Mevlüt Çavuşoğlu: DAEŞ’e silahları rejim verdi

ARKASINDA PARALEL ÇETE VAR
Adana'da durdurulan tırlar Türkiye'ye yönelik bir operasyondu. Bunun içinde de kimin olduğu belli, paralel çete ile beraber arkasında nelerin olduğu belli. Dolayısıyla Türkiye'yi hep böyle teröre destek veren bir ülke durumuna düşürmek için çabalardır ve bu tırın da durdurulması orada ki verilen hava da buydu. Ama bu tutmadı şimdi seçim öncesi bazı fotoğraflar yayınlayarak bunu gündeme getirmeye çalışıyorlar. Her şeyden önce Türkiye terörle her zaman mücadele etmiş bir ülkedir hiç ayrım yapmadan. Ve şu anda da DAEŞ başta olmak üzere bölgedeki terör örgütleri ile mücadele etme konusunda en kararlı ülke Türkiye'dir.

DAEŞ'E SİLAHLARI REJİM VERDİ
Hava saldırıları ile terörle mücadele edilmez. DAEŞ'in yok edilemeyeceğini 9 aydır söylüyoruz, en son tekrar görüldü ki DAEŞ terör örgütü savunmada değil, saldırıya geçti. Hem Suriye'de hem Irak'ta. Suriye'de ise rejimin desteği ile devam etmeye başladı.
DAEŞ'in elindeki tüm silahlar rejim tarafından verildi, özellikle Çin ve Rus yapımı olanlar. Dolayısıyla rejimle DAEŞ arasında bir fark kalmadı.
Bunları durdurmamız lazım. Irak ve Suriye'yi kurtarmamız lazım. Eğit – donat bunun bir parçası, tek başına eğit – donat programı ile bu işi hallederiz dersek fazla iyimser bir yaklaşım olur ve maalesef Suriye'nin ve Irak'ın geleceği bu günden daha kötü olur.



1 YILDA 2000 KİŞİ EĞİTİLECEK
Eğit- donat programına tabi olmak için askeri teknik kriterler var onlara da uymayabilir o yüzden, isim olarak belirlediğiniz herkeste programa dahil edilmeyebilir . Bu süreç böyle işliyor ve bu sayı her geçen gün değişiyor. Bir yıl içinde 2000 insanın bu programa tabi tutulacağı ön görülüyor.
Halep düşerse yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalabiliriz çünkü diğer bölgelerde bu yoğunlukta sivil insan yaşamıyor.
Bütün dost ülkelerle Suudi Arabistan,Kuveyt, Katar gibi ülkelerle özellikle Mısır ile olan şu anki ilişkilerimizin geldiği noktadan rahatsız olan ülkeler ile düşüncelerimizi hep paylaştık. Bu rejimi,askeri rejimi, darbe rejimini tanımamız mümkün değil. Hele hele şu attıkları adımlara baktığımız zaman bunları tanımamız da mümkün değil. Bu kadar insanı hapse atacaksın, bu kadar insanı topluca idama mahkum edeceksin, siyasi kararlarla baskılarla mahkemelerden karar aldıracaksın ve muhalif olan herkesi yerin altına iteceksin. Ne olur o zaman bu insanlar radikalleşir. Biz buna karşıyız. Ve bu insanların hapisten çıkarılması konusunda düşüncelerimizi söyledik. Mursi idamı hak edecek ne yaptı?

DOĞRU OLAN SİYASİ HAYATA DEVAM ETMESİ
Hapisten çıkarak gerekirse üçüncü bir ülkede yaşaması da olabilir diye düşüncemizi paylaştık. Ama olması gereken Mursi'nin serbest bırakılarak siyasi hayata devam etmesidir.

BİZ TÜRKİYE'Yİ KAST ETMEDİK
Amaç belli siyasi motifli kararlar bunlar dolayısıyla başka bir ülkeye gidebileceğini söyledik ama bu konuda Türkiye'yi kast etmedik. Bizim arzumuz Mursi'nin biran evvel hapisten kurtulması.