Gülen grubunun, 17 Aralık darbe girişimiyle adının anılması ve insanların özel hayatlarını, devletin sır görüşmelerini dinlemesi veya izlemesi bunun sonucunda da devleti ele geçirmeye çalışması, insanların 'cemaatlere bakış açısını' değiştirdi. KALAY: İNSANLAR ÜRPERİYOR Avrupa İslam Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Şerafeddin Kalay, Gülen grubunun insanları dinlemesinin, özel hayatı dinlemesinin, devlet sırlarını dinlemesinin ve bunu dışarıya vermesinin son derece tehlikeli olduğunu söyledi. Gülen grubunun dini açıdan da tehlikeli çalışmaları olduğunu ifade eden Kalay, grubun insanların İslami algılarını değiştirmeye çalıştığını belirtti. Kalay; 'Gülen grubu 'cemaat' kelimesini yaralamıştır. İnsanlar şu anda 'cemaat' deyince, 'paralel' deyince ürperir hale geldi. Biz cemaat vasfından vazgeçemeyiz. Cemaat bizim için kıymetli bir kelimedir. Bizi biz yapan kelimedir. Bu da doğru bir şey değildir' diye konuştu. SİFİL: İNSANLAR, 'CEMAAT' DENİLİNCE ŞÜPHEYLE YAKLAŞIYOR Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebubekir Sifil ise, Gülen grubundan dolayı insanlarda, şimdi 'cemaat' denilince, 'dini hizmet' denilince artık şüpheyle karşılaşılan bir refleksin oluştuğunu söyledi. Sifil; 'Kimse Fetullah Gülen cemaatinin mensupları gibi sakal tıraşını yapmak istemiyor. Fetullah Gülen cemaati yüzünden toplumda bir ayrışma oldu. Bu ayrışma namaz kılan insanlar arasında da oldu. İnanıyorum ki artık o cemaate mensubiyet duyguları ile bağlanmış insanlar, kolay kolay herhangi bir camiye gidip, herhangi bir cemaatle saf tutamazlar. Yani öyle bir çatlama oldu ki, öyle bir yırtılma oldu ki, insanların ruhlarında, algılarında, reflekslerinde başkaları ile yan yana gelmezler. Başkaları da onlarla yan yana gelmek istemez' dedi. Kaynak: Yani Akit