TÜSİAD'ın utanç günü!

İshak Alaton A Haber'de büyük kavganının nedenini açıkladı..

ahaber.com.tr / Türkiye'yi dünyanın en büyük on ekonomisi arasına sokmak için çalışmalar devam ediyor.
Bunun için Türkiye'nin önde gelen iş adamları, yazarları, ekonomistleri ve sosyologlarından oluşan bir Vizyonerler Komitesi kuruldu.
Komitenin içerisinde yer alan işadamı İshak Alaton A Haber canlı yayınında Akil Adamlar Kurulu olarak da isimlendirilen komite ile ilgili bilgiler verdi.
İshak Alaton, Türkiye'nin önündeki ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu belirterek, bu hedefe ulaşma yolunda darbelerin Türkiye'nin önünü kestiğini belirtti. İş dünyasının da demokratikleşmeye yanaşmadığını söyleyen Alaton; "Darbeler Türkiye'yi fakirliğe mahkum etti" şeklinde konuştu.

Alaton şöyle konuştu:
1950 yılında Avrupa yıkılmıştı. Yıkılmayan üç ülke vardı İsviçre, İsveç ve Türkiye… Türkiye Avrupa'yı besliyordu tarım ürünleriyle. Türkiye'nin fert başına geliri 1950'de 200 dolardı, Almanya'nınki 50 dolardı çünkü yıkılmıştı. Yani 1950 yılında bir Türk 4 Alman'a eşitti. 50 yıl geçti. Almanya normal şartlarda kalkındı. Türkiye ise devamlı darbelerle yönetildi. 1960, 71, 80, 97. 2000 yılına geldiğimizde Türkiye'nin fert başına geliri 3000 dolar, Almanya'nın fert başına geliri 36.000 dolar. Bir Alman 12 Türk'e bedel. Sadece 50 yıl önce 1 Türk 4 Alman'a bedeldi. Almanya 48 misli hızlı büyümedi, Almanya normal büyüdü. Türkiye büyütülmedi. Türkiye'nin büyütülmesi engellendi. Türkiye'nin ayağına bir pranga kondu. Ağır büyük bir gülle . Üzerinde de yazıldı. Darbeler. Türkiye'nin felaketi darbelerde oldu. Darbeler Türkiye'yi fakirliğe mahkum etti. Türkiye darbesiz gelişen bir demokrasi olsaydı bu 500 milyar doları biz çoktan geride bırakmıştık. Bugün trilyon doları konuşan bir ülke haline gelirdik potansiyelimizle. Biz engellendik. İnşallah bundan sonra bu engelleri göremeyeceğiz. Darbeleri görmeyeceğiz.
Benim çok bilinen, herkesin bildiği TÜSİAD ile kavgam buna dayanıyor. 1997 yılında, bir darbe daha yediğimiz yıl, ben ve bir iki arkadaşım TÜSİAD'ın Yönetim Kurulu'nun da tasvibi ile Prof. Bülent Tanör'e bir rapor hazırlattık. Raporun başında da demokratikleşme perspektifleri diyorduk. Darbeye rağmen demokratikleşme perspektiflerini o günün TÜSİAD Yönetim Kurulu ön plana koyabildi. Ama ne çare ki genel kurula bu raporu sunduğumuz zaman, utanç verici bir gündü, bütün o ağır toplar arka arkaya mikrofona geldiler ve çok açık bir şekilde bu raporu reddettiler. Dediler ki: Biz TÜSİAD üyeleri olarak demokratikleşme raporunun altına imzamızı koymuyoruz, böyle bir şey de istemiyoruz. Bizim aradığımız demokratikleşme değil. Biz sadece yeni iş sahaları açmak için daha büyümek ve ekonomiyi yönetmek istiyoruz dediler. Yani demokratikleşmeye açıkça tavır aldılar, bu raporu reddettiler o günün 1997 yılının yönetim kurulunu ibra etmediler. TÜSİAD'ın hayatında ilk kez oldu, yönetim kurulu ibra edilmedi bu rapordan dolayı.
TÜSİAD neden demokratikleşme ile bir araya gelemiyor. Onu bilmiyorum işte. Orada kayboluyorum. Ben demokrat doğdum, demokrat yaşadım, demokrasiyi çok önemli buluyorum. Herhalde başka tip insanlar demokrasiyi önemsemiyorlar, belki de demokrasiye tavır almanın işlerine geldiğini düşünüyorlar. Yanlış düşünüyorlar, ama böyle düşünüyorlar. Aynı olayı geçen sene de yaşadık. 2011 yılında TÜSİAD yönetimi tekrar bir rapor hazırladı. Referandumun önemini ön plana çıkaran bir rapordu. Genel kurulda aynı olay bir defa daha yaşandı. Genel kurulda bu sunuldu. 400 kadar kişi ve medya vardı. Ve sonra Cem Boyner geldi mikrofona ve yönetim kurulunu temsil eden başta eşi Ümit Boyner olmak üzere podyumda duran kişilere Bu raporun arkasında duracak mısınız dedi. Oradan sessizlik. Ben de gidip Cem Boyner'i yanaklarından öptüm, herkesin önünde. Mahsus. Demek istedim ki çok doğru bir soru sordu bu adam. Aradan üç gün geçti, bir Pazar günü öğleden sonra TÜSİAD yönetim kurulu bir basın bülteni yayınladı. Bu rapor bizi ilgilenmiyor, bu rapor TÜSİAD'ın raporu değil. Halbuki üzerinde yazıyor, buna rağmen bunu reddettiler. Raporun TÜSİAD raporu olmadığını iddia ettiler.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.