Kürt petrolü ABD açıklarında

Kuzey Irak petrolünü taşıyan gemi ABD açıklarında ilerliyor. Washington yönetimi ise Kürt petrolünün Bağdat-Erbil mutabakatı olmadan satılmaması yönündeki kararlılığını sürdürüyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf'e günlük basın brifinginde, "Kuzey Irak petrolü taşıyan bir geminin ABD'ye ulaştığı ve potansiyel müşteri aradığı" yönündeki haberler hatırlatıldı. Harf buna, "Halen Florida açıklarında bir geminin olduğunun farkındayız ancak buradaki politikamız değişmedi. Irak'ın enerji kaynakları Irak halkının tümüne aittir" diye karşılık verdi.
"ABD'nin, hukuki ihtilafları içeren vakaların olduğu durumlarda, tarafları ihtilafa dair bilgilendirdiğini ve nasıl bir yol izleneceğine yönelik tavsiye alarak kendi kararlarını almalarını önerdiğini" söyleyen Harf, "Burada olabilecek herhangi bir tahkim konusunda sizi doğrudan taraflara yönlendiriyorum" dedi.
Harf, bir gazetecinin, "ABD şirketlerini ve diğer yabancı hükümetleri Kürt petrolünü satın almamaları yönünde aktif biçimde uyarıyor musunuz?" şeklindeki sorusuna ise, "Ortaya çıkan yasal mevzular varsa, tahkimin olabileceği faaliyetlere girerlerse, bunun potansiyel anlamda yasal neticelerinin olabileceği noktasında çok net olduk. İnsanları elbette buna dair uyarıyoruz" cevabını verdi.
"Şirketleri uyarıyoruz"
Harf'e göre ABD, Irak'ın tüm enerji kaynaklarının Irak halkına ait olduğu ve Irak hükümeti ile Kuzey Irak yönetiminin bu kaynakların nasıl idare edileceğine dair bir anlaşmaya varması gerektiği görüşünde. Sözcü, "Bizim politikamızdan ayrı olarak, bu vakada olduğu gibi, petrolle alakalı yasal mevzular varsa bir yasal tahkim süreci olabilir. Ve yine bizden ayrı olarak verilen bir hukuki karar olacaktır" dedi.
Bir gazeteci, "Federal hükümet onaylamazsa, ABD şirketlerini ya da diğer uluslararası müşterileri Kürt petrolünü satın almaktan caydırdığınızı mı söylüyorsunuz?" sorusuna da, "Bundan doğacak potansiyel hukuki ihtilafların olabileceğini söylüyoruz" dedi. "Onları uyarıyorsunuz değil mi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Potansiyel hukuki ihtilafların olabileceğine dair onları uyarıyoruz. Bunlar ticari işlemler. ABD hükümeti bunların içerisine dahil değil. Politik duruş açısından bizim pozisyonumuz, Irak'ın petrolünün tüm Iraklılara ait olduğu ve federal hükümet ile Kürt bölgesel yönetiminin bu konuda bir anlaşmaya varmak için birlikte çalışmaları gerektiği yönünde. Bu çok uzun zamandır bizim pozisyonumuz oldu. Bireysel entiteleri, tanık olduğumuz bazı bu tip eylemlerden doğan hukuki neticelerin olabileceğine dair uyarıyoruz."
Bağdat-Erbil arasında petrol gerilimi
Kuzey Irak'tan çıkarılan petrol yasal statü olarak Irak petrolü sayılıyor. Irak Anayasası'na göre Kürtlerin Irak içindeki nüfus oranı göz önünde bulundurularak Irak topraklarında çıkarılan petrol gelirlerinin ancak yüzde 17'si Kürt yönetimine veriliyor. Fakat Erbil-Bağdat arasında Kürt petrolünün Bağdat'ın onayı olmaksızın dışarıya satılması ile ilgili ortaya çıkan gerginlikten sonra Maliki Hükümeti, Irak petrollerinden Kürtlere verilmesi gereken yüzde 17'lik payı kesti. Kuzey Irak'tan çıkarılıp Türkiye üzerinden satılan petrolün Halkbank'ta toplanan parasının dağılım oranı konusunda Türkiye ile Kürt yönetimi arasında nasıl bir protokolün izleneceği ise net değil.
IŞİD'in 10 Haziran'da Irak'ın en büyük ikinci kenti Musul'u alması ve Bağdat'a 60 km yakındaki bölgelere kadar birçok yeri ele geçirmesi sonrasında merkezi yönetimin Sünni bölgelerde denetimi kaybetmesi sonrasında Erbil-Bağdat gerginliği daha da derinleşti. Kürt yönetimine bağlı peşmergeler Kerkük'teki petrol kuyularının bulunduğu alanlarda tam kontrolü sağlarken, Kürt yetkililer bu alanlardan artık çekilmeyeceklerini ilan etti. Bağdat ise Kürtleri petrol bölgelerini yasal olmayan yollarla ele geçirmekle suçluyor
İlişkiler kopmak üzere
IŞİD'in Irak'ta ilerleyişinin ardından karşılıklı açıklamalarla gerginleşen Erbil-Bağdat ilişkileri kopma noktasına geldi.
Irak'ta 2003 işgali sonrasında iki taraf arasında petrol meselesi yüzünden sürekli gerilim yaşandı.
Haziran ayında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Irak Federal Mahkemesi'nin, Kuzey Irak petrolünün satışında kendilerini haklı bulduğunu, Bağdat'ın itirazını reddettiğini ve davayı kazandıklarını duyurmuştu.
Daha önceki yıllarda ise Maliki'nin Kürt yönetiminin bütçesinde kesinti yapması üzerine Barzani yönetimi Bağdat'a tepkisini bazı yabancı petrol şirketleriyle doğrudan temasa geçip, petrol arama anlaşmaları yaparak göstermeye başladı.
Erbil'in ayrıca 2014 Ocak ayı sonunda petrol ihracatına başlayacağını açıklaması ve Kürt petrolü ile ilgilenen yatırımcıları Erbil'de düzenlenecek ihaleye davet etmesi Bağdat yönetimini daha da kızdırdı.
Maliki Hükümeti, bu tip girişimlere, Irak halkının tamamına ait olan doğal kaynakların tek bir bölge tarafından kullanılmaya başlanmasının savaş sebebi olacağını belirterek tepki gösteriyordu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.