Zafer Çağlayan: MB önümüzü tıkıyor

Türkiye'nin bir çok nimeti bulunduğunu ve yabancı yatırımcıların bu nimetlere geldiğini belirten Çağlayan, buna karşın Merkez Bankası'nın hatalı faiz politikasıyla yabancı yatırımcılara Türkiye'ye gelebilmeleri için gerekli sinyalleri vermediğini, önlerini tıkadığını söyledi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası'nın önemli bir kuruluş olduğunu ve kendisinin Merkez Bankası ile kavga etme gibi bir düşüncesinin olamayacağını belirterek, ''Ancak onların gördüğü pencereyle bizim baktığımız pencere tamamen farklı. Aramızda bir senkronizasyon arızası var. Birlikte hareket edemiyoruz, birlikte söylem yapamıyoruz. Bugün Avrupa'nın ekonomik olarak dünya yarışından koptuğu bir ortamda Türkiye frene basamaz'' dedi.
Hazine Müsteşarlığı Hikmet Esen Toplantı Salonu'nda düzenlenen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Tebliği İşbirliği Kuruluşları 1. Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuşan Çağlayan, Türkiye'nin bugün marka değeri olan bir ülke konumuna geldiğini söyledi.
Bundan en fazla faydayı da Türk özel sektörünün gördüğünü belirten Çağlayan, Türkiye'nin her geçen gün büyüdüğünü ifade etti.
Bir çok ülke krizlerle uğraşırken, Türkiye'nin önemli başarılara imza attığını vurgulayan Çağlayan, bunun devam etmesini istediklerini bildirdi.
-''Benim derdim Merkez Bankası'yla uğraşmak değil''-

Merkez Bankası'nın dünkü Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarını da değerlendiren Çağlayan, şunları kaydetti:
''Merkez Bankası diyor ki 'dediğimiz dedik, çaldığımız düdük'. Merkez Bankası önemli bir kuruluşumuz. Benim Merkez Bankası ile kavga etme gibi bir düşüncem olamaz ancak onların gördüğü pencereyle bizim baktığımız pencere tamamen farklı. Türkiye büyümek, üretmek zorunda.''
Dünyanın en iyi teşvik sistemini açıkladıklarını vurgulayan Bakan Çağlayan, bu teşvik sistemini tüm dünyaya anlattığını, binlerce iş adamıyla bir araya geldiğini ve son bir ayda 120'den fazla üst yönetici (CEO) ile birebir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Bunlar tek başına yetmiyor. Aramızda (Merkez Bankası) bir senkronizasyon arızası var. Birlikte hareket edemiyoruz, birlikte söylem yapamıyoruz. Bugün Avrupa'nın ekonomik olarak dünya yarışından koptuğu bir ortamda Türkiye frene basamaz. Asıl şimdi yol almamız gerekiyor, çünkü onlar geride kaldı. Onları durup bekleme gibi bir düşüncemiz olamaz bizim. Böyle bir ekonomi anlayışı yok. Bu kadar geniş bir faiz bandına ne gerek var? Bu kadar ihtiyatlı olmaya... İhtiyat, ihtiyat, eyvallah biz de ihtiyatlıyız ama bu kadar aşırı bir şekilde fren yapmanın Türk sanayicisine, Türk ekonomisine hiç bir kazancı olamaz. Olsa olsa sadece pişmanlık duyarız.''
Derdinin Merkez Bankası ile uğraşmak olmadığını tekrarlayan Çağlayan, ''Benim vaktim yok bir kere uğraşmaya. Benim söylediğim şu; yeni bir teşvik sistemi var. Avrupa ekonomisi çökmüş, Böyle bir ortamda Türkiye'nin de içinde olduğu yükselen pazarlar öne çıkıyor. Böyle bir ortamda Türkiye ihracatını artırmış. Ekonominin geliştiği bir ortamda ülkemize gelecek yatırımcıların önünü kesmeyelim. İhtiyat adına onları sıkıntıya sokmayalım. Ayağını frene basmış bir ülkeye yabancı yatırımcı gelir mi?'' diye sordu.
-''Merkez Bankası önümüzü tıkıyor''-

Türkiye'nin bir çok nimeti bulunduğunu ve yabancı yatırımcıların bu nimetlere geldiğini belirten Çağlayan, buna karşın Merkez Bankası'nın hatalı faiz politikasıyla yabancı yatırımcılara Türkiye'ye gelebilmeleri için gerekli sinyalleri vermediğini, önlerini tıkadığını söyledi.
Çağlayan, Türkiye'nin her yerinde sanayicilerin çok zor şartlarda üretim yapmaya çalıştığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

''Böyle bir ortamda yatırım yapmak için sanayicinin, yatırımcının kredi desteğiyle desteklenmesi gerekir. Şimdi böylesine yüksek faiz ortamında hangi bankadan, nereden bulacaksınız kendinize bu krediyi de yatırımda kullanacaksınız? Benim derdim bu. Bu faizler düştüğü zaman yatırımcı, yatırım yapacak, finansman desteğini bulacak. Bu konuda bankalara da görev düşüyor. Bankaların da sanayi yatırımları konusunda biraz insaflı olmaları gerekiyor. Onların kazancında kimsenin gözü yok, Allah daha da fazla versin ama 'bir sana bir bana' demesi lazım. Fakat asıl politika belirleyen kuruluş, Merkez Bankası'ndan benim beklediğim şey bu. Merkez Bankası bunları görebilmeli. Bu sinyalleri gerek içeriye gerek dışarıya verebilmeli. Böyle bir ortamda, bu yatırım teşvik sistemine uygun sinyaller vermesi, algılamasının değişmesi lazım. Maalesef Merkez Bankası Türkiye'yi farklı algılatıyor, farklı gösteriyor. Herkes aynı şeyi söylüyor. 'Siz büyüme rakamlarını aşağı doğru götürürseniz biz niye gelelim kardeşim' diyorlar. Şimdi bunları söylerken benim ekonomist falan olmama gerek yok. Hayatın içinden geldim, yaşadım gördüm. Benim derdimin bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olduğunu ifade etmek istiyorum. Ve böylesine bir ortamda gelin senkronize olalım diyorum. Konuşma, eylem, hareketler birbirini tamamlasın. Bu noktada yolumuzun açık ve aydınlık olduğunu söylüyor, durmak yok büyümeye devam, durmak yok gaza devam, durmak yok ihracata devam diyorum.''

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bundan sonra yüksek teknoloji, yüksek katma değer içermeyen ürünlerin desteklenmeyeceğini belirterek, ''Artık eskisi gibi 'her ne olursan ol gel' demiyoruz. Ülkemize gelen doğrudan yabancı yatırımlarda da seçici davranıyoruz. Bunlarda da yüksek katma değeri, yüksek teknolojiyi arıyoruz'' dedi.
Hazine Müsteşarlığı Hikmet Esen Toplantı Salonu'nda düzenlenen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi Tebliği İşbirliği Kuruluşları 1. Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuşan Çağlayan, Türkiye'nin nereye gideceğini bilen, kendine belli bir rota çizmiş olan bir ülke olduğunu söyledi.
AK Parti hükümetinin göreve gelmesiyle birçok önemli reform yapıldığını ve Türkiye'nin, kimsenin hayal bile edemediği noktalara ulaştığını dile getiren Çağlayan, söz konusu dönemde ihracatın 36 milyar dolardan bugün itibariyle 147 milyar dolara ulaştığını ifade etti.
Çağlayan, bu başarının asıl sahibinin özel sektör ve sivil toplum kuruluşları olduğunu belirterek, bu dinamizm için özel sektöre teşekkür etti.
Bir çok ülkenin, Türkiye ile üçüncü ülkelerde iş yapma arayışında olduğunu anlatan Çağlayan, ''Geçen gün ve dün Belçika Veliaht Prensi Philippe ile de önemli görüşmeler yapıldı. Şunu ifade etmek istiyorum ki son 1 ay içinde ziyaret ettiğim ülke sayısı 10'u bulmuştur. Bu ülkelerin yüzde 90'ının Türkiye'den beklentisi, üçüncü ülkelerde Türk özel sektörü ile iş yapmak ve bölgesel işbirliğini gerçekleştirmek. Onlar da biliyor ki bugün Kuzey Afrika'da, Orta Doğu'da, Avrasya coğrafyasında iş yapmanın yolu evelallah Türkiye'den geçer'' diye konuştu.
Bakan Çağlayan, dünyanın bir çok ülkesi önünü dahi göremezken, Türkiye'nin geçen yıl 12 yıl vadeli bir program belirlediğine işaret ederek, 2023 yılı hedeflerinin, ülkenin ulusal hedef ve politikası haline geldiğini bildirdi.
Bu hedeflerin, dünyadaki birçok ülke tarafından da kabul gördüğünü aktaran Çağlayan, bunun önemini vurguladı.
-''Tam gaz ihracata devam''-

Türkiye'nin son 4 çeyrektir ihracatla büyüdüğüne dikkati çeken Çağlayan, Afrika'ya, Orta Doğu'ya, Amerika'ya mal satmanın öyle kolay olmadığını ancak Türk özel sektörünün bunu başardığını söyledi.
Çağlayan, şunları kaydetti:
''Dün, üzülerek görüyorum ki kendisine köşe yazma fırsatı verilmiş olan, iki isimle yazan bir gazetecimiz diyor ki; 'Evet bugün cari açık azaldı. Bu, Merkez Bankası'nın göstermiş olduğu başarıdır. Yani televizyonda görüyorum. O anda imkanım olsa bağlanıp diyeceğim ki Allah'tan kork. Türkiye, cari açığı neyle halletti? Türkiye ne yaptı da 34 ayın en düşük cari açık rakamını yakaladı? Cari açıkla ilgili biz bakanlık olarak hep şu düsturla hareket ettik. Cari açığı azaltmanın yolu sadece ithalatı azaltmak değil. Bunun ilk yolu, ihracatın kalitesini geliştirip, artırmaktır.''
Her türlü şeye rağmen morallerin bozulmaması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, ''Tam gaz ihracata devam ama şimdi sanayide yeni bir üretim anlayışına ihtiyacımız var'' dedi.
Çağlayan, hedeflerin yakalanabilmesi için hızlıca ihracattaki kilogram başına birim fiyatın artırılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''Biz bakanlık olarak bunu yapmaya başladık. Yeni Teşvik Sistemimiz tamamen bunun üzerine kurulu. Artık yüksek teknoloji, yüksek katma değer içermeyen ürünler desteklenmeyecek. Ülkemize son 8 yılda gelen doğrudan yabancı yatırımlar 120 milyar dolar. 2003'ten önce gelen toplam 80 yılda 14,5 milyar dolar. Mukayese bile kabul etmiyorum ama artık eskisi gibi 'her ne olursan ol gel' demiyoruz. Ülkemize gelen doğrudan yabancı yatırımlarda da seçici davranıyoruz. Bunlarda da yüksek katma değeri, yüksek teknolojiyi arıyoruz.''
-''Yüzde 3,1'lik büyümeyi rüyamızda bile göremezdik''-
Ekonomi Bakanı Çağlayan, ihracattaki pazar çeşitlendirmesi çalışmalarına da değinerek, yapılan bu çalışmalar neticesinde ihracat gelirinin yaklaşık 29-30 milyar dolar civarında arttığını söyledi.
Türkiye'nin ihracatla büyüdüğünü vurgulayan Çağlayan, ''2012'de ihracatın büyümeye 5,7 puanlık katkısı olmamış olsaydı, biz birinci çeyrekte, ikinci çeyrekte ve 2012'nin ilk 6 ayında yüzde 3,1'lik büyümeyi rüyamızda bile göremezdik. En az 2 puanlık bir küçülme söz konusu olacaktı. Bu konu, ihracat yapanları suçlayanlara bir mesaj olsun'' dedi.
Türkiye'nin sanayi yapısına ilişkin de açıklamalarda bulunan Çağlayan, bu alanda da katma değere ve Ar-Ge'ye daha fazla önem verilmesi gerektiğini, aksi halde şu an kilogramı ortalama 1 dolar olan üretimle Türkiye'nin hedeflediği noktalara ulaşamayacağını ifade etti.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin eski usullerle yoluna devam edemeyeceğine işaret ederek, ''Bakın işsizlik konusunda dünyaya adeta meydan okuyoruz. Cumhuriyet tarihimizde ilk kez 25 milyon istihdam sağladık. Yalnız istihdam rakamlarına baktığımızda, eski bir sanayici olarak bunu dile getirmek istiyorum. Bunu söylerken tabii ki görevin kendimize ait olduğunu ifade ederek söylüyorum. Sanayinin istihdam içindeki payı maalesef giderek azalıyor. Bu, Türkiye için olumlu bir gidiş değil. Mutlak suretle istihdam yapısında sanayinin yüksek yoğunlukta olduğu bir sisteme geçmek zorundayız'' şeklinde konuştu.

AA

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.