Kadere inanan telaşlanmaz
Bizim bütün örflerimiz hep dine, Kur’an ve hadise dayanır. Anadolu’nun evlatları olarak 926 yılında Müslüman olduğumuz zaman, ehl-i sünnet Hanefi mezhebini seçmişiz. Bizde tolerans vardır ama taassup yoktur. Bin yıldır bu millet böyle gidiyor…
- Din
- Giriş Tarihi: 00:00 | 12.10.2017
- Güncelleme Tarihi: 10:58 | 12.10.2017
Kaptan gemiyi en son terk eder. Bu, Peygamber Efendimizin sünnetidir. Bütün sahabeler Mekke'den Medine'ye doğru hicret ettiğinde Peygamber Efendimiz, Hz. Ebu Bekir-i Sıddık ile Mekke'yi en son terk ediyor. Hazreti Peygamberin her halinden kendimize bir ders çıkarmalıyız. Peygamberimiz hicret sırasında müşriklerin onu takip edip öldürmek istediklerini bildiğinden Mekke'den geceleyin çıkıyor. Medine kuzeyde olmasına rağmen o güneye doğru, Sevr Dağı'na doğru hareket ediyor. Çünkü müşrikleri şaşırtmak istiyor. Sevr Dağı'na, sığınarak birkaç gün orada kalıyor. Sevr Dağı'na gençliğimde gitmiştim. Kendi gözlerimle gördüm. Sevr Dağı'nda mağaraların ağzı ancak zayıf bir insanın geçeceği kadardır. Buraya insan girmez denecek kadar olan mağaralar da vardır. Peygamber Efendimiz de hicret ederken, böyle bir mağaraya sığınmıştır. Müşrikler Resulûllahı takip edip, Sevr Dağı'nda mağaranın ağzına geldiklerinde, Hz. Ebu Bekir korkuyor. Onun bu korkusu kendi canı için değil, müşrikler Peygamber Efendimizi görünce öldürürler diye. Ancak Kur'an-ı Kerim'de Allah buyuruyor ki: "La tahzen innallahe me'ana, (Üzülme, Allah bizimle beraberdir.) Kadere inanan telaşlanmaz." Peygamber Efendimizde hiç telaş yok, kendine düşeni yapıyor. Müşrikleri şaşırtacak her şeyi yapıyor ve Allah'a tevekkül ediyor. Peygamber Efendimiz Hz. Ebu Bekir'e, "Hiç korkma Allah bizimledir" diyor. İz sürücü adam, müşrikleri mağaranın dibine getirip Peygamber Efendimizin mağarada olduğunu söyledi. Ancak Allah (C.C.) tarafından mağaranın ağzında örümceğin ağ örmesi ve kuşların yuva kurması üzerine müşrikler buraya insan girmez, girseydi bu hayvanlar burada olmazdı diyerek geri döndüler. Allah, Peygamber Efendimizi üstüne düşen görevi yaptığı ve kendisine tevekkül ettiği için korudu. Müminler dünyada kendisine düşen görevi yaptıktan, Allah'a tevekkül ettikten sonra, Allah yardımını esirgemeyecektir.