Havada çılgın proje!

Başbakan Erdoğan Kızılcahamam'da açıkladı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Almanya seyahatimizde Merkel bana şunu teklif etti, 'Lufthansa ile Türk Hava Yolları'nı ortak işletmeciliğe sokalım'. 'Tamam' dedim. Zaten bizim de şu anda projelerimizin içinde var ve Türk Hava Yollarımız ile Lufthansa böyle bir müşterek adım inşallah atabiliriz, atacağız'' dedi.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''3 Kasım tarihi, sadece AK Parti için değil, Türkiye için, bütün milletimiz için bir milat oldu, yeni bir başlangıç oldu. Türkiye, adeta karanlık bir tünelden aydınlığa çıktı, büyük bir bunalım ve krizden istikrar sahiline ayak bastı'' dedi.
Erdoğan, AK Parti 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, bugünkü toplantının farklı bir anlamı olduğunu, AK Parti'nin 10 yıl önce bugün girdiği ilk seçimleri kazanarak iktidara geldiğini anımsattı.
Bugünkü konuşmasının detaylı olacağını, AK Parti'nin 10 yıllık iktidarında yapılanları anlatacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, bugünkü toplantı sonucunda yeni neticeler çıkacağını, bugün geleceği nasıl planlayacakları üzerinde çalışma yapmak üzere temel taşların oluşacağını söyledi.

-''Türkiye, büyük bir bunalım ve krizden istikrar sahiline ayak bastı''-

AK Parti'nin 14 Ağustos 2011'de çıktığı millete hizmet yolculuğunda 11 yılı geride bıraktığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Türk siyasi hayatında önemli bir kilometre taşı olan 3 Kasım 2002 seçimlerinin de 10. yıl dönümü idrak ediyoruz. 3 Kasım tarihi, sadece AK Parti için değil, Türkiye için, bütün milletimiz için bir milat oldu, yeni bir başlangıç oldu. Türkiye, adeta karanlık bir tünelden aydınlığa çıktı, büyük bir bunalım ve krizden istikrar sahiline ayak bastı. Hamdolsun geride bıraktığımız bu 10 yıllık sürede milletimize hiç mahçup olmadık, verdiğimiz sözleri aynen yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Hep alnımız dik yolumuza devam ettik. Bu dönemde milletimiz de bizi asla yalnız bırakmadı, hep bizimle beraber yürüdü, 'biz arkanızdayız' dedi. Milletimiz her seçimde artan desteğiyle gerçekleştirdiğimiz hizmetleri tasvip ettiğini gösterdi. İstişare ve değerlendirme toplantılarımızın nereden nereye geldiğimizi görmemiz, rotamızı belirlememiz açısından fevkalade önemli olduğuna inanıyorum.
''Türk siyasi hayatında bizimki kadar istikrarlı, geniş katılımlı, zengin içerikli istişare geleneği olan bir başka parti bulunmuyor'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''AK Parti, bir ekip hareketi, bir gönül hareketi, bir ortak akıl hareketi olarak ortaya çıktı. Bugüne kadar ilk günkü aşk ve heyecanla faaliyet gösterdik, bundan sonra da aynı ruh, aynı heyecanla, aynı coşkuyla milletimizin çizdiği rotada yolumuza devam edeceğiz. Büyük AK Parti ailesinin en önemli özelliği gönül bağıyla birbirine bağlı olmalarıdır, birlik ve bütünlüğünü her şeyin üzerinde tutmasıdır. Bu büyük ailenin her ferdi dava bilinciyle hareket eder, inanç ve azimle mücadelesini sürdürür. Bu mücadelede kişisel hesaplara, senlik, benlik çekişmesine yer yoktur. Her bir arkadaşımız milletimizin, omuzlarımıza yüklediği kutsal emanetin aynı derecede sahibi, sorumlusu takipçisidir. Köy, mahalle temsilcilerimizden başlayarak, belde teşkilatlarımıza, ilçe, il teşkilatlarımıza, genel merkez organlarımıza, belediye ve il genel meclislerimize, TBMM grubumuza kadar AK Parti'nin hücrelerini oluşturan birimlerde görev alan her arkadaşım bu ekibin vazgeçilmez bir parçasıdır.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''hücre yenilenmesi'' olarak nitelendirdiği görev değişimlerinin elbette olacağını ve olmaya devam edeceğini vurgulayarak, ''81 vilayette 75 milyon vatandaşımıza ulaşmamızı sağlayan teşkilatlarımız, onları ayakta tutan arkadaşlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız AK Parti'nin asli unsurlarıdır, AK Parti'yi ayakta tutan asli omurgadır'' diye konuştu.
-''AK Parti asla nevzuhur bir parti değildir''-

Erdoğan, ''Nasıl seçimlerde (biz hepimiz Türkiye'yiz) diye haykırdıysak, burada da göğsümüzü gererek (biz, hepimiz AK Partiyiz) diyoruz. Nasıl seçimlerde, (aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan içmişiz biz, yazımız bir kışımız bir aynı dağın yeliyiz biz) diye meydanları inlettiysek, burada da bugüne kadar AK Parti'ye emek vermiş, gönül vermiş bütün arkadaşlarımızla aynı yolda, durmadan, usanmadan yürüdüğümüzü, yürüyeceğimiz yine iftiarla, kıvançla, inançla ifade ediyoruz'' dedi.
AK Parti olarak 11 yıldır faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
''AK Parti asla nevzuhur bir parti değildir. Bu hareketin temelinde milletimizin binlerce yıllık şanlı tarihinden süzülüp gelen bir cihanşümul anlayış vardır. AK Parti, Selçuklu coğrafyasının, 4 kıtaya yayılmış 600 yıllık Osmanlı Devleti'nin, 89 yıllık Cumhuriyetimizin birikimi üzerine yükselmiş bir siyasi harekettir. Biz, 1920'de Büyük Millet Meclisi'ni yegane meşruiyet kaynağı olarak kabul ederek, Kurtuluş mücadelesini başlatan Gazi Mustafa Kemal'in, 1950'de (yeter söz milletindir) diyerek demokrasi bayrağını açan Menderes'in, 1983'de milletin desteğiyle kalkınma hamlesi başlatan Özal'ın, 1996 yılında vesayet yönetimine karşı milletin tercihiyle iktidara gelmeyi başaran Erbakan'ın takip ettikleri yolu izleyerek bugünlere gelmiş bir siyasi partiyiz.
Bu hakaret içinde her siyasi partiden, her siyasi görüşten, her toplumsal gruptan gelen, ama AK Parti'nin millete hizmet davasına inanmış AK Parti'nin siyaset ilkelerini benimsemiş arkadaşlarımız var. AK Parti bizatihi bu milletin ta kendisidir, AK Parti bu coğrafyanın ta kendisidir. AK Parti bu ülkede her bir vatandaşımızın içinde kendi hayallerini, hedeflerini bulduğu, kendine yer bulabildiği, kendini evinde hissettiği dev bir çatıdır. Bu çatının altında asla istismarı bulamazsınız, yalanı, kandırmacayı bulamazsınız, ayrımcılığı ötekileştirmeyi, haksızlığı göremezsiniz. Bu çatının altında sadece hizmet, huzur, refah var, kardeşlik var. Çünkü biz, adam odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde gör ki yeller eser' sözünde ifade edildiği gibi sadece eserlerimizle bu dünyaya damgamızı vurmayı hedefliyoruz. Bu ülke için, bu millet için hizmet, eser üretenlerin kalplerde unutulmaz yerler edindiğini biliyoruz. Bu ülke için, bu millet için eser üretemeyenlerin yerlerinde yeller estiğini de biliyoruz. Biz, Yunus Emre gibi 'dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik' diyoruz. Gönüller yaparak, hizmet üreterek, bunun için ülkemizi, dünyayı karış karşı dolaşarak partimizin 11. yılını, iktidarımızın 10 yılını geride bırakıyoruz. İnşallah gönüller yapmak hizmet üretmek için yolumuza deam edeceğiz.''

-''3 Kasım'da büyük bir zihniyet devrimi gerçekleşti''-
Başbakan Erdoğan, yıl dönümlerinin geçmişe dönük muhasebe yapmaya, hedefleri gözden geçirmeye vesile olması bakımından önemli olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin tam 10 yıl önce 3 Kasım 2002 Pazar günü çok kritik bir seçim yaparak, demokrasiden ekonomiye kadar her alanda tarihi önemde bir değişim sürecine girdiğini söyledi.
Türkiye'nin 2 Kasım 2002 gününü, siyasi çekişmelerin, ardı arkası kesilmeyen ekonomik çöküntülerin, sürekli yeni çatlaklara sebep olan sosyal gerilimlerin iç karartıcı havası içinde tamamladığını, 3 Kasım gecesi ise AK Parti iktidarının iş başına geldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''3 Kasım 2002'de yepyeni bir ümitle, heyecanla dinamizimle artık onlar geride kalıyor ve aydınlık bir gelecek başlıyordu. 3 Kasım'da ortaya çıkan sonuç sadece AK Parti'nin bir başarısı zaferi değildir. 3 Kasım, bu aziz milletin siyasete, yönetime el koyması, kötü gidişe dur demesiydi. 3 Kasım'da sadece bazı partiler iktidardan düşüp, yeni bir parti iktidara gelmedi. Esasında büyük bir zihniyet devrimi gerçekleşti. Milli iradeyi değil, kendi grup çıkarlarını esas alarak Türkiye'yi krizler ülkesi haline getiren bir anlayış devrildi. Milletin iradesini yücelterek güven ve istikrarı tesis eden anlayış yönetime geldi. Onlarca yıldır Türk siyaseti üzerine karabasan gibi çöken darbeci, vesayetçi, elitist zihniyet gitti, ileri demokrasiye hak ve özgürlüklere inanan bir anlayış geldi. Millete efendilik taslayanlar gitti, millete hizmetkar olanlar geldi. Cumhuru hor gören, cumhuriyet istismarcıları gitti, cumhuru kucaklayan, onu bağrına basan gerçek cumhuriyetçiler geldi. 3 Kasım, AK Parti iktidarı için değil, Türk demokrasisi için bir milattır, tarihi bir başlangıçtır.''
-''Tavsiye ediyorum gözlerini açsınlar''-

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin laf üreten, hayal tüccarlığı yapan, konuşmayı siyaset sanan bir hareket olmadığını vurgulayarak, ''AK Parti, hizmet siyaseti yapar, hizmeti, yatırımı projeyi konuşur, konuşmakla da kalmaz ne söylediyse yapar, hayata geçirir. 11 yıldır yapamayacaklarımızı söylemedik. Söylediklerimizi de Allah'a hamdolsun hayata geçirdik'' diye konuştu.
Türkiye'nin nereden nereye geldiğini unutanlara hatırlatmak için hafıza tazelemesi yapmakta fayda gördüğünü dile getiren Erdoğan, ''Bazı gözleri olup görmeyenler, kulakları olup duymayanlar, dilleri olup söylemeyenler var. Onlara yapacak bir şey yok, onları kendi karanlıklarıyla baş başa bırakıyoruz. Çünkü gözlerini kapayanlar için dünya hep karanlıktır. Tavsiye ediyorum gözlerini açsınlar'' dedi.
Muhataplarının millet olduğunu, her zaman olduğu gibi bugün de aziz milleti ile hasbıhal edeceğini, dertleşeceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarı döneminde yapılanları anlatmak için saatlerin yetmeyeceğini, günler, haftalar boyunca yapılanların anlatılabileceğini, bu yüzden yapılanları özet halinde anlatacağını söyledi.
Türkiye'nin her alanda nereden nereye geldiği görüp heyecanlanmamanın mümkün olmadığını ifade eden AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, yola çıkarken ''Türkiye'yi 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz'' dediklerini, bu ana temel taşların eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu anlattı.
-Eğitim alanındaki yatırımlar-
AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, eğitim alanında yapılanları şöyle anlattı:
''Eğitim alanında 16 yılda 6 bin 326 eğitim kurumu açarak, ülkemize 181 bin 316 yeni derslik kazandırarak yeni bir dönem başlattık. Derslik sayısını 346 bin 660'dan 492 bine çıkartarak güçlü bir altyapı kurduk. Bütçeden eğitime ayrılan pay biz geldiğimizde 7.5 milyar seviyesindeydi, 2012'de biz 39 milyar seviyesine çıkartık. Bütün öğrencilerimize kitapları ücretsiz olarak verdik, veriyoruz. İlköğretime ve ortaöğretimde ortak kullanılan laboratuvar sayısını 19 binden, 33 bine çıkardık. İlköğretim ve ortaöğretim için 893 adet pansiyon ve yurdu hizmete açtık. Okullarımıza 1 milyon bilgisayar gönderdik. 30 bin bilişim sınıfı kurduk.
Eğitim sistemimizi '444 kod' adıyla ifade ettiğimiz 4 4 4 ile 4 yıl ilkokul, 4 yıl orta, 4 yıl lise olacak şekilde yeniden düzenledik. Bu düzenlemeyle zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. 12 yıl zorunlu eğitim olayı aslında bizim dönemimizin bir adı değil. 12 yıl zorunlu eğitim olayı, 28 Şubat'ın ardından aslında gündeme oturmuş, yapılması gereken bir adımdı, bu ertelenmişti. Bu ertelemeyi biz yerine getirdik. Fakat o gün bunu savunanlar biz bunu yapınca çılgına döndüler, çünkü yapan kim AK Parti. Bunu onlar yapsaydı çok büyük bir başarı olacaktı. Biz yapınca çılgına döndüler.''
Başbakan Erdoğan, isteyen öğrencilerin artık okullarda Kur'an-ı Kerim eğitimi, Siyer-i Nebi eğitimi alabileceğini anlatarak, Kur'an eğitimi için 470 bin, Siyer-i Nebi için de 250 binin üzerinde başvuru yapıldığını söyledi.
Erdoğan, ''Zorlama yok, kendi arzusuyla, isteğiyle talep edenler. Nelerin engellendiğini göstermesi bakımından bu da çok önemli. Ülkemizin her yerinde bütün evlatlarımızın eğitim imkanlarından faydalanabilmesi için gerekli her türlü tedbiri aldık'' diye konuştu.
İktidarda bulundukları 10 yılda 358 bin öğretmen atayarak, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirerek, bu anlamdaki sorunları da büyük ölçüde çözdüklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Zaman zaman bazı televizyon kanallarında veya oluşturulan bazı dernekler vasıtasıyla 'ben öğretmen oldum, atanmıyorum' şekliyle hareket edenler var. Herkes öğretmen olabilir, fakat bütün bunların atanabilmesi için de şüphesiz devletin gerek bütçe noktasına gerekse bunları atama noktasında diğer kamu kurumlarıyla ilgili planlamasına müsaade etmek lazım. Biz, devlet yönetiyoruz, o zaman bundan önceki iktidarlara böyle bir hesap sorulabildi mi? Bizim şu andaki yaptığımız atama oranlamalarına baktığımız zaman geçmiş dönemle mukayese edilemeyecek kadar fazla. Biz, bunu Allah'ın izniyle sıfırlayacağız. Tamamıyla artık öğretmen noktasındaki atamaları sonuca erdireceğiz. Bizler bodrum katlarında beden eğitimi dersi aldık, artık spor salonlarına geçiyoruz. Van'da açılışını yaptığımız okullardan bir tanesinde baktım arka tarafta çok amaçlı kapalı spor salonu var. 32 derslikli ilk ve ortaokul, arasında kapalı spor salonu görünce 'hamdolsun Yarabbi bu günleri gördük' dedim.''
-Notlar-

Erdoğan, konuşmasını üzerinde ''10 yıl önce bugün, milletin partisi iş başına geldi'' yazılı afişin olduğu platformda yaptı. Platformda ayrıca 2002'den 2012'ye kronolojik bir sıralamayla AK Parti'nin önemli icraatlarına yer verildi.
Palatformun arkasına ise 2002'de 58. Hükümet'in Abdullah Gül, 2003'te 59. Hükümet'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulduğu, 2004'te yerel kalkınmanın başladığı, 2005'te Türk Lirası'ndan 6 sıfırın atıldığı, 2006'da milletvekili seçilme yaşının 25'e düşürüldüğü, 2007'de 21 Ekim halk oylamasında ''evet'' oylarıyla anayasa değişikliğinin yapıldığı, 2008'de Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun Türkiye ayağının temelinin atıldığı, 2009'da yerel seçimler, 2010'da halk oylamasıyla anayasa değişikliğinin yapıldığı, 2011'de AK Parti'nin tekrar iktidara geldiği, 2012'de de eğitimde 4 4 4 eğitim sistemine geçildiğinin yazıldığı görüldü.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı AK Parti Kızılcahamam kampında, basın mensupları Başbakan Erdoğan'ın konuşma yapacağı salona alınmadan önce üst aramasından geçerken, gazetecilerin malzemeleri de bomba arama köpeklerince incelendi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Artık lütfen bu millet için zihni bir değişimi milletçe hep beraber gerçekleştirelim diyoruz. Yargı da kendisini bir değişime tabi tutmalı, yürütme de yasama da kendini bir değişime, zihni noktada, tabi tutmalıdır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, yüksek öğrenimi imtiyaz olmaktan çıkardıklarını, tüm çocukların ulaşabileceği bir hak haline getirecek adımlar attıklarını söyledi.
50 devlet 42 de yeni vakıf üniversitesi kurduklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Üniversite sayısını 76'dan 168'e çıkardık. Ülkemizde üniversite bulunmayan il kalmamasını sağladık. Fakat birileri çıkıyor ne diyor, 'ne gerek vardı bu kadar illere üniversite kurmaya.' Bunun altındaki espriyi kavrayamıyor. Çünkü hayatında böyle bir dert yok, biz dertliyiz. Biz bu adımları atarken, bu ülkede fakir fukaranın, garip gurebanın ayağına eğitim öğretim anlayışını götürebilelim, yüksek öğrenim için Hakkari'den kalkıp belki İstanbul'a gelemeyebilir, Ankara'ya, İzmir'e gelemeyebilir ama Hakkari'de bir üniversite olursa orada tahsilini alabilir düşüncesiyle bu adımı attık, bu bir. İkinci boyutu, göçü engellemek. Göç noktasında bunu minimize edelim. Üçüncü bir adım, artık üniversiteli öğrencilerin orada olmasıyla farklı illerden de o illere öğrencilerin az da olsa gelmesiyle oradaki gençlikle, gençliğin buluşmasını sağlayalım. Bizim değerler silsilesi içerisinde ortak kültürü oluşturmanın gayreti içerisinde olalım.''
Osmanlı'dan beri süren 142 yıldır öğrencilerden alınan harç uygulamasına son verdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, barınma sorunun giderilmesine ilişkin de önemli adımlar attıklarını söyledi.
Son olarak dün 41 ilde 40 bin yatak kapasiteli 53 yurdun açılışını Beşevler Spor Salonu'nda öğrencilerin huzurunda yaptıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, açılan yurtlardan uydu aracılığıyla görüntüler izlediklerini dile getirdi.
Ankara'daki öğrencilerin ''Biz de isteriz'' dediklerini aktaran Başbakan Erdoğan, yeni yurtların Ankara'dakilerin önüne geçtiğini ifade etti. Yeni yurtların bütün modern imkanlara sahip olduğunu, ranza sistemi yerine baza sistemi uygulandığını anlatan Başbakan Erdoğan, yurtlarda buzdolabı dahil olmak üzere her odada tuvalet ve banyo bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, internet kullanımının tüm yurtlarda ücretsiz olma sürecini de dün akşam imzalanan anlaşmayla başlattıklarını kaydetti.
Göreve geldiklerinde kredi miktarının 45 lira olduğunu anımsatan Başbakan Erdoğan, şu anda kredi ve burs miktarının 260 liraya yükseldiğini bunun yanında da 180 lira beslenme yardımı yapıldığını ifade etti. Yılbaşında yeni bir düzenleme daha yapacaklarını bildiren Erdoğan, bu rakamların biraz daha artacağını söyledi.
Lisans üstü eğitim öğretimde olanlara 520 lira verdiklerini onun da artacağını belirten Erdoğan, doktora öğrencilerine de asgari ücretin üzerinde, 780 lira ödediklerini bildirdi.
Başbakan Erdoğan, ''Bizden önceki iktidarların aklı neredeydi, bunların eğitim öğretim diye bir derdi var mıydı? Hepsi ortada. Hangisine bakarsanız bakın onların böyle bir derdi olmadı'' dedi.
Gençlerin zihinlerinin yanında bedenlerinin de gelişmesi için gençlik ve spor hizmetlerine ayrılan kaynağı 62 milyon liradan 625 milyon liraya çıkardıklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz 10 yılda Türkiye'ye uluslararası standartlarda 169 yeni spor tesisi kazandırdıklarını, tüm illerde 405 yeni spor tesisinin yapımının da sürdüğünü kaydetti.
Yapımı devam eden 30 yüzme havuzuyla bu imkana sahip olmayan il kalmayacağını bildiren Erdoğan, 125 sentetik çim yüzeyli futbol sahasını da hizmete sunacaklarını bildirdi.
-''Madalya sayımız 621'e yükseldi''-
Türkiye'nin son 10 yılda 657 uluslararası spor organizasyonuna ev sahipliği yaptığını bildiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bütün bu çalışmalar sonucu Türkiye 2002 yılında dünya ve Avrupa şampiyonalarında toplam 277 madalya kazanabilmişken, 2012'de bu yıl için söylüyorum madalya sayımız 621'e yükseldi. Demek ki yatırım neticesini vermeye başladı. Şimdi yeni bir adım atacağız inşallah, tüm okullar arasında olması gereken branşlar hangileri ise ilk, orta, lise, üniversite. Hepsinin arasında spor yarışmalarını yaygınlaştırmak suretiyle bu işi tamamıyla okullara indireceğiz. Çünkü dünyadaki başarının arkasında bunun olduğunu son olimpiyatlarda yakından çok daha iyi gördük. Türkiye'nin 2020 Olimpiyatları'na ev sahipliği yapması için bir yandan altyapımızı güçlendirirken bir yandan da diplomatik olarak her türlü gayreti gösteriyoruz.''
-''Sağlık hizmetlerinin altyapısında devrim niteliğinde adımlar attık''-

Sağlık hizmetlerinin de önem verdikleri bir diğer alan olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, kamu hastanelerini tek çatı altında topladıklarını anımsattı.
AK Parti iktidarlarından önce SSK'nın ayrı, Emekli Sandığı'nın ayrı olduğunu, PTT'nin, Milli Eğitim'in kendisine ait hastanesi bulunduğunu bildiren Başbakan Erdoğan, bunun hem israfa hem de hizmetlerin verilişinde başarısızlığa neden olduğunu söyledi.
Bunları tek çatı altında toplayarak, kolektif yönetim anlayışı getireceklerini söylediklerinde buna özellikle sendikaların isyan ettiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, ''Biz de dedik ki 'yapacağız.' Şu anda kanunu Meclis'e gönderiyoruz ve bu kanunu da çıkartacağız. Çünkü ne SSK ne Emekli Sandığı, şu anda bunlar verimli değil ve biz bunlarla da kalmayacağız. Özel hastanelerden de isteyenler, SGK'dan anlaşma yaparlarsa oralardan da benim köydeki çiftçi kardeşim, köylü kardeşim gelip istifade edebilecek'' dedi.
Ankara'da bir özel hastaneyi ziyareti sırasında, kalp ameliyatı geçirmiş yaşlı bir amcanın kendilerini gördüğünde dua ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, ''Buna benzer duaları hamdolsun her yerde alıyoruz. Niye, çünkü niyet hayır olunca akıbette hayır oluyor'' dedi.
Aile hekimliği sistemini getirdiklerini de anımsatan Başbakan Erdoğan, doğumundan itibaren her vatandaşın sağlığından sorumlu bir hekim olmasını temin ettiklerini kaydetti.
Sağlık hizmetlerinin altyapısında da devrim niteliğinde adımlar attıklarını ifade eden Erdoğan, 2002'de ülke genelinde 617 olan ambulans sayısını 2 bin 862'ye çıkardıklarını bildirdi. Sayının yanında çeşide de önem verdiklerini belirten Erdoğan, 19 helikopter, 2 jet ambulans, 4 deniz ambulansı, 224 kar paletli ambulansı da hizmete soktuklarını anlattı.

-''Ne yakışıyorsa bu millete onu yapacağız''-

''Ne yakışıyorsa bu millete onu yapacağız'' dediklerini aktaran Başbakan Erdoğan, hastanelerdeki nitelikli yatak sayısını da artırdıklarını söyledi.
Erdoğan, geçmişte ihmal edilen ağız diş sağlığı merkezlerinin sayısını da 14'ten 123'e çıkardıklarını bildirdi.
Geçtiğimiz yıl ülke genelinde 124 bin kişinin yararlandığı evde sağlık hizmeti uygulamasını hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şimdi de ''dev şehir hastanelerini'' kurduklarını dile getirdi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Maalesef burada da önümüze yine yargı çıktı. Yapılacak olan hastane, varsa burada düzeltilmesi gereken şeyler ikaz edin onları düzeltelim. Ama bizim zamana ihtiyacımız var, biz zamanla yarışıyoruz. Bu yargı bu ülkenin, bu milletin yargısı. Biz bu milletin yürütmesiyiz, yasama da bu milletin yasaması. Biz her şeyi bu millet için yapmaya mecburuz, bu ülke için yapmaya mecburuz. İnanın ben bunları anlamakta zorlanıyorum. Her ret, her olumsuz karar bu ülkeye, bu millete kaybettiriyor. Ben burada da çağrımı, artık lütfen bu millet için zihni bir değişimi milletçe hep beraber gerçekleştirelim diyoruz. Yargı da kendisini bir değişime tabi tutmalı, yürütme de yasama da kendini bir değişime zihni noktada tabi tutmalıdır. 'Ben yaptım oldu.' Hayır. Ben yaptım oldu ile bu iş olmaz. 'Acaba biz yaptık oldu mu' sorusunu kendimize soralım. Bunu sormaya mecburuz. Aynı şekilde adalet hizmetlerinin sağlıklı şartlarda sunulabilmesini temin etmek için bugüne kadar 157 adalet sarayı inşa ettik. Merdiven altında adliye vardı bunlardan kurtardık. Kimse bunlara el atmadı, biz attık. İl merkezlerindeki özellikle adalet sarayı, adını da biz bulmadık vatandaş buldu, 'bunlar saray, adliye değil' dedi. Süratle, yoğun bir şekilde bunları tamamlamaya devam ediyoruz.''
-''Artık benim vatandaşım kalkıp buradan Strazburg'a gitmeyecek''-

Yardımcı personel sayısını da 20 binden 46 bine çıkardıklarını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Adalet teşkilatımızı güçlü bir bilgisayar ve internet altyapısına kavuşturduk. Yargılama sürecini hızlandırmak için Meclis'ten 3 yargı paketi geçirdik. Dördüncüsünün hazırlıklarını yapıyoruz. Yargıtay ve Danıştay da yeni daireler kurarak yüksek yargının iş yükünü azalttık. Yine bu amaçla bölge adliye mahkemelerini kurduk. Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gibi temel kanunları yenileyerek, günümüz şartlarına uygun hale getirdik. Alternatif ceza uygulamalarını içeren uygulamaları, denetimli serbestlik sistemiyle ceza infaz sistemini modernleştirdik. Vatandaşlarımıza insan hakları ihlallerinden dolayı Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı getirdik. Artık benim vatandaşım kalkıp buradan Strazburg'a gitmeyecek.''

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.