Almanya FETÖ üssü oldu

Avrupa ülkeleri Türkiye karşıtı her unsuru desteklemek için adeta yarış içerisinde.

Bazı ülkelerde terör örgütlerine destek öyle bir noktaya vardı ki, Batı, temsil ettiğini iddia ettiği tüm değerleri ayaklar altına almış durumda.

Türkiye'nin başına musallat edilen tüm terör örgütleri bu ülkeler tarafından kollanıyor ve destekleniyor. Üstelik bu destek gizli kapaklı değil.

Almanya terör örgütlerine destek veren ülkelerin başını çekiyor demek yanlış olmaz.

Bu ülkede birçok terör örgütü propagandasını çok rahat yürütüyor. Bunların başında da FETÖ geliyor.

FETÖ'nün Almanya'daki varlığına bakıldığında iki boyutlu bir yapılanma göze çarpıyor.
Bunlardan ilki, örgütün kontrol ettiği sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları ve medya alanındaki yayın organları...

Diğer boyut ise örgütün görünmeyen ve dışarıya karşı örgüt üyelerince genellikle inkâr edilen ve gizlenmeye çalışılan yapılanması.

Almanya'daki FETÖ yapılanması ülkedeki geleneksel islami cemaat yapılanmalarından farklı bir görüntüye sahip.

Türkiye kökenli muhafazakâr grupların buluşma noktası genellikle camiler ve dini eğitim kurumlarıdır.

FETÖ taraftarları ise bunun yerine seküler görünümlü eğitim kurumlarına öncelik vererek buraların etrafında kümeleniyor.

Hatta FETÖ'cüler, Müslüman kimliği ağır basan bir yapı olarak görülmemek için azami gayret gösteriyorlar.

FETÖ, terör örgütü yüzünü gizlemek için diyalog derneklerinin bir kısmının bir araya gelmesiyle Alman diyalog kurumları birliği oluşturuldu.
Diyalog dernekleri için bir nevi çatı örgütü niteliğinde olan bu birlik 2013 yılından beri "Alman diyalog ödülü" adı altında Alman toplumunun önde gelen simalarına diyalog ödülleri dağıtıyor.

Bu ödüller sayesinde Almanya'da kendisine ciddi bir çevre edinmiş durumda.

Bu çevre sayesinde ülkenin kilit noktalarına ulaşıyor.

Önüne çıkan bürokratik engelleri ortadan kaldırıyor.

FETÖ'nün eğitim kurumlarına bu birliğin sağladığı avantaj sayesinde ciddi destek veriliyor.

FETÖ'nün Almanya'daki Diyalog ve Eğitim Vakfı, Almanya'daki örgütün halkla ilişkiler sorumlusu gibi çalışıyor.

Örgüt ile ilgili Alman toplumunun kafasında beliren soru işaretleri bu vakıf tarafından tespit edilip, gidermeye yönelik algı operasyonları yapılıyor.

Terör örgütü Alman kamuoyunu kazanmaya yönelik sivil faaliyetleri de ihmal etmiyor.

Her yıl "Pangea Matematik Olimpiyatları" adı altında yarışmalar ve "Alman-Türk Kültür Olimpiyatları" düzenleyerek "kültürlerarası diyalog" alanında ödüller dağıtıyor.

FETÖ'nün Almanya'daki medya ayağının amiral gemisi ise Offenbach Merkezli World Media Group...

Grup çatısı altında çok sayıda televizyon, gazete ve internet haber sitesi faaliyet gösteriyordu.

Ancak 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında örgütün Türkiye'de zayıflaması bu faaliyetlerinin bir kısmını durdurmasına, geriye kalanları ise azaltmasına yol açtı.

FETÖ'ye yakınlığıyla bilinen esnaf, küçük ve orta ölçekli şirketlerin bir araya gelmesiyle oluşturulan dernekler 2009 yılında girişimciler derneği federal birliği isimli çatı örgütünün altında birleşti.

20 derneğin üye olduğu birlik, 3 binden fazla işletmeyi temsil ettiğini iddia ediyor.

Terör örgütü buradan gelen paralarla Almanya'daki faaliyetlerini yürütüyor.

FETÖ'nün gizli yapılanmasıyla ilgili açık kaynaklardan bilgi edinmek zor olsa da örgütten ayrılanların yaptığı itiraflar bu konu ile ilgili fikir veriyor.

Perde önündeki eğitim, sosyal ve ekonomik alanlarda yer alan kurumlar, örgüt için bir perde vazifesi görüyor.

FETÖ mensupları ilk zamanlarda Almanya'daki çok büyük çaplı örgütlerin, Fetullah Gülen ile ilişkilendirilmesine ısrarla karşı çıkıyordu.

Ancak, örgütün Almanya'daki temsilcisi olarak bilinen Ercan Karakoyun, "deutschlandfunk" radyosuna verdiği bir mülakatta yalanı bırakarak, Almanya'daki dernek, okul, kreş ve kursların koordine edildiği diyalog ve Eğitim Vakfı'nın "FETÖ" ile bağını itiraf etmişti.

Alman toplumuna kendisini sivil bir inisiyatif olarak tanıtan FETÖ'nün Almanya'daki eğitim ağı 25-30 civarında özel okul ile 150'den fazla etüt merkezinden oluşuyor.

Bunların bir kısmı Alman devletinden maddi destek alıyor.

Almanya'daki uluslararası FETÖ yapılanması üç halkadan oluşuyor.

Dış halkayı oluşturan grup bu yapıya sempati duyanlar, haftalık toplantılara katılanlar ve FETÖ'den maddi yardım alanlardan meydana geliyor.

Orta halkayı oluşturanlar yapıya finans kaynağı sağlayan iş adamlarıdır ki bunlar hem dış halkanın faaliyetlerine maddi imkanlar sunan hem de iç halkanın maaşlarını karşılayan grup olarak biliniyor.

İç halkayı ise FETÖ çalışanları oluşturuyor.

Öğretmenler, gazeteciler, lobiciler, akademisyenler, düşünce kuruluşları çalışanları ve şirket çalışanları gibi.

Ticari faaliyetler ve bağışların yanı sıra FETÖ Almanya'da finansal kaynak sağlamak amacıyla illegal yöntemler de kullanıyor.

Bu yöntemler arasında, ticari faaliyetlerde sahte ve şişirilmiş faturalarla kara para aklamak, dünyanın değişik yerlerindeki serbest bölgelerde vergi kaçakçılığına imkan tanıyan bankacılık hizmetlerinden yararlanmak, örgüt elemanlarının bankalardan aldıkları promosyonların "haram" olarak gösterilmesi yoluyla bu paraları örgüte aktarmak, örgüt üyelerinin miraslarının tamamının ya da bir kısmının örgüt işletmelerine bırakılmasını teşvik etmek ve toplanan zekat paralarını amaç dışında kullanmak geliyor.

FETÖ üyeleri alman politikacılar üzerinde belirli bir etkiye sahip olabilmek ve örgüt lehine lobi yapabilmek için geniş bir yelpazede faaliyet de yürütüyorlar.

Eyalet başbakanları ve bakanlarından belediye başkanları ve milletvekillerine kadar önemli alman siyasetçi ve kişilerle ilişki kurmaya özel bir önem veriyorlar.
"Camiler yerine okullar inşa edin" sloganı ile faaliyet yürüten FETÖ bu yaklaşımı ile Alman karar alıcılarında sempati uyandırmayı başardı.

Terör örgütünün bu adımla Almanya'daki İslam anlayışının asimilasyonuna hizmet etmesi Alman politikacılardan övgü aldı.

Almanya'da muhafazakâr Türklerin kurduğu birçok dernek ve vakıf Alman siyasetçiler tarafından şüpheyle karşılanırken FETÖ'ye ait kurumlar ya görmezden gelindi ya da açıktan desteklendi.

Eski FETÖ'cüler Alman basına verdiği demeçlerde, örgütün, üyelerini farklı siyasi partilere üye olmaları konusunda teşvik ettiğini aktardı.

Bazı Alman uzmanlar da FETÖ'nün Almanya'da paralel bir toplum inşa etmeye çalıştığını söylüyorlar.

Ancak Türkiye'nin Alman makamlarına FETÖ'nün Faaliyetleri ile ilgili bilgi ve belgeler vermesine rağmen federal hükümet FETÖ'yü bir terör örgütü olarak tanımlamadı.

Aynı şekilde 17-25 Aralık sonrasında Türkiye'de ortaya çıkan gelişmelerin federal hükümetin FETÖ ve faaliyetlerine karşı tutumunda bir değişikliğe neden olmadı.

15 Temmuz darbe girişiminin Almanya'nın FETÖ konusundaki politikasını nasıl etkilediği sorusu gündeme geldiğinde net bir şekilde şu tabloyla karşı karşıya kalıyoruz.

Başta Başbakan Angela Merkel olmak üzere Alman hükümeti, Türkiye'nin bu konudaki bütün açıklamalarına rağmen darbe girişimi ile FETÖ arasında bağ kurmaktan açık bir şekilde kaçınıyor.

15 Temmuz darbe girişiminin bu örgüt tarafından gerçekleştirildiğini kabule yanaşmayan, ülkesine kaçmış olan örgütün önemli isimlerini iade etmek istemeyen, örgüte bağlılığı açıkça bilinen Almanya'daki kurumlara karşı herhangi bir işlem yapmaya karşı çıkan, Türkiye'nin bu örgüte karşı mücadele çerçevesinde attığı adımları ağır bir şekilde eleştiren Berlin yönetimi bu politikasıyla Türkiye'nin, demokrasinin, hukukun ve insan haklarının yanında değil, terör örgütlerinin ve Türkiye karşıtlığının yanında yer aldığını gösteriyor.

Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a düşmanlıkları Avrupalı siyasetçilerin gözlerine perde indirmiş durumda.

Bu durum, Avrupa'nın ilerde kendilerini yakacak bir ateşe yakıt taşıması anlamına geliyor.