AB sonunda itiraf etti: Sizi almıyoruz çünkü Müslümansınız
Avrupa Parlamentosu (AP) üyelerinin neredeyse tamamı, Avrupa'da sırf sosyo-kültürel farklılık nedeniyle Türkiye'nin AB üyeliğine karşı bir ön yargı bulunduğunu, bu ön yargıların önde gelen sebebi olarak, Türkiye'nin Müslüman bir ülke olmasının gösterildiğini belirtti.
- Dünya
- Giriş Tarihi: 00:00 | 13.11.2015
- Güncelleme Tarihi: 11:27 | 13.11.2015
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) ve Brüksel merkezli Türkiye'nin Genç Dostları Grubu, ''Diyalog ve Çözümü Teşvik: Avrupalı parlamenterler Türkiye hakkında ne düşünüyor'' başlıklı 53 AP üyesi ile yapılan anketin yer aldığı bir çalışmaya imza attı.
Çalışmaya göre, AP üyelerinin yüzde 81'i Türkiye'nin AB üyeliğini desteklerken, yüzde 19'u karşı çıkıyor. Türkiye'nin AB üyeliği destekleyenler buna gerekçe olarak sırasıyla Doğu ve Batı kültürleri bir araya getirme, ekonomik büyüme ve Ortadoğu ile ilişkileri gösteriyor.
Katılımcıların yüzde 58'i partilerinin Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini ifade ederken, yüzde 19'u karşı çıktığını, yüzde 9'u ise resmi bir parti görüşü olmadığını beyan etti. Türkiye'nin üyeliğine karşı olanlar arasında ağırlıklı olarak sağ partiler öne çıkıyor.
Her ne kadar parlamenterlerin 4'te biri, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklese de temsil ettikleri toplumların Türkiye'ye karşı ön yargılı olduğunu söyledi.
Çalışmaya göre, parlamenterlerin yüzde 94'ü sosyo-kültürel etkenlerden dolayı Türkiye'nin AB üyeliğine karşı Avrupa ülkelerinde bir ön yargı olduğunu dile getirdi.
Bu ön yargıların önde gelen sebebi olarak, yüzde 66 ile Türkiye'nin Müslüman bir ülke olması gösterildi. Kültür ve tarih de diğer etkenler olarak sıralanıyor.
Parlamenterler, Türkiye-AB ilişkilerine zarar veren unsurlar olarak ise sırasıyla temel özgürlükler, insan hakları, demokrasi ve Kürt sorununu gösterirken, güvenlik, Ermeni meselesi, laiklik de listede yer alıyor.
- ''AB, Hristiyan kulübü imajının farkında olmalı''
Çalışmanın tavsiyelerde bölümünde, ''AB, 'Hristiyan kulübü' olarak görülen olumsuz imajının farkında olmalı. Türkiye'yi kabul etmek sadece AB'nin kendi etnik istikrarını desteklemek ve Müslüman nüfusun daha fazla güvenini kazanmayı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda İslam dünyasında daha güvenilir bir aktör haline getirir'' denildi.
Ayrıca AP üyeleri ve AB'den, İslamafobi, yabancı düşmanlığı ve Türkiye'nin üyeliğine karşı sosyo-kültürel ön yargılarla mücadele etmesi de istendi.
Türkiye'ye de reformlara devam etmesi, Brüksel'de daha fazla çalışma yürütmesi ve özellikle sağ partiler ile iletişime geçmesi tavsiyesinde bulunuldu.
- "Ön yargıların din temelli olduğu doğrulandı"
Çalışmanın sunumun yapıldığı toplantıda konuşan Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel, araştırmanın Türkiye'ye karşı ön yargının din temelli olduğunu doğruladığını kaydetti.
Türkiye konusunda hiçbir partinin ''tarafsız'' olamayacağını belirten Yenel, görüşlerdeki değişmeyi görmek için çalışmanın yenilenmesi gerekliğini söyledi.
Yenel, seçimlerden dolayı Türkiye-AB açısından bu senenin verimli geçmediğini ifade ederek, ''Yakında yeni bir hükümetimiz olacak. Zaten hazırlıklarımızı yaptık. Son 2 ayda yaşananlara gelecek olursak, sığınmacı krizi bizi tekrar bir araya getirdi'' dedi.
Çalışmaya göre, AP üyelerinin yüzde 81'i Türkiye'nin AB üyeliğini desteklerken, yüzde 19'u karşı çıkıyor. Türkiye'nin AB üyeliği destekleyenler buna gerekçe olarak sırasıyla Doğu ve Batı kültürleri bir araya getirme, ekonomik büyüme ve Ortadoğu ile ilişkileri gösteriyor.
Katılımcıların yüzde 58'i partilerinin Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini ifade ederken, yüzde 19'u karşı çıktığını, yüzde 9'u ise resmi bir parti görüşü olmadığını beyan etti. Türkiye'nin üyeliğine karşı olanlar arasında ağırlıklı olarak sağ partiler öne çıkıyor.
Her ne kadar parlamenterlerin 4'te biri, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklese de temsil ettikleri toplumların Türkiye'ye karşı ön yargılı olduğunu söyledi.
Çalışmaya göre, parlamenterlerin yüzde 94'ü sosyo-kültürel etkenlerden dolayı Türkiye'nin AB üyeliğine karşı Avrupa ülkelerinde bir ön yargı olduğunu dile getirdi.
Bu ön yargıların önde gelen sebebi olarak, yüzde 66 ile Türkiye'nin Müslüman bir ülke olması gösterildi. Kültür ve tarih de diğer etkenler olarak sıralanıyor.
Parlamenterler, Türkiye-AB ilişkilerine zarar veren unsurlar olarak ise sırasıyla temel özgürlükler, insan hakları, demokrasi ve Kürt sorununu gösterirken, güvenlik, Ermeni meselesi, laiklik de listede yer alıyor.
- ''AB, Hristiyan kulübü imajının farkında olmalı''
Çalışmanın tavsiyelerde bölümünde, ''AB, 'Hristiyan kulübü' olarak görülen olumsuz imajının farkında olmalı. Türkiye'yi kabul etmek sadece AB'nin kendi etnik istikrarını desteklemek ve Müslüman nüfusun daha fazla güvenini kazanmayı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda İslam dünyasında daha güvenilir bir aktör haline getirir'' denildi.
Ayrıca AP üyeleri ve AB'den, İslamafobi, yabancı düşmanlığı ve Türkiye'nin üyeliğine karşı sosyo-kültürel ön yargılarla mücadele etmesi de istendi.
Türkiye'ye de reformlara devam etmesi, Brüksel'de daha fazla çalışma yürütmesi ve özellikle sağ partiler ile iletişime geçmesi tavsiyesinde bulunuldu.
- "Ön yargıların din temelli olduğu doğrulandı"
Çalışmanın sunumun yapıldığı toplantıda konuşan Türkiye'nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel, araştırmanın Türkiye'ye karşı ön yargının din temelli olduğunu doğruladığını kaydetti.
Türkiye konusunda hiçbir partinin ''tarafsız'' olamayacağını belirten Yenel, görüşlerdeki değişmeyi görmek için çalışmanın yenilenmesi gerekliğini söyledi.
Yenel, seçimlerden dolayı Türkiye-AB açısından bu senenin verimli geçmediğini ifade ederek, ''Yakında yeni bir hükümetimiz olacak. Zaten hazırlıklarımızı yaptık. Son 2 ayda yaşananlara gelecek olursak, sığınmacı krizi bizi tekrar bir araya getirdi'' dedi.
DİĞER