Türkiye'nin büyük başarısı
Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği'nce (AİFD) hazırlanan ''Vizyon 2023'' raporunda, Türkiye'nin, başlattığı ''Sağlıkta Dönüşüm Programı'' ile OECD'nin 30 yılda gerçekleştirdiği ilerlemeyi 8 yılda tamamladığı bildirildi
- Ekonomi
- Giriş Tarihi: 00:00 | 22.12.2012
- Güncelleme Tarihi: 13:06 | 22.12.2012
AİFD raporunda, Türkiye'nin 2004 yılından bu yana uyguladığı ''Sağlıkta Dönüşüm Programı'' ile sağlık hizmetlerinde ve tedaviye erişimde büyük bir yol kat ettiği ifade edilerek, 1994 yılında kişi başı hekime başvuru sayısı ortalama 1,7 iken, bu sayının 2011 yılında 7,7'ye ulaştığı belirtildi.
Ortalama yaşam süresinin son 30 yılda yüzde 24'lük artış göstererek yüzde 74'e yükseldiği vurgulanan raporda, ortalama yaşam süresinin artışında rol oynayan faktörlerden birinin yenilikçi ilaçlara erişimdeki artış olduğu kaydedildi.
''Türkiye, başlattığı Sağlıkta Dönüşüm Programı ile OECD'nin 30 yılda gerçekleştirdiği ilerlemeyi 8 yılda gerçekleştirmiştir'' ifadesine yer verilen raporda, karşılaştırmalı istatistiklerle Türk ilaç sektörünün pazar değeri açısından 16. sırada olmasına rağmen, ihracat hacmi ve klinik araştırma sayısı açısından 36'ncı sırada yer aldığı bildirildi.
Raporda, gelişmiş ve gelişmekte olan çok sayıda ülkenin, ilaç sektöründeki Ar-Ge ve üretim yatırımlarından pay aldığı, Türkiye'nin bu rekabette geri kaldığı belirtilerek, ''Ar-Ge'ye yatırım yapan, teknolojiyi geliştiren ve geliştirdiği teknolojiyi ürüne dönüştüren ülkelerdeki rekabetçilik, üst sıralara yükselmiştir'' denildi.
Yenilikçi ilaçlara dünya çapında yılda 120 milyar doları aşkın yatırım yapıldığı, Türkiye'de ise ilaç sektörünün yıllık Ar-Ge yatırımının 60 milyon dolar civarında kaldığı vurgulanan raporda, Türkiye'nin bu yöndeki küresel yatırımlardan yüzde 0,039 pay alabildiğine dikkat çekildi.
Raporda, katma değeri düşük ürünlerin Türkiye'de üretilirken, katma değeri yüksek ürünlerin ithal edildiği ifade edilerek, yenilikçi ilaçların üretiminin artırılmasıyla Türkiye'de üretilen ilaçların ekonomiye olan katma değerinin de artacağı belirtildi.
Türkiye ekonomisinin, bulunduğu bölgenin en güçlü ve dinamik ekonomisi olduğuna dikkat çekilen raporda, ''Ülkemiz yeni ilaç ve tedaviler için Ar-Ge ve yüksek katma değerli üretim yapabilecek, artan sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilecek, hatta ilaç sektöründe küresel oyuncu olabilecek potansiyele, bilgi birikimine, altyapıya ve jeostratejik konuma sahiptir'' ifadesine yer verildi.
Ortalama yaşam süresinin son 30 yılda yüzde 24'lük artış göstererek yüzde 74'e yükseldiği vurgulanan raporda, ortalama yaşam süresinin artışında rol oynayan faktörlerden birinin yenilikçi ilaçlara erişimdeki artış olduğu kaydedildi.
''Türkiye, başlattığı Sağlıkta Dönüşüm Programı ile OECD'nin 30 yılda gerçekleştirdiği ilerlemeyi 8 yılda gerçekleştirmiştir'' ifadesine yer verilen raporda, karşılaştırmalı istatistiklerle Türk ilaç sektörünün pazar değeri açısından 16. sırada olmasına rağmen, ihracat hacmi ve klinik araştırma sayısı açısından 36'ncı sırada yer aldığı bildirildi.
Raporda, gelişmiş ve gelişmekte olan çok sayıda ülkenin, ilaç sektöründeki Ar-Ge ve üretim yatırımlarından pay aldığı, Türkiye'nin bu rekabette geri kaldığı belirtilerek, ''Ar-Ge'ye yatırım yapan, teknolojiyi geliştiren ve geliştirdiği teknolojiyi ürüne dönüştüren ülkelerdeki rekabetçilik, üst sıralara yükselmiştir'' denildi.
Yenilikçi ilaçlara dünya çapında yılda 120 milyar doları aşkın yatırım yapıldığı, Türkiye'de ise ilaç sektörünün yıllık Ar-Ge yatırımının 60 milyon dolar civarında kaldığı vurgulanan raporda, Türkiye'nin bu yöndeki küresel yatırımlardan yüzde 0,039 pay alabildiğine dikkat çekildi.
Raporda, katma değeri düşük ürünlerin Türkiye'de üretilirken, katma değeri yüksek ürünlerin ithal edildiği ifade edilerek, yenilikçi ilaçların üretiminin artırılmasıyla Türkiye'de üretilen ilaçların ekonomiye olan katma değerinin de artacağı belirtildi.
Türkiye ekonomisinin, bulunduğu bölgenin en güçlü ve dinamik ekonomisi olduğuna dikkat çekilen raporda, ''Ülkemiz yeni ilaç ve tedaviler için Ar-Ge ve yüksek katma değerli üretim yapabilecek, artan sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilecek, hatta ilaç sektöründe küresel oyuncu olabilecek potansiyele, bilgi birikimine, altyapıya ve jeostratejik konuma sahiptir'' ifadesine yer verildi.
DİĞER