Merkel kendi etti kendi buldu

Almanya'da 19. dönem federal meclis seçim sonuçları geride kaldı.

3 dönemdir başbakanlık koltuğuna oturan Angela Merkel'in partisi az bir farkla da olsa seçimleri kazandı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, genel başkanı olduğu partisi Hıristiyan Demokrat Birlik ve kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik ile son 64 yılın en kötü seçim sonucuna imza attı.
Bu sonuçlar, kendisine "dünyanın en güçlü kadını" denilmesinden hoşlanan Merkel için hayal kırıklığına neden oldu.

Merkel, aldığı bu oy oranıyla belki son kez başbakanlık yapacak.

Oysa Merkel'in bir hayali vardı. Hayatını uğruna adadığı bir hedefi yani.

Almanya'nın efsane başbakanı Helmut Kohl'ün görev süresini geçmek...

Ancak son yapılan seçimlerde Merkel'in oylarındaki düşüş Merkel'in hedeften çok uzaklaştığını gözler önüne serdi.
Seçim sonuçlarının hedefine ulaşması için asla yeterli olmayacağına kanaat getirdi.

Bu durum Şansölyenin iç dünyasında adeta bir travmaya neden oldu.

Merkel, izlediği politikaların Alman halkının desteğini almadığını fark etti.

Ve adeta ufukta kendisi için beliren karanlığı gördü.

Peki Merkel hatayı nerede yapmıştı?

Alman halkı neden artık Merkel'den hazzetmiyor? Ya da daha olumlu bakış açısıyla Merkel neden eskisi kadar destek görmüyor?

Bu soruların cevabı ırkçı siyaseti durdurmaya çalışmadığı gibi kendisi de körükleyen Merkel'in hatalarında gizli.

MERKEL'İ BİTİREN HATALAR

1 - Angela Merkel Almanya'da ırkçıların peşine takıldı, aşırı sağcılardan oy istedi.

2 - Irkçıların taleplerine prim verdi, partiyi daha da sağa çekti.

3 - AFD gibi bir ırkçı partinin palazlanmasına göz yumdu.

Angela Merkel'in oy uğruna ırkçılarla yürüttüğü ortaklık kendisine hayır getirmedi.

Çünkü bir yandan da merkezdeki seçmen kitlesine şirin görünmek için göçmen politikasını, ırkçıların hiç de istemediği bir temel üzerine inşa etmeye çalışmıştı.

GÜÇ SARHOŞU OLDU

4 - "En Güçlü Kadın" benim diyerek uyarılara kulak asmadı. Kendi dünyasında inandığı "güç" onun gerçekleri görme yetisini kaybetmesine yol açtı.

5 - Kısıtlı sayıda da olsa mültecilerin Almanya'ya girişine izin verdi. Böylece Almanya'nın mültecilere kucak açan Türkiye gibi takdir toplayacağını umut etti. Ancak ülkesinde mültecilere yönelik birçok saldırı oldu ve Merkel bunları engellemekte başarısızlık gösterdi.

Alman Başbakan'ın seçimlere giderken Almanya için bir çılgın projesi yoktu.

Bu nedenle suni bir tehdit sundu Alman seçmenine.

Türkiye'ye karşı sanal bir düşmanlık kurgulayarak, bu nefret üzerinden oy devşirmeye çalıştı.

TÜRKİYE KARŞITLIĞINI DESTEKLEDİ

6 - Merkel'de adeta bir metal yorgunluğu seziliyordu. Yeniden başbakan olma hırsıyla bu yorgunluğu gizlemenin yollarını aradı. SPD Lideri Martin Schulz ile "Türkiye düşmanlığı"nda yarıştı.

7 - Almanya'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dönük haddi aşan hakaretlere sessiz kaldı.

8 - Avrupa Birliği'ni Türkiye düşmanlığına ortak etmeye çalıştı.

9 - Türkiye düşmanlığının işe yaradığını görünce heveslendi. Almanya'daki tüm ırkçı çevrelerin desteklediği bu politika Merkel'i daha fazla kenara çekti.

Angela Merkel tüm uluslararası toplantılarda teröre karşı ortak mücadeleden bahsediyordu. Aynı Merkel, terör örgütü PKK ve PYD'ye silah yardımı yapmakla kalmayıp Türkiye karşıtı tüm teröristlere sığınma imkanı sağlıyordu.

TERÖR ÖRGÜTLERİNE AÇIK DESTEK

10 - PKK'lıların gövde gösterilerine göz yumdu. Bu durum Almanya'nın teröre karşı savaştığı söylemlerinin inandırıcılığına zarar verdi.

11 - Türk bakanlara salon verdirmedi, PKK'lıları konuşturdu.

12 - Merkel'in desteklediği tek terör örgütü PKK değildi şüphesiz. DHKP-C ve TİKKO gibi örgütler de Almanya'da serbestçe faaliyetlerine devam ediyordu. Türk halkının üzerine bomba yağdıran FETÖ'cülere sığınma hakkı tanıdı. Hainlere iş ve ev imkanı sağladı.

Angela Merkel'in siyasi yaşantısında bir de Nasyonal Sosyalist Yeraltı adlı aşırı sağcı terör hücresinin eylemleri vardı. Kurbanlarının çoğu Türk olan NSU'ya karşı Alman derin devletindeki gizli korumaya Merkel de destek sağlamıştı.

MERKEL VAATLERİNİ ÇİĞNEDİ

13 - Almanya'nın soykırım ve ırkçılıkla dolu tarihini temizlemek için önüne tarihi bir fırsat çıkmıştı. "NSU davasını çözeceğim" dedi. Ancak değil davayı çözmek, davadaki dosyaların imha edilmesini dahi önlemedi.

Angela Merkel, izlediği bu politikalarla adeta kendi siyasi geleceğini kendi elleriyle karartmış oldu. Irkçılığın yükseldiği ülkesinde kendi partisine olan destek düşüşe geçti. Hayalini kurduğu Almanya'nın en uzun süre başbakanı olması için Merkel'in önünde şimdi iki seçenek var.

Irkçıların rüzgarından kurtulup yabancı karşıtlığından vazgeçerek yabancı ülkelere karşı dostane politikalar izlemek. Ya da kendi tükenişini izlemek...