Ölümü ağlattı anıları güldürdü!
Yeşilçam efsanesi 'Susuz Yaz'ın çekildiği İzmir'in Bademler köyü sakinleri yönetmen Metin Erksan'ın ölümüyle yasta. Anılar ise yüzlerde hâlâ tebessüm...
- Yaşam
- Giriş Tarihi: 00:00 | 07.08.2012
- Güncelleme Tarihi: 10:01 | 07.08.2012
Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli yönetmenlerden Metin Erksan'ın 83 yaşında hayatını kaybetmesi, 49 yıl önce Necati Cumalı'nın aynı eserinden uyarlayarak beyaz perdeye taşıdığı 'Susuz Yaz' adlı sinema filmini çektiği İzmir'in Bademler köyünü de yasa boğdu. Kendileri de filmde rol alan Bademler köylüleri, o günleri nemli gözlerle andı. Ancak anılar anlatıldıkça yüzleri kocaman bir tebessüm kapladı.
TARLADAN KAÇIP SETE...
Sabah'ın haberine göre; Erksan'ın Altın Ayı ödüllü filmi Susuz Yaz'a 1963'te ev sahipliği yapan İzmir'in Bademler köyü, hafızalara da bu isimle kazındı. Tütün tarlasında çalışmak yerine film setine kaçıp sonrasında babasından dayak yiyenlerin bile olduğu Bademler köyünde Erksan'a özel bir sevgi var. Ünlü yönetmenin çekimler sırasında köylü ile kurduğu diyalogun yarattığı etki hâlâ belirgin.
'MEKÂNI CENNET OLSUN'
Metin Erksan'ın kendilerinin gönlünde derin yer eden bir sanatçı olduğunu söyleyen Bademler Köyü Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Cengiz Ak, "Cenazesine köy adına bir çelenk göndereceğiz. Mekânı cennet olsun" dedi. Bademler'de 60 yaşın üzerinde kiminle konuşsanız size Susuz Yaz filminin oyuncu kadrosunu eksiksiz sayıyor. Çekildiği tarihin üzerinden neredeyse 50 yıla geçmesine rağmen filmin başrol oyuncularından set ekibine kadar herkesin ismi köylülerin hafızalara adeta kazınmış durumda. Köyde dolaştığınızda kimle sohbet etsek Susuz Yaz'la ilgili bir anısını anlatıyor.
KOÇYİĞİT'E TÜTÜN DERSİ
Köy kahvesinde bulduğumuz 77 yaşındaki Ali Kubilay, Yönetmen Metin Erksan'ın çok disiplinli bir kişi olduğunu söyleyerek, "Başrol oyuncusu Hülya Koçyiğit, Metin Erksan'ın talimatıyla günlerce köylü kadınlardan tütün dikme dersi aldı. Çekimler sırasında yüklü miktarda parası çalınan Koçyiğit bir gün boyunca ağladı" dedi.
BİRİ 'AYNACI ' BİRİ AVUKAT
Kahvede oturanlardan 80 yaşındaki Hüseyin Şenkul da o setin müdavimlerinden biri olduğunu ama çok istese de bir rol alamadığını anlatıyor. Sete oyuncu olarak giremeyince de Hülya Koçyiğit'in makyajını yaptığı aynayı tutma görevini üstlendiğini söyleyen Şenkul, "Hülya'nın aynasını ben tutardım, o da makyajını yapardı. En çok ise Erol Taş'ı severdim. Filmlerde kötü rollerde olmasına rağmen gerçekte çok iyi bir insandı. Buradan İstanbul'a kim gittiyse hepsine yardım etti" diye konuştu. Filmde Erol Taş'ın avukatını canlandıran 86 yaşındaki Murat Baran o günleri "Köydeki az sayıdaki memurdan biri de bendim. Erksan avukat rolüne beni düşünmüş. Ben de kabul ettim. Erol Taş'ın adliyeden çıkışı sırasında yanında göründüm, o kadar" diye anlattı.
'AĞLA' TOKATI ATARDI
Köy sakinlerinden Hakan Karabacak ise, o dönemde henüz 1 yaşında olduğu için filmin çekimlerini hatırlamasa da en çok hatıraya sahip olanlardan biri. Çünkü filmin çekimlerinin yapıldığı derenin geçtiği tarla, babası Hasan Karabacak tarafından çekimlere tahsis edilmiş. Babasının ücret almadan tarlasını ve hemen yanında bulunan evi verdiğini anlatan Karabacak, "Babam Metin Erksan'a çok yardım etmiş. Film bizim tarlada çekildi. Erol Taş'ın Ulvi Doğan ile derede boğuştuğu sahne de bizim o tarlada çekildi" diyor. 79 yaşındaki annesi Meryem Karabacak da o günleri şöyle anlatıyor; "Erksan bir gün Hülya Koçyiğit'e çok bağırdı. Hülya en sonunda hüngür hüngür ağladı. Meğerse ağlasın diye bağırıyormuş." Köylülerden biri ise, yönetmenin ağlamakta çok zorlanan Koçyiğit'e rol öncesi tokat atıp ağlamasını sağladığını kahkahalarla anlatıyor.
HÜLYA ÇOK FAKİR KIZDI
Susuz Yaz'da doktor rolünü oynayan 82 yaşındaki Kamuran Tokeli ise Necati Cumalı'nın yakın bir arkadaşı. Köy Enstitüsü mezunu bir eğitimci olan Tokeli, Cumalı'nın, kitaplarını yayına vermeden kendisine okuması için gönderdiğini anlatarak, "Susuz Yaz'ı da okudum. 'Biraz abartmışsın' dedim. Sonra film çekilirken de aynı şeyleri bu kez Metin Erksan'a söyledim. Koçyiğit çok gençti ve setten sonra akşamları bizim yanımıza gelirdi. O zaman daha yeni filmlerde oynadığı için çok parası yoktu. Bizimle birlikte birinci sigarası ve tekel şarabı içerdi" diyor.
DERGÂH'A GÖMÜLECEK
Erksan'ın cenazesi bugün saat 10.30'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapılacak törenin ardından Teşvikiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazından sonrası toprağa verilecek. Öte yandan Erksan'ın vasiyeti üzerine gömülmek istediği Rumelihisarı Şehitlik Dergâhı'na defni için Mezarlıklar Müdürlüğü'nden izin alındığı açıklandı.
OSMAN'IN GAZABI
Efsane film 'Susuz Yaz'da susuzluk ana temasında Türkiye'nin o dönemki gerçeklikleri yansıtılır. Yazar Necati Cumalı'nın avukatlık döneminde bir davadan yola çıkarak yazdığı toplumsal yanı ağır basan filmde çiftçi Osman'ın (Erol Taş) arazisinden çıkan suyu sahiplenmek istemesi ve köylülerin buna karşı çıkması sonucu yaşanan olaylar anlatılır. Çiftçi Osman, hapse düşen kardeşi Hasan'ın (Ulvi Doğan) karısı Bahar'a da (Hülya Koçyiğit) göz koyar.
TARLADAN KAÇIP SETE...
Sabah'ın haberine göre; Erksan'ın Altın Ayı ödüllü filmi Susuz Yaz'a 1963'te ev sahipliği yapan İzmir'in Bademler köyü, hafızalara da bu isimle kazındı. Tütün tarlasında çalışmak yerine film setine kaçıp sonrasında babasından dayak yiyenlerin bile olduğu Bademler köyünde Erksan'a özel bir sevgi var. Ünlü yönetmenin çekimler sırasında köylü ile kurduğu diyalogun yarattığı etki hâlâ belirgin.
'MEKÂNI CENNET OLSUN'
Metin Erksan'ın kendilerinin gönlünde derin yer eden bir sanatçı olduğunu söyleyen Bademler Köyü Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Cengiz Ak, "Cenazesine köy adına bir çelenk göndereceğiz. Mekânı cennet olsun" dedi. Bademler'de 60 yaşın üzerinde kiminle konuşsanız size Susuz Yaz filminin oyuncu kadrosunu eksiksiz sayıyor. Çekildiği tarihin üzerinden neredeyse 50 yıla geçmesine rağmen filmin başrol oyuncularından set ekibine kadar herkesin ismi köylülerin hafızalara adeta kazınmış durumda. Köyde dolaştığınızda kimle sohbet etsek Susuz Yaz'la ilgili bir anısını anlatıyor.
KOÇYİĞİT'E TÜTÜN DERSİ
Köy kahvesinde bulduğumuz 77 yaşındaki Ali Kubilay, Yönetmen Metin Erksan'ın çok disiplinli bir kişi olduğunu söyleyerek, "Başrol oyuncusu Hülya Koçyiğit, Metin Erksan'ın talimatıyla günlerce köylü kadınlardan tütün dikme dersi aldı. Çekimler sırasında yüklü miktarda parası çalınan Koçyiğit bir gün boyunca ağladı" dedi.
BİRİ 'AYNACI ' BİRİ AVUKAT
Kahvede oturanlardan 80 yaşındaki Hüseyin Şenkul da o setin müdavimlerinden biri olduğunu ama çok istese de bir rol alamadığını anlatıyor. Sete oyuncu olarak giremeyince de Hülya Koçyiğit'in makyajını yaptığı aynayı tutma görevini üstlendiğini söyleyen Şenkul, "Hülya'nın aynasını ben tutardım, o da makyajını yapardı. En çok ise Erol Taş'ı severdim. Filmlerde kötü rollerde olmasına rağmen gerçekte çok iyi bir insandı. Buradan İstanbul'a kim gittiyse hepsine yardım etti" diye konuştu. Filmde Erol Taş'ın avukatını canlandıran 86 yaşındaki Murat Baran o günleri "Köydeki az sayıdaki memurdan biri de bendim. Erksan avukat rolüne beni düşünmüş. Ben de kabul ettim. Erol Taş'ın adliyeden çıkışı sırasında yanında göründüm, o kadar" diye anlattı.
'AĞLA' TOKATI ATARDI
Köy sakinlerinden Hakan Karabacak ise, o dönemde henüz 1 yaşında olduğu için filmin çekimlerini hatırlamasa da en çok hatıraya sahip olanlardan biri. Çünkü filmin çekimlerinin yapıldığı derenin geçtiği tarla, babası Hasan Karabacak tarafından çekimlere tahsis edilmiş. Babasının ücret almadan tarlasını ve hemen yanında bulunan evi verdiğini anlatan Karabacak, "Babam Metin Erksan'a çok yardım etmiş. Film bizim tarlada çekildi. Erol Taş'ın Ulvi Doğan ile derede boğuştuğu sahne de bizim o tarlada çekildi" diyor. 79 yaşındaki annesi Meryem Karabacak da o günleri şöyle anlatıyor; "Erksan bir gün Hülya Koçyiğit'e çok bağırdı. Hülya en sonunda hüngür hüngür ağladı. Meğerse ağlasın diye bağırıyormuş." Köylülerden biri ise, yönetmenin ağlamakta çok zorlanan Koçyiğit'e rol öncesi tokat atıp ağlamasını sağladığını kahkahalarla anlatıyor.
HÜLYA ÇOK FAKİR KIZDI
Susuz Yaz'da doktor rolünü oynayan 82 yaşındaki Kamuran Tokeli ise Necati Cumalı'nın yakın bir arkadaşı. Köy Enstitüsü mezunu bir eğitimci olan Tokeli, Cumalı'nın, kitaplarını yayına vermeden kendisine okuması için gönderdiğini anlatarak, "Susuz Yaz'ı da okudum. 'Biraz abartmışsın' dedim. Sonra film çekilirken de aynı şeyleri bu kez Metin Erksan'a söyledim. Koçyiğit çok gençti ve setten sonra akşamları bizim yanımıza gelirdi. O zaman daha yeni filmlerde oynadığı için çok parası yoktu. Bizimle birlikte birinci sigarası ve tekel şarabı içerdi" diyor.
DERGÂH'A GÖMÜLECEK
Erksan'ın cenazesi bugün saat 10.30'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapılacak törenin ardından Teşvikiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazından sonrası toprağa verilecek. Öte yandan Erksan'ın vasiyeti üzerine gömülmek istediği Rumelihisarı Şehitlik Dergâhı'na defni için Mezarlıklar Müdürlüğü'nden izin alındığı açıklandı.
OSMAN'IN GAZABI
Efsane film 'Susuz Yaz'da susuzluk ana temasında Türkiye'nin o dönemki gerçeklikleri yansıtılır. Yazar Necati Cumalı'nın avukatlık döneminde bir davadan yola çıkarak yazdığı toplumsal yanı ağır basan filmde çiftçi Osman'ın (Erol Taş) arazisinden çıkan suyu sahiplenmek istemesi ve köylülerin buna karşı çıkması sonucu yaşanan olaylar anlatılır. Çiftçi Osman, hapse düşen kardeşi Hasan'ın (Ulvi Doğan) karısı Bahar'a da (Hülya Koçyiğit) göz koyar.
DİĞER