FİKRİ hür, vicdanı hür, irfanı hür anlayışına bağlı G.Saray'da başkanlık sistemi vardır. Yönetim kurullarında fikir tartışmaları ve çatışmaları olur. Ancak son kararı hep G.Saray başkanı verir. Başkan Yardımcısı Rezan Epözdemir'in
"G.Saray'ın haklarını G.Saray yönetimine yakışır şekilde savunamamak" gerekçesiyle istifa etmesini bir kongre üyesi olarak ilk kez görüyorum. Ayrıca Epözdemir'in yönetimi acizlikle suçlamasına şaşırıyorum. Başkan Elmas'ın yaptığı son üç açıklamalara baktığınızda G.Saray'a yapılan her türlü operasyonu ağır dille vurguladığını görürüz. Elmas'ın, "Soyunma odası koridorlarını dinliyorlar. TFF Başkanı Nihat Özdemir'in altını oyuyorlar. G.Saray'a cezalar hep üst sınırdan veriliyor. 5 maç üst üste operasyon yapıldı. Gerekirse yayın ihalesinden çıkarız" şeklindeki manşet açıklamaları
bir isyan, bir tespit ve bir hak arama değil midir? Eğer G.Saray Başkanı ve yönetimi aciz olsaydı bu açıklamalar yapılmazdı. Hukukçu kimliği ve hiperaktif yapısıyla tanınan Rezan Epözdemir'in haksızlıklara karşı sessiz kalmayıp "G.Saray'a karşı sistematik bir muhalefet var" vurgusuyla konuşmak istemesi kendince doğru olabilir ama Başkan Elmas'ın aldığı karar ne diyor: "Yönetimin düşüncelerini kamuoyuna Remzi Sanver aktaracak. Yetki verilen yöneticilerimiz görüşlerini açıklayabilir."
İKİ ÖNERİM VAR:
1- Burak Elmas başkan olarak ailenin kırılmasına izin vermemeli. Öfke anında ağzından çıkan olumsuz sözlerle ilgili kalbini kırdığı kişilerin gönlünü almalı.
2- Başkanla ters düşüp istifa kararı alan Rezan Epözdemir,
Galatasaray'ı yıkıp yakmadan kelimeleri dikkatli seçerek konuşmalı.