Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

İtalya'nın antik Roma kenti Pompeii'de devam eden kazı çalışmalarında 'şimdiye kadar en iyi korunmuş' insan kalıntılarının bulunduğu açıklandı. Marcus Venerius Secundio adlı, sosyal statü yönünden yükselmiş eski bir köleye ait olduğu ifade edilen kalıntılarda saç ve kulakların bir kısmının halen görülebilir olduğu belirtildi.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

PHILADELPHIA DENEYİ

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Görünmezlik ve hatta molekül transferi yani ışınlanma mümkün mü?

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Philadelphia Deneyi, diğer adıyla Gökkuşağı Projesi, resmi makamlarca ve hatta deneye katıldığı iddia edilenler tarafından yalanlansa da bilim dünyasının en merak edilen konularından biri.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Deneyin resmi ve bilimsel adı "Project Rainbow" (Gökkuşağı Projesi) idi. Gökkuşağı Projesi, iddialara göre II.Dünya Savaşı sırasında küçük destroyer tipi bir savaş gemisinin başından geçti. Olayın yeri Philadelphia Deniz Üssü'ydü. Amaç ise gemiyi düşmanın fark etmemesi için görünmez yapmaktı.

Projeye göre gemiler düşman radarlarına yakalanmadan istenilen yerde birden ortaya çıkacaktı. Bilimsel tanımıyla 'optikal görünmezlik' diye adlandırılan bu sistemde; özel bir mekanizma veya jeneratörle oluşturulan çok güçlü bir manyetik alanın, önce; hedef gemiyi sarması, sonra da; ışınları veya radar dalgalarını büker yada kırarken de gemiye görünmez sağlaması hedeflenmişti.

Düşüncesi dahi bir mucizeye benziyordu. Ancak iddialara göre proje başarılı olmuştu. Yani gemi fiziksel olarak kaybolmuş ve tekrar geri dönmüştü. Tanıklara göre geminin üzerini bir pelerin gibi saran manyetik alan görevini yapmıştı. Fakat ana hedef geminin kaybolduğu yerde değil, bir başka yerde ortaya çıkmasını sağlayabilmekti yani daha yaygın bir deyimle "ışınlama" yapılmalıydı.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

ALBERT EINSTEIN'IN "ÇEKİM VE ELEKTRİKLENMEDE BİRLEŞİK ALAN KURAMI" ETKİSİ

Philadelphia Deneyi'nin temelinde düşünce olarak Albert Einstein'ın "Çekim ve Elektriklenmede Birleşik Alan Kuramı" vardır. Bu teori bu konuyla ilgili kişilerce "Elektronik kamuflaj" olarak tasarlandı. Einstein, bu teorisi 1925-27 arasında Almanya'da bir bilim dergisinde yayınlandı.

Fakat Einstein, bu teoriyi daha denememiş ve daha tam anlamıyla geliştirmemişti.O zamanlardaki amaç, çok güçlü elektromanyetik alanın yapılarak gemilerin görünmez olmaları ve düşman kuvvetlerine karşı korunmasıydı.Hatta bu olayı havada oluşturarak üslerin görünmesinin engellenmesi de düşünülmüştü.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

PROJEDE YER ALAN BAZI ÖNEMLİ İSİMLER

Bu deneyin çalışmaları 1930 yıllarda "Project Rainbow" ismiyle başlatıldı. Başlatıldığı yer ise Chicago Üniversitesidir. 1 yıl sonrada bu çalışma Princeton Üniversitesinde devam ettirildi. Bazı önemli bilim insanları da bu projede zaman zaman yer aldılar. Bunlar: Einstein, Dr. Johnvon Neumann ve Dr. Nikola Tesla'dır.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

HER 10 YILDA BİR MANYETİK ENERJİ ALANI TEKRAR MI OLUŞUYOR?

Dr. Alfred Bielek, her 10 yılda bir, Ağustosun 12'sinde manyetik enerji alanının tekrar oluştuğunu öne sürüyordu.1943'ten sonra 1963 ve 1983'te aynı olay olmuştu. Sebebi ise Senkronizasyondu" Enerji alanları tekrar toplanıyor, dalgalanarak ortaya çıkıyordu, fakat bu alanlar karmaşıktı. Neumann, 1986'da ölen Bielek'in anılarında yazdıklarından bu olayları doğrulamıştı. İfadesi teyp bantlarında vardı.

Oluşturulan büyük enerji, doğru açıda senkronize edilirken birden kontrol dışına çıkmış ve "Yönsüz dalgalar'a" dönüşmüştü. Bunun sonucunda ortaya alışılmadık etkiler çıkmaya başlamıştı. Senkronize dalgalar zamanı büküyor ve etkiliyordu.

Bir diğer ilginç yaklaşım, Wisconsin Üniversitesi'nde Matematik Profesörü olan Henry Levenson'dan gelmişti. Ona göre zamanın bir şifresi vardı. Bu şifrelerin içinde dünyanın tüm varoluş bilgisi bulunmaktadır. Ve bu bilgi dünya saati ve zamanına ayarlıdır.

Levenson bu durumu, "Dünya, Güneş saatine göre, Güneş de galaktik saate göre ayarlıdır. Eğer zaman kilidi yüksek ve güçlü bir enerji alanı ile bozulursa, ortaya çeşitli zaman ve mekan dengesizlikleri çıkar. Taki zaman yeniden kendini tamir edip yeniden dengesini bulan dek" diye açıklar.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

DENEY GÜNÜ

Olaylar 1943 yılı Haziran ayında başladı. Geminin adı USS Eldridge'di, DE 173 bir koruma destroyeri olarak sınıflandırılmıştı. Bir görgü şahidine göre,75 KVA gücündeki iki dev jeneratör geminin ön top taretlerinin altına monte edildi.

Buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı. 3 RF vericisi ( Her biri iki megavat CW gücündeydi) güverteye monte edilmişti. 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı. Özel senkronizasyon ve modülasyon devreleriyle diğer ekipman, oluşan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı.

USS Eldridge adlı destroyer, Philadelphia Deniz üssü'nün önünde biraz açıkta duruyordu, gözlem gemisi olarak da SS Andrew Furuseth isimli bir şilep seçilmişti. İşte iddialara göre Philadelphia Deneyinin ortaya çıkmasını sağlayan insan bu geminin personelinden bir gemicidir.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

DR. MORRIS K. JESSUP'UN ESRARENGİZ ÖLÜMÜ

Bu kişi Carl M. Allen imzasıyla, 1950 yılında Dr. Morris K. Jessup'a garip mektuplar gönderdi ama zarfın üzerindeki isim Carlos Miguel Allende'ydi.

Mektupta yazılanlara bakıldığında Allende veya Allen, olayları baştan sona seyretmiş gibiydi. Jessup adres olarak verilen posta kutusuna mektup yazarak ayrıntı istedi ve bir mektup daha geldi. Mektupta Allen; anlattıklarını kanıtlamak için hipnoz, sodyum pentatol ( bilinci uyuşturarak iradeyi kıran doğruyu söyleten bir ilaç ) dahil tüm yöntemlerin üzerinde uygulanabileceğini söylüyordu. Dahası, olayın etkin bir biçimde açıklanması halinde insanların böyle bir nakil sistemiyle yıldızlara dahi gidebileceğini yazıyordu.

Jessup ise bu kişinin tanıklık iddialarından en azından bir tanesinin doğru olabileceğini söylüyordu. Aslında Jessup, matematikçi ve gök bilimciydi. Astro-fizik alanındaki çalışmaları nedeniyle Felsefe Doktoru ünvanını almıştı.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

HÜKÜMET İŞİN İÇİNE GİRİYOR

İkinci mektuptan sonra Jessup, Deniz Kuvvetleri'nden bir davet aldı. Deniz Kuvvetleri Araştırma Bürosu'na gittiğinde eline bir kitap verildi. Bu kitap kendi yazdığı kitaptı, bir yıl önce Büro'ya postayla yollamıştı.

Kitabın sayfaları üzerinde birbirinden farklı üç kişinin yazdığı notlar Jessup'un dikkatini çekmişti. Dr. Jessup yazılardan birisinin Allen'nin yazısının aynı olduğunu fark etti.

Notlar sanki dünya dışı birisinin gözlemi olarak yazılmış gibiydi. Binlerce yıl önceki uygarlıklardan söz ediliyor, dünyaya gelen uzay araçları tarif ediliyordu. Sonunda ise güç alanlarından, bir maddenin nasıl kaybolup, nasıl ortaya çıkarılabileceği ve 1943'te Philadelphia'da yapılan deneyden söz ediliyordu.

Normalde, saçma olarak tanımlanması gereken bu kitap, nedense ABD Hükümeti tarafından Pentagon'da bazı üst düzey yetkililere özel olarak dağıtılmıştı.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

DR. JESSUP ARABASINDA ÖLÜ BULUNUYOR!

1959 Nisanında Jessup, arkadaşı doktor Mason Valentine'i arayarak deney ile ilgili kesin sonuçlara ulaştığını anlatarak ertesi gün buluşmalarını istedi. 20 Nisan akşamı yemekte buluşacaklardı ama bu yemek gerçekleşemedi.

Buluşacakları gece, Miami'de Hammock Parkı'nda Dr.Morris K. Jessup, arabasında ölü bulundu. Polis raporlarına göre arabasında egzoz gazıyla intihar etmişti! Ve söz konusu notlar ortada yoktu. Arkadaşları Jessup'un asla intihar edecek biri olmadığını söylediler, Valentine ise Jessup'un hastaneye götürüldüğünde hala sağ olduğunu öğrendiğini iddia etti fakat bunlardan bir sonuç çıkmadı ve olay kapandı.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

DENEY BAŞLANGICI

Deney, 22 Haziran 1943'te sabah saat 09.00′ da jeneratörlere güç verilerek başlatıldı. Manyetik alan oluşuyordu; sonra yeşilimsi bir sis gemiyi örtmeye başladı ve USS Eldridge gözden kayboluyordu...

Olayın bir tanığı şunları söylüyor:

"Bir an sadece geminin çıpasını görebildim, sonra oda kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı. Bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehşet ve heyecan içerisinde; nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı.

Gemi ve mürettebatı hem radarda hemde gözlerimizin önünde yok olmuştu. Her şey planlandığı gibi yürüyordu.15 dk. sonra emir verildi ve jeneratörlerin şalteri kapatıldı. Önce hiç bir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu?"

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

"Sis azalırken, bir şeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk. Hemen gemiye yanaştık, ilk önce mürettebatın çoğunun geminin yanından sarkıp kustuklarını gördük, diğerleri ise geminin güvertesinde şaşkın şaşkın dolaşıyorlardı. Sanki hiç birinin bilinci yerinde değildi.

Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerine hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı. Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi. Gemi istenilen radar görünmezliğine ulaşmıştı. Donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943'te deney yine aynı gemide tekrarlandı."

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

"Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra Destroyer hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı. Sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu. Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı. Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgide yok oldu. Şimdi gemi tamamen yok olmuştu. Bir kaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk'ta ortaya çıktı. Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia'da tekrar ortaya çıktı. Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı."

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

"Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmediler. Bu olayın en korkunç bölümü ise beş tane denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı. Bu çok feci bir durumdu. Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi. Aklını tamamen yitirmişti ama yapacak hiçbir şey yoktu. Bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı."

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Manyetik alanın içinde kalan mürettebattan kaybolanlar ancak birisinin yüzüne ve eline dokunulmasıyla görünür hale geliyorlardı. Yani dokunmanın, giysinin olmadığı bir yere yapılması gerekiyordu. "Donma" adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donmuştu ve altı ay sonra kurtarıldı. Elektronik kamuflaj başladıktan sonra geminin ve mürettebatının bütünüyle kaybolup, çok uzak bir yerde ortaya çıkıp ve sonra yeniden geri dönmesine neden olan neydi?"

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

PHILADELPHIA DENEYİ HAKKINDA BAZI SORULAR

Dr. Valentine, Charles Berlitz'le yaptığı röportajda şöyle diyordu:

"Bence Philadelphia Deneyi bilinen ve alışılmış yollarla açıklanamaz. Bazı bilimadamları atomun temel yapısının, madde parçacıklarından değil, elektromanyetik alanlarda oluştuğu görüşündeler.Bu çok karmaşık enerji alanlarının birbirlerini etkilemesi olayıdır.

Eğer böyle bir evrenin içinde maddenin katlı fazları bulunmasaydı, şaşılırdı.Bu fazların birisinden birisine geçilmesi bir yaşamdan ötekine geçmeye benzer. Boyutlar arası değişmedir yani dünyalar içinde dünyalar olabilir. Manyetik alanların karıştırıcı olarak değişimler yaratabileceğinden kuşkulanılıyordu.

Maksatlı olarak, olağan dışı manyetik koşullar yaratılması hem fiziksel, hemde yaşamsal olarak maddenin fazını değiştirebilir. Bu durumda da, bağımsız bir varlık olmayan ama içinde bulunduğumuz yaşama benzer belirli bir madde / zaman / enerji boyutunun bir parçası olan zaman faktörünü'de çarpıklaştırır. Kısacası deney olasıdır."

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

BERLITZ'E GÖRE:

Philadelphia Deneyi'nin yapılıp yapılmadığı belli değildir. Ve şuan için kanıtlanamaz. Ama kavram olarak geçerlidir. Çünkü Einstein'ın "Birleşik Alan Kuramı" tarafından desteklenmektedir. Eğer deney yapıldıysa, söylentilerin ardındaki gerçek tanıklar susmaktadırlar.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Belki Türkiye'de de yayınlanan "Yok Oldu"( Thin Air) kitabında anlatıldığı gibi çıldıran ve inanılmaz değişimler gösteren mürettebatın çoğu ölmüş veya gizli bir yerde ölümü beklemektedir.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Umuyoruz ki; bir gün üzerinde "çok gizli" yazılı bu dosyanın açılma zamanı gelecek ve karanlıklar aydınlanacaktır.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

GİZEMLİ MUMYALAR

Çığlık tablosunun mumya versiyonu- Güney Amerika'da Amazon bölgesinde mezar ve tapınak olarak kullanılan gizli bir yeraltı mağarasında bulunan 600 yıl öncesine ait bir düzine mumya, bilim dünyasında büyük heyecan oluşturdu.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

YONAGUNI ADALARI

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Tayvan'ın dibinde ama Japonya'ya bağlı bu adaların hemen bitişiğinde suyun 23 metre altında yatan ve piramide benzeyen yapılar "Japonya'nın Atlantis"i olarak ismini duyurdu.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Yonaguni, 27 metre yüksekliğinde ve 182 metre uzunluğunda devasa bir yapı. 3 boyutlu modellemelerde bir piramit şeklinde görünse de aslında tam olarak değil; taraçalı şekilde tırmanan bir yapı. Burası ilk olarak 80'li yıllarda yerel dalgıçlar tarafından keşfedilmiş.

Pompeii şaşırtmaktan vazgeçmiyor! Şimdiye kadar en iyi korunmuş insan kalıntısı bulundu

Bölgenin asıl önemini duyurması 1997'den sonra, ilk bilimsel çalışmaları yapan Ryukus Üniversitesi Sismoloji Bölümü'nden Profesör Masaaki Kimura sayesinde. Yapının insan yapımı ya da doğal sebeplerle oluşmuş olabileceğine dair iki görüş var.