Duma'daki saldırıyla ilgili yeni gelişme

Rusya'nın BM Özel Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, Rusya'nın daha önce Suriye'de kimyasal silah kullanımının soruşturulmasında yeni mekanizma oluşturulmasına ilişkin tasarıyı onaylamaya hazır olduğunu duyurdu.
BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'nin Duma kentindeki kimyasal saldırı ve El Tifor hava üssüne düzenlenen saldırı haberlerinin ardından yapılan toplantıda, konuşan Nebenzya, "Biz de soruşturmanın bağımsız mekanizmasının var olmasından yanayız" dedi.
Nebenzya, daha önce bu tür bir mekanizmanın oluşturulmasına ilişkin Rusya tarafından teklif edilen tasarısının oylamaya hazır bir aşamada olduğunu hatırlatarak, "Rusya bunu bugün bile onaylamaya hazır " dedi.
Rusya geçtiğimiz günlerde BM'de Suriye'deki kimyasal silah saldırısının soruşturulmasına ilişkin bağımsız bir mekanizma kurulmasını öngören tasarıyı sundu. O zaman ABD heyeti ise bu tasarıya karşı çıktı.
ESAD REJİMİ DOĞU GUTA'YA HALEN ERİŞİM İZNİ SAĞLAMADI

Öte yadnan Birleşmiş Milletler (BM), Suriye'de Beşşar Esad rejiminin ablukada tuttuğu Doğu Guta'ya halen erişim izni sağlamadığını açıkladı.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Andrej Mahecic, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında, özellikle Duma ilçesinde on binlerce sivilin mahsur kalmasından endişe ettiklerini söyledi.

"Son dört haftada Doğu Guta'dan 133 bin kişinin ayrıldığını tahmin ediyoruz." diyen Mahecic, bu kişilerin 45 bininin halen Şam kırsalında toplu barınaklarda kaldığını aktardı.

Sözcü Mahecic, çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 44 bin civarı kişinin ise Esad rejimi tarafından güvenlik taramasından geçirildikten sonra bölgeden ayrılmalarına izin verildiğini ifade etti.

BM ve bazı sivil toplum kuruşlarının toplu barınaklardaki insani durumu iyileştirmek için çaba gösterdiğini belirten Mahecic, BM olarak Doğu Guta'ya hala erişim izni sağlayamadıklarının altını çizdi.

Mahecic, "Doğu Guta'yı terk eden sivillerin taramadan geçirildiğinin farkındayız ama bilindiği üzere biz tahliye anlaşmasının veya bunun uygulanmasının bir parçası değiliz." ifadesini kullandı.

TAHLİYEYE GİDEN SÜREÇ

Esad ve destekçileri, Rusya'nın hava desteğini alarak muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'yı ele geçirmek için 19 Şubat'ta harekete geçmişti.

Bu tarihten itibaren rejim ve Rus savaş uçakları yaklaşık 400 bin sivilin yaşadığı bölgeye saldırılarını yoğunlaştırmıştı. Saldırılar sonucu çok sayıda sivil yaşamını yitirirken, evleri yıkılan ve sürekli saldırılara maruz kalan binlerce sivil, sığınak ve bodrum katlarına saklanmıştı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 24 Şubat'ta aldığı ancak başlama süresi belirtilmeyen ateşkes kararına rağmen rejim ve destekçilerinin yoğun saldırısı altında kalan Doğu Guta'da sivil ölümleri devam etmiş, uluslararası toplumun girişimleri sonuç vermemişti. Ayrıca Rusya, BMGK kararının ardından 27 Şubat'ta ateşkesin her gün yerel saatle 09.00-14.00 (TSİ 10.00-15.00) arasında geçerli olacak şekilde başladığını ilan edip rejimin buna uyacağını ileri sürmüştü.

Ancak rejim güçleri, BMGK ve Rusya'nın ateşkes kararlarına rağmen saldırılarına ara vermemiş, 3 Mart'tan itibaren bölgeye kara operasyonu başlatmış ve sivil yerleşimleri bombalamayı sürdürmüştü.

Rejim ve destekçileri, 11-12 Mart'ta Doğu Guta'nın doğusundan batısına doğru ilerleyerek Haresta ilçesini de kuşatmış ve Doğu Guta bölgesini 3 parçaya bölmüştü.

Rusya ve bölgede hakim Ceyşül İslam isimli askeri muhalif grubun vardığı uzlaşma sonucu 22 Mart'ta Doğu Guta'dan zorunlu tahliyeler başlamıştı.

Abluka altında kalan son nokta Duma ilçesi ise 7 Nisan'da rejimin kimyasal silah saldırısına maruz kalmış, 78 sivil hayatını kaybetmişti.

Bunun ardından duran tahliyeler, bugün yeniden başlamıştı.