ÖDTÜ Rektörü: Orası mescid değil

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, ODTÜ yerleşkesindeki "mescit" tartışmaları üzerinden başlayan ve ardından öğrenciler arasında yaşanan gerginliklere ilişkin, "Bu işin çözümü polisiye bir çözüm değil. Farklı düşünen grupların birbirine bir şekilde güven vermesi gerekiyor" dedi.

Acar, AA muhabirine, ODTÜ kampüsünde farklı görüşteki öğrenciler arasında yaşanan "mescit" tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

ODTÜ kampüsünde 27 bini aşkın öğrencinin bulunduğunu, üniversite bünyesinde de 108 öğrenci topluluğunun faaliyette olduğunu ifade eden Acar, "ODTÜ kampüsü 2008'de jandarma alanından çıktığında polis karakollarına ihtiyaç olmadığını, kendi kendimizi yönetebileceğimizi söyledik. 7 sene geçti. Bu süre içinde ciddi bir olay da yaşanmadı" değerlendirmesini yaptı.

Kampüsün güneyinde ODTÜ Camii bulunduğuna, bunun yanı sıra 3 mescit ve yurtlarda namaz kılmak için mekanların yer aldığına işaret eden Acar, bu ibadet mekanlarının arasının yürüme mesafesiyle 10 dakika olduğunu belirtti.

İhtiyaç oldukça ibadet edilecek yerleri büyüttüklerini dile getiren Acar, iki yıl önce camiyi genişlettiklerini, 4 yıl önce de merkez mescidinin mekanını büyüttüklerini, namaz kılmak için yeni mekanlar oluşturduklarını anlattı.


ODTÜ'DE NAMAZ KILAN ÖĞRENCİLERE SALDIRI Kampüsteki 27 binden fazla öğrenci arasında farklı görüşe sahip olanların da yer aldığını ifade eden Acar, bunun normal olduğunu ancak herkesin birbirine alan açması gerektiğini söyledi.

Acar, öğrencilerle görüşmelerinde, "kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlamaya çalışmasın ve kesinlikle şiddete başvurmaya kalkışmasın" yönünde konuşmalar yaptıklarını aktardı.

Rektör Acar, bir süre önce ODTÜ Hazırlık Okulundaki mescidin kapasitesinin genişletilmesi için öğrencilerden ve yabancı diller yüksekokulu yönetiminden talep geldiğini bildirdi.

"MESCİT İHTİYACI VARSA KARŞILANACAK"

Bunun üzerine oradaki barakanın bir bölümüne yeni bir mescit alanı yapılmaya başlandığını bildiren Acar, bu aşamada ise öğrenciler arasında çeşitli gerginliklerin yaşandığını söyleyerek, şunları ifade etti:

"Terör örgütü IŞİD'in gündeme gelmesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki çatışmalar dolayısıyla karşıt gruplu öğrenciler arasında bir huzursuzluk başladı. Tabii bir fizik bölümü mezunu bir de halen fizik bölümünde öğrenci olan iki ODTÜ'lünün IŞİD'e katıldığı konusunda bize bilgiler de ulaştı. Bu öğrenci, bu yıl üniversiteye kaydını yenilememiş. Bunun resmi olarak teyidini alamıyoruz ama böyle bir durumun olabileceğini bize resmi kaynaklar iletti ancak elimizde resmi bir tebligat yok. Tabii bu tür bilgiler öğrenciler arasında da duyuldu. Dolayısıyla bir teyakkuz hali de söz konusu. Türkiye'nin çevresinde yaşanan gerginlik, üniversite kampüslerini de etkiliyor.

Bu gergin ortamda bu konuda da bir tartışma çıktı. Oranın mescit değil de okuma salonu, cemevi olması gibi farklı talepler de gelmeye başladı. Onun için bu işi iki tarafla konuşuyoruz. Sonuçta mescit ihtiyacı varsa bu karşılanacak ama bunu da kavga konusu haline getirmeden yapmak önemli ve şunu da altını çizerek söylemek istiyorum, şu anda mevcut olan mescit zaten çalışıyor. Yeni mescit ayrı bir binada yapılıyor. Yani bu inşaat süresince mescidin kapanması söz konusu değil."

BASKETBOL SAHASINDA NAMAZ KILAN ÖĞRENCİLER

Rektör Acar, iki gün önce de ODTÜ Kampüsünde basketbol sahasında namaz kılmak isteyen öğrencilerle farklı görüşe sahip öğrenciler arasında bir gerilim yaşandığını bildirerek, bu gerilimin ardından öğrencilerle görüştüğünü ve tüm öğrencilerin içinde, herkesin duyması için bir konuşma yaptığını aktardı.

Acar, bu konuşmasında, "Kim şiddet uygularsa soruşturma açılır, ceza da alır, dolayısıyla hangi görüşte olduğunuz bizi ilgilendirmez. Şiddete hiçbir şekilde tolerans gösterilemez ve geçmişte de çok sayıda bu tür olaylarda soruşturmalar açıldı ve cezalar verildi. Bu üniversite kampüsünde biz kendi problemimizi çözemiyorsak sokaktaki insanların nasıl anlaşmasını bekleyeceğiz? Bizim burada örnek olmamız lazım. Üniversite gençliğinin problemlerini konuşarak çatışmadan çözülebileceğini göstermesi gerekiyor" yönünde değerlendirme yaptığını söyledi.

Basketbol sahasında namaz kılan öğrencilere karşılık bir başka grubun "namaz kılma alternatifleri varken şov yapıldığı" iddiasıyla duruma tepki gösterdiğini anlatan Acar, "Sonuç olarak burada bir arbede yaşanmış. Üniversite yönetim kurulu toplantısından çıkıp, bir grup öğretim üyesi ile öğrencileri yatıştırmaya çalıştık. Çok ciddi bir çatışma olmadı. Orada mescidin basılması gibi bir olay da söz konusu değil. Bunun bilinmesi önemli" diye konuştu.

"BİR ANDA GRUBU GALEYANA GETİREBİLİYOR"

ODTÜ yerleşkesinde yaşanan bu tür gerilimlerin çözümünün polisiye olmaması gerektiğinin altını çizen Acar, "Polis gelse de bu bir çözüm değil. Çözüm öğrencilerde" dedi.

Acar, şöyle dedi:

"İki tarafın da farklı düşünen grupların birbirine bir şekilde güven vermesi gerekiyor. Bir grup diğerinin ibadetiyle bir derdi olmadığı, diğer grup da IŞİD'le bir bağlantılarının olmadığı, siyasi İslam örgütlenmesi içinde olmadığı yönünde güven verebilirse bu problem aşılır diye düşünüyorum. Yani sorunları konuşarak halledeceğiz. Tabii ki ibadet etmek isteyen edecek. 'Bu kampüste namaz kılınmasını istemiyorum' diyecek bir öğrenci yok. En radikal öğrenciler bile kimsenin ibadetine bir itirazlarının olmadığını söylüyor. Ama bunun bir siyasi şov haline getirilmesi, IŞİD örgütlenmesine gidilmesi gibi bir endişeden bahsediyorlar. ODTÜ Mescid Topluluğu öğrencileri ise ibadet etmek istediklerini belirtiyorlar. Dolayısıyla karşıt görüşlü öğrencilerin iletişim kurarak uzlaşma sağlayabileceklerine inanıyorum. Ama provokasyonlar oluyor. Böyle gergin ortamda hep en sivri olanlar inisiyatifi alır. Onlar bir anda grubu galeyana getirebiliyor. Önemli olan burada çatışma ortamını ortadan kaldırmak, onu da yapabileceğimizi ümit ediyorum."

"DIŞARIDAN GELECEK ÇÖZÜM FAYDALI OLMAZ"

İki gün önce yaşanan gerilimin ardından iki grupla da konuştuklarını, özellikle saldırıya uğradıklarını söyleyen öğrencilerle bir saatten fazla görüştüklerini aktaran Acar, şunları ifade etti:

"Bir şekilde çözüm bulmamız lazım ama dışarıdan getirilecek bir çözümün de faydalı olacağını sanmıyorum. Bunu ne kadar dışarı taşırsak o kadar fazla aktör devreye girecek ve o zaman da iş şirazesinden çıkacaktır. Bu kampüsün özgür öğrenme, üretim odağı olmasını istiyorsak çeşitliliklere de farklılıklara da tolerans göstereceğiz. Şiddetin olmadığı, kimsenin başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığı, üniversitenin faaliyetlerinin engellenmediği ve çevreye zarar verilmeyen çerçeve bizce özgürlük alanıdır. Ama bu çerçeve aşıldığı zaman da bu sistem gidemez ve öyle bir şeye de biz tolerans gösteremeyiz."

"KÖR DÖVÜŞÜNE DÖNÜŞTÜ"

Barakanın bir bölümünün mescide dönüştürülmesi için inşaatın durdurulduğu yönündeki bilgilerin de doğru olmadığını dile getiren Acar, "Şu anda barakanın bir bölümündeki ofis inşaat çalışmaları sürüyor. Islak alanlar elden geçiriliyor. Bu bir şekilde götürülecek ama böyle bir çatışma ortamında karşılıklı anlayışla güven vererek bazı konuların aşılması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

ODTÜ kampüsündeki gerilimlerin sosyal medyada çeşitli şekillerde yansıtıldığını anlatan Acar, bu yolla işin iç yüzü bilinmeden herkesin tartışmaya dahil olduğunu belirterek, "Bunun sonucunda bu olaylar, maalesef kör dövüşü haline geldi. Meselenin özü anlaşılmadan kategorik olarak 'bizden' ya da 'bizden değil' şeklindeki bir kutuplaşma kampüslere yansıyor. En üzülecek tarafı bu belki. Üniversite ortamında insanların bilgi sahibi olarak, sorgulayarak karar vermesi lazım. Üniversitenin farkı bu olmalı" diye konuştu.

Prof. Dr. Acar, ODTÜ Kampüsünde ibadet için yeni mekanlara ihtiyaç olması halinde bunu da değerlendirebileceklerini belirterek, "Mesela 'Cemevi istiyoruz' diyenler var. Cemevi gerçekten ihtiyaçsa bunu da dikkate alabiliriz" dedi.