Profesör Doktor Süleyman Pampal uyardı: İstanbul depremi bana göre geliyor
Kahramanmaraş merkezli 11 ili kapsayan deprem bölgesinde, enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Ancak Türkiye’nin pek çok noktası için tehlike geçmiş değil. Kritik uyarı Profesör Doktor Süleyman Pampal’dan geldi. Deprem uzmanı Pampal, alarmın renginin kırmızı olması gerektiğini vurguladı ve hiç beklemediğimiz bir anda, Ankara’nın sarsılabileceğine dikkat çekti. Hem de çok yıkıcı bir depremle. Ayrıca Pampal, İstanbul ve Ege için de deprem gerçeğine dikkat çekti ve “İstanbul depremi bana göre geliyor” dedi. İşte milyonları ilgilendiren flaş yorumlar…
Depremde alarmın rengi kırmızı. Üstelik yalnız Türkiye değil tüm dünya depremin yıkıp geçtiği 11 ilimizi konuşurken, Ankara'da…
"ANKARA'DA RİSK YÜKSEK"
Süleyman Pampal, "Ankara deprem tehlikesi yüksek alanımız. Ankara aslında dört bir tarafından deprem yaratma potansiyeli olan faylarla çevrelenmiştir" dedi.
İSTANBUL İÇİN FLAŞ UYARI
Pampal, "İstanbul'daki asıl tehlike binalar, 50 bini hasara uğrayacak" açıklamasını yaptı.
Deprem uzmanı Süleyman Pampal, uzun zamandır bu faylarda yüksek ölçekli bir deprem yaşanmadığına dikkat çekti.
Pampal sözlerine "büyük bir deprem" kapıda diye de ekledi.
Süleyman Pampal, "Yani kuzeyindeki kuzey Anadolu fayına 80-100 kilometre hemen güneyinden Niğde'den Bor'dan başlayıp Aksaray- Şereflikoçhisar üzerimden Haymana ve Ankara'ya kadar gelen Tuz Gölü fayı uzun yıllardır enerji biriktiriyor. 7 ve üzeri deprem üretme kapasitesi var. Hemen batısında Eskişehir fay zonu var. Ankara'ya 70 km. Yani 50 km'ye kadar Kırıkkale fayı var." şeklinde konuştu.
Peki, deprem riski sadece Ankara'da mı? Aslında tüm Türkiye faylarla çevrili.
"İSTANBUL DEPREMİ BANA GÖRE GELİYOR"
Pampal, "İstanbul depreminin bana göre artık tetiklenmeye filan ihtiyacı yok. 250 yıllık tekrarlanma süresini doldurdu. 1866 depremini yaratan orta Marmara fayı kırılmak üzere İstanbul depremi geliyor yani" dedi.
Süleyman Pampal sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Batı Anadolu Bölgesi kıpkırmızı... Yani Ege graben sistemi diyoruz. İzmir fayı… Büyük Menderes - Küçük Menderes grabenlerini oluşturan faylar Gediz grabebinin oluşturan faylar kıpır kıpır sürekli denizin içinde dışında 4-5 büyüklüğünde depremler oluyor. Burada da ayladır 4-5 büyüklüğünde depremler oluyordu en son 4.6 deprem olmuştu. Kuzenim aradı dedi ki; 'Küçük depremler büyük depremlerin enerjisini azaltıyor galiba' dedi. Dedim ki; aman öyle bir yanlışa düşme. Bu sizi uyarıyor. Tali fay kırılıyor bölgenin çatırdadığını hareket ettiğini gösterdiği için büyük depremin geleceğini haber veriyor. Küçük depremler büyük depremlerin uyarıcısı mı? Evet. Kütür kütür kırılıyor aletlerde onları kaydediyor."
TÜM TÜRKİYE'DE ALARMIN RENGİ KIRMIZI
İç Anadolu, Doğu Anadolu, Marmara, Ege... Ama İstanbul bambaşka bir sorunla daha karşı karşıya.
Profesör Doktor Süleyman Pampal "İstanbul'ın yapı stoku çok çok kötü. O deniz kumu, çakılı o kadar kötü ki o tuz çimentonun tutucu özelliğini anormal etkiliyor. Ayrıca deniz kumu çakılı yuvarlak olur o yüzden çimento onu bağlayamaz denizden çıkarılan kimyasallı toprak onlar. Çimentonun özeliklerini bozan şeyler! Beton kalitesinin çok düşük olduğunu, korozyonun olduğunu görüyoruz. Büyük yapı stoku ve yaklaşık 50 bin binanın hasara uğrayacağı düşünülüyor" yorumlarında bulundu.
Pampal şunları ifade etti:
"Kuzey Anadolu fay hattı ile Doğu Anadolu fay hattının kesişiminde bulunan ve 100 yıl içinde 20 depremle sarsılan Erzincan ve Bingöl bölgesinde de risk yüksek. Su fayı kırılabilir Karlıova-Erzincan arasında bir deprem veya Malatya-Elazığ-Ovacık fayı kırılabilir bir deprem yaratabilir. Bingöl'ün kuzeyi güneyinde sismik boşluk var onlardan biri dolabilir. Hatay'ın çevresinde tehlike yükseldi yani bu iki depremin kırıldığı bölgelerin sınırında tehlike ve riskler daha çok arttı"
TSUNAMİ RİSKİ
Üstelik depremle karşılaşılması an meselesi olan bazı yerlerde büyük tsunami riski var.
Pampal, "Kıbrıs'ta 8'den büyük depremler var. Tarihsel depremler bu hattadır. Bir deprem olursa Kıbrıs, Akdeniz Bölgesi, Hatay üstelik tsunami tehlikesi var. Deniz içinde levha sınırında çok büyük deprem ve tsunami demek aynı zamanda ve tarihsel dönemde çok sayıda bu tür olaylar var." dedi.
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ YORUMU
Çok bilinen bir yanlış ise "Japonya'da daha büyük depremler oluyor ama bizdeki kadar bina yıkılmıyor." tezi.
"BU YANLIŞ"
Bu cümleyi çürüten Süleyman Pampal, karada yaşanan depremlerle okyanuslarda yaşanan depremlerin kıyaslanmasının yanlış olduğunu söyledi.
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİNE DİKKAT ÇEKTİ
Pampal şunları kaydetti:
"(Kahramanmaraş) Bu deprem müthiş bir yıkıma yol açtı. Bir kere büyüklüğü çok fazla yüzeye yakın. 7-10 km veriliyor ki, Marmara depremi 15-17 km derindeydi. Deprem ne kadar yüzeye yakın yerde kırılmaya başlar ve sığ olursa o kadar yıkıcı etkide olur o çevrede. Yani Marmara depreminin 2 katı süre ve 10 katı daha büyük ivme. 2 katı neredeyse ve doğal olarak yapıların hepsi alüvyon zeminin üstüne yani bu depremi 3'le çarpın. 4-5 tane 6-7 arasındaki artçılar. Yapılar da ne yapacağını şaşırıyor. 7,6 da çok büyük deprem. İnsanlar biraz da elma ile armudu karıştırıyor. 'Japonya'da 8 büyüklüğünde oluyor. Bu kadar hasar olmuyor' diyorlar. Japonya'daki depremin derinliği 700-800 km bizdekiler Alp-Himalaya deprem kuşağının en tehlikeli bölgesi... Çok sığ o yüzden dar alanda çok büyük etki yapar"