Kurban arefesi yarın mı? 2022 Kurban Bayramı arefesi ne zaman? Bayram arefesi hangi gün? Diyanet takvimi
Bayram arefesi ne zaman, hangi gün? Kurban Bayramı için geri sayım başlarken, Müslümanlar bayrama ulaşmanın heyecan ve sevincini yaşıyor. Zilhicce ayının dokuzuncu günü olan arefenin hangi tarihe denk geldiği merak ediliyor. İslam'a göre, Kurban Bayramı arefesinin ayrı bir yeri vardır. Kurban arefesinde insanlara gönderilen ilahi hükümlerin artık tamamlandığını bildiren 'Bugün dininizi tamamladım' mealindeki âyet-i kerime bugünde inmiştir. Peki, Kurban arefesi yarın mı? 2022 Kurban Bayramı arefesi ne zaman? Bayram arefesi hangi gün? İşte cevaplar...
Kur'ân-ı Kerimde şöyle buyurulur:
"Arafat'tan (orada vakfeden sonra, seller gibi) boşanıp (Müzdelife'ye) aktığınız zaman Meş'ar-i Haramın yanında Allah'ı zikredin. O size nasıl hidâyet ettiyse siz de Onu öylece anın." (6)
Bu âyette beyan edilen ve önemine işaret buyurulan gün, Arefe günüdür. Ve Allah bugünde zikir ve teşbihin çok arttırılmasını emir buyurmaktadır.
Bir başka âyette Allah yine Kendisinin zikrini emretmektedir:
"Sayılı günlerde Allah'ı anın (telbiye ve tekbir getirin)." (8)
Buradaki "sayılı günler"in Arefe günü sabahından bayramın 4. günü akşama kadarki günler olduğu belirtilmektedir. Bugünlerde yüksek sesle tekbir alınır. Hz. İbrahim'e (a.s.) nisbet edilen bu tekbirlere "teşrik tekbirleri" adı verilir.
Bu âyet gereğince, Arafat günü sabahından bayramın dördüncü günü ikindisine kadar-ikindi dahil- bütün farz namazların peşinden teşrik tekbirlerini okumak vaciptir. Bu, Resulullah Aleyhissalatü Vesselamın sünnetiyle de sabittir.
Ashabdan Hz. Cabir (r.a.) şöyle anlatır:
"Resulullah Aleyhissalatü Vesselam Arefe günü sabah namazını kıldırdı. Sonra bize doğru döndü ve 'Allahü ekber' diyerek tekbir getirmeye başladı. Bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar tekbirlerine devam etti." (8)
Mü'minlerin Kurban Bayramlarında farz namazların arkasından ikişer-İmam-ı Şafii'ye göre üçer-defa 'Allahü ekber' ve arkasından 'Lâilâhe illallâhü vallâhü ekber' şeklinde getirdikleri tekbirler, bu vücubun bir gereğidir.
Buhari'de geçen bir rivayete göre, İbni Ömer ve Ebu Hüreyre, Zilhicce ayının ilk on gününde sokakta yüksek sesle tekbir getirir ve halk da onlara iştirak ederdi. (9) Arefe günü, bu on günün en hayırlısıdır.
Bu mübarek günlerde getirilen tekbirler, kâinatın manevi çehresini değiştirmektedir. Bütün yer ve gökler, insanlarla birlikte bütün diğer varlıkların, dağların taşların tekbir sesleriyle çınlamaktadır. Bu dünyanın aziz misafirlerinden birinin, o muazzam tekbirlerle alakalı müşahedeleri ne kadar manalıdır:
"Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber'ler ile nev-i beşerin (insanlığın) beşte birisine, üç yüz milyon (bugün bir buçuk milyar) insanlara birden Allahü ekber dedirmesi, koca küre-i arz (dünya) büyüklüğü nisbetinde o Allahü ekber kelimesi kudsiyetini semavattaki seyyarat arkadaşlarına işittiriyor gibi, yirmi binden ziyade hacıların (bugün üç milyonu aştı) Arafat'ta ve İydde (bayramda) beraber birden Allahü ekber demeleri, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselamın bin üç yüz sene evvel (Şimdi bin dört yüz) âl ve Sahabeleriyle söylediği ve emrettiği Allahü ekber kelâmının ve âlemlerin Rabbi azamet-i unvanıyla külli tecellisine karşı geniş ve külli bir ubudiyetle mukabeledir, diye tahayyül ve his ve kanaat ettim." (10)
Arefe gecesini ve bir gün önceki gece olan Terviye Gecesini ihya etmek sünnettir.
Muaz bin Cebel anlatıyor:
Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyuruyor:
"Beş geceyi ihya edene Cennet vacip olur: Terviye gecesi (Kurban Bayramından iki gün önce Zilhicce ayının sekizinci gecesi) Arefe gecesi, Kurban Bayramı gecesi, Ramazan Bayramı gecesi ve Şaban ayının on-beşinci (Berat gecesi) gecesidir." (11)
aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa