İsrail yol ayrımında
İsrail'in güvenlik kabinesi, gelecek hafta, Mavi Marmara olayı nedeniyle Türkiye'den özür dilenmesini de içeren bir uzlaşma anlaşmasını değerlendirmek üzere toplanacak.
- Dünya
- Giriş Tarihi: 00:00 | 22.07.2011
- Güncelleme Tarihi: 10:51 | 22.07.2011
Haaretz gazetesinin verdiği habere göre, sayısı bir süre önce 8'e çıkan ve şimdilerde "Sekizler" olarak adlandırılan kabine toplantısında, uzlaşma anlaşmasının kabul edilip edilmeyeceğine karar verilecek.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun özür konusunda BM'nin Mavi Marmara olayıyla ilgili soruşturma raporunun açıklanacağı 27 Temmuz Çarşamba gününe dek kararını vermesi gerekiyor.
İsrail basınında, Savunma Bakanlığı ve İsrail ordusu yetkililerinin ardından, Netanyahu'nun da Türkiye'den özür dilenmesini düşündüğü yolundaki haberler yoğunlaştı. Ancak, Netanyahu'nun "sınırlı bir özür"den yana olduğu ifade ediliyor.
Kanal 2 televizyonu, dün akşamki haberlerinde, Netanyahu'nun İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın yasallığının Türkiye tarafından tanınması ve Mavi Marmara operasyonunda yer alan subay ve askerlere karşı hukuki davaların durdurulması karşılığında, Netanyahu'nun "sınırlı bir özür" dilenmesini düşündüğünü bildirdi.
Haberde, özrün operasyon sırasında meydana gelen "operasyonel hatalara" atıfta bulunacağı da kaydedildi.
Türkiye'den özür dilenmesine şiddetle karşı çıkan Lieberman, dün, partisi Yisrael Beiteniu'nun (Evimiz İsrail) grup toplantısında, "sınırlı bir özrü düşündüğü" yolundaki haberler nedeniyle İsrail Başbakanı'na yüklendi. Parlamentoda sivil toplum örgütlerinin kovuşturulması ile ilgili önerilerinin kabul edilmemesi nedeniyle zaten Netanyahu'ya öfkeli olduğu bilinen Lieberman, Netanyahu'nun bir kez daha uluslararası baskılara teslim olduğu görüşünü ileri sürdü.
"Bu, hukuki değil, diplomatik bir sorundur. Bu, İsrail askerlerinin terk edilmesi anlamına gelecektir. Bu, diplomatik açıdan bir sorumsuzluktur, diplomatik bir teslim olmadır" dedi ve Türkiye'den özür dilenmesi için hukuki argümanlara başvurulmasının, baskılara karşı acizliğin göstergesi olduğunu ifade etti.
Haaretz ise Netanyahu'nun geçen bir yıl boyunca, şimdiki uzlaşma taslağına benzer bir anlaşmayı imzadan iki kez geri çektiğini belirtti. Haberde, bunun gerekçesinin de yine Dışişleri Bakanı Lieberman'ın şiddetli itirazı olduğu bildirildi. Haaretz'in haberinde, geçen yıl Aralık ayında, dönemin "Yediler" kabinesine de sunulan uzlaşma anlaşması taslağına Netanyahu'nun destek verdiğini, ancak Lieberman'ın Türkiye'den özür dilenmesinin "teröre teslim olma" anlamına geleceğini söyleyerek itiraz ettiği kaydedildi. Haaretz'e bilgi veren bir üst düzey diplomatik kaynak, Netanyahu'nun anlaşmayı bir koalisyon krizi çıkabileceği korkusuyla son anda geri çektiğini belirtti.
Türkiye'ye 2010 yılı Mart'ında yapılan görüşmelerin de benzer bir taslakla sonuçlandığı, Netanyahu'nun bunu tartışmaya açtığı ve yine Lieberman'ın itirazı nedeniyle vazgeçtiği hatırlatıldı.
-İLİŞKİLER DAHA DA KÖTÜLEŞEBİLİR-
İsrailli bir yetkili de BM raporu öncesinde Türkiye'yle bir anlaşmaya varılmasının iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da kötüleşmesine yol açabileceğini dile getirdi. Aynı yetkili, "Bu, Türkiye'den özür dilenerek, bir uzlaşma anlaşmasıyla İsrail askerlerine karşı davaların açılmasının önlenmesi veya krizin daha da tırmanarak, donanma operasyonuna katılan askerlere karşı hukuki davalar açılması arasında bir seçim" dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun özür konusunda BM'nin Mavi Marmara olayıyla ilgili soruşturma raporunun açıklanacağı 27 Temmuz Çarşamba gününe dek kararını vermesi gerekiyor.
İsrail basınında, Savunma Bakanlığı ve İsrail ordusu yetkililerinin ardından, Netanyahu'nun da Türkiye'den özür dilenmesini düşündüğü yolundaki haberler yoğunlaştı. Ancak, Netanyahu'nun "sınırlı bir özür"den yana olduğu ifade ediliyor.
Kanal 2 televizyonu, dün akşamki haberlerinde, Netanyahu'nun İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın yasallığının Türkiye tarafından tanınması ve Mavi Marmara operasyonunda yer alan subay ve askerlere karşı hukuki davaların durdurulması karşılığında, Netanyahu'nun "sınırlı bir özür" dilenmesini düşündüğünü bildirdi.
Haberde, özrün operasyon sırasında meydana gelen "operasyonel hatalara" atıfta bulunacağı da kaydedildi.
Türkiye'den özür dilenmesine şiddetle karşı çıkan Lieberman, dün, partisi Yisrael Beiteniu'nun (Evimiz İsrail) grup toplantısında, "sınırlı bir özrü düşündüğü" yolundaki haberler nedeniyle İsrail Başbakanı'na yüklendi. Parlamentoda sivil toplum örgütlerinin kovuşturulması ile ilgili önerilerinin kabul edilmemesi nedeniyle zaten Netanyahu'ya öfkeli olduğu bilinen Lieberman, Netanyahu'nun bir kez daha uluslararası baskılara teslim olduğu görüşünü ileri sürdü.
"Bu, hukuki değil, diplomatik bir sorundur. Bu, İsrail askerlerinin terk edilmesi anlamına gelecektir. Bu, diplomatik açıdan bir sorumsuzluktur, diplomatik bir teslim olmadır" dedi ve Türkiye'den özür dilenmesi için hukuki argümanlara başvurulmasının, baskılara karşı acizliğin göstergesi olduğunu ifade etti.
Haaretz ise Netanyahu'nun geçen bir yıl boyunca, şimdiki uzlaşma taslağına benzer bir anlaşmayı imzadan iki kez geri çektiğini belirtti. Haberde, bunun gerekçesinin de yine Dışişleri Bakanı Lieberman'ın şiddetli itirazı olduğu bildirildi. Haaretz'in haberinde, geçen yıl Aralık ayında, dönemin "Yediler" kabinesine de sunulan uzlaşma anlaşması taslağına Netanyahu'nun destek verdiğini, ancak Lieberman'ın Türkiye'den özür dilenmesinin "teröre teslim olma" anlamına geleceğini söyleyerek itiraz ettiği kaydedildi. Haaretz'e bilgi veren bir üst düzey diplomatik kaynak, Netanyahu'nun anlaşmayı bir koalisyon krizi çıkabileceği korkusuyla son anda geri çektiğini belirtti.
Türkiye'ye 2010 yılı Mart'ında yapılan görüşmelerin de benzer bir taslakla sonuçlandığı, Netanyahu'nun bunu tartışmaya açtığı ve yine Lieberman'ın itirazı nedeniyle vazgeçtiği hatırlatıldı.
-İLİŞKİLER DAHA DA KÖTÜLEŞEBİLİR-
İsrailli bir yetkili de BM raporu öncesinde Türkiye'yle bir anlaşmaya varılmasının iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da kötüleşmesine yol açabileceğini dile getirdi. Aynı yetkili, "Bu, Türkiye'den özür dilenerek, bir uzlaşma anlaşmasıyla İsrail askerlerine karşı davaların açılmasının önlenmesi veya krizin daha da tırmanarak, donanma operasyonuna katılan askerlere karşı hukuki davalar açılması arasında bir seçim" dedi.
Ancak İsrailli yetkili, "(Gazze Şeridi üzerine uygulanan) abluka ya da filoyu durdurmadan dolayı, ki ikisi de meşrudur, özür dilemiyoruz. Operasyonel hatalardan dolayı özür diliyoruz. Bu, davaları durdurma imkanı veriyorsa, ciddi olarak düşünülmelidir" dedi.
AA
DİĞER