Katar'dan İsrail'e sert tepki ve uluslararası topluma çağrı

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, uluslararası toplumun, Müslümanların Mescid-i Aksa'da ibadet gibi doğal haklarını kullanabilmeleri için gerekli korumayı sağlaması gerektiği ifade edildi.

Yüzlerce fanatik Yahudi'nin İsrail polisi eşliğinde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesinin ve İsrail polisinin tepki gösteren Filistinlilere müdahale ederek, çoğunu darbetmesinin şiddetle kınandığı açıklamada, "İsrail saldırıları ibadet hakkını ihlal ediyor, dünyadaki Müslümanların duygularını provoke ediyor." ifadelerine yer verildi.

KUDÜS'TE GERGİNLİK

Aralarında aşırı sağcı eski Milletvekili Haham Yehuda Glick'in de olduğu yüzlerce fanatik Yahudi, Kudüs'ün işgalinin 52'nci yılı münasebetiyle İsrail polisi eşliğinde sabah saatlerinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.

Yahudilere tekbir getirerek tepki gösteren cemaate İsrail polisi tarafından ses bombası ve göz yaşartıcı gazla müdahalede bulunulmuş, çok sayıda Filistinli darbedilmişti.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Basın Sözcüsü Firas Dibs, yaptığı yazılı açıklamada, Harem-i Şerif'e baskın gerçekleştiren fanatik Yahudilerin sayısının bin 179 olduğunu, İsrail'in ramazan ayında Mescid-i Aksa'nın hürmetini kasten ve alenen ihlal ettiğini belirtmişti.

Doğu Kudüs'ü 1967'de işgal eden İsrail, 2 Haziran 1981'de uluslararası hukuku hiçe sayarak burayı ilhak etti. İsrailli Yahudiler bundan tam 52 yıl önce bugün gerçekleşen işgale "Kudüs'ün birleştirilmesi ismini" vererek bunu çeşitli taşkınlıklarla kutluyor.

KATAR'DAN MEKKE'DEKİ OLAĞANÜSTÜ ZİRVELERLE İLGİLİ "ÇEKİNCE" AÇIKLAMASI
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, ülkesinin, Suudi Arabistan'ın Mekke kentinde düzenlenen olağanüstü Arap ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) zirvelerinin kapanış bildirgeleri konusunda çekinceleri olduğunu belirtti.

Londra merkezli Al-Arabi televizyonuna açıklama yapan Dışişleri Bakanı Al Sani "Katar'ın Arap ve KİK zirvelerinin kapanış bildirgelerine ilişkin çekincesi bulunuyor çünkü bu iki bildirgenin bazı maddeleri Katar'ın dış politikasıyla çelişiyor." ifadesini kullandı.

"Mekke'deki zirvelerde İran ile gerginliği azaltmak için diyalog temellerinin atılmasını umuyorduk." diyen Al Sani, her iki zirvenin sonuç bildirgesinin de önceden hazırlanmış olduğunu ve kendileriyle istişare edilmediğini aktardı.

Katarlı Bakan, bu iki zirvenin, Filistin meselesi, Libya ve Yemen'deki savaş gibi bölgedeki önemli meseleleri görmezden geldiğini kaydetti.

Katar, Mekke'de 30 ve 31 Mayıs'ta gerçekleştirilen Arap, KİK ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvelerine Başbakan Abdullah bin Nasır Al Sani'nin başkanlık ettiği üst düzey bir heyetle katılmıştı.

Mekke'de 30 Mayıs'ta düzenlenen olağanüstü Arap ve KİK zirvelerinde, İran'ın bölgedeki müdahaleleri ve Yemen'deki Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik balistik füze saldırıları kınanmıştı.