözleşmemiz ve karşılıklı sorumluluklarımız var. Her iki taraf da sorumluluklarını yerine getiriyor. Yatırımcı yükümlülüklerini yerine getirmezse bedelini öder. Olumsuzluk süreç içinde değerlendirilir. Şu an için öyle bir şey yok.
* KÖMÜRE ÖZEL YASA:
Dünyadaki birçok ülkede başlı başına bir kömür yasası var. Biz çalışmayı başlattık. Bunu da ilk fırsatta gündeme getireceğiz. Metan gazı drenajı, iş güvenliği ve işçi sağlığı dahil kömür üretimi konusunda müstakil bir yasa hazırlıyoruz. İş güvenliği ile ilgili en yüksek standartları esas alıyoruz.
Sabah
DİĞER