Muharrem ayı ve aşure günü tarihleri: 2022 Muharrem ayı ne zaman? Muharrem orucu ne zaman başlıyor? Diyanet takvimi...
Muharrem ayı ve aşure günü tarihleri, son günlerde en çok aranılanlar arasında yer alıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dinin günler takvimi ile merak edilen sorular yanıt buldu. Aşure heyecanı yaşayan vatandaşlar, 'Muharrem ayı ne zaman?', 'Aşure günü ne zaman?' gibi sorulara yanıt aramaya başladı. Peki, 2022 Muharrem ayı ne zaman? Muharrem orucu ne zaman başlıyor? İşte Diyanet 2022 Muharrem ayı ve aşure günü tarihleri...
- Hz. Yakup'un oğlu Yusuf'a kavuşması,
- Hz. Eyyub'un hastalıklarının iyileşmesi,
- Hz. Musa'nın Kızıldeniz'den geçip İsrailoğulları'nı firavun'dan kurtarması,
- Hz. Yunus'un balığın karnından çıkması,
- Hz. İsa'nın doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi...
- Hz. Muahmmed'in Mekke'den Medine'ye hicreti...
AŞURE GÜNÜ ÖNEMİ VE FAZİLETİ NEDİR?
Aşure gecesi ihyası müstehab olan gecelerdendir. Nitekim Ebû Hüreyre'den (R.A.) rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Her kim o günde oruç tutarsa, kırk seneye keffâret olur (o kadar günahı da olsa silinir). Aşure gecesini ihyâ edip de o günde oruçlu sabahlayan kimse, (çok kolay öleceği için) öldüğünde nasıl öldüğünü bilmez."
Hazreti Ali'den (R.A.) rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Her kim aşure gecesini (ibâdetle, zikirle, namaz ve duâlarla geçirerek) ihya ederse, Allâh-u Te'âlâ da onu dilediğince ihyâ eder."
Allâh-u Te'âlâ'nın meşîeti (dilemesi) sonsuz olduğuna göre, bu geceyi ihyâ edenin iki cihanda nihâyetsiz sûrette ihyâ olacağı, âbâd olacağı, her türlü murâdına nâil olup, her korkusundan emin olacağı âşikârdır. Bu müjde sınırlı kılınmayıp Allâh-u Te'âlâ'nın sonsuz dilemesine havâle edilirse artık onun sınırını kim çizebilir?!
Ebû Hüreyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her kim âşûrâ gecesini (ibâdetle, zikirle, namaz ve duâlarla geçirerek) ihyâ ederse, sanki o kişi Allâh-u Te'âlâ'ya semâvât ehlinin ibâdeti kadar ibâdet etmiş gibi olur."