SİYONİST
Yahudiler; kutsal metinleri tahrif ettiler, eğip/büktüler ve hüküm uydurdular, uydurdukları bu hükme göre; Nil ve Fırat arasındaki topraklarda hak iddia ediyorlar.
Uzun yıllardır, Siyonistleri ve Masonları deşifre eden yazar Yüce Katırcıoğlu;
"Gerçek Hayat" dergisinin Aralık 2023 sayısında, "İsrail Bayrağı, Suç Delilidir" başlıklı bir yazı yazmıştı. Yüce Katırcıoğlu'nun yazısının tamamını internetten okumanızı tavsiye ediyorum, ilgili bölümünü de buraya alıyorum...
"Yani; İsrail'in bayrağı da İsrail parlamentosundaki "İsrail'in sınırları Nil'den Fırat'a kadardır" yazısı da , İsrail'in çevresindeki , Birleşmiş Milletler üyesi meşru devletlerin, meşru sınırları içerisindeki topraklarının İsrail'e ait olduğunu ifade ediyor/ iddia ediyor ...!
Bu durum, var olan bütün hukuk yasalarına göre suçtur.
Yani; İsrail Bayrağı da İsrail Parlamentosundaki yazı da İsrail devletinin suçunun delilidir.!
Dahası; hem bu bayrak hem bu yazı Siyonist İdeolojinin gasp ideolojisi, suç ideolojisi olduğunun delilidir. Şimdi yapılması gereken: Hem bayrağının oluşturduğu delil üzerinden hem de halen sürmekte olan olağanüstü katliamın suçlusu olarak iki ayrı dava açılarak, İsrail'i ''Uluslararası Ceza Mahkemesi'' götürmektir..." Yazar Yüce Katırcıoğlu'nun ilk önerisi olan soykırım suçlaması ile yargılama zaten gerçekleşmiştir, ikinci önerisi de ciddiyetle ele alınmaya muhtaç değil midir...?
FİLİSTİN BAYRAĞI YASAK DONSUZ ÇIKMAK SERBEST
Yukarıdaki başlık ve aşağıda okuyacaklarınız, Eurovizyon şarkı yarışması hakkında Aydınlık gazetesinin dünkü manşetinde yer alan ifadeler idi. Yaşananları çok güzel özetlemiş oldukları için tebrik ediyorum ve aynen size arz ediyorum...
"Dünya kamuoyunda sanattan çok siyasi sonuçları ile bilinen EUROVİZYON'da bu yıl en olaylı yarışmalarından biri yapıldı.
25 ülkenin şarkılarından çok sapkınlık konuşuldu.
LGBT propagandası azgınca yapıldı. Filistin bayrağı yasaklandı. Batı kuklası Ukrayna 3'üncü, soykırımcı İsrail 5'inci yapıldı.
Birincilik, etekle şarkı söyleyen İsviçreli erkek yarışmacıya verildi. Finlandiyalı şarkıcı sahneye yarı çıplak çıktı.
İspanya ekibi de erkek dansçılara tanga giydirdi. İşte Batı medeniyeti..." Sonuç olarak; küreselci elitlerin başlattığı toplum mühendisliğinin bir parçası olan, yozlaşmış bir kepazelik yaşanmıştır.
Bunlar olurken; aramızda yaşayan ve BATI PUTUNA tapanlar da bu örgütlü Küreselci Şeytanların gönüllü hizmetkarlarıdır. İnsan hakları, demokrasi çağdaş yaşam kavramlarının arkasına saklanıp sapkınlığı, sapıklığı, yozlaşmayı ve şeytani değerleri dayatıyorlar...
HDP/DEM KÜRT HAREKETİ DEĞİLDİR
Defalarca yazdım. Bir kez daha yazacağım. HDP/DEM; teröristlerin adamlarından arkadaşlarından ve sevicilerinden oluşan, siyasi parti maskeli bir insan topluluğudur...
HDP/DEM bir Kürt siyasi hareketi değildir. HDP/DEM bir Kürt partisi değildir. HDP/ DEM Kürtlerin temsilcisi değildir. Kürtlerin katilidirler.
İstikbalini çaldılar. Evlatlarını kaçırdılar. PKK/ PYD/ YPG ve bunların siyasi parti görünümündeki arkadaşları HDP/DEM; Haçlı Hristiyanların ve Siyonist Yahudilerin ittifakına hizmet etmek için var olmuşlardır.
PKK/PYD/YPG/KCK ve bunların siyasi parti maskeli adamları HDP/ DEM, teröristler ile bir ve beraberdirler...
Zaten her yerde ve her zaman bir ve beraber olduklarını da adeta haykırdılar, hiçbir zaman reddetmediler, reddetmiyorlar... Anayasal düzeni tanımıyorlar, ırka dayalı siyaset yapıyorlar, parti yöneticilerinin kanlı katillerle sarmaş dolaş fotoğrafları ortaya çıkıyor, arabalarının bagajlarında kalaşnikoflar/lav silahları çıkıyor, eş başkanları meydanlarda teröre, teröriste aleni övgüler düzüyor...
En kötüsü; Kürt kökenli kardeşlerimizin evlatlarını kaçırıp dağdaki teröristlere teslim ediyorlar. Terör örgütüne her türlü desteği veren, yardım ve yataklık yapan, belediyelerde şehit yakınlarını işten çıkartan, teröristlere anıt mezar yaptıran, devletine ve milletine düşman bu adamlara, daha ne kadar meşru bir siyasi parti muamelesi yapılacak...?
PKK ve HDP var olduğu müddetçe, bunların dışında siyaset yapmak isteyenler de zaten yok ediliyorlar.