İstanbul İngiliz kızın esrarengiz sonu: Notu yazan Ayşe miydi bilmiyorum!
Kahreden olay11 Eylül 2020'de İstanbul'da meydana geldi. 26 yaşındaki Ayşe Rhıannon Vural'ın kafasına ateş ettiğiyle ilgili ihbar yapıldı. Yapılan soruşturma sonucu takipsizlik kararı alındı. Acılı anne 55 yaşındaki Tracie Brookes'ın sözleri ise yürekleri dağladı. İşte acı olayın detayları...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma sonucunda verilen takipsizlik kararına göre, Fatih Asayiş Büro Amirliğine 11 Eylül 2020 günü, saat 16.26 sularında bir kadının kafasına silahla ateş ettiği ihbarı yapıldı. Olay yerine giden polis, adının Ayşe Rhıannon Vural olduğunu belirlediği kızın öldüğünü tespit etti. Ardından Vural'ın cenazesi otopsi raporu alınmak üzere Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Raporda, vücudundaki merminin öldürücü nitelikte olduğu ve bitişik atış mesafeden yapıldığı kaydedildi.
Ardında "Ararat çok…" ile başlayan ve "Hoşçakal" ile biten intihar notu bıraktığı belirlenen Ayşe Rhıannon Vural'ın el yazılarının Kriminal Müdürlüğünce yapılan incelemesinde kira sözleşmesindeki yazısı ve imzasıyla uygun olduğu kanaatine varıldığı takipsizlik kararında yer aldı. Ayrıca Vural'ın sağ el dışında atış artıklarının bulunduğu belirtildi; telefonları ve bilgisayar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde de herhangi bir bulguya rastlanmadı. Kararda, Ayşe Rhıannon Vural'ın ölümünün intihar sebebiyle meydana geldiği, başka birinin yönlendirmesiyle veya yardım etmesiyle intihar eylemi gerçekleştirdiğine dair somut bir delil elde edilemediği, bu nedenle olayda ikinci bir şahsa atfedilecek bir suç tespit edilemediği belirlenerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtildi.
Soruşturmaya takipsizlik kararı verilmesinin ardından Türkiye'ye gelen anne Tracie Brookes, kızının şahsi eşyalarını almak istedi. Türkçe bilmeyen anne Tracie Brookes, vatandaşların yardımıyla takipsizlik kararını okuyunca şaşkınlığa uğradı. Kararda kızının intihar mektubu yazdığını öğrenen anne Brookes, kararda sadece girişi ve son kelimesi yazan notun tam halini görmek istedi. Buna rağmen intihar notu, "delil" olduğu gerekçesiyle anneye verilmedi. Adli Emanet Bürosu'nda duran kızının eşyaları duruşma günü gelmeden anneye verilmedi; ancak eşyaların listesi verildi. Listeyi inceleyen anne, kızının çocukluğundan beri yanından hiç ayırmadığı oyuncak tavşanın da listede olmadığını gördü. Oyuncak tavşanın kızı için çok önemli olduğunu söyleyen anne, oyuncak tavşanın evde olmamasının imkansız olduğunu söyleyerek hem Emniyete hem de savcılığa başvurdu. Ancak her iki kurum da oyuncağın evde bulunan ve liste altına alınan eşyalar arasında olmadığını söyledi.
Kızının intihar ettiğine inanmakta güçlük çeken Brookes, "Ayşe Türkiye'yi severdi, İstanbul'u severdi. 2019 yılının başlarında İngiltere'den iş aramaya İstanbul'a geldi. Burada bir aileyle tanıştı, o aileden Ferhat diye biriyle görüşmeye başladı. Herşey bir süre boyunca normaldi. Fakat Ayşe, ona ve ailesine çok para harcıyordu. Ferhat'ın ailesi ve özellikle kardeşi Mahmut'la da yakındı. Gelecek için çok heyecanlıydı. Aşk içindeydi. Ferhat'a hediyeler alıyordu, onu önemsiyordu. Bir süre sonra birşeyler yanlış gitti. Ferhat onu terk etti. Bu onu takıntılı hale getirdi" dedi.
Kızının bir ara İngiltere'ye döndüğünü ancak yeniden İstanbul'a geldiğini söyleyen Brookes şunları anlattı:
"Ayşe İstanbul'da bir işe girdi. O zaman da Ararat diye biriyle tanıştı. Ararat'la birlikteydi, ondan çok hoşlanıyordu. Fakat, hala Ferhat ve Mahmut'la problemleri vardı. Mahmut bir şekilde İstanbul'da sokak ortasında Ayşe'yi dövmüştü. Dövdükten sonra yüzü çok kötü durumdaydı; gözü, kaşı, burnu kan içindeydi. Ayşe polise gitmek, şikayetçi olmak istemiş. Yolda Ayşe'yi o şekilde bulan melek gibi bir adam, adı Recep, ona polis merkezine gitmesinde yardımcı olmuş. Ayşe polis merkezine giderek kendisini döven Mahmut hakkında şikayetçi olmuş. Mahmut bu sıralarda kızımı tekrar ölümle tehdit etmiş. Yine, 'İstanbul'dan git, bir daha da gelme' demiş. Fakat kızım evine gelmedi. Asla evine gelmedi ve işte bu oldu. Ne yanlış gitti bilmiyorum. Kızım öldü. Kızım nasıl silah buldu bilmiyorum. Ona kim silah verdi bilmiyorum. Kızım İngiltere'dendi, biz İngiltere'de silah bilmeyiz, bizim silahımız olmaz. Ayşe silahlarla ilgili hiçbir şey bilmezdi. Ama biri ona silah vermişti."