Türkiye'nin ticareti dünyayı geçecek

HSBC'nin 36 ülke ve 10 sektörü kapsayan Dış Ticaret Bağlantıları Raporuna göre, 2025 yılına kadar dünya ticaretinin yüzde 73 artması öngörülürken, Türkiye'nin dış ticaret hacminin yüzde 109 oranında büyümesi bekleniyor.

HSBC Grubu, dış ticaret konusunun ele alındığı ''HSBC Dış Ticaret Güven Endeksi'' ve ''HSBC Dış Ticaret Bağlantıları'' konulu iki raporunu eş zamanlı açıkladı.
Küresel, bölgesel ve ülke bazında ihracat, ithalat ve toplam ticaret büyüme rakamlarını ele alarak, gelecek 5, 10 ve 15 yıla ilişkin öngörülerin yer aldığı HSBC Dış Ticaret Bağlantıları Raporuna göre, dünya ticaretinin gelecek 15 yılda yüzde 73 artması ve bugün 27,2 trilyon dolar olan mal ticaret hacminin 2025'te 48,5 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor.
Araştırmaya göre, bu artışa ulaşmak için dünya çapında şirketlerin ticaret faaliyetlerini 2011-2025 arasında yıllık ortalama yüzde 4,1 artıracağı tahmin edilirken, Türkiye'nin ticaret hacminin, yüzde 73 olan dünya ortalamasının oldukça üzerinde yüzde 109 oranında artması bekleniyor.
Türkiye, Avrupa'yı Orta Doğu ve Orta Asya piyasalarına bağlayan önemli bir ticaret merkezi olarak gösterilirken, gelecek 10 yılda yıllık olarak hesaplanmış bazda yaklaşık yüzde 4,8 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. Türkiye'nin genç ve artan nüfusu, yüksek seviyelerdeki kalifiye çalışan oranı ve güçlü inovasyon kapasitesi ülkenin önemli avantajları olarak sıralanırken, hükümetin Türk emtia piyasalarındaki önemli rolünü geliştirmek, ekonomik istikrarı korumak ve imalat, mühendislik gibi alanlarda gelişime yönelik yaptığı yatırımlar başarının temel unsurları olarak vurgulanıyor.
HSBC Dış Ticaret Bağlantıları Raporu, ayrıca 2025 yılında Türkiye'nin yeni dış ticaret pazarları olması beklenen bölgeleri de ortaya çıkarıyor. Buna göre Vietnam, Çin ve Hindistan Türkiye'nin dış ticaret hamindeki en yüksek artışı yaşayan pazarlar olarak öne çıkıyor.

Rapora göre, Türkiye, 2011-2025 yılları arasında en hızlı büyüyen ihracatçılar arasında görülürken, Çin, Mısır, Avustralya, Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Rusya, Tayland ve Çek Cumhuriyeti de en hızlı ihracatçı ülkeler arasında yer alıyor.
HSBC Güven Endeksi Raporuna göre, yılın ilk yarısında 122 endeks değeri ile Avrupa'daki en yüksek güven endeksi değerine sahip pazar ve küresel ticaretin gelişimine en olumlu bakan ülke olarak öne çıkan Türkiye, ikinci yarıda 7 puanlık düşüşe rağmen 115 endeks değeri ile bu konumunu korudu ve en iyimser pazarlar arasında yer aldı.
HSBC Grubu, dış ticaret konusunun ele alındığı ''HSBC Dış Ticaret Güven Endeksi'' ve ''HSBC Dış Ticaret Bağlantıları'' konulu iki raporunu eş zamanlı olarak açıkladı.
21 pazarda 6 binin üzerinde ihracatçı ve ithalatçı firmanın katılımıyla gerçekleştirilen HSBC Dış Ticaret Güven Endeksi, firmaların 6 aylık dönemlerde dış ticaret ve ekonomik görünümle ilgili beklentileri ile üretim ve dış ticaret finansmanına yönelik planlarını ölçümlüyor.
2011'in ilk yarısında küresel olarak 114 endeks değerine sahip olan HSBC Güven Endeksi, yılın ikinci yarısında 112 değeri ile bir miktar düşse de istikrarını koruduğu görüldü. Raporda, bunun, küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen firmaların beklentilerinin olumlu yönde kaldığını gösterdiği vurgulanıyor.
Ankete katılan 6 binin üzerindeki ihracatçı ve ithalatçı firmanın sadece yüzde 15'i küresel ticarette daralma yaşanacağına inanırken, bu yıl araştırmaya ilk defa dahil edilen Türkiye, yılın ilk yarısında 122 endeks değeri ile Avrupa'daki en yüksek güven endeksi değerine sahip pazar ve küresel ticaretin gelişimine en olumlu bakan ülke olarak öne çıkmıştı. Türkiye, yılın ikinci yarısında 7 puanlık düşüşe rağmen 115 endeks değeri ile bu konumunu korurken, global endeks değerinin de üstünde bir performansla HSBC Dış Ticaret Güven Endeksinin en iyimser pazarları arasında yer aldı.
Türkiye'yi Vietnam ve Brezilya izledi. Araştırmaya göre, Türk firmaların yüzde 34'ü Orta Doğu, yüzde 13'ü Doğu ve Orta Avrupa ile yüzde 12'si Çin ile dış ticaret işlemlerinde artış bekliyor.
-''Ticaretin daha hızlı büyümesini bekliyoruz''-
HSBC Kurumsal ve İşletme Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Virma Sökmen, raporların açıklandığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, dünyada gelişmiş ülkelerde çok ciddi sıkıntıların devam ettiğini belirterek, ''Artık soğuma vesaire değil bir donmadan söz edebiliriz. Özellikle Avrupa'ya baktığımızda çok tarihi günler yaşamaktayız. Siyasi açıdan da çok ciddi gerginliklerin, sıkıntıların yaşandığını takip ediyoruz'' dedi.
Dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde büyüme beklentilerinin olumsuz olduğunun altını çizen Sökmen, sadece pompalanmış büyümelerin de çok fazla istenmediği yeni bir dünya düzeniyle karşı karşıya olunduğunu söyledi.
Büyüyen pazarlarda iş yapanların önümüzdeki dönemde de daha olumlu bakacaklarına işaret eden Sökmen, ekonomilerden ziyade ticaretin daha hızlı büyüme göstermesini beklediklerini belirtti.
Yeni tedarik zinciri yapısıyla ticaret koridorlarında da değişimler gözlendiğini ifade eden Sökmen, HSBC'nin 2050 raporuna göre 30 büyük ülkenin 19'unun hızlı büyüyen ülkeler arasında olacağı, Türkiye'nin de 12. sıraya gelebileceğini öngördüklerini hatırlattı.
-''Türkiye, HSBC için globalde 20 ana büyük ülkeden biri''-
Soruları da yanıtlayan Sökmen, çok büyük sorunlar yaşansa da Avrupa pazarındaki küçülmenin çok radikal olacağını düşünmemek gerektiğini, Türkiye'nin Avrupa için önemini koruyacağını vurguladı.
HSBC olarak Türkiye'nin dış ticaretinde yüzde 4,7 oranında pazar payı aldıklarını belirten Sökmen, bunu 2014'te yüzde 6'ya çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Virma Sökmen, bir soru üzerine de ''Ağustos ayında Genel Müdürümüz basın toplantısı yaptı. Türkiye'nin vizyonu, Grubun vizyonunu anlattı. HSBC, 87 ülkede var. Türkiye piyasası, HSBC için globalde 20 ana büyük ülkeden biri ve büyümeyi seçtiği piyasalardan biri. Dolayısıyla yüzde 6'lık hedefe rahatlıkla ulaşacağımızı düşünüyoruz. Türkiye'ye yatırımlarımız devam ediyor. Gerek iş gücü, gerek şubeleşmeyle zaten sürekli yatırım yapıyoruz'' diye konuştu.
Ticaret yapan müşteriler açısından aslında çok büyük bir endişe gözlemlemediklerinin altını çizen Sökmen, ancak müşterilerin arayış içinde olduklarını, değişik pazarlar hakkında bilgi istediklerini, risklerini yönetmeye, birtakım piyasalarda olabilecek sıkışmaları başka pazarlarla aşmaya çalıştıklarını söyledi.
-''Bazı ürünlerde 1,5-2 puanlık maliyet artışı görüldü''-
Kredi büyümesi ve faiz oranlarına ilişkin bir soru üzerine de Sökmen, ''Pek çok maliyet artışı oldu. Kredi maliyetlerinde mevzuattaki değişikliklerin yansıması oldu. Ürünler bazında mevzuattaki değişiklikleri bire bir görmek mümkün. Bazı ürünlerde 1,5-2 puanlık maliyet artışları görüldü'' dedi.
Türkiye'de kredilerde 2012'deki büyüme beklentisinin yüzde 15-20 civarında olduğuna değinen Sökmen, HSBC olarak da bu seviyelerde büyüme öngördüklerini bildirdi.
HSBC Dış Ticaret ve Tedarik Yönetimi Birim Yöneticisi Toygun Özmen de HSBC Dış Ticaret Güven Endeksi'nde Türkiye, önceki ankete göre 7 puanlık düşüş yaşasa da hala Avrupa'nın radarında yer alan bir ülke olduğunu vurguladı.
HSBC Dış Ticaret Bağlantıları Raporuna göre Türkiye'nin 2025'te ulaşacağı ticaret hacminin 2023 hedeflerinden daha düşük olmasına ilişkin de Özmen, bunun hükümetin raporda öngörülenden daha pozitif olduğu ve bu hedefe yönelik adımlar atacağını gösterdiğini belirtti.
-''Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek...''-
HSBC Hazine Satış Birim Yöneticisi, Stratejist Fatih Keresteci de AB'nin mali birliğe gitme yolunda önemli niyet beyanında bulunduğunun dile getirildiğini kaydederek, ''8-9 Aralık Liderler Zirvesi'nde bu konu masaya yatırılacak. Diyeceksiniz ki 'bu konu son bir yıl boyunca onlarca kez konuşuldu.' Ama sanki biraz ölümü gösterip sıtmaya razı etmek gibi bir durum var. Çünkü olayın başlangıcında ülkeler önemli sorunlar yaşamazken, böyle bir egemenliklerinden feragat etme isteğine çok sıcak bakmıyorlardı. Ama şu an geldiğimiz nokta itibariyle ölüm göründüğü için sıtmayı kabul edebilirler. O yüzden bu ihtimal belirdiği için, AB'nin uzun vadede Avrupa Birleşik Devletleri olma ihtimalinin biraz belirdiğini düşünüyoruz. Biz de HSBC olarak bu ihtimal üzerine politikalarımızı kurguluyoruz'' şeklinde yorum yaptı.
Orta Doğu ve Körfez bölgelerinin vites küçültmekle beraber büyümeye devam eden ekonomiler olduğunu ifade eden Keresteci, bundan dolayı Türkiye'nin uzun vadede yüzünü biraz batıdan doğuya çevirebileceğini söyledi.
Türkiye'nin Avrupa piyasasından sağladığı bankaların sendikasyonu ve proje finansmanının bir miktar azalacağının çok açık olduğuna dikkati çeken Keresteci, ''Türkiye'nin bu azalan kısmı telafi edebileceği alternatif pazarlara erişimi çok kuvvetli. Özellikle Körfez bölgesinde İslami sermayesi kapsamı altında sukuk gibi enstrümanlar varken, Uzak Doğu'da Çin'in elindeki likidite fazlasını kullandırması için çok fazla alan düşündüğü biliniyor'' diye konuştu.
Keresteci, Türkiye'nin kriz bittiği zaman dünya klasmanında daha üst sıralarda yer alacağını, kısa vadede çok fazla belirsizlik olduğunu, bu belirsiz ortamında çok dalgalı bir döviz kuruyla karşı karşıya kalınacağını, nihayetinde taşlar yerine oturmaya başladıktan sonra TL'nin değerli bir para birimi olacağının görüleceğini söyledi.
AA

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.