Cesedi en yakışıklı adam

Sahnede tutuklanan ilk rock star. Einstein'ın zeka seviyesinden dört sayı büyük bir beyin ve kimsenin yanına yaklaşamayacağı bir karizma... Beatles neşeli çığlıklarını dünyaya duyururken onun nevrotik, bünyeye hasar veren depresif şarkıları insan kulağına gelebilecek en güzel hediyeydi. Bugün ölmeseydi eğer, kuvvetli bir ihtimalle artık müzik işlerini bırakmış hayatı rocklayan bir adam olacaktı. Muhtemel ki çok sevmeyecekti buraları ve gitmek isteyecekti. Ama en azından 27'liler kulübünden bir adam eksilecek ve onun adı Jim Morrison olacaktı.

Nilüfer Türkoğlu
nilufer.turkoglu@ahaber.com.tr

''Ben deri ceketli Rimbaud'yum. Başkaldırı, düzensizlik ve kaosa ilişkin her şey ilgimi çekiyor, özellikle de görünüşte hiçbir anlamı olmayan eylemler. Özgür hareket, davranış... Olduğundan başka hiçbir şey olmayan eylemler. sonuç yok, sebep yok. Yönlendirilmemiş, özgür eylem. Eğer bu akışa kapılıp özgürce yaşarsanız çevrenizdeki insanlar farklı bir hareket yaptığınızı düşünür ve huzursuzlanırlar; ya sizden kaçarlar ya da size engel olurlar. ''


Böyle buyurmuştu bir keresinde anarşist ruhlu, kartal bakışlı kertenkele kral. (lizard king) Onu hangi yılın, hangi yaşın fon müziğine koymuştum ilk, hatırlamıyorum. Ama şu 30 yıllık ömrü hayatımın neredeyse her anında sanki benimleydi, The Doors'un as adamı. Jim Morrison'la tanışmam insanların birbirlerine yabancılaştığını anladığım zamanlara denk gelmişti ama muhtemelen. 'People Are Strange', dramatik melodisiyle beni benden alırken bu dünyadaki en tehlikeli şeyin aslında insanın kendine yabancılaşması olduğunu fark etmiştim. Çünkü o zaman herkes yabancıydı; yüzler çirkindi, sen yalnız olduğun zaman...

Bugün Jim Morrison için matah ya da değil bir şeyler karalıyor olmak, benim ona vefa borcum aslında. Üzerimde gölgesi, kulaklığımın ucunda enfes müziği, rock'n şairine selam göndermenin dışında bilen bilmeyen herkes en azından bugün onu dinlesin istiyorum. Hani kolay ya, tıklasın YouTube'u, yazsın bir şarkısını mesela 'Love Street'i, 'Riders on The Storm'u, 'Light My Fire'ı, 'Alabama Song'u, 'LA Woman'ı, 'The Crystal Ship'i bangır bangır dinlesin istiyorum. Bugün Jim'in günü... Hiç ölmemiş hep yaşayan bir efsanenin günü!

Paris'teki o ünlü Pere Lachaise mezarlığında Jim, elinde ikinci defa doldurduğu viski kadehi ve dudağının ucundan külü her an düşmeye hazır sigarasıyla
fiyaka satıyor şimdi. Yanıbaşında kızıl saçlı kadını Pam'le öpüşüyor, kulağına bir şeyler fısıldıyor.
Sonra yağmur yağıyor ve arabanın silecekleri çalışıyor. Jim, 69 yaşını alıp uzaklara gidiyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.