DAEŞ neden onlara değil Türkiye'ye saldırıyor?

Türkiye, ilk kez ocak 2014'te DAEŞ saldırılarına hedef olmuştu. Ocak ayından bu yana, Suriye'den en az 45 roket mermisi atıldı, 17 kişi hayatını kaybetti. Peki, DAEŞ'in Türkiye'yi hedef almasının nedeni ne? DAEŞ, bu eylemlerle neyi hedefliyor?

DAEŞ terör örgütü ocak 2014'ten beri Türkiye yönelik saldırılarını arttırdı.

Saldırıları geçmiş dönemlerdekilerin aksine daha kapsamlı ve planlı yapılıyor.

Ocak'tan bu yana Suriye'den atılan en az 45 roketin hedefi yerleşim yerleriydi. Saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti.

Bu durumda hemen akıllara şu soru geliyor, DAEŞ neden Suriye'de bilfiil savaşın tarafı olan Rusya veya rejim güçleri değil de, Türkiye'yi hedef alıyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kutlu doğum haftası etkinliğinde yaptığı konuşmada DAEŞ terör örgütünün kimleri hedef aldığını ve en büyük zararı kimlere verdiğini şu sözlerle dünyaya anlatmıştı.

Türkiye DAEŞ terör örgütüne göre bir düşman.

Türkiye halkının yüzde doksan dokuzu Müslümanlardan oluşurken, demokratik bir rejime sahip olması, DAEŞ tarafından düşman kabul edilmesinin en temel nedeni.

Türkiye'nin Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu diğer devletlere örnek olarak gösterilmesi de DAEŞ'in hedefleri açısından büyük bir engel.

Tüm bu nedenlerle DAEŞ, Türkiye'deki rejimin yıkılmasını uzun vadeli ve stratejik bir hedef olarak görüyor.

Türkiye, DAEŞ'i 2013'te terör örgütleri listesine aldı ve DAEŞ'e karşı koalisyona Ağustos 2015'te katıldı. Bu tarihe kadar örgütün Türkiye'yi doğrudan hedef alan, farklı biçimlerdeki eylemlerinin sayısı 10 iken, koalisyona katıldıktan sonra eylem sayısı 24'e çıktı.

Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşın bir tarafı olduğu, kimsenin inkâr etmediği bir gerçek. Bir süredir üst düzey yetkililer, Türkiye'nin DAEŞ'le mücadele için yerel unsurları doğrudan desteklediğini kabul ediyor.

Bölgedeki çatışmaların gidişatı ve grupların performansı, söz konusu bölgedeki muhaliflerin Türkiye'nin desteği olmaksızın DAEŞ'e karşı ilerleme şansının olmadığını gösteriyor.

Benzer bir durum Irak için de geçerli. Türk kamuoyunun Aralık 2015'ten beri tanıdığı Musul'un Başika ilçesinde kurulan eğitim kampı, Suriye'deki modelin daha dar bir örneği.

Bu kampta DAEŞ terör örgütüne karşı mücadele edecek peşmerge ve Irak halk ordusu elemanları eğitiliyor.

DAEŞ'in Türkiye'ye yönelik eylemlerini iki başlık altında incelemek mümkün.

Türkiye topraklarındaki saldırılar ve Türkiye toprakları dışında Türk hedeflerine yönelik saldırılar ve tehditler.

Örgütün şu ana kadar Türkiye topraklarında yaptığı terör eylemleri beş farklı biçimde görüldü: intihar saldırıları, sınırdaki çatışmalara misilleme amaçlı roket saldırıları, sınır baskınları, suikastlar ve güvenlik güçleriyle çatışma.

Türkiye dışında Türk hedeflerine yönelik eylemlerini ise doğrudan çatışma, baskın, kuşatma ve rehin alma olarak tanımlamak mümkün.

Peki, DAEŞ tüm bu eylemlerle neyi hedefliyor?

DAEŞ Türkiye'deki gücünün ve etki kapasitesinin çok düşük olduğunun farkında. Bu nedenle uzun vadeli bir stratejik yaklaşımdan ziyade dönemsel ve pratik sorunları üzerinden Türkiye'de terörist eylemler gerçekleştiriyor.

Son dönemde yapılan operasyonlarda, eylem hazırlığındaki DAEŞ hücrelerinin hedeflerini dikkatle seçtikleri ve özellikle aralık ayından itibaren sembolik eylemlere ağırlık verdikleri görülüyor. Aynı zamanda terör saldırıları merkezle ilişkisi güçlü yönlendiriciler aracılığıyla planlandığı anlaşılıyor.

Saldırıların amaçları ise Türkiye'yi koalisyondan uzak tutmak ve kendi üzerlerindeki baskıyı azaltmak olduğu söylenebilir.

Türkiye'nin koalisyona üs sağlaması ve sınır kontrollerini en üst düzeye çıkarması, örgüt üzerinde hem askeri hem ağır bir mali baskı oluşturdu. Tabiri caiz ise Türkiye adeta örgütün belini kırdı.

Türkiye içinde boğulan örgüt şimdi farklı bir şeyi hedefliyor. Terör örgütü füze saldırıları ile Türkiye'yi sınır ötesi bir müdahaleye çekmek istiyor.

DAEŞ'in son dönemde artan saldırılarının diğer bir açıklaması da, Türkiye'ye misilleme yoluyla caydırma yönteminin işe yarayacağına ilişkin bir hayal içinde olması.

Fakat bu noktada kaçırılmaması gereken çok önemli bir konu var. O da şu: Türkiye'yi DAEŞ'e destek vermekle suçlayan başta Rusya olmak üzere hiçbir ülke şuan terör örgütünün hedefinde değil. Tam aksine algı operasyonuna maruz kalan Türkiye hedefte.

Peki ama terör örgütünün hemen yanı başındaki Rusya, rejim güçleri ve Şii milislerle savaşması gerekmez miydi? Rusya Suriye savaşına DAEŞ ile mücadele için müdahil olmamış mıydı? DAEŞ'in en büyük düşmanı kendisi gibi selefi olmayan Şiiler değil miydi?

Türkiye'nin hedef seçilmesinin arkasındaki gerçekler bu soruların cevaplarında saklı. DAEŞ hiç kuşkunuz olmasın kendi aklı ve bağımsız iradesi ile saldırmıyor. Tam aksine bu taşeron örgüt, ihaleleri herkesin yakından bildiği ve tanıdığı ülkelerden alıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.