Kur'an'da adı geçen meyveler
Meyvelerde şekerler, elma ve limon asidi, A ve C vitaminleri, saplar ve gövde kabuklarında ise tanin ile potasyum tuzları vardır. Meyveleri lezzetli bir gıdadır ve aynı zamanda idrar söktürür, böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur.
28 Kanın temizlenmesine yardım eder, nıkris, romatizma, damar sertliği ve mafsal kireçlenmesinde faydalıdır.
Karaciğer şişliğine iyi gelir; safra akışının normale dönmesine, sinirlerin kuvvetlenmesine, vücut direncinin artmasına, sivilcelerin önlenmesine ve susuzluğun giderilmesine vesiledir.
Ağaç kabukları ateş düşürücü ve kabız yapıcı bir tesire sahiptir.
Çiçekleri, göğsün yumuşamasında ve öksürüğün giderilmesinde tesirlidir.
Yaprakları müshildir.
7. Muz
Muz, Kur'ân'da sadece bir yerde geçer: "Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar! Dalbastı kirazlar, dolgun salkımlı muzlar, yayılmış gölgeler... Şırıl şırıl akan sular...
Tükenmeyen, eksilmeyen, hiçbir surette esirgenmeyen birçok meyveler içindedirler." (Vâkıa, 28-33).
Çoğuna göre muz ağacıdır. Mendûd da "tarak gibi birbirinin üzerine dizilmiş" mânâsındadır. Bazıları muz olmadığını söylemiştir. Bunun dünya muzuna benzer, meyvesi baldan tatlı bir ağaç olduğu zikredilmiştir.
Daha başka türlü mânâ verenler de vardır.
Muz, vücudun ihtiyacı olan bütün maddeleri karşılar. Kemiklerin gelişmesine, nekâhet devresinin kısalmasına vesiledir. Sinir zaafiyeti ve yorgunluğun giderilmesinde bazı tesirleri vardır. Böbrek ve mafsal iltihabında, bağırsak hastalıklarında faydalıdır.
Müzmin kabızlık çekenler fazla yememelidir. Muz olgunlaşınca içindeki nişasta şekere dönüşür ve diğer değerli maddelerle birlikte çabucak kana karışır.
Olgun bir muz 1 saat 45 dakikada sindirilir. Muz, midede yeni koruyucu hücreler oluşmasına, ülserin ilerleyişinin durmasına ve iyileşmesine vesile olur.