ANALİZ - Bir bilge kralın hikayesi: Aliyya İzzetbegoviç...

Aliya İzzetbegoviç... Hayatı mücadelelerle geçmiş Bosnalı Müslüman lider. Küçük yaştan beri yaşadığı zorluklar yüzünden hiçbir zaman pes etmedi. Ülkesi ve halkı için hem cephede hem de masada savaştı, çekip gitmedi. Halkı için gösterdiği fedakarlıklarla dünya çapında hafızalara kazandı. İşte Bilge Kral Aliya'nın hayatına anlatan özel analiz haberimiz...

Düşünceleri ve çalışmaları dünyadaki birçok kişiye ilham verdi.

Katliamlar, etnik temizlik ve soykırımların damgasını vurduğu bir savaş döneminde ülkeyi yönetti.
Bosnalı Müslümanların kimliğini korumak için tarihi bir mücadele verdi.

Aliya İzzetbegoviç'in yolculuğu, tıpkı üzerinde yaşadığı coğrafya kadar zorluydu.

Tarihin her döneminde ön planda olan bölge coğrafyası, kimi zaman dünya savaşlarının fitilini ateşledi kimi zaman doğu ile batı arasındaki çatışmanın arasında kaldı.

Aliya, bölgeyi çok iyi tanıyordu, Bosna sancağını, Osmanlı köklerini çok iyi biliyordu.
Kökleri Üsküdar'a kadar dayanan Aliya, Devlet-i Aliyye geleneklerini yakından tanıyordu.

Aliya, mladi müslümani yani genç Müslümanlar örgütünü kurduğunda henüz 16 yaşındaydı.
İzzetbegovic'in bu örgütü kurarken tek bir amacı vardı, Osmanlı'dan koparılan Bosnalı Müslümanların kültürel kimliğini korumak.

Aliya için mladi müslümaninin bir bedeli olacaktı. 1949 yılında girdiği hapiste 5 yıl kaldı.
Hapiste geçirdiği süre onu davasına daha yakınlaştırdı. Uzun vadeli planlar yaptı.

Aliya hapisten çıktığında dışarıda artık bambaşka bir dünya vardı. Yirmili yaşlarının henüz sonundaydı ve Yugoslavya'nın başına o hapisteyken Tito gelmişti. Daha zorlu bir süreç onu bekliyordu.

Aliya, serbest kaldıktan sonra hukuk ve tarımcılık konularında tahsil gördü ve Bosna'da farklı şirketlerde çalıştı.

1970 yılı İzzetbegoviç'in hayatında köklü değişikliklerin olduğu bir dönemdi.

Uzundur plandığı olgunlaşmasını beklediği İslam, devlet ve toplum arasındaki ilişkilere dair fikirlerini kaleme aldığı kendi siyasi manifestosunu yayımladı.

İslami geleneklerle Batı-tarzı ilerici görüşü harmanlamaya çalıştı. Bosna'da dönemin komünist yönetimi bu manifestoyu İslam Hukuku'na bir çağrı olarak yorumladı ve bu yayını yasakladı.

İzzetbegoviç ilerleyen yıllarda bir milliyetçi olarak damgalandı ve tekrar hapis cezasına çarptırıldı.
Bu sefer 14 yıl hüküm giydi fakat daha az bir süre hapis yattı.

1988 yılında uluslararası izleme grupları ve avukatların baskısıyla serbest bırakıldı.

Aliya'nın dik duruşu sadece Bosnalı Müslümanlar için değil tüm bölgeye, Balkanlara esin kaynağı olmuş, yeniden dirilişin işretini vermişti.

Aliya, kitleleri arkasında sürükledi, büyük bir kaos içinde çırpınan balkanlar için adeta bir umut ışığı oldu.

1989 yılında Yugoslavya'da "Müslümanlar Partisi'ni kurduktan sonra, siyasi hayatı yepyeni bir başlangıç yaptı. bir yıl sonra da "Demokratik Hareket Partisi" ya da diğer adıyla SDA'yı kurdu. Bu parti hızla, ülkedeki en büyük Müslüman partisi oldu.

Yugoslavya dağılmaya başladıktan sonra Hırvatistan kaynamaya başladı.

Birleşik ve tek bir Bosna devletini koruyabilmek ve sorunlara barışçıl bir çözüm bulabilmek adına İzzetbegoviç, Yugoslavya'nın geri kalanı için geniş bir konfederasyon kurma teklifinde bulundu.

Önce 29 Şubat 1992'de sonrasında da 1 Mart'ta Bosna'yı referanduma götürdü ve bu oylamanın sonunda Bosna-Hersek bağımsızlığını ilan etti.

Bir ay sonrasında ise AB ve BM, Bosna-Hersek'in bağımsızlığını resmi olarak tanıdı. Bu karara rağmen Sırp liderler karşı çıktı.

Sırpların saldırıları ile savaş patlak vermişti. Sırp birlikleri Saraybosna'yı kuşattı.
Onlarca şehir ve kasabada Sırplar soykırıma başladı. Srebrenitsa bunlardan sadece biriydi.
Başkent Saraybosna yıllar süren kuşatma altında açlığa ve çaresizliğe terk edildi.

İzzetbegoviç en zor günlerinde Bosna ordusuna ve ülkeye liderlik etti.

Tarihler 1994'ü gösterdiğinde Sırplar, Bosnalı Müslümanlara yönelik katliamları artırdı.
O dönemde Bosna'da yaşananlara Türkiye de kayıtsız değildi. Ancak Türkiye çok sancılı bir dönemden geçiyordu.
1994'te 5 Nisan kararları ile boğuşuyor, faili meçhul cinayetler ve bir türlü sağlanamayan siyasi istikrar Türkiye'yi içine kapanık bir politika izlemeye yöneiltmişti.

O dönemde Necmettin Erbakan'ın İstanbul'a önemli bir konuğu vardı. Aliya'nın eşi Halide Hanım İstanbul'da hatrısayılır bi kalabalığa seslenecekti.

Türkiye, Bosna'ya yardım kampanyası başlatmış, Bosnalı Müslümanlar için milyonlarca dolar toplanmıştı.

Öte yandan ABD'nin Ohio eyaletinde barış görüşmelerinde sona gelinmişti.

Ancak 1995'in Temmuz'u tüm dünya için hiç unutulmayacak bir katliama tanıklık etti.

Srebnitsa'da binlerce Müslüman sivil bir gecede katledildi. Üstelik BM ve NATO'nun gözü önünde...

Aynı ayın ilerleyen günlerinde, Srebrenitsa katliamının hemen sonrasında Aliya'nın ilk konuğu Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'di.

Barış artık olmalıydı. Türkiye bunun için harekete geçmişti. Aliya'nın bu sefer rotası Ankara'ydı.

4 Eylül 1995'te Aliya, Ankara'da olmanın verdiği güçle adeta hesap sorarak Richard Holbrooke'a çağrıda bulundu.

Dayton barış görüşmeleri süresince birçok toplantı gerçekleştirildi ve anlaşmaya varılmasının ardından 1995'te katliam son buldu.
Bosna on binlerce evladına savaşa kurban verdi. Üstelik Avrupa'nın merkezinde!.. BM'nin gözetiminde on binlece Müslüman katledildi.

Bosna'da adalet hiçbir zaman yerini bulamadı. Uluslararası savaş suçları mahkemelerinde yıllar sonra toplanan mahkemeden yüreklerde yanan ateşleri söndürecek bir karar çıkmadı.

1995'in sonunda yine Türkiye'nin öncülüğünde New York'ta varılan anlaşma ile mültecilerin güvenli bir şekilde evlerine dönebilmesi için anlaşma imzalandı. Bu anlaşma ile ortak bir polis gücü kuruldu.

İzzetbegoviç için bu sadece kısa bir rahatlama oldu çünkü ülkesi darmadağın olmuş ve siyasi durum ise karmakarışık bir hale gelmişti.
2000 yılının ekim ayında sağlık durumunun kötüye gitmesinden dolayı başkanlıktan ayrıldı ve 2003 yılında İzzetbegoviç, hayata gözlerini yumdu.

Türkiye hiçbir zaman Aliya'yı ve yaşanan acımasız katliamı unutmadı. Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu dönemde bu vefayı göstermek için goviç'i hastenede ziyaret etti.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.