Geçmişten bugüne İstanbul’da hava kirliliği! Kömürden nefes alınmıyordu
İstanbul'da hava kirliliği, 90'lı yılların başında herkesin sağlığını etkileyen bir boyuta ulaşmıştı. Hastaneler dolup taşıyor, vatandaşlar sokaklarda maske takıyordu. O yıllardan bugüne İstanbul'da hava kalitesi nasıl artırıldı? İşte geçmişten günümüze İstanbul'da hava kirliliği...
İstanbul'da hava kirliliğinin en büyük nedenlerinden biri de kömür kullanımı elbette. 90'lı yılların başında İstanbul'da kömür kullanımı epey fazlaydı bu yüzden de İstanbul'un havası adeta alarm veriyordu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Çevre Komisyonu Başkanı Sadullah Hasanoğlu, o yıllarda yaşananları anlattı. Hasanoğlu, "Okullar tatil edilirdi. Gazeteler 94 öncesi promosyon olarak gaz maskesi dağıtıyorlardı kirli havadan dolayı. 94 öncesinde İstanbul'un havası zehirlidir diye rapor veren bilim adamları oldu. 45 50 yaş üstü daha iyi hatırlayacaktır." dedi.
Hatta o yıllarda uzmanlar dışarı çıkarken mutlaka maske takın diye uyarılarda bulunmuştu. Astım bronşit gibi hastalığı olanlar dışarı bile çıkamıyordu. Hastaneler hava kirliliği nedeniyle hastalananlarla dolmuştu. İstanbul'daki hava kirliliği gün be gün artıyordu. İşte bu yüzden, 1994 yılında öncelik doğalgaz kullanımını artırmak oldu.
Sadullah Hasanoğlu, "Cumhurbaşkanımızın ilk yaptığı işlerden bir tanesi İstanbul'da şehrin giriş noktalarına kontrol noktaları oluşturdular. Şehre her yıl 10 milyon ton kömür giriyordu önce kömürün kalitesini kontrol altına aldı ve 4 yıllık belediye başkanlığı sürecinde İstanbul'da doğal gaz kullanımını beş kat artırdı." dedi.
Meteoroloji uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Toros, gelinen noktada İstanbul'un hava kalitesini değerlendirdi. Toros, "90lı yıllarda doğal gaz olmadığı için özellikle kış döneminde daha çok insanlar kömür yaktıkları için İstanbul'un havası son derece kirliydi. Hatta bazı günlerde sabah beyaz gömlekle çıkardınız rengi değişirdi. Tabii bugün 90'lı yıllara göre karşılaştırılmayacak düzeyde havamızın kalitesi iyi." ifadelerini kullandı
Doğal gaz kullanımı arttı. İstanbul'a giren kömür kalitesi kontrol altına alındı böylece İstanbul'da hava kalitesi arttı. Ancak trafikte saatlerce kalan araçlar hava kirliliği için büyük tehdit oluşturmaya devam etti.
Havayı kirleten etkenleri azaltmak oldukça önemliydi ama bir yandan da havayı temizleyen ağaçlara ihtiyaç var. Ne kadar fazla ağaç o kadar temiz hava. Açılan millet bahçeleri de İstanbullulara hem yeşil alan oluşturdu hem de nefes oldu.
Aslında 1994 yılında İstanbul hava kirliliğiyle mücadele etmeye çalışırken başladı ağaçlandırma çalışmaları. İstanbullular o yıllarda hava kirliliği nedeniyle, neredeyse İstanbul'u terk etme noktasına gelmişti. 1994 yılında başlayan çalışmalarla İstanbul'un hava kalitesi artırıldı. Ancak nüfusu devamlı artan İstanbul için çalışmaların devam etmesi oldukça önemli.