Rumlar'dan tarihi itiraf
Kıbrıs'taki referandumun üzerinden 7 yıl geçtikten sonra Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisostomos tarihi itiraflarda bulundu.
- Dünya
- Giriş Tarihi: 00:00 | 04.05.2011
- Güncelleme Tarihi: 15:45 | 04.05.2011
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisosotomos'un, Rum yönetimi ''üye olmak için Avrupa Birliği'ni (AB) kandırdı'' sözlerinin tarihi itiraf olduğunu belirterek, Kıbrıs Rum tarafının samimiyetsizliği konusunda zamanında AB yetkililerine gerekli uyarılarda bulunduklarını, ancak tüm uyarıların göz ardı edildiğini söyledi.
KKTC Dışişleri Bakanlığı Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamaya göre Özgürgün, katıldığı bir televizyon programında, Rum tarafındaki gelişmeleri değerlendirdi.
Özgürgün, Rum tarafının tek taraflı ve yasa dışı bir şekilde ''tüm ada'' adına AB üyesi olmasından dolayı daha da şımardığını ve uzlaşmaz tutum sergileyerek çözümün önünü tıkadığını vurguladı.
''AB'ye yapılan tüm uyarıların doğruluğunun, bugün Rum tarafında Rum toplumu liderinden sonra protokolde ikinci sırada yer alan Başpiskopos tarafından da teyit edilmiş olmasının ibret verici olduğunu'' ifade eden Hüseyin Özgürgün, ''üye olabilmek için Avrupa Birliği'ni kandırdık'' sözlerinin tarihi bir itiraf olduğunu kaydetti.
Özgürgün, ''Dönemin genişlemeden sorumlu AB komiseri Günter Verheugen'in Rum tarafınca 'kendimi kandırılmış hissediyorum' şeklindeki ifadelerinde ne kadar haklı olduğunu da ortaya koymaktadır'' dedi.
Bu tutumun Kıbrıs Türk tarafınca Avrupa Birliği'ne daha önce anlatıldığına işaret eden Özgürgün, ''Bu itiraftan sonra, uluslararası toplumdan beklenen 1963 ve 2004'te yaptığı tarihi hataların bedelini Kıbrıs Türk tarafına ödetmekten vazgeçerek, Kıbrıslı Türklerin uluslararası camia içerisinde hak ettiği yeri daha fazla gecikmeden alması için gereken adımları bir an önce atmasıdır'' dedi.
''RUMLAR PROVOKASYON YAPIYOR''
Bakan Özgürgün, Rum tarafındaki iktidarın büyük ortağı AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'nun ''sınırlarımız Girne'ye kadardır'' ve Rum yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın Rum ordusuyla ilgili sözlerinin de provokatif olduğunu ve bu gibi söylemelerin çözüm çabalarına yardımcı olmadığını, tam tersi taraflar arasında güven bunalımına yol açtığını kaydetti.
Bu tarz söylemlerle BM Genel Sekreterinin, taraflardan olumsuz açıklamalar yapmamaları yönündeki beklentisinin de Rum tarafınca tamamen göz ardı edildiğine işaret eden Özgürgün, ''Güneyde (Rum tarafında) seçim dönemine girildiği bu günlerde, bu tarz provokatif açıklamaların prim yapmasının beklenmesi, Rum halkının beklentilerinin çözümden çok uzak olduğunun değerlendirildiğini göstermekte ve bu yaklaşım müzakere sürecinin geleceği için ciddi bir endişe yaratmaktadır'' diye konuştu.
Rum tarafında, EOKA'nın devamı olarak görülen ELAM örgütünün partileşerek siyasete katılmasının endişe verici olduğunu söyleyen Bakan Özgürgün, Türk düşmanlığının sergilendiği bu gibi örgütlerin siyaseten ortaya çıkmasının gelecek açısından barış değil, sıkıntılar yaratacağını belirtti.
''MUHATAPLARI KIBRIS TÜRK TARAFI''
Rum lider Hristofyas'ın, ''Rum tarafındaki seçimlerin değil, Türkiye'deki seçimlerin Kıbrıs konusunda belirleyici olacağı'' yönündeki açıklamalarının da anlamsız olduğunu söyleyen Özgürgün, Kıbrıs konusunda Rum tarafının tek muhatabının Kıbrıs Türk tarafı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Türkiye'de yapılacak seçimlerin Kıbrıs'ta yürütülmekte olan müzakere süreciyle hiçbir alakası olmadığını bir kez daha vurgulamakta fayda görmekteyim. Rum tarafının muhatabının Türkiye değil, Kıbrıs Türk tarafı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Kaldı ki Türkiye'nin müzakere sürecine tam destek verdiği ve tarafları bu yönde cesaretlendirmekte olduğu ilgili tüm taraflarca bilinmektedir. Bu gerçek, son BM raporlarında da açıkça kayda geçirilmiştir.''
Özgürgün, müzakere sürecinde arzu edilen ilerlemenin henüz sağlanamamış olmasının yegane sorumlusunun Rum tarafının uzlaşmaz ve zamana oynayan tutumu olduğunu kaydetti.
''MÜZAKERELER İLANİHAYE DEVAM EDEMEZ''
Müzakerelerin ucu açık olması konusunda ısrarcı olan Rum tarafının, BM parametreleri dışında öneriler yapmak suretiyle de süreci olumsuz etkilediğine işaret eden Özgürgün, ''Türkiye'nin adil ve kalıcı kapsamlı bir çözüm yönünde tam desteğine sahip olan Kıbrıs Türk tarafı ise müzakere masasında samimi ve yapıcı olarak yer almaya devam etmekte kararlıdır. Ancak BM Genel Sekreteri'nin de birçok kez kayda geçirmiş olduğu üzere müzakerelerin ucu açık olamaz ve müzakereler ilanihaye devam edemez'' dedi.
AA
KKTC Dışişleri Bakanlığı Basın Bürosu'ndan yapılan açıklamaya göre Özgürgün, katıldığı bir televizyon programında, Rum tarafındaki gelişmeleri değerlendirdi.
Özgürgün, Rum tarafının tek taraflı ve yasa dışı bir şekilde ''tüm ada'' adına AB üyesi olmasından dolayı daha da şımardığını ve uzlaşmaz tutum sergileyerek çözümün önünü tıkadığını vurguladı.
''AB'ye yapılan tüm uyarıların doğruluğunun, bugün Rum tarafında Rum toplumu liderinden sonra protokolde ikinci sırada yer alan Başpiskopos tarafından da teyit edilmiş olmasının ibret verici olduğunu'' ifade eden Hüseyin Özgürgün, ''üye olabilmek için Avrupa Birliği'ni kandırdık'' sözlerinin tarihi bir itiraf olduğunu kaydetti.
Özgürgün, ''Dönemin genişlemeden sorumlu AB komiseri Günter Verheugen'in Rum tarafınca 'kendimi kandırılmış hissediyorum' şeklindeki ifadelerinde ne kadar haklı olduğunu da ortaya koymaktadır'' dedi.
Bu tutumun Kıbrıs Türk tarafınca Avrupa Birliği'ne daha önce anlatıldığına işaret eden Özgürgün, ''Bu itiraftan sonra, uluslararası toplumdan beklenen 1963 ve 2004'te yaptığı tarihi hataların bedelini Kıbrıs Türk tarafına ödetmekten vazgeçerek, Kıbrıslı Türklerin uluslararası camia içerisinde hak ettiği yeri daha fazla gecikmeden alması için gereken adımları bir an önce atmasıdır'' dedi.
''RUMLAR PROVOKASYON YAPIYOR''
Bakan Özgürgün, Rum tarafındaki iktidarın büyük ortağı AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu'nun ''sınırlarımız Girne'ye kadardır'' ve Rum yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın Rum ordusuyla ilgili sözlerinin de provokatif olduğunu ve bu gibi söylemelerin çözüm çabalarına yardımcı olmadığını, tam tersi taraflar arasında güven bunalımına yol açtığını kaydetti.
Bu tarz söylemlerle BM Genel Sekreterinin, taraflardan olumsuz açıklamalar yapmamaları yönündeki beklentisinin de Rum tarafınca tamamen göz ardı edildiğine işaret eden Özgürgün, ''Güneyde (Rum tarafında) seçim dönemine girildiği bu günlerde, bu tarz provokatif açıklamaların prim yapmasının beklenmesi, Rum halkının beklentilerinin çözümden çok uzak olduğunun değerlendirildiğini göstermekte ve bu yaklaşım müzakere sürecinin geleceği için ciddi bir endişe yaratmaktadır'' diye konuştu.
Rum tarafında, EOKA'nın devamı olarak görülen ELAM örgütünün partileşerek siyasete katılmasının endişe verici olduğunu söyleyen Bakan Özgürgün, Türk düşmanlığının sergilendiği bu gibi örgütlerin siyaseten ortaya çıkmasının gelecek açısından barış değil, sıkıntılar yaratacağını belirtti.
''MUHATAPLARI KIBRIS TÜRK TARAFI''
Rum lider Hristofyas'ın, ''Rum tarafındaki seçimlerin değil, Türkiye'deki seçimlerin Kıbrıs konusunda belirleyici olacağı'' yönündeki açıklamalarının da anlamsız olduğunu söyleyen Özgürgün, Kıbrıs konusunda Rum tarafının tek muhatabının Kıbrıs Türk tarafı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Türkiye'de yapılacak seçimlerin Kıbrıs'ta yürütülmekte olan müzakere süreciyle hiçbir alakası olmadığını bir kez daha vurgulamakta fayda görmekteyim. Rum tarafının muhatabının Türkiye değil, Kıbrıs Türk tarafı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Kaldı ki Türkiye'nin müzakere sürecine tam destek verdiği ve tarafları bu yönde cesaretlendirmekte olduğu ilgili tüm taraflarca bilinmektedir. Bu gerçek, son BM raporlarında da açıkça kayda geçirilmiştir.''
Özgürgün, müzakere sürecinde arzu edilen ilerlemenin henüz sağlanamamış olmasının yegane sorumlusunun Rum tarafının uzlaşmaz ve zamana oynayan tutumu olduğunu kaydetti.
''MÜZAKERELER İLANİHAYE DEVAM EDEMEZ''
Müzakerelerin ucu açık olması konusunda ısrarcı olan Rum tarafının, BM parametreleri dışında öneriler yapmak suretiyle de süreci olumsuz etkilediğine işaret eden Özgürgün, ''Türkiye'nin adil ve kalıcı kapsamlı bir çözüm yönünde tam desteğine sahip olan Kıbrıs Türk tarafı ise müzakere masasında samimi ve yapıcı olarak yer almaya devam etmekte kararlıdır. Ancak BM Genel Sekreteri'nin de birçok kez kayda geçirmiş olduğu üzere müzakerelerin ucu açık olamaz ve müzakereler ilanihaye devam edemez'' dedi.
AA
DİĞER